Bölüm 824: Barınak

avatar
5806 7

Martial God Asura - Bölüm 824: Barınak


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Chu Feng sana o mesajı kim yollamış? Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı mı?" Zeki Zi Ling Chu Feng'in neyi düşündüğünü  hemen anlamıştı.

 

"Hı hı. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatından Toprak Kralı yollamış. Benimle buluşmak istediğini söylemiş, benle konuşacak bir şeyi varmış." Chu Feng Zi Ling'i kandırmadı.

 

"O zaman hemen gidip onları bul. Bizi merak etme. Bir aydır annem ve babam özenle bu Gizleme Ruh Oluşumunu döşüyor yani burada iyiyiz," dedi Chu Feng'in işi olduğunu bilen Zi Ling.

 

"Hayır, burası güvenli değil. Ölümsüz İnfaz Takımadasını hafife almayın, onların birçok teknikleri vardır. Ben kendi Ruh Oluşumu tekniklerimle bile onlardan kaçamamıştım. Eğer buraya uzman yollarlarsa kesinlikle sizi bulurlar." Chu Feng hızla kafasını salladı. Zi Ling'i ne kadar zorluklar çekerek kurtarmıştı, tekrar kaplanın ağzına düşsün istemezdi.

 

"Ama şu anda Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı ve Ölümsüz İnfaz Takımadası su ve ateş gibi. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatıyla başa çıkabilmek için Ölümsüz İnfaz Takımadası önemli topraklarını Üç Muhteşem Canavar Klanıyla ittifak olmak için verdi ki Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatıyla beraber savaşsınlar."

 

"Şu anda birçok Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı uzmanı ortaya çıkmış olsa da Üç Muhteşem Canavar Klanı gerçekten de Ölümsüz İnfaz Takımadasıyla ittifak olursa durum hiç iyi olmaz. Seni de bu kadar aceleyle çağırdıklarına göre belli ki seninle konuşacak önemli şeyleri var. Bunu erteleyemezsin," dedi Zi Ling ciddi ciddi.

 

Zi Ling'in böyle davrandığı gören Chu Feng'in yüreğine bir sıcaklık hissi yayıldı. Bu kız çok düşünceliydi. Sadece onu düşünmüyordu, herkesi düşünüyordu.

 

"Şu anda sadece bir güvenli yer var orası da Sisli Tepe. Önce sizi oraya yollayacağım, sonra da Dört Deniz Akademisine giderim," dedi Chu Feng.

 

"Dört Deniz Akademisi mi? Su Mei, Su Rou ve diğerleri hâlâ Dört Deniz Akademisinde mi?" Diye endişeyle sordu Zi Ling.

 

"Evet ama endişelenmene gerek yok. Ölümsüz İnfaz Takımadası ismimi öğrenmiş olabilir ama öyle hemen aramızda bir bağ olduğunu öğrenememişlerdir. Ne de olsa dünya büyük bir yer ve bir sürü meşhur insan var. Benimle bağı olanları bulmak için çok araştırma yapmaları gerek," dedi Chu Feng sakin sakin. Çoktan bunun için hazırlanmıştı.

 

"Ama... Toprak Kralı Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatından. Sana ihtiyacı yok mu?" Zi Ling hâlâ biraz endişeliydi, Chu Feng'in önemli işlerini yapmasına mâni olduğunu düşünüyordu.

 

"Bana detayları söylememiş, bir yer ismi ver ve orada buluşalım demiş. Ben de ona Dört Deniz Akademisi derim. Sizi Sisli Tepeye yolladıktan sonra da orada onunla buluşurum," dedi Chu Feng.

 

"Peki o zaman." Zi Ling daha fazla Chu Feng'in fikrini değiştirmeye çalışmadı. Chu Feng'in dediklerini dinlemeye başladı çünkü gayet iyi biliyordu ki eğer Chu Feng onların güvenli bir yerde olduklarından emin olmazsa savaşırken kafası asla rahat olmazdı.

 

Sonrasında da aynı gün içerisinde Chu Feng Zi Ling ve diğerlerini dağdan götürdü. Ölümsüz İnfaz Takımadası tarafından korunmayan bir Işınlanma Alanı buldu.

 

Böylece direkt Sisli Tepeye ışınlanmışlardı. Ölümsüz İnfaz Takımadası Chu Feng ve diğerlerinin Sisli Tepeye gidebileceğini düşünse bile onları durduramazlardı; bunun için Piaomiao Hanım'ı, binlerce yıldır yaşayan bu canavarı, kızdırmayı göze almaları gerekirdi. Kesinlikle şu anda Sisli Tepe'ye girmeye cesaret edemezlerdi; Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını zaten düşman olarak karşılarına almışlardı.

 

Chu Feng ve diğerleri Işınlanma Alanından çıkıp da tanıdık yerleri gördükten sonra Chu Feng'in kalbi sonunda rahatladı, Piaomiao Hanım'ın topraklarına gelmişlerdi. Burada kimse onlara zarar vermezdi.

 

Aklını kurcalayan tek bir şey kalmıştı; Sisli Tepe Zi Ling ve diğerlerini alacak mıydı acaba?

 

"Chu Feng!" Tam da o sırada tanıdık bir ses duyuldu. Tanıdık bir yüz de yanlarına uçtu, bu Chun Wu'ydu.

 

"Chu Feng sonunda geldin!" Chu Feng'i gören Chun Wu çok sevinmişti. Sonra da Zi Xuanyan ve diğerlerine ve Zi Ling'e baktı. Hayranlıkla, "Vaaay, Murong Xun'un nişanlısı bu mu? Qiuzhu Efendi'den bile güzelmiş!" dedi.

 

"Chun Wu, bu Zi Ling. Ama Murong Xun'un nişanlısı değil, benim nişanlım," diye düzeltti onu Chu Feng.

 

"Chun Wu nasılsın? Buraya gelirken Chu Feng hep ona nasıl yardım ettiğini anlattı." Chun Wu'nun hatası Zi Ling'i sinirlendirmemişti, ona saygıyla selam verdi. Chu Feng'e yardım edenlere karşı hep bir minnet duyardı.

 

"Ehh, yani sen benim yengem oluyorsun ha? Selam yenge!" Bir hata yaptığını fark eden Chun Wu samimiyetle gülümsedi.

 

"Chun Wu, bizi mi bekliyordun burada?" Diye sordu Chu Feng gülümseyerek.

 

"Evet! Efendi ortalığı karıştırdığını biliyordu ve dedi ki Zi ailesinden birçok kişiyi almışsın. Yanında bu kadar insanla dolaşmak da senin için zor olurdu. Bu yüzden de burada beklememi ve gelirsen hemen seni yanına götürmemi söyledi. Sisli Tepe çoktan kapılarını açtı seni bekliyor."

 

"Ama bu kadar uzun süre bekleyeceğimi düşünmemiştim. Gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım! Ama neyse ki geldin. İyisin, bir sıkıntın yok. Hehe..." Chun Wu gülümsedi. Chu Feng için gerçekten de endişelendiği anlaşılabiliyordu.

 

"Yani Piaomiao Hanım bekliyordu beni demek?" Bunları duyan Chu Feng heyecanlanmıştı. Piaomiao Hanım'ın onları kabul etmemesinden endişeleniyordu ama sonunda rahatlayabilirdi. Minnettar bir ses tonuyla Chun Wu'ya "Chun Wu seni bu kadar beklettiğimiz için kusurumuza bakma."

 

"Chu Feng, deme lütfen öyle şeyler. Ahlaksız Vadi'de sen olmasan, Zhan Feng'i öldürmesen Ölümsüz İnfaz Takımadasıyla aranda bu mesele olmayacaktı," dedi Chun Wu utanarak.

 

"Ölümsüz İnfaz Takımadasıyla karşılaşmadan önce bile aramızda bir düşmanlık vardı. Bu durum er ya da geç gerçekleşecekti, seninle hiçbir alakası yok." Chu Feng kafasını salladı.

 

Bunu duyan Chun Wu gözlerini Zi Ling'e çevirmekten kendini alamadı. Sonra da bir şeyleri anlamış gibi başka bir şey demedi. Hafifçe gülümsedi ve "Beni takip edin. Qiushui Efendi de burada. Sizi görünce çok sevinecekler." dedi.

 

Chu Feng ve Zi ailesi Chun Wu'yu takip etmeye başladı. Tepeye geldiklerinde Chun Wu Chu Feng ve diğerlerini bir saraya götürdü ve içeri girdiklerinde Chu Feng ve Zi Ling'e burada beklemelerini söyleyerek Zi Xuanyuan, Zi Ling'in anne babasını ve diğerlerini başka bir yere götürdü. Chun Wu herkese bir yer ayarlıyordu.

 

"Chu Feng, cidden ne baş belasısın!" Chun Wu gittikten sonra Qiushui Fuyan'un sesi duyuldu. Sadece o değil, Piaomiao Hanım da kendilerine doğru geliyordu.

 

İkisi de süper uzmanlar olmasına rağmen Chu Feng onları gördüğünde bırakın huzursuz olmayı bir yakınlık hissetti.

 

İşi bu karıştırmasına rağmen hem kendisini kabul ediyorlardı hem de bu kadar nazik davranıyorlardı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr