Bölüm 781: Hataları Kabul Etmek

avatar
6030 7

Martial God Asura - Bölüm 781: Hataları Kabul Etmek


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Bu sözler insanları şaşırtmış olsa da kimse karşı çıkmadı. Sadece on kardeşten yedincisi ciddi ciddi "Ağabey, gerçekten bu veledi dinlemeyeceksin değil mi? Eğer bozarsa işi her şey boşa!" dedi.

 

"Tekrarlamam mı lazım illa dediklerimi? Dediğimi yapın," dedi Yaşlı Liu sertçe.

 

Kimse artık bir şey demeye cüret edemedi ve oluşumu Chu Feng'in çizdiği şemaya göre ayarlamaya başladılar.

 

"Velet eğer bu işi bozarsan seni asla affetmeyeceğim," dedi Chu Feng'i sevmeyenler, onu tehdit ederek.

 

"Peki ya başarılı olursa?" Chu Feng küçümseyici bakışlarla baktı onlara, sanki dünya nedir bilmeyen bir ahmak sürüsüne bakar gibi.

 

"Hmph. Eğer başarılı olursa diz çöküp hatalı olduğumu kabul edeceğim!" dedi hepsi birlikte.

 

"Tamamdır o zaman anlaştık," dedi Chu Feng kendinden emin. Bu değişimi öyle boş yere önermemişti. Cennetin Gözleriyle Chu Feng'in içini göremediği bir şey yoktu ve Xuan Xiaochao ve diğerlerinin döşediği oluşumlardan oluşumu açmak için gerekli olan dördüncü metodu anlamıştı. Altın-pelerinli On Kardeşin döşediği Açılış Oluşumu doğruydu ama birkaç yerinde hatalar vardı. Bunlar düzeltildiğinde çalışacaktı.

 

*buum*

 

Gerçekten de oluşumu Chu Feng'in dediği gibi değiştirdikten sonra oluşum hemen etkinleşti. Bir ışık fırladı ve sınırsız oluşuma girdi. Yerinden kıpırdamayan Ruh Oluşumu bayağı bir zayıflamıştı, her an dağılacak gibi duruyordu.

 

"İşe yaradı mı?" Bunu görünce bırakın diğerlerini Altın-pelerinli On Kardeşin en güçlülerinin bile yüz ifadeleri değişmişti, gözlerine inanamıyorlardı.

 

"Hah. Bir de Wuqing'i küçük görürsünüz ha? Şimdi diz çöküp hatalı olduğunuzu kabul edeceksiniz, değil mi?" Chu Feng'e yakın olan biri Chu Feng'e sinir olanlarla dalga geçmeye başlamıştı.

 

Hepsinin yüzünden düşen bin parçaydı, durumun iyiye gitmediğini fark etmişlerdi. Ama yine de inatla, "Bu hiçbir anlama gelmez. Oluşum deaktive olana kadar bekleyin." dediler.

 

*hmm*

 

Adam sözlerini bitirir bitirmez bir patlamayla göklere kadar ulaşan Ruh Oluşumu kaybolmaya başladı. Sanki altından bir buz duvar gibi erimeye başlamıştı.

 

"Haha, işe yaradı! Üç Koruyucunun müritlerinden de böylesi beklenirdi! Gerçekten de muhteşemler!"

 

Bunu görünce yüzeydekilerin hepsi tezahüratlara başlamıştı. Sonsuza kadar uzayan Ruh Oluşumu yok olunca Ahlaksız Vadi gözlerinin önünde bir okyanus gibi belirmişti.

 

Vadinin içinde muazzam yapılar vardı. Yapıların pozisyonları da çok özeldi, kudretli bir havaları vardı. Vadinin her yerinde noksan ay sembolleri vardı. Birkaç bir şey bilen herkes bunun Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının sembolü olduğunu anlamıştı.

 

Böylesine kudretli yapıları gören yaşlı neslin uzmanları derin derin nefesler almaya başladı. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının şanlı günlerini hepsi hatırlamıştı.

 

O zamanlarda herkes Doğu Deniz Bölgesinin en güçlülerinin Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı ve Yanan Cennet Kilisesi olduğunu bilirdi.

 

Yanan Cennet Kilisesi dünya işlerinden el etek çektikten sonra da Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı Yanan Cennet Kilisesinin efendisi olarak bilinmeye başlanmıştı.

 

Bu dönemi görenler Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı baştayken Ölümsüz İnfaz Takımadasının bir hiç olduğunu da biliyordu. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatına her sene büyük harçlar öderlerdi.

 

Şanlı günleri uzun zaman öncelerde kalmıştı ve şu anda Doğu Deniz Bölgesinin efendisi Ölümsüz İnfaz Takımadasıydı belki ama hâlâ Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının tekrar bir araya gelirse Ölümsüz İnfaz Takımadasının Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını yenemeyeceğine inananlar vardı.

 

"Heh, en azından çabalarımız boşa gitmedi." Ahlaksız Vadinin karşılarında belirdiğini gören Xuan Xiaochao ve diğerleri içten içe rahat bir nefes aldı. Chu Feng'in de dediği gibi bu işi başaramasalardı insan içine çıkacak yüzleri kalmazdı.

 

"Bu... Gerçekten de yaradı mı işe?" Yüzeydekiler tezahüratlar yaparken yer altındakilerin çoğunun dili tutulmuştu, şok içerisindeydi.

 

Şu vakte kadar birçoğu inanmamıştı Chu Feng'in dediklerinin gerçekten de işe yarayacağına. Ama gözlerinin önünde gerçekleşen şeyler onlara Chu Feng'in bir dâhi olduğunu söylüyordu.

 

"Wuqing kardeşim görünen o ki söylentiler doğruymuş. Gerçekten de Ruh Oluşumu tekniklerin çok iyi. Ben, Liu, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı adına sana teşekkür ediyorum." Yaşlı Liu Chu Feng'in yanına giderek samimi bir şekilde selamladı onu.

 

"Yaşlı Liu, çok naziksiniz. Eğer bana yardım etmeseydiniz belki de şimdiye çoktan ölmüştüm. Asıl teşekkür etmesi gereken benim," dedi Chu Feng alçak gönüllülükle.

 

"Ne dersen de bize bugün büyük yardımın dokundu." Chu Feng'e bakan Yaşlı Liu'nun gözlerinde sadece minnet değil aynı zamanda hayranlık da vardı.

 

Chu Feng'e inanmayan ve onunla dalga geçenlerin de beti benzi atmış bir durumdaydı. Hiçbiri kafasına kaldırmaya cüret edemiyor, gizli gizli geriye çekiliyordu. Kalabalığa karışıp kaçınılmazdan kaçmaya çalışıyorlardı.

 

"Hmm, siz demin dememiş miydiniz Wuqing'in dedikleri işe yararsa diz çöküp de hatalı olduğumuzu kabul ederiz diye?" Diye bağırdı Chu Feng'le arası iyi olan büyük bir adam. Bunu yaparken de gözlerini Chu Feng'e kötü laflar söyleyenlere çevirdi.

 

Bunu duyan adamlar oldukları yere çakıldı kaldı. Sanki taş olmuş gibi öylece durdular.

 

"Evet öyle! Sözünüzün eri olun! Hemen eğilin ve hatalı olduğunuzu kabul edin!" Birçok kişi de büyük adama katılmaya başladı.

 

Büyük bir çoğunluğu Chu Feng'e yardım ediyordu grubun ama Altın-pelerinli On Kardeş kaşlarını çatmıştı, sessiz sessiz duruyordu; Yaşlı Liu bile.

 

Aslında Chu Feng gerçekten de bu adamların önünde eğilip hatalı olduklarını kabul etmelerini istiyordu ama zeki biriydi; bu durumun ne anlama geldiğini kestirebiliyordu.

 

Buradaki herkes Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatındandı. Kendisi ise bir yabancıydı. Eğer bu adamlar eğilip de hatalı olduklarını kabul ederse sadece kendilerini utandırmazdı. Yaşlı Liu ve diğerlerini de utandırmış olurdu, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatından herkesi utandırırlardı.

 

Artıları ve eksileri kafasında değerlendiren Chu Feng gülümsedi ve "Gerek yok. Bu efendiler Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını düşünüyordu. Konuşmaları hata değildi yani kabul edecek bir hataları yok."

 

Bunu duyunca önceden Chu Feng'e sinir olanların yüzü gevşedi. Chu Feng'e artık nefretle değil de minnetle bakıyorlardı.

 

Önceden dediklerine rağmen Chu Feng kendilerine saygı göstermişti.

 

"Wuqing yüce adamların büyük kalpleri olur doğrudur ama Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının adamları sözünden dönemez. Hatalılardı, yani hatalılar. Eğilmeye gerek yok ancak hatalı olduklarını kabul etmeleri gerekir." O ana kadar sessizliğini koruyan Yaşlı Liu konuşmuştu sonunda. Chu Feng'in yaptıklarından minnettar olduğunu belirtmişti.

 

Chu Feng'e kötü şeyler söyleyenler de aptal değildi. Hatalı olduklarını kabul etmek utanç vericiydi belki ama Chu Feng'in önünde eğilmek daha da utanç vericiydi.

 

Yaşlı Liu bundan kurtarmıştı kendilerini, bu yüzden bu durumu seve seve kabul ettiler. Chu Feng'in önüne gelip güzel bir sıra oldular ve utana sıkıla, "Wuqing, hatalıydık." dediler.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr