Bölüm 789: Aşma

avatar
5633 6

Martial God Asura - Bölüm 789: Aşma


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Kharsmi

 

Murong Xun elinde gümüş bir mızrak tutuyordu. Mızrağın üstüne işlenmiş bir sürü karışık sembol vardı. Mızraktan hiçbir parlaklık yayılmıyordu, sıradan bir mızrak gibi duruyordu ama herkes gökleri yerleri sallayan bu gücün Murong Xun'un elindeki mızraktan geldiğini hissedebiliyordu.

 

Etrafındaki hava değişmişti. Artık bir Dövüş Lordu gibi değil de Dövüş Sanatı Kralı gibi duruyordu. En azından Dövüş Sanatı Kralı olmaya çok yakındı.

 

"Bu gri renkli mızrak da ne? Nasıl Murong Xun'un aurasını bu kadar güçlendirdi?"

 

Murong Xun'daki değişimi hisseden Xuan Xiaochao, Fu Fengming ve You Tonghan'ın yüz ifadeleri değişmişti. Yüzlerinde korku belirmişti.

 

İstemeye istemeye gerilemişlerdi, durumun farkındalardı. Üçü birlik olmasına rağmen Murong Xun'u yenmeleri imkânsızdı.

 

"Kraliyet Silahı mı? Bu bir Kraliyet Silahı mı?!"

 

"Nereden buldun bu Kraliyet Silahını? Bunu daha önce hiç görmedim, yoksa..."

 

"Biliyorum! O olsa gerek. Arkeolojik kalıntılar olmalı, orada buldun Kraliyet Silahını!" Toprak Kralı da Murong Xun'un elindeki Kraliyet Silahını fark etmişti.

 

"Heh, Toprak Kralından da bu beklenirdi zaten. Böyle çıkarımlarda bulunmak, görüyorum ki sen de biliyorsun birkaç bir şey. Aynen öyle. Yüzde yüz haklısın." Sekizinci Ölümsüz kendini beğenmiş bir şekilde sırıttı ve sonra da bağırdı, "Zamanında takımada başkanımızın liderliği altında Ölümsüz İnfaz Takımadası çöp denilen kalıntıları incelemeye karar verdi, çünkü başkanımız orada bir hazine olması gerektiğini düşünüyordu."

 

"Ve sonunda beklendiği gibi kalıntılar arasındaki hazineyi bulduk. Büyük kayıplar verdik belki, birçok uzman kaybettik; başkan yardımcımız ve iki Koruyucumuz öldü hatta ama bu Kraliyet Silahını oradan aldık."

 

"Zamanında Ölümsüz İnfaz Takımadasıyla ne çok kişi dalga geçmişti. Deneyimsizliğimizle, boş yere kalıntılara gidişimizle dalga geçmişlerdi."

 

"Ama orada bir Kraliyet Silahı bulduğumuzu bilmiyorlardı ve bu Kraliyet Silahı sayesinde Ölümsüz İnfaz Takımadası bugün geldiği yere gelmiştir."

 

"Haha, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı da Ölümsüz İnfaz Takımadasının başarılarını hafife alıp küçük görmüştü ama bu işe ne kadar şey yatırdığımızı daha görmedin. Başkanımız zeki biridir."

 

Bunu duyan Toprak Kralı kaşlarını çattı. Beti benzi atmıştı.

 

Zamanında Ölümsüz İnfaz Takımadası tüm gücünü kalıntıları araştırmaya yollamıştı, bu daha Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı Doğu Deniz Bölgesini yönetirken gerçekleşmişti.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının oraya gitmemesinin sebebi Doğu Deniz Bölgesindeki herkesin orada bir şey olmadığını bilmesiydi. Sadece gereksiz tehlikeler, ölümcül tuzaklar vardı.

 

Bu yüzden Ölümsüz İnfaz Takımadası oraya gitmek için ısrar ettiğinde ve eli boş dönüp birçok uzman kaybettiğinde doğal olarak onlarla herkes dalga geçmişti.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı bile Ölümsüz İnfaz Takımadasının cahilliğiyle dalga geçmişti. Herkes Ölümsüz İnfaz Takımadasının açgözlülükten kör olduğunu düşünmüştü.

 

Ama şimdi bakınca Toprak Kralı bile biraz utanmıştı. Ölümsüz İnfaz Takımadasının güçlü olduğunu kabul etmekten bir şansı yoktu o anda. En azından başkanları çok derin bir plan yapmıştı. Gerçekten de cesur ve hırslı biriydi.

 

"Bu Ölümsüz İnfaz Takımadasında altı Kraliyet Silahı olduğu anlamına gelmiyor mu?"

 

"Aman Allahım! Bir Kraliyet Silahı bile ne kadar etkileyici, bir de Ölümsüz İnfaz Takımadasında altı tane mi varmış? Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı en iyi zamanındayken onlarda bile beş tane yok muydu?"

 

Herkes Toprak Kralı ve Sekizinci Ölümsüz arasında geçen konuşmaları duymuş ve donakalmıştı.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadası tırnaklarıyla kazıya kazıya şu anda sahip olduklarını elde etmişti. Zamanında Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı dağıldıktan sonra Yanan Cennet Kilisesi hareket hâlindeyken Doğu Deniz Bölgesine tam bir kaos hakimdi.

 

Her yerde güçler belirmişti ve efendilik pozisyonu için uzun soluklu bir savaş başlamıştı.

 

Çok fazla güç vardı, hepsi de kuvvetliydi. Binlerce yıldır ortalıkta olan ve Antik Dönemden birkaç tekniğe sahip olanları bile vardı.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadası ise çok ciddiye alınmazdı. Güçleri fena sayılmazdı ama yıllardır ortalıkta olan ve Kraliyet Silahları olan güçlere kıyasla zayıflardı.

 

Ama Ölümsüz İnfaz Takımadasının başkanının liderliğinde yenilmez denen düşmanları yenip durmuşlardı. Üç sene içerisinde barışı sağlayıp Doğu Deniz Bölgesinin efendileri olmuşlardı.

 

Bir de düşmanlarından beş Kraliyet Silahı almışlardı. Beş Kraliyet Silahı, bu Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının sahip olduğu Kraliyet Silahı sayısıyla aynıydı.

 

Daha da önemlisi Ölümsüz İnfaz Takımadası sonraki senelerde efendilik pozisyonunu sağlamlaştırmakla kalmadı, güçleri de katbekat arttı.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadasının şu anki gücünün Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının eski gücünden az olmadığı bile söylenebilirdi. Bazıları Ölümsüz İnfaz Takımadasının çoktan Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını geçtiğini bile düşünüyordu.

 

En başta insanlar böyle bir düşünceye inanmadı. Ne de olsa Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının arkasında bıraktığı etki ve şan şöhret insanların gözünde çok büyüktü. Ama Murong Xun altıncı Kraliyet Silahını çıkardığında kalpleri sarsıldı.

 

Kraliyet Silahı çok kıymetli şeylerdi. Bir kuvvetin gerçek gücünü anlamadaki standarttı.

 

Şimdi Ölümsüz İnfaz Takımadası altıncı bir Kraliyet Silahını ortaya çıkarmıştı. Bu Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının sahip olduğu Kraliyet Silahı sayısını geçiyordu. Bu yüzden de bazıları belki de Ölümsüz İnfaz Takımadasının Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını geçmiş olabileceğini düşündü.

 

"Haha, ne oldu? Korktunuz mu?"

 

"Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının şakşakçıları sizi. Tarikatınızın yenilmez olduğunu düşünüyorsunuz, Ölümsüz İnfaz Takımadasını küçümsüyorsunuz."

 

"Şimdi anladınız mı? İster kabul edin ister etmeyin, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı geçmişte kaldı. Ölümsüz İnfaz Takımadasının şanını her bir yumruğumuz ve tekmemizle elde ettik. Attığımız her adımla büyüttük ve çoktan Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını ayağımızın altına aldık." Xuan Xiaochao ve diğerlerine bakan Murong Xun gülümsüyordu. Çılgınlar gibi kahkahalar atıyordu, gurur dolu kahkahalar.

 

"Saçmalık!” Bu sözleri duyan You Tonghan öfkelenmişti. Bağırarak gözlerinden iki ışın fırlattı. Dehşet verici bir şeydi; ışınlar ışık hızıyla Murong Xun'a doğru seyahat ediyordu. Bu, You Tonghan'ın destesindeki en güçlü karttı.

 

"Heh, geber!" Ama You Tonghan'ın saldırısı karşısında Murong Xun sadece küçümseyici bir şekilde gülümsemekle yetindi. Sonra da elindeki gümüş renkli mızrağı birden salladı.

 

Gümüş bir ışık parladı ve mızrağın gövdesi kuyruğunu sallayan gümüşten bir ejderha gibi güzel bir falsoyla uçtu. You Tonghan'ın saldırısını yok etmekle kalmadı, bir kralın kudretiyle ona doğru uçmaya başladı.

 

Öncesinde öfkeli olan You Tonghan'ın yüz ifadesi değişti ve içten içe bağırdı, "Siktir."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43834 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr