Bölüm 870: Sisli Tepeye Dönüş

avatar
5067 11

Martial God Asura - Bölüm 870: Sisli Tepeye Dönüş


 

Bölüm 870: Sisli Tepeye Dönüş

 

"Chu Feng Efendi merhamet! N'olur, merhamet!"

 

Birden sarayın tepesindeki biri diz çöktü ve Chu Feng'e yalvarmaya başladı.

 

Chu Feng çoktan gücünü göstermişti. Ölümsüz İnfaz Takımadasından Yan Efendi bile onun karşısında duramamıştı, doğal olarak hiçbiri Chu Feng'i yenemezdi.

 

"Chu Feng Efendi merhamet! Daha Ölümsüz İnfaz Takımadasına katılmadık! Buraya bizi zorla getirdiler! Chu Feng Efendi, bizi adil yargıla! Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını düşman olarak görmek ne haddimize bizim!"

 

Diğerleri de ilk diz çökene katılmıştı. Taş Kılıç Tarikatının başının sözlerine karşı gelen Keşiş Pingjing dışında herkes diz çökmüştü.

 

"MERHAMET LÜTFEN--"

 

Kış Ovalarının en meşhur insanları diz çökmüş af diliyordu. İster Taş Kılıç Tarikatının yaşlıları ve müritleri olsun ister başka yerlerin müritleri ve yaşlıları, hepsi dizleri üzerine çökmüş merhamet diliyordu.

 

Dehşete düşmüş kalabalığı gören Chu Feng hafifçe gülümsedi ve "Buraya zorla getirildiğinizi biliyorum, size bir şey yapmayacağım. Ama şunu iyi hatırlayın. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını karşısına alan ya da Ölümsüz İnfaz Takımadasına katılan olursa sonu bu ikisi gibi olur."

 

Birden gözlerinde bir hiddet belirmişti. Avucundan alev gibi özel bir güç yollayarak Shi Jingtian ve Yan Efendi'nin Bilinçlerinin etrafını sardı ve onları arıtmaya başladı.

 

“AHH—”

 

"Chu Feng seni şerefsiz! Sana lanet olsun! Hayalet olsam da seni bağışlamayacağım!"

 

“AHH—”

 

Bu özel alevler tarafından yanan Yan Efendi ve Shi Jingtian dehşet bir acı içerisindeydi. Çoktan vücutlarını terk etmiş olmalarına rağmen Bilinçleri arıtılırken acı hissediyorlardı.

 

Kalabalığın bakışları altında ikisi de yavaş yavaş arıtıldı. Sonra da bu dünyadan silinip gittiler.

 

Bilinçlerini arıtan Chu Feng birden kolunu salladı. Görünmez bir şok dalgası tüm Taş Kılıç Tarikatını yuttu.

 

Sonra tekrar kolunu salladı ve kalabalıktan dehşet dolu çığlıklar yükseldi. Havaya uçan birkaç kişi Chu Feng'e doğru yuvarlandı.

 

Ama daha Chu Feng'in yanına gelmeden havai fişekleri andıran patlamalarla hepsi kan gölüne dönmüştü.

 

"Bunlar Shi Jingtian'la birlikte Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının üyelerini öldüren şerefsizlerdi. Ölmeyi hak ettiler."

 

"Ama geri kalanlarınız masum. Size bir şey yapmayacağım. Ama kendinizi düşünerek hareket etmenizi tavsiye ederim."

 

Chu Feng sözlerini bitirince harekete geçti, bir ışık huzmesi gibi Işınlanma Alanına doğru uçtu.

 

"Teşekkürler Chu Feng, merhametin için teşekkürler!"

 

Chu Feng gittikten sonra bile Taş Kılıç Tarikatındaki insanlar ayağa kalkmaya cüret edemiyordu. Hâlâ diz çökmüş şükranlarını sunuyorlardı. Chu Feng'den ne kadar korktukları belliydi.

 

Ancak Chu Feng'in gittiğinden tamamen emin olduktan sonra kalkıp korkmuş bir kuş sürüsü gibi dağıldılar.

 

İster Taş Kılıç Tarikatının üyeleri olsun ister diğer insanlar hepsi canını dişine takmış oradan uzaklaşıyordu. Bu felaket alanından uzaklaşmak hepsi istiyordu.

 

İşini bitiren Chu Feng Işınlanma Alanıyla hemen Sisli Tepe'ye döndü.

 

Seyahat ederken Eggy Chu Feng'e neden Taş Kılıç Tarikatının tüm üyelerini öldürmediğini sordu.

 

Chu Feng de Taş Kılıç Tarikatının başı ve Yan Efendi'nin ölmeyi hak ettiğini söyledi. Ancak öldüremeyeceği bazı insanlar vardı.

 

Artık Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının bir üyesiydi. Yaptıkları sadece kendini değil, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını da temsil ediyordu.

 

Yani Taş Kılıç Tarikatının toplanma alanında toplananların Ölümsüz İnfaz Takımadasıyla bir bağı olsa da kendilerinin de dedikleri gibi daha Ölümsüz İnfaz Takımadasına tamamen katılmamışlardı. Yani onları öldürebilirdi ama aynı zamanda öldüremezdi de.

 

Bir katliam yaparak herkesi korkutmanın lüzumu yoktu. İnsanlara Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının aklı başında olduğunu ve masumları öldürmediğini de böylece göstermişti.

 

Bu sayede hem insanların öfkesine maruz kalmayacaktı tarikat hem de Ölümsüz İnfaz Takımadasına katılmak isteyenlerin sayısını azaltma ihtimali de vardı.

 

Zaten Chu Feng o günden sonra Taş Kılıç Tarikatı üyelerinin Taş Kılıç Tarikatından ayrılacağını düşünüyordu. Sadece tarikattan değil, muhtemelen Kış Ovalarından da ayrılıp Doğu Deniz Bölgesinin farklı yerlerine dağılacaklardı.

 

Böylece o gün yaptıklarını da beraberinde taşıyacaklardı. Ölümsüz İnfaz Takımadasına katılmak isteyenler Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını düşman olarak karşılarına almanın sonucunun ölüm olduğunu bilecekti.

 

Ayrıca insanlar Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının düşündükleri kadar şiddet yanlısı olmadığını da anlayacaktı. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı iyiyi kötüyü ayırabilen bir tarikattı. Sadece düşmanlarına karşı hiddetlilerdi.

 

Chu Feng sonunda Sisli Tepe'ye vardı. Döndüğünde Chun Wu'nun da geldiğini gördü.

 

Sisli Tepe'nin girişinde duruyordu.

 

Tek başına da değildi. Zi Ling, Su Rou ve Su Mei de yanındaydı. Dördü orada durmuş muhabbet ediyordu.

 

Bunun sebebi ise basitti. Chu Feng'i bekliyorlardı, onu gördükten sonra hepsi sevindi. Hemen yanına uçup onu karşıladılar.

 

"Chu Feng sonunda döndün!"

 

Chu Feng'i görünce hepsi sevinmişti, özellikle de Zi Ling, Su Mei ve Su Rou. Yüzlerinde sadece mutluluk değil huzur da vardı. Nişanlılarının gittiğinden beri onu düşündüğü belliydi.

 

"Chu Feng yetiştirmen! Vay canına..." Chun Wu Chu Feng'in yetişimşndeki değişimi fark etmişti. Seviye atlamıştı, üstelik iki seviye atlamıştı. Chun Wu'ya yetişmişti.

 

"Vaay Chu Feng yine mi seviye atladın?" Chun Wu'nun dediğini duyunca Zi Ling ve diğerleri de Chu Feng'in yetişimindeki değişimi fark etmişti. Chu Feng artık beşinci seviye bir Dövüş Lordu olmuştu.

 

"Heh, Yanan Cennet Kilisesinde beklenmedik hazinelerle karşılaştım da." Dedi Chu Feng gülümseyerek.

 

"Ha, ne güzel haberler! Ama bilmem Zhang Efendi ve Wushang Kardeş bunu duyunca biraz üzülür mü," dedi Su Mei gülümseyerek. Sırıtmaya başlamıştı.

 

"Ne demek istiyorsun Minik Mei?" Chu Feng'in kafası karışmıştı.

 

"Heh, Chu Feng sen gittikten sonra Zhang Efendi ve Wushang Kardeş çalışmak için inzivaya çekildi. Senin seviyene yetişmeye çalışıyorlardı ve seviye de atladılar. İkisi de Gök aleminin dokuzuncu seviyesinde."

 

"Ama istedikleri yine olmayacak gibi çünkü Chu Feng'imiz de gelişmeyi bırakmamış ve onları yine geçmiş!" Dedi Su Mei kıkırdayarak.

 

"Eh..." Bunu duyan Chu Feng'in birazcık yüzü kızarmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr