Bölüm 802: Ustalı Kraliyet Silahı

avatar
6117 8

Martial God Asura - Bölüm 802: Ustalı Kraliyet Silahı


 

 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Ne? Sekizinci Ölümsüz kendi hayatını feda ettiğinden mi öyle duruyordu?"

 

"Eh normal o zaman. Ben de Sekizinci Ölümsüz nasıl o kadar güçlü oldu diyordum. Demek savaşa devam edebilmek için hayatını harcamış. Yani bu da demek oluyor ki buradan canlı sadece Murong Xun ve Murong Wan kardeşler ayrıldı, öyle mi? Sekizinci Ölümsüz de bu savaş yüzünden öldü?"

 

"Aman Allahım! Akıl almaz bir şey! Ölümsüz İnfaz Takımadası binden fazla Dövüş Lordu uzmanını kaybetmekle kalmadı bir de Sekizinci ve Dokuzuncu Ölümsüzlerini de kaybetti! Ne büyük kayıplar!"

 

Gerçekten de Toprak Kralının dediklerini duyan kalabalık daha da şok olmuştu. Binden fazla Dövüş Lordu korkutucu bir rakam olsa da gökteki güneş gibi olan Ölümsüz İnfaz Takımadası için çok da büyük bir rakam değildi.

 

Sekizinci ve Dokuzuncu Ölümsüz ise farklı bir konuydu. Dokuz Ölümsüz, Ölümsüz İnfaz Takımadasının dövüş gücü en yüksek olan adamlarıydı; Ölümsüz İnfaz Takımadasının dokuz generaliydi onlar. Bu savaşta iki general kaybetmişlerdi yani. Bu gerçekten de büyük bir kayıptı.

 

"Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı ve Ölümsüz İnfaz Takımadası savaşta olsa da bir kişinin ölümü hiç istemediğim bir şeydi; Dokuz Ölümsüzün başının torunu Ya Fei'nin ölümü." Toprak Kralının yüzünde sahte bir acıma vardı.

 

"Ya Fei mi? Doğu Deniz Bölgesinin güzelliklerinden Ya Fei mi? O da mı ölmüş?"

 

"Evet! Ya Fei ve Murong Wan yer altına birlikte girmişti ama onun çıktığını görmedim. Gerçekten öldü mü acaba?"

 

"Doğru olamaz bu, değil mi? Ya Fei öldü mü? Ne yazık, ne kadar da güzeldi..."

 

Ya Fei'nin öldüğünü duyanlar hayretler içerisindeydi, hepsi de üzülmüştü. Ne de olsa Ya Fei'nin kendileriyle bir alakası olmasa da yine de izlemesi harika bir güzellikti. Ölmesi acı bir şeydi.

 

"Eminim herkes şimdi Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı yüzünden öldüğünü düşünüyordur. Ama bu doğru değil. Ya Fei'nin katili Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatından değildir. Ya Fei'nin nişanlısı, Ölümsüz İnfaz Takımadasının genç efendisi Murong Xun öldürdü onu," dedi Toprak Kralı.

 

"Ne? Murong Xun mu öldürmüş Ya Fei'yi?"

 

"Bu nasıl mümkün olabilir ki? Murong Xun ne diye Ya Fei'yi öldürsün? Tam olarak ne oldu ki?" Kalabalık bir anda birbirine girmiş, tartışmalara başlamıştı. Bu habere inanması zordu.

 

"Belki de inanmıyorsunuz bana ama Murong Xun'un ne çılgın ve ne kalpsiz olduğunu görseniz inanırdınız, bu sözde Doğu Deniz Bölgesinin bir numaralı dâhisinin."

 

"Gerçekten de Ya Fei Hanım'ı öldürdü. Arkada bir ceset bile bırakmadı. Bunun sebebi ise Ya Fei'nin kendisine sadık olmadığını öğrenmesiydi. Onu bu yüzden öldürdü."

 

"Ama bunun bedelini de ödedi, Wuqing onun Kraliyet Silahını aldı. Ölümsüz İnfaz Takımadasının altıncı Kraliyet Silahı artık onların değil, Wuqing'indir." Toprak Kralı konuşurken Chu Feng'in elindeki gümüş renkli mızrağa baktı.

 

"Bu doğru değil, değil mi? Wuqing'in elindeki gümüş mızrak gerçekten de Murong Xun'un Kraliyet Silahı mı?"

 

"Wuqing mi almış Murong Xun'dan? Nasıl mümkün olabilir böyle bir şey? Yetişimleri arasındaki fark çok büyük! Wuqing nasıl olmuş da Murong Xun'un Kraliyet Silahını almış?" Hepsi de afallayıp kalmıştı, bunun gerçek olması çok mümkün gelmiyordu.

 

"Biliyorum belki de bunun gerçek olduğuna inanmıyorsunuz. Anlaşılır bir şey."

 

"Çünkü Murong Xun'un elindeyken Kraliyet Silahının gerçek kudretini gördünüz, hissettiniz. Ama Wuqing'in elindeyken böyle bir şey söz konusu değil."

 

"Ama Kraliyet Silahlarının bilinçli olduğunu unutmayınız. Bir usta kabul etmeden önce Kraliyet Silahları kasıtlı olarak aurasını saklar. Böyle olunca da dışarıdan bakınca normal bir silah gibi dururlar. Değersiz bir şey gibi. Ancak gerçek uzmanlar onun özünü görebilir."

 

"Ancak Kraliyet Silahı ustasını kabul ettikten sonra ona gücünü verir. Sonra da ustasının gücüne göre ya güçlenir ya da zayıflar."

 

"Aslında Ustalı Kraliyet Silahları sadece Dövüş Kralı aleminde ya da daha üst alemlerde kullanılabilir çünkü Dövüş Kralı olmayanlar Kraliyet Silahlarını zor kontrol eder. Ya da belki de Kraliyet Silahı kullanmaya uygun değillerdir ve bu yüzden de onayını alamazlar."

 

"Ama bir Kraliyet Silahı iki şart altında kendisinden zayıf birini ustası olarak kabul edebilir. Birincisi güçle olur; Dövüş Kralı güç kullanarak Kraliyet Silahının kabul etmediği kişiye yardımcı olur."

 

"Açıkça konuşmak gerekirse Murong Xun Kraliyet Silahının onayını böyle almış olsa gerek, yani Kraliyet Silahı onu gerçekten de kabul etmemişti. Ona zorla hizmet ediyordu."

 

"İkinci seçenek ise Kraliyet Silahı almak isteyen kişinin sıra dışı bir hüneri olmasıdır. Dövüş Kralından aşağı bir seviyede olsa bile Kraliyet Silahının onayını alır böyle kişiler."

 

"Ben Wuqing'in sıra dışı bir hüneri olduğunu düşünüyorum, zaten Doğu Deniz Bölgesinde onun yaptıklarını bilmeyen yok. Hem dövüş gücü yüksek hem de Doğu Deniz Bölgesinde bir Asura Dünya Ruhuyla bağ kurmayı başarabilen tek kişi."

 

"Hünerinin eşi benzeri yok, eminim gelecekte de olmayacaktır. Şüphesiz, kendisi Doğu Deniz Bölgesinin en güçlü dâhisidir. Zi ailesinin Kutsal Vücudu bile onunkiyle kıyaslanamaz."

 

"Wuqing'in yetişimi Murong Xun'dan düşük olabilir ama bunun tek sebebi zaman."

 

"Eminim Murong Xun'un yaşına geldiğinde yetişimi öyle bir seviyeye gelecek ki Murong Xun o seviyeleri ancak rüyasında görebilir." Toprak Kralı tutkuyla konuşuyordu.

K.N: Adam hayatının konuşmasını yapıyor :D

 

"Evet! Wuqing hâlâ çok genç. Gerçekten Murong Xun'un yaşında olsa gücü akıl mantığa sığmazdı!" Toprak Kralının sözünü duyan kalabalık kafasını salladı.

 

Kalabalığın bu tepkisini gören Toprak Kralı sevinçliydi. Bakışlarını Chu Feng'e çevirdi ve gülümseyerek, "Wuqing, eminim bu Kraliyet Silahına nasıl boyun eğdireceğini biliyorsundur. Ne dersin şimdi yapıp da herkese göstermeye?"

 

"Buradaki insanların da ufkunu genişletmiş olursun. Onlara Ustalı Kraliyet Silahının kudretini göster."

 

"Hı hı." Chu Feng kafasını salladı. Kraliyet Silahı eline alır almaz anlamıştı zaten nasıl boyun eğdireceğini. Çok basit bir şeydi boyun eğdirmek; auranı onunkiyle birleştirecektin.

 

Ama bu tehlikeli bir şeydi. Kraliyet Silahı çok güçlüydü ve Chu Feng çok zayıftı. Chu Feng'i kabul etmesi kendisini bastırmak gibi bir şeydi çünkü Kraliyet Silahı ne kadar güçlü olursa olsun ustasının gücüne göre o da gücünü değiştirirdi.

 

Bu Kraliyet Silahı Chu Feng'in dövüş gücünü arttırırdı evet ama Kraliyet Silahını gerçek gücüyle kullanamazdı.

 

Yani Chu Feng'i ustası olarak kabul ederse Chu Feng'in işine gelirdi bu.

 

Ama eğer Chu Feng'i ustası olarak kabul etmezse bunun sonucu ağır olurdu; ölebilirdi bile. En azından Kraliyet Silahında bunu yapacak yetenek vardı.

 

Ama Chu Feng kendinden emindi. Şeytan Mühürleyen Kılıç bile onaylamıştı kendini, neden bu Kraliyet Silahı onaylamasındı?

 

Böylece Chu Feng kalabalığın bakışları altında gümüş renkli mızrağı yukarı kaldırdı ve aurasını Kraliyet Silahının aurasıyla birleştirdi.

 

*BUUM*

 

Birden gökyüzü karardı. Kuvvetli rüzgârlar esmeye, kara bulutlar dönmeye başladı. Şimşek çaktı, her yere kaos hakimdi.

 

Herkes birbirine girmişti. Görebildikleri tek şey havada duran ve elinde Kraliyet Silahını tutan Chu Feng'di.

 

Sanki dünyanın hükümdarıydı Chu Feng.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr