Bölüm 872: Senle Alakası Yok

avatar
4973 10

Martial God Asura - Bölüm 872: Senle Alakası Yok


 

 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Sen de mi duydun?" Bu sözler Chu Feng'i şaşırtmıştı.

 

Qiushui'ye Huangfu Haoyue'nin aklını kaybettiğinden hiç bahsetmemişti. Sadece Dokuz Bölge'de onu gördüğünü söylemişti. Qiushui Fuyan'ın Huangfu Haoyue'nin aklını kaçırdığını bilmemesi lazımdı, tabii...

 

"Önce bir cevapla sorumu. Huangfu Haoyue çıldırdı mı?" Diye sordu Qiushui Fuyan.

 

"Bu..." Bu soru karşısında Chu Feng zor bir durumda kalmıştı. Huangfu Haoyue'nin aklını kaybetmesi bir raddeye kadar babasıyla alakalıydı. En azından o öyle düşünüyordu.

 

Ama yine de Chu Feng Qiushui Fuyan'dan gerçeği gizleyemedi. Onu Ya Fei'nin elinden kurtardığından beri Chu Feng'e çok iyi davranıyordu.

 

Bu yüzden de Chu Feng gerçeği söyledi, "Qiushui Efendi, Huangfu Haoyue'yi ben ilk gördüğümde çoktan çıldırmıştı zaten."

 

"Düşündüğüm gibi... Düşündüğüm gibi..." Qiushui Fuyan'ın yüzü düştü hemen.

 

"Ne oldu, sorun nedir? Huangfu'yu görmedin değil mi?" Qiushui'nin söylediklerini duyan Chu Feng'in aklına bir ihtimal gelmişti.

 

"Gördüm. Kış Ovalarından o kadar geç dönmemin sebebi orada onu görmem."

 

"Ama artık beni tanımıyor bile. Uzun süre peşinden koştum neler neler aştım ama yine de onu kaybettim. Çok değişmiş olmasına rağmen asla o his değişmiyor. Huangfu Haoyue olduğunu hemen anladım." Qiushui Fuyan bunları söylerken büyük bir zorluk çekiyordu.

 

"Qiushui, bunu senden gizlediğim için özür dilerim. Sana daha önceden söylemeliydim."

 

"Bir de..."

 

"Chu Feng, bir şey demene gerek yok. Utanmana da. Bana niye söylemediğini biliyorum, Huangfu Haoyue'nin neden böyle olduğunu da biliyorum."

 

"Onu o kadar takip ettikten sonra nasıl bir şeyler öğrenmeyeyim? Bir şeyden korktuğunu anlayabiliyordum ve eğer yanılmıyorsam korktuğu şey seninle alakalı, değil mi?" Qiushui Fuyan'ın tonu oldukça yumuşaktı. Chu Feng'e kızmadığı belliydi.

 

"Ben de buna kesin bir cevap veremem. Huangfu Haoyue'nin ailemden korktuğunu düşünüyorum," diye Chu Feng dürüstçe cevapladı. Ancak o zaman utancı birazcık azaldı.

 

"Chu Feng, böyle olmana hiç gerek yok. Huangfu Haoyue seni buraya getirirken sen hâlâ bir bebektin. Ne yaşamış olursa olsun, ailen ona bir şey yapmış olsa da bu ailenin hatası. Seninle bir alakası yok, utanma."

 

"Bir de bunların hepsi geçmişte kalmış şeyler. Şu an onu nasıl iyileştirebiliriz, bunu düşünmeliyiz. Çıldırmış olabilir. Dünya Spiritistlerinin yapamayacağı şey yoktur, özellikle de vücutları iyileştirme konusunda. Onu da iyileştiririz," dedi Qiushui Fuyan.

 

"Haklısın. Ama aklında ne var?" Qiushui Fuyan'ın dedikleri Chu Feng'i biraz sakinleştirmişti.

 

"Şu anda öncelikle Huangfu Haoyue'yi bulmamız lazım. Bugün gidip onu aramaya koyulmayı düşünüyorum," dedi Qiushui Fuyan.

 

"Ama Huangfu'nun nerede olduğunu nereden biliyorsun ki?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Bilmiyorum ama bilmesem de aramam lazım. Tüm dünyayı aramam gerekse de bulacağım onu. Bir dilenci gibi aklını kaybetmiş bir şekilde yaşamasına izin veremem," dedi Qiushui Fuyan kararlı bir şekilde.

 

"Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatıyla iletişime geçip sana yardım etmelerini istesem?" Dedi Chu Feng.

 

"Gerek yok. Diğerlerinden yardım istemektense kendinden yardım iste diye boşuna demiyorlar. Senle çok yakın olmamaları bir yana ben de onlara çok güvenmiyorum."

 

"Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının yöneticileriyle aram çok iyi değil, nasıl onlardan yardım bekleyebilirim?" Qiushui Fuyan Chu Feng'in teklifini reddetti.

 

"Doğru diyorsun." Chu Feng de Qiushui Fuyan'ın dediklerini duyunca kafasını salladı. Biraz fazla ihtiyatlı davransa da endişeleri mantıklıydı.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı Chu Feng'e iyi davranıyordu belki ama yine de ona tamamıyla güvenmiyorlardı. En azından Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı hâlâ tarikatın çıkarlarını her şeyden önemli görüyordu; Chu Feng altı üstü bir üyeydi.

 

Chu Feng'in varlığı Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını tehdit edecek olursa onun da işini bitirirlerdi.

 

Chu Feng Şeytan Mühürleyen Kılıcı çekmek üzereyken Toprak Kralı ve diğerlerinin kendisine nasıl baktığını unutamıyordu. Orada kılıcı gerçekten de çekse Toprak Kralı Chu Feng'i şüphesiz öldürürdü orada çünkü o silah sadece tarikat başının kullanabileceği bir silahtı.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı böyle bir silahı Chu Feng'e bırakmazdı.

 

"Tamamdır o zaman Chu Feng. Ben şimdi Huangfu Haoyue'yi arayacağım."

 

"Ölümsüz İnfaz Takımadası hâlâ seni arıyor. Kesinlikle gerekmediği sürece Sisli Tepeden ayrılmaman en iyisi." dedi Qiushui Fuyan.

 

"Teşekkürler uyarın için. Anlıyorum." Chu Feng kafasını salladı.

 

"Unutma, Huangfu Haoyue yüzünden utanmana gerek yok. Ailenle alakalı olsa da senle alakalı değil."

 

"Ayrıca nişanlılarınla da konuştum, iyi insanlar. En önemlisi seni gerçekten seviyorlar."

 

"Onlara iyi davran. Sırf onlar için bile olsa kendine iyi bakmalısın. Riskli şeylere bulaşma, hayatını ciddiye al."

 

Sözlerini bitiren Qiushui Fuyan gülümsedi ve havalanarak Işınlanma Alanına doğru uçtu.

 

Huangfu Haoyue'yle ilgili gerçekten de endişelendiği belliydi. Yoksa hemen onu aramaya koyulmazdı.

 

Qiushui Fuyan gittikten sonra Chu Feng Sisli Tepeye girdi. Önce Zi Ling'in evine gitti; Su Mei, Su Rou, Zhang Tianyi ve Jiang Wushang da oradaydı.

 

"Chu Feng duydum ki beşinci seviye Dövüş Sanatı Lordu olmuşsun. Doğru mu bu?" Chu Feng'i gören Jiang Wushang ve Zhang Tian hemen onun etrafını sardı. Onu tepeden tırnağa incelediler.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44352 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr