Bölüm 772: Seni Yiyeceğim

avatar
5779 9

Martial God Asura - Bölüm 772: Seni Yiyeceğim


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Gökte Yumurtacığın eşsiz kara alevleri hâlâ kıvranıyordu generalini kaybetmiş erler gibi, ruhsuz bedenler gibi. O dehşet auradan eser yoktu artık, geriye sadece ruhsuz ve çaresiz alevler kalmıştı.

 

Ama kara alevler tamamen ortadan kalktıktan sonra bile Chu Feng Eggy'yi göremiyordu. Sanki tamamen yok olmuştu.

 

Sadece Murong Xun, Ya Fei, Murong Wang ve iki yedinci seviye Dövüş Lordu Dünya Ruhu vardı.

 

Chu Feng zihni boşalmış gibiydi, sanki kalbi durmuştu. Hayatında ilk defa bu kadar umutsuz hissediyordu kendini.

 

Eggy'le bağ kurmuştu ama artık onu hissedemiyordu, bağdan iz bile kalmamıştı. Çok kötü hissediyordu.

 

Acı, kalbinde tarifi imkânsız bir acı vardı. Katlanması imkânsız bir acı. Vücudu titriyordu, kaçmaya gücü yoktu. Sanki o da ölmüştü orada.

 

"Csk csk csk, hizmetlisi ustasını kurtarmak için ne de güzel bir şey yaptı öyle. Ne yazık ki hizmetçi güçlü olsa da ustası işe yaramazın teki."

 

Murong Xun'un yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Mutluluk dolu bir gülümsemeydi, hüzün falan kalmamıştı. Ama yine de daha tatmin olmamıştı.

 

"Fei'er, Wan'er gidin de şunu sakatlayın Zhan Feng'in intikamını almak için," diye emir verdi Murong Xun.

 

"Hı hı." Chu Feng'e doğru uçan Murong Wan'ın yüzü oldukça kararlıydı. Güçlü Dünya Ruhu Eggy olmadığında Chu Feng'den hiç korkmuyordu.

 

Chu Feng'in şu anda dövüşecek hâli falan da yoktu zaten. Çürük bir balık gibi orada öylece duruyordu, birinin onu kesmesini bekliyordu.

 

"İğrenmiyor musun ya? Kaç kere dedim sana, Fei'er deme bana." Ama gariptir ki Murong Xun'un samimi seslenişi Ya Fei'nin sinirini bozmuştu.

 

"Fei'er, er ya da geç benimsin. Neden böyle yapıyorsun?" Murong Xun kaşlarını çattı, ama sinirli değildi. Gözlerinde birazcık keder vardı.

 

"Daha gelecek belli değil. Seninle evleneceksem bile buna daha var. En azından şu an senin değilim," dedi Ya Fei sinirli sinirli. Sonra da Chu Feng'e baktı. Kendini beğenmiş bir gülümseme belirdi yüzünde ve "Ama bu Wuqing'e işkence etmek... İşte bunu çok isterim." dedi.

 

Sözlerini bitirince de zıpladı ve Chu Feng'in önüne geldi. Oradan da elinde keskin bir hançer tutan Murong Wan'la dalga geçti, "Ne? Dayanamıyor musun yapmaya?"

 

"Kim olursa olsun Ölümsüz İnfaz Takımadasının düşmanı olmayı gözüne alana merhamet göstermem." Murong Wan dudaklarını büktü ve elindeki hançer birden indi. Chu Feng'in göğsüne girdi. Kanlar fışkırmaya başladı.

 

"Sen..." Chu Feng'i bıçaklayan Murong Wan'ın yüzü bembeyaz olmuştu, korkmuş gibiydi. Geriledi.

 

Hançeri indirdiğinde bırakın feryatlar koparmayı, tepki bile vermemişti Chu Feng. Acı çekiyor gibi değildi, cansız gözleriyle Eggy'nin durduğu yere bakıyordu.

 

"Çekil kenara çekil. Sen buna işkence mi diyorsun?" Ya Fei küçümseyici bakışlar attı Murong Xun'a, sonra da alçak bir gülümsemeyle, "Wuqing herhalde tekrar elime düşeceğini hiç düşünmemişsindir, değil mi? En son sana yaptığım işkenceyi hatırlıyor musun?"

 

Chu Feng sanki söylenenleri duymuyordu, hiçbir tepki vermiyordu.

 

Bunu gören Ya Fei kaşlarını çattı. Öfkelenmişti, "Bu numaralara kanıp da sana bir şey yapmayacağımı mı sanıyorsun? Bak sana şunu söyleyeyim: Hiçbir şeyden korkmuyorum. Kim olursa olsun beni sinirlendiren, onu öldürürüm." diye bağırdı.

 

Sözlerini bitiren Ya Fei'nin bileği döndü ve elinde bir Noksan Kraliyet Silahı belirdi. Silahı sallamaya başladı, Chu Feng'in sol kolu kopmuştu.

 

Ancak Chu Feng'in kaşları bile hareket etmemişti, sanki artık acı hissetmiyordu.

 

"İyi dayanıyorsun ama bakalım ne kadar sürecek bu." Chu Feng'in tepkisizliği Ya Fei'yi çıldırtıyordu. Elindeki Noksan Kraliyet Silahıyla Chu Feng'in vücudunu parça parça kesmeye başladı.

 

Her bir darbe derisini deşip kaslarına kadar giriyor, tendonlarını ve kemiklerini kesiyordu. Chu Feng'in vücudu delik deşik olmuştu sonunda.

 

Chu Feng'in kıyafetleri kandan sırılsıklam olmuştu. Vücudu kanlı bir eleğe benziyordu. Ama duygularında bir değişim yoktu. Bakışları hâlâ Eggy'nin olduğu yere kilitliydi, gözünü bile kırpmamıştı.

 

"Etkileyici, gerçekten de hiçbir ses çıkarmadın. Ama bakalım öldüğünde de bu kadar sakin kalabilecek misin?"

 

Ya Fei sinirden dişlerini sıktı. Gerçekten de Chu Feng'ten nefret ediyordu, kendisine bu kadar büyük bir bedel ödeten ilk kişiydi o. Chu Feng'e karşı beslediği kin uzun süredir büyüyordu ve bugün Chu Feng'e işkence ederek bu kinden kurtulacaktı.

 

Ama Chu Feng'in bu acımasız işkencelere karşı tepkisiz kalmasından dolayı sinirini atamıyordu. Chu Feng'in hayatını almak en istediği şeydi.

 

"Bekle." Ama tam da Ya Fei kılıcını kaldırdığında Murong Xun birden bağırdı, Chu Feng'in yanına geldi ve Ya Fei'ye, "Onu öldürmek iyilik olur." dedi.

 

Ya Fei de istemeye istemeye kenara çekildi. İşkence konusunda Murong Xun'un ondan iyi olduğunu biliyordu.

 

"Wuqing, kalbinde büyük bir acı var, değil mi? Senin yüzünden nasıl bir güzellik öldü."

 

"Onu çok seviyordun gibi duruyor. Ama bu çok normal. Ne de olsa kim öyle bir güzelliği sevmezdi? Eminim onu görünüşü ve gücünden dolayı seviyordun sadece, değil mi?"

 

Pişkin pişkin sırıtıyordu Murong Xun. Kasıtlı olarak sesini alçaltmış, dudaklarını Chu Feng'in kulaklarına yaklaştırmıştı, "Biliyor musun, onu ilk gördüğümde gerçekten de ele geçirmek istedim onu; evcil hayvanım hâline getirmek ve her istediğimi yapmak ona."

 

"Ahh~, ne vücut vardı kızda. Güzel yüzünü kelimeler tarif edemezdi, açıkçası Ya Fei'den daha çok etkiledi beni."

 

"Böylesine bir güzeli kollarıma alıp istediğimi yaptığımı düşünüyorum da... Ne hayat. Ama ne yazık ki artık yok."

 

"Aynen öyle. Öylesine güzel bir kıza dokundun mu hiç? Daha dokunmadın herhalde. Beni küçük gördü, senin gibi bir çöp nasıl layık olsun ona? Hahaha..."

 

Murong Xun hâlâ sırıtıyordu. Ne alçak bir gülümsemeydi bu. Chu Feng'i kışkırtmak istiyordu, öyle kışkırtmak ki kalbindeki acıya rağmen sinirlenmesini istiyordu.

 

"Yiyeceğim seni!" O zamana kadar sessizliğini koruyan Chu Feng birden bağırdı. Aynı anda da ağzını açtı ve dişlerini Murong Xun'a geçirdi.

 

“Ahh—” Murong Xun'un boş bir anına gelmişti, acı dolu bir feryat yükseldi. Chu Feng bayağı bir etini koparmış gibiydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr