Bölüm 761: Bir Tanıdıkla Karşılaşmak

avatar
6204 7

Martial God Asura - Bölüm 761: Bir Tanıdıkla Karşılaşmak


 

 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Chun Wu?" Chu Feng şaşırmıştı çünkü sanki uzaklardan Chun Wu'nun sesini duymuştu.

 

Hemen havada yükseldi ve sesin kaynağına doğru uçtu. Ne kadar yakınlaşırsa ses de o kadar netleşiyordu. Yavaş yavaş ses o bulanık hâlinden kurtularak netleşti.

 

Sonunda bir süre uçtuktan sonra Chu Feng toplanmış bir grup insan gördü. Bir şeyler oluyor gibiydi.

 

Kalabalığı geçen Chu Feng hemen merkezdeki iki kişiyi tanıdı. Biri beklediği gibi Chun Wu'ydu ve diğeri de tanıdığı biriydi; Zhan Feng.

 

"Neden bunlar da burada?" Chu Feng bu ikisini görünce hemen kendini göstermedi. Bunun yerine kalabalığa karıştı ve olanları izledi, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

 

Anlaşılan tartışıyorlardı.

 

Zhan Feng tek başına değildi, arkasında bir düzineden fazla yaveri vardı. Hepsi de Dövüş Lorduydu, en zayıfları ikinci seviye Dövüş Lorduydu.

 

Ama Ölümsüz İnfaz Takımadasının dâhileri Ölümsüz İnfaz Takımadası kıyafetlerini giymiyordu. Günlük kıyafetlerini giymişlerdi ve bir çember şeklini almışlardı, ortalarında da Chun Wu vardı. Niyetleri iyi değildi.

 

"Zhan Feng, bana saldırmayı aklından bile geçirme. Sorun çıkarmaya devam edersen Ölümsüz İnfaz Takımadasının ne yaptığını söylerim herkese," diye bağırdı Chun Wu hiddetle.

 

Bunu duyan Zhan Feng'in kaşları çattı, yüzünde endişe ve öfke vardı. Soğuk bir ses tonuyla, "Chun Wu Hanım saçmalamayın lütfen. Yoksa başınıza bela açabilirsiniz." dedi.

 

Dedi ve öne doğru ilerledi Zhan Feng. Yaverleri de öldürme isteği yayarak Chun Wu'ya yakınlaştı, 

 

"Ahh? Yani beni susturmayı düşünüyorsun, öyle mi?" Zhan Feng'in tehditlerini duyan Chun Wu kaşlarını çattı. Korkusuzdu, küçümseyici bir şekilde dudaklarını bükerek kalabalığa döndü ve bağırdı, "Gelin de bakın! Ölümsüz İnfaz Takımadasından Zhan Feng planları suya düşünce cinayete başvuruyor!"

 

Chun Wu bütün kudretiyle bağırmıştı, birçok kişi söylediklerini duymuştu. Söylediklerini duyan herkes neler olduğunu görmek üzere oraya toplandı.

 

Gelenlerden bazıları Chun Wu, Zhan Feng ve diğerlerini tanımıştı. Hepsi de Doğu Deniz Bölgesinde bu kadar çok tanınan bu iki dâhiyi görünce şok olmuştu.

 

Etraflarındaki insanların gittikçe arttığını gören Zhan Feng'in beti benzi atmıştı. Yine de zoraki bir gülümsemeyle Chun Wu'ya, "Chun Wu Hanım, yanıldınız sanırım. Ben, Zhan Feng'in, size karşı kötü bir niyeti yoktur." dedi.

 

"Ne dersiniz, ikimiz de sakinleşip konuşalım mı?"

 

"Konuşmak mı? Ne konuşmasıymış? Senle konuşacak ne var ki? Hızlı düşünüp buraya kaçmasam beni çoktan öldürmüştün" Chun Wu kollarını göğsünde birleştirerek dudaklarını büktü, çoktan Zhan Feng'in planını biliyor gibiydi. Sonra da kalabalığa bağırdı, "Dostlar! Amcalar, Teyzeler, Kardeşler."

 

"Birbirimizi tanımıyor olabiliriz ama burada buluşmamız da kaderin bir işidir. Etrafımı çeviren bu şerefsizler beni bırakmıyor, hepsi de Ölümsüz İnfaz Takımadasından. Liderleri de meşhur Zhan Feng."

 

"Benim ismim ise Chun Wu'dur. Sisli Tepenin Piaomiao Hanımının beş müridinden biriyim."

 

"Bugün şanssızım, duymamam gereken bir şey duydum. Görünen o ki buradan canlı çıkamayacağım. Eğer gerçekten de böyle bir şey gelirse başıma sizden tanık olmanızı istiyorum ve gidip Piaomiao Hanıma katilin kim olduğunu söylemenizi istiyorum ki intikamımı alabilsin."

 

İlk başta çok az kişi Zhan Feng ve Chun Wu'yu tanımıştı. Ama Chun Wu konuştuktan sonra neredeyse herkese kim olduğunu açıklamıştı. Herkes donakalmıştı, her yerde tartışmalar başlamıştı.

 

Ama bir kişi bile gidip de ne olduğunu sormaya cüret edemiyordu, bırakın gidip olanlara müdahale etmeyi. Zhan Feng ismini duyunca korkudan geri çekilenler bile olmuştu. İnsanını doğasındaki umursama ve umursamazlık arasındaki o dalgalanma bu kalabalıkta çok iyi gözlemlenebilirdi.

 

Bunu gören Zhan Feng'in yüzünde pis bir gülümseme belirdi. Sonra da yaverlerine bağırdı, "Hadi!"

 

*whoosh whoosh whoosh*

 

Söylediklerinden sonra Zhan Feng ve diğerleri sınırsız auralarını yayarak Chun Wu'ya saldırdı.

 

Chun Wu zaten bunun olmasını bekliyor gibiydi. Korkmuyordu, burnunu büktü ve "Zhan Feng sen hâlâ beni Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminde kolayca bulaşabildiğin kız mı sanıyorsun?" dedi.

 

"Bugün o yaptığının intikamını alacağım!"

 

*buum*

 

Chun Wu'nun vücudundan sınırsız Dövüş Lordu gücü yayılmaya başlamıştı. Güçlü bir girdaba benziyordu bu güç, birden Zhan Feng ve diğerlerini yutmuştu.

 

“Ahh—”

 

Dövüş sanatı gücü girdabı tarafından yutulan Zhan Feng Ölümsüz İnfaz Takımadasının diğer dâhileri hemen bağırmaya başladı. Girdap tarafından geri itilmişlerdi, hafif yaralananların yüzü bembeyazdı. Ağır yaralananlar ise kan kusuyordu, organları zarar görmüşe benziyordu.

 

"Beşinci seviye Dövüş Lordu mu? Chun Wu seviye mi atlamış?!"

 

Chun Wu'nun aurasını hisseden onu Chu Feng içten içe kutladı. Sisli Tepeden ayrılalı bir aydan kısa bir süre geçmişti ama Chun Wu dördüncü seviye bir Dövüş Lordluğundan beşinci seviye bir Dövüş Lorduna geçiş yapmayı başarmıştı. Chun Wu'nun iyi bir arkadaşı olan Chu Feng onun adına sevinmişti.

 

"Ben de neden kendine bu kadar güveniyorsun diye merak ediyordum. Seviye atladın yani."

 

"Ama ne yani beşinci seviye Dövüş Lorduysan? Cidden beni yenebileceğini mi düşünüyorsun?"

 

Chun Wu'nun geliştirmesinin onunla eşit olduğunu gören Zhan Feng'in yüzünde hâlâ küçümseme vardı.

 

Avucunu uzattı ve birden Dövüş sanatı gücü yayıldı. Bir patlamayla Chun Wu'nun Dövüş sanatı gücü girdabını paramparça etti.

 

*ta ta ta*

 

Zhan Feng avucunu yolladıktan sonra Chun Wu da birkaç adım gerilemek zorunda kalmıştı. Gül pembesi suratı artık bir kâğıt kadar beyazdı.

 

Durumun kötüye gittiğini gören Chun Wu tabii ki öylece durup ölümü beklemeyecekti. Hemen avucunu açtı ve elinde muhteşem bir uzun kılıç belirdi. Bu Kraliyet Dövüş Lordu gücü olan bir Noksan Kraliyet Silahıydı.

 

*bam*

 

Chun Wu kılıcını çıkardığı anda Zhan Feng'den bir saldırı daha gelmişti. Metalin şıngırtısıyla birlikte Chun Wu'nun elindeki Noksan Kraliyet Silahı uçtu, Chun Wu da yere kapaklanmıştı.

 

Hemen sonrasında Zhan Feng kolunu salladı ve bir Ruh Oluşumu döşeyerek Chun Wu'yu içine hapsetti. Sonra da bir hareketiyle Chun Wu'nun elinden düşen kılıç uçtu ve Zhan Feng'in ellerine kondu.

 

İkisi de beşinci seviye Dövüş Lordu olmasına rağmen Zhan Feng göz açıp kapayıncaya kadar Chun Wu'yu bastırmıştı.

 

Zhan Feng, Chun Wu'dan aldığı Noksan Kraliyet Silahını okşadı ve kendini beğenmiş bir gülümsemeyle, "Chun Wu Hanım görünen o ki daha yeni seviye atlamışsınız. Beşinci seviye Dövüş Lordu olabilirsiniz ama daha temeliniz sağlam değil. İkimizin dövüş kabiliyeti arasında uçurumlar var! Eşit değil!" dedi.

 

"Ha! Bu kadar da küstah olma. Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminde Wuqing'in seni nasıl benzettiğini unuttun mu yoksa?" dedi boyun eğmeyen Chun Wu.

 

Bunu duyan Zhan Feng'in kendini beğenmiş yüzü yemyeşil olmuştu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr