Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

Yıkıcı kesik patladığında sanki yıkımının önünde hiçbir şey duramayacakmış gibiydi. Kan kırmızısı enerji dalgaları her yere yayılmıştı, sanki büyük bir kan gölü gibiydi; kanlı bir ağız gibiydi. Kulakları sağır eden ulumalarla birlikte her şeyi yutmuştu.

Deniz bildiğin cehennem olmuştu.

Bu garip ve dehşet kan kırmızısı dalgaları görüp de şok olmayan yoktu. Xia Yu, Dong Xue ve diğerlerinin korkudan beti benzi atmıştı.

Böylesine korkunç bir beceri hiç görmemişlerdi. İster genel havası olsun ister gücü, ikisi de korkunçtu. Gözleriyle görmeseler bu kesiğin bir Dövüş Lordu olan Chu Feng tarafından yapıldığına inanmazlardı.

Hatta onlar değil oldukça tecrübeli olan Qiushui Fuyan bile yutkundu. Hayret dolu bir tonla, "Gerçekten başardı. İki kısa ayda efsanevi Toprak Tabu becerisinde yetiştirme yaptı!"

"Qiushui Efendi, yani Chu Feng'in kullandığı bir Toprak Tabu becerisi mi?" Xia Yu ve Dong Xue'nin şoktan ağızları açık kalmıştı.

Aslında Sisli Tepede üstünde yetiştirme yapabilecekleri bir Ölümlü Tabu vardı ama çok zor olduğu için bunu başaramamışlardı.

Toprak Tabu becerileri ise sadece efsanelerde duydukları bir beceriydi. Onlar üzerinde yetiştirme yapmak Ölümlü Tabu üzerinde yetiştirme yapmaktan katbekat daha zordu.

Onlar daha bir Ölümlü Tabuyla başa çıkamazken Chu Feng Toprak Tabuyu kavramıştı. Nasıl şok olmasınlardı?

"Bu kadar güçlü başka bir beceri gördünüz mü hiç?" Qiushui Fuyan onlara direkt olarak cevap vermedi de sanki ortaya konuşuyormuş gibi cevapladı.

"Sağır mısınız siz? Chu Feng'in dediğini duymadınız mı? Kesiği kullanmadan önce Gökkubbe Kesiği diye bağırdı işte. Daha ne şüphe ediyorsunuz?" Diye dalga geçti Zhang Tianyi. Xia Yu ve Dong Xue'yi sevmiyordu o da.

O anda ikisinin nutku tutulmuştu. Olan her şeyden sonra Chu Feng'in gerçekten de Toprak Tabu becerisini iki ay gibi kısa bir sürede öğrendiğini kabul etmek zorundalardı.

Ama buna inanması o kadar zordu ki. Bu bilinse insanlar çıldırırdı.

*aoooo*

Tam da o anda, kan kırmızısı vahşi dalgaların içerisinden bir kükreme daha geldi. Bu ses biraz daha zayıftı ama şüphesiz kaplumbağadan gelmişti; daha ölmemişti.

*hmm*

Gerçekten de kan kırmızısı dalgalar yavaş yavaş kaybolduktan sonra kaplumbağayı tekrar gördüler. Devasa canavar daha ölmemişti.

Ölmemiş olsa da kabuğunda bir sürü çatlak vardı. Bu çatlaklardan kanlar akıp duruyor, denizi kırmızıya boyuyordu. Kaplumbağa daha ölmemiş olmasına rağmen ağır yaralanmıştı.

"Ah!" Birden havadaki Chu Feng'in ağzından kan geldi. Sonra da vücudu süzülmeye başladı, neredeyse gökten düşüyordu.

"Chu Feng!" İlk tepki veren Qiushui Fuyan oldu. Hemen atladı ve Chu Feng'in yanına uçtu.

Chu Feng'in vücudundaki Şimşek Zırhı ve kanatlar kaybolmaya başlamıştı. Böylelikle Chu Feng'in aurası Dövüş Lordunun beşinci seviyesine dönmekle kalmadı, çok daha zayıftı da.

Qiushui Fuyan Chu Feng'in kemiklerinin kırıldığını ve cildinin çatladığını hissedebiliyordu. Vücudunun neredeyse yarısı zarar görmüştü. Chu Feng Toprak Tabu becerisini başarıyla kullanmıştı belki ama büyük bir bedel de ödemişti.

"Qiushui Efendi... Bu Toprak Tabu becerisi gerçekten de çok zor!" Qiushui Fuyan'ı gören Chu Feng önce acı acı gülümsedi ve sonra da bilincini kaybetti.

"Seni.. Toprak Tabu becerisi Dövüş Krallarının bile kolay kolay dokunmaya cesaret edemediği bir şey. Sen ise iki ayda yetiştirme yapmayı başarmışsın. Bir de zor mu diyorsun? Biz ne diyelim peki?" Chu Feng'in dediklerini duyan Qiushui Fuyan kendini çaresiz hissetti.

"Qiushui Efendi, Chu Feng iyi mi?" Zi Ling ve diğerleri de oraya gelmişti. Bembeyaz ve bilinçsiz Chu Feng'i gördüklerinde hepsi endişelenmişti.

"Merak etmeyin bir şeyi yok. Şu anki yetiştirmesiyle Toprak Tabu becerisini kullandığını düşünürsek bu hâli gayet iyi. Endişelenmenize gerek yok. Birkaç gün dinlensin kendine gelir." Qiushui Fuyan gülümsedi ve Chu Feng'i Beceri Yetiştirme Kulesinden çıkardı.

Chu Feng birkaç gün bilinçsiz bir şekilde yattı. Uyandığında hâlâ biraz acı hissediyordu ama o kadar da kötü değildi.

"Vaay dâhi bey, uyandın mı sonunda?" Chu Feng uyandığında daha etrafını bile tam seçemeden yumuşak bir ses duydu.

Kafasını kenara çevirdiğinde Qiushui Fuyan'ın kendisine doğru geldiğini gördü. Ancak yüzünü gizleyen duvağı yoktu. Güzel yüzü açıktaydı.

Qiushui Fuyan orta yaşlı olmasına rağmen hâlâ yirmilerindeki kadınlar gibiydi. Bir de deneyim ve olgunluğu onu daha da çekici yapıyordu; Doğu Deniz Bölgesinin eski bir numaralı güzelliği unvanını gerçekten de iyi taşıyordu.

"Dalga geçme benle..." Chu Feng kafasını kaşıyarak gülümsedi.

"Ne dalgasıymış? İki ayda efsanevi Toprak Tabu becerisini başarıyla yetiştirdin. Dâhi unvanını gayet hak ediyorsun!"

"Valla Huangfu Haoyue bile senin kadar iyi değildi," dedi Qiushui Fuyan.

"Yetiştirmek mi? Nasıl yetiştirmişim? Daha yeni başladım." Ancak Qiushui Fuyan'ın övgüleri karşısında Chu Feng sadece kafasını salladı.

"Yeni mi başladın? Daha Toprak Tabu becerisini tamamen kavramadın mı?" Bunu duyan Qiushui Fuyan biraz şaşırmıştı.

"Tabii ki hayır. Gökkubbe Kesiği çok zor bir şey. Toplamda dokuz kesik var ve her biri bir öncekinden iki kat daha güçlü. Ama vücudun üzerindeki baskısı da ikiye katlanıyor."

"Şu anki vücudumla sadece ilk kesiği kullanabiliyorum. Dokuzuncu kesiği kullanmış olsam kaplumbağa sadece hafif bir yarayla kurtulabilir miydi? Anında toz olurdu," dedi Chu Feng.

"Dediklerinden anlaşılıyor ki Toprak Tabu becerisi gerçekten de Ölümlü Tabu becerileriyle kıyaslanmamalı bile. Gerçekten de dehşet bir şey." Chu Feng'in dediklerini duyan Qiushui Fuyan şok olmuştu.

"Evet! Ama ne yazık ki şu an tamamen kavrayamıyorum. Bir de kullanmaya hazırlanmam için gereken süre çok uzun. Savaşta kullanmam zor olur," dedi Chu Feng.

"Merak etme. Toprak Tabu becerisini tamamen kavraman artık an meselesi, özellikle sendeki bu hünerle. Acele etmene gerek yok," diye Chu Feng'i teselli etti Qiushui Fuyan.

"Qiushui Efendi, Huangfu Efendiyi bulabildin mi?" Diye sordu Chu Feng.

Qiushui Fuyan kafasını salladı ve sonra da hemen "Huangfu Haoyue'nin nerelerde olduğunu bulamadım ama seyahatimde bir şey öğrendim. Eminim sen de bunu bilmek istersin."