Bölüm 775: #####

avatar
6518 8

Martial God Asura - Bölüm 775: #####


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Saçmalık. Ben değilsem kim olacak?" Ama tekrar Eggy'nin sesi geldi. Öncesine kıyasla daha az hiddetli ve yumuşaktı, daha kırılgan ve boğuktu.

 

"Eggy, gerçekten sen misin bu?" Chu Feng Eggy'nin sesini duyduğundan emindi. Hayal değildi bu, gerçekten de onun sesiydi.

 

Chu Feng hemen bilincini Dünya Ruh Uzayına yolladı. Ve gerçekten de Eggy'nin Dünya Ruh Uzayında oturduğunu gördü.

 

Ama beti benzi atmıştı ve aurası çok zayıftı. Ağır yaralandığı belliydi.

 

"Eggy!" Chu Feng hemen yanına koştu. Eggy'nin yaralarını umursamadan küçük güzelliği kollarına aldı ve sıkı sıkı sarıldı ona. Öyle bir sıktı ki göğsü kendi göğsüne yapıştı, ezilecekti neredeyse.

 

Gerçekten de çok mutluydu. Eggy'nin öldüğünü düşünüyordu ama ölmemişti işte. Önünde karanlık bir boşluk yattığını düşünüyordu ama birden parlak bir ovaya çıkmıştı. Nasıl etkilenmesindi?

 

"Öhö öhö..."

 

"Şerefsiz ben nasıl bir hâldeyim bir de..." dedi Eggy güçsüz güçsüz.

 

"Eggy, ölmemişsin! Ama neden bağımızı hissedemiyorum?" Diye sordu Eggy'yi bırakan Chu Feng.

 

"Çünkü bağımızı kesmek için özel teknikler kullandım. Yaralarım iyileştiğinde bağımız da eski hâline dönecek. Endişelenmene gerek yok." Eggy tatlı tatlı gülümsedi. Her zamanki gibi zarif ve çekiciydi.

 

"Bilerek mi kestin? Neden ki?" Chu Feng'in kafası karışmıştı çünkü gördüğü kadarıyla Eggy bu yaptığı için büyük bir bedel ödemişti ve dövüş kabiliyetini de kaybetmiş gibi duruyordu.

 

"Çünkü seni kızdırmak istedim, ölümüm yüzünden öfkelenmeni ve vücudundaki Kutsal Şimşeği etkinleştirmeni istedim. Böylelikle tehlikelerden koruyabilecektin kendini ve o Murong Xun denen veletten de kolayca kurtulacaktın."

 

"Ama sanırım hatalıydım." Eggy'nin gözleri parlıyordu konuşurken. Yüzünde bir keder vardı, kısa bir süre sonra sinirli sinirli kafasını kaldırdı ve Kutsal Şimşek'e dönerek, "Çünkü öldüğüm için yeterince sinirlenmedin!"

 

"Kılıç Tanrısı Valisinde Zi Ling tehlikedeyken ya da Dört Deniz Akademisinde Su Mei tehlikedeyken durum farklıydı ama. O zamanlarda Kutsal Şimşeğin gücünü almıştın."

 

"Ben olduğunda konu niye olmadı böyle bir şey? Neden? Neden?!"

 

"Çünkü beni umursamıyorsun ya da Zi Ling ve Su Mei'yi önemsediğin kadar önemsemiyorsun."

 

"Umursuyorum, umursuyorum seni! Öldüğünü düşündüğümde nasıl bir acı hissettim fark etmedin mi? Acı öfkeye galip geldi ve o anda ben..."

 

Chu Feng elinden geldiğinde açıklamaya çalıştı ama nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Soğuk terler boşalıyordu alnından. Yumurtacığın gerçekten de kendisini yanlış anlamasından korkuyordu çünkü onu çok umursuyordu.

 

"Haha..." Ama Chu Feng'in girdiği hâlleri gören Yumurtacık birden gülmeye başladı. Bu mutlu, keyifli ve güzel bir gülüştü.

 

"Eggy, seni..." Yumurtacığın güldüğünü gören Chu Feng'in kafası biraz bulanmıştı.

 

"Haha, aptal. Dalga geçiyorum senle sadece. Öfkeni ve kederini hissetmedim mi sanıyorsun?"

 

"Dürüst olmak gerekirse böyle bir tepki vermeni bekliyordum zaten ama seni o durumda görmek yüreğimi burktu." Eggy konuşurken sesini alçaltamaktan alamadı kendini, çok tatlı olmuştu. Ama sonra da ekledi, "Ama tam da bu sebeple bir seçenek kalıyor geriye."

 

"Neymiş o?" diye sordu Chu Feng.

 

"Kutsal Şimşek öfkeyle etkinleşmiyor. Bence kafasına göre hareket ediyor."

 

"Kendi kafasına göre mi?"

 

"Aynen öyle. İstediğinde sana güç veriyor ki ne kadar güçlü olduğunu bilesin ve ona saygı duyasın. Ne kadar çok gücüne sahip olmak istersen sana o kadar az verir."

 

"Bu ihtimali düşünmüştüm önceden ama onaylayamamıştım. Ama bugün onaylamış oldum," dedi Yumurtacık.

 

"Bu olasılık nasıl önceden geldi ki aklına?" Chu Feng'in kafası karışmıştı biraz.

 

"Çünkü geçmişte de böyle şeyler oldu. İnsanlar kudretli güçlere sahip oldular ama bu kudretli güçler kuvvetlerini bu insanlara vermedi. Ancak belli bir güce ulaştıktan sonra bu kuvveti kavrayabildiler."

 

"Bir nevi test yani ve sanırım sen de şu an bir testtesin"

 

"Neyse, Kutsal Şimşeğin gücüne güvenme. Özel durumlar olmadıkça biri seni öldürecek olsa bile Kutsal Şimşeğin çıkıp da seni koruyacağını sanmıyorum," dedi Eggy.

 

"Kutsal Şimşeğe güvenmeyi hiç düşünmedim." Chu Feng kafasını salladı. Gerçekten de koruma için Kutsal Şimşeğe güvenmiyordu çünkü kontrol edemediği bir güçtü. Kontrol edilemeyen güçler bilinmezliklerle dolu olurdu ve Chu Feng daha güvenilir şeyleri tercih ediyordu.

 

En güvenilir şey de kendi dövüş kabiliyetiydi. Yenebildiklerini öldürürdü. Yenemediği biri olunca da tabanları yağlayıp kaçardı. Akıllı olan biri böyle yapardı.

 

Kaybedeceklerini bilmelerine rağmen, öleceklerini bilmelerine rağmen dövüşmeye devam edenler aptal magandalardı sadece, ahmaklardı.

 

"Mm, güzel. Ama Kutsal Şimşek seni seçtiğine göre senin sayılır. Sadece daha kullanacak seviyede değilsin. Ama er ya da geç istediğin gibi kullanacaksın. Sıkı çalışmaya devam edersen senin olacak," dedi Eggy gülümseyerek.

 

"Bırak bunları şimdi, seni düşünüyorum ben. Gerçekten iyi misin?"  Diye sordu Chu Feng endişe içerisinde.

 

Yumurtacık kafasını salladı. "İyiyim. Biraz vakit geçsin iyileşirim. Sen git de kendi vücudunla ilgilen. Benim de iyi bir dinlenmem lazım."

 

"Tamam." Chu Feng daha fazla oyalanmadı, Eggy'yi rahatsız etmek istemiyordu. Bilincini tekrar vücuduna yolladı.

 

Sonra da ilaçlar almaya başladı ve kopan kolunu bir Ruh Oluşumu döşeyerek iyileşmiş vücuduna geri taktı.

 

Xuan Xiaochao biraz tedavi etmişti ama bu Chu Feng tek başına yürümesine yetecek kadardı. Vücudu daha iyileşmemişti.

 

Vücudun iyileşmesi için çok vakit gerekirdi. Ama Chu Feng'in şu anda bildiği tekniklerle iki saat yeterliydi. İki saatten sonra Chu Feng'in kopmuş kolu düzelmişti. Eski hâlinden bir farkı yoktu. Vücudundaki hançer yaraları da iyileşmişti, geride iz kalmamıştı.

 

"Bu aura... bunlar Ölümsüz İnfaz Takımadasından gelenler mi?" Ama Chu Feng'in vücudu düzeldikten kısa bir süre sonra kaşlarını çatmaktan alamadı kendini. Bakışlarını ufka çevirmişti.

 

Keskin Ruh Gücüyle bir grup güçlü aurayı hissetmişti. Hızla kendisine doğru yaklaşıyorlardı.

 

Ama Chu Feng önceki gibi bir Gizleme Ruh Oluşumu döşemişti ve içindeydi. Ruh Oluşumunun önünde dursalar bile onu bulamazlardı.

 

Ama bu grubun hedefi çok belliydi, tam şu anda bulunduğu yerdi. Belli ki Chu Feng'i almaya geliyorlardı.

 

"Ne oluyor? Gizleme Ruh Oluşumumum etkisini mi kaybetti?" Güçlü auraları hisseden Chu Feng donup kalmıştı.

Bölüm 775: Yumurtacık Daha Ölmedi Mi?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44315 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr