Bölüm 810: Zorlukların Bitişi Bollukların Başlangıcı

avatar
5844 7

Martial God Asura - Bölüm 810: Zorlukların Bitişi Bollukların Başlangıcı


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Hepsinin işini halleden Chu Feng Zi Xuanyuan'a baktı ve biraz da utanarak; “Xuanyuan Efendi, özür dilerim. Geç kaldım." dedi.

 

"Haha, Chu Feng, Doğu Deniz Bölgesine bu kadar erken geleceğini düşünmezdim, yetişimin ne kadar artmış! Zi Ling gerçekten de yanılmamış. Dev bir potansiyelin var. Er ya da geç o Murong Xun'u geçeceksin. Dokuz Eyaletteki herkesi geçmekle kalmadın, yakında Doğu Deniz Bölgesindeki herkesi de geçeceksin."

 

Zi Xuanyuan zaten Chu Feng'i severdi ve geliştirmedeki bu başarılarını görünce daha da sevinmiş ve heyecanlanmıştı. Chu Feng için yüreğinin en derinlerinden seviniyordu.

 

"Xuanyuan Efendi, Zi Ling'in hapsedildiğini duydum. Doğru mu bu?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Evet doğru. Hapsedilen tek Zi Ling de değil. Annesiyle babası da onla birlikte," dedi Zi Xuanyuan kafasını sallayarak.

 

"Ne oluyor böyle? Tam olarak ne oldu ki?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Çok bir şey değil. Döndükten sonra Zi ailesi reisinin Ölümsüz İnfaz Takımadasının planını zaten bildiğini öğrendim. Ölümsüz İnfaz Takımadasının aslında Murong Xun'la Zi Ling'i evlendirmek istemediğini, sadece Zi Ling'in Kutsal gücünü istediklerini öğrendim."

 

"Ama kendi çıkarları için bunu gizlemeyi seçmiş. Zi Ling'in ailesini bile kandırmış."

 

"Ben de Zi Ling ve Murong Xun arasındaki evliliği destekliyormuş gibi yaptım. Güvenini kazandıktan sonra bir tuzak kurdum ve olanları herkese anlattırdım. Böylece Zi ailesindeki birçok kişi gerçekleri öğrenmiş oldu, Zi Ling'in anne babası da dahil."

 

"Bunu öğrenince de tabii pişman oldular. Ne de olsa Zi Ling'i seviyorlar. Bu yüzden Zi Ling'i almak istediler ama başaramadılar." Zi Xuanyuan'ın yüzünde bir acıma vardı.

 

"Peki efendim Zi Ling şu an nerede tutuluyor?" Chu Feng Zi Ling'in anne babasını umursamıyordu, onun aklında sadece Zi Ling vardı.

 

"Nerede olduğunu biliyorum. Reisin konağında tutuluyor," diye cevapladı Zi Xuanyuan.

 

"Reisin yetişimi ne durumda?" Diye sordu Chu Feng.

"Ölümsüz İnfaz Takımadası Zi ailesine birçok şey verdi ve reis de bu kaynaklardan bol bol yararlandı. Bu kaynaklardan en çok yararlanan odur. Şu anda Zi ailesinde yetişimi en güçlü olan o; altıncı seviye bir Dövüş Lordu" dedi Zi Xuanyuan.

 

"Altıncı seviye Dövüş Lordu mu? Zi ailesinin Ölümsüz İnfaz Takımadasından korumaları var mı peki?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Var. Ölümsüz İnfaz Takımadasının Zi ailesinde hep uzmanları olmuştur ama gizli bunlar. Daha önce onları hiç görmedik; yetişimlerini de bilmiyoruz."

 

"Ama emin olduğum bir şey var; bu uzmanların yetişimleri reisinkinden yüksek çünkü Ölümsüz İnfaz Takımadası reise hiç güvenmiyor," dedi Zi Xuanyuan.

 

Bu bilgileri duyan Chu Feng düşüncelere daldı. Altıncı seviye bir Dövüş Lordu onu korkutmazdı, şu anki geliştirmesiyle her şeyini kullanırsa altıncı seviye bir Dövüş Sanatı Tanrısıyla başa çıkabilirdi. Yani reisten korkmuyordu.

 

Ama Chu Feng'in bu gizli uzmanlar karşısında dikkatli olmaktan başka bir şansı yoktu. Buraya kadar gelmişti, eli boş dönmek olmazdı. Ne olursa olsun denemesi lazımdı.

 

*whoosh*

 

Chu Feng birden kan gölünde yatan bilinci gitmiş torunu aldı. Omzunun üstüne attı çocuğu ve sonra da Zi Xuanyuan'a "Xuanyuan Efendi, lütfen yolu göster." dedi.

 

"Bu..." Zi Xuanyuan aptal değildi; Chu Feng'in aklından geçeni anlamıştı. Ona bunu yapmamasını söyleyecekti ama inatçı yapısını hatırlayınca bir şey dememeye karar verdi ve Chu Feng'e yolu gösterdi.

 

Dışarıdan bakınca Zi ailesinden kimse Chu Feng'i durduramaz gibi gözüküyordu ama Chu Feng Ölümsüz İnfaz Takımadasının uzmanlarından korkuyordu biraz, bu yüzden ortalığı ayağa kaldırmak istemiyordu.

 

Hücreden çıktıklarında Chu Feng burayı gizledi ve kimseye fark ettirmeden reisin konağına girdiler.

 

İçeride birçok tuzak vardı ama Chu Feng hepsini etkisiz hâle getirdi.

 

"Bu çocuğun Ruh Oluşumu teknikleri bu kadar iyi miymiş? Ne kadar güçlenmiş bu böyle?"

 

Chu Feng'in tekniklerini gören Zi Xuanyuan Chu Feng'e başka bir gözle bakmaya başlamıştı. Chu Feng'in ne kadar güçlü olduğunu gittikçe daha da çok kavrıyordu.

 

Dokuz Eyalette başına belalar açıp duran ve zamanında bir tokatıyla toprağın altına sokabileceği bu çocuk artık kendisini geçmişti, bundan emindi.

 

Sonunda önde Zi Xuanyuan, Chu Feng Zi Ling ve ailesinin tutulduğu yere geldi. Burası bir yeraltı sarayıydı; birçok Koruyucu Ruh Oluşumu döşenmişti. Sıradan bir Dövüş Lordu buraya girmeyi aklından bile geçirmemeliydi.

 

Ama bu iş Chu Feng için zor değildi. Chu Feng Ruh Oluşumlarıyla güçlendirilmiş kapıyı açınca önünde uzun süredir görmediği bir güzellik belirdi.

 

Zi Ling; Chu Feng'in gece gündüz düşündüğü küçük güzellik. Hâlâ muhteşemdi; tatlı suratı, zarif vücudu ve doğuştan eşsiz olan aurası dünyadaki her kadını gölgede bırakırdı, onu görüp de çıldırmayacak erkek yoktu.

 

Zi Lin o anda ailesiyle konuşuyordu ve Chu Feng'i orada görmek aklından bile geçmezdi. Yine reis kendilerini görmeye geldi diye düşündü, bu yüzden o tarafa bakmadı bile.

 

"Zi Ling." Ancak Chu Feng ismini söyledikten sonra Zi Ling titremeye başladı, hemen kafasını döndürdü ve bakışlarını Chu Feng'e çevirdi.

 

Chu Feng'i görünce gözleri genişledi ve kaşları titredi, ağzı büyüdü; bütün bunlar nasıl bir şok içerisinde olduğunu gösteriyordu.

 

Uzun bir süre kendine gelemedi. Hemen kendini Chu Feng'in kollarına attı sonrasında da. Sıkı sıkı sarıldı Chu Feng'e, bırakmaya niyeti yoktu. Ağlamaklı sesiyle, "Sen misin bu? Sen misin? Gerçekten de sen misin? Bu bir rüya değil, değil mi? Rüya görmüyorum değil mi?" dedi.

 

Chu Feng'in yüreği burkuldu, bir sıcaklık hissetti içinde. O da kollarını açtı ve sıkı sıkı sarıldı bu güzelliğe ve "Benim Zi Ling. Seni bulmaya geldim. Özür dilerim, seni bu kadar beklettim. Sana uzun süre acı çektirdim." dedi.

 

"Hayır ne uzundu ne de acı çektim." Zi Ling kafasını kaldırdı ve gözyaşlarıyla parıldayan gözleriyle Chu Feng'e baktı, sonra kafasını tekrar Chu Feng'in göğsüne gömdü ve daha da sıkı sarıldı Chu Feng'e, sanki bırakırsa Chu Feng kaybolacak gibi sarılıyordu.

 

Zi Ling ne kadar küstah olursa olsun, diğerlerine nasıl davranırsa davransın, ne kadar soğuk olursa olsun, o anda, Chu Feng'in kollarındayken uslu küçük bir kız gibiydi; Chu Feng onun her şeyiydi.

 

"Babacım, bu..." Zi Ling'in anne babası afallayıp kalmıştı. Chu Feng'in birden böyle ortaya çıkması üzerine ne yapacaklarını bilememişlerdi.

 

"Şş." Ama Zi Xuanyuan onlara sessiz olmalarını işaret etti. Sonra da zihinsel bir mesaj yolladı ve "Bırakın da keyfini çıkarsınlar bu anın. İkisi de uzun süredir çok acı çekti."

K.N: Devamı gece gelecek inşallah.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr