Bölüm 760: Ahlaksız Vadi

avatar
6607 7

Martial God Asura - Bölüm 760: Ahlaksız Vadi


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Taş Ölüm Ormanına giren Chu Feng buranın gerçekten de basit bir yer olmadığını fark etti.

 

Devasa bir oluşumdu, böylesi boyutta bir oluşum daha görülmemişti, en azından Chu Feng'in gördüğü en etkileyici oluşumlardan biriydi.

 

İçerisindeki baskı Milenyum Antik Kenttekiyle kıyaslanamazdı belki ama hem uçma gücü hem de kişisel gücü sınırlıyordu.

 

Bir de hem havada hem yerde görünmez tuzaklar vardı. Bu tuzaklar içeri girenlere uyarısız saldırırdı .

 

Taş ormanda gerçekten kuvvetli, kana susamış Azılı Canavarlar da vardı. Çok fazla vardı hem de, birbirlerini avlıyorlardı. Kendileri içeride bir ekosistem oluşturmuştu zaten ve içeri gelen insanlar da onların avı olurdu.

 

Burası gerçekten de öyle elinizi kolunuzu sallayarak geçebileceğiniz bir yer değildi. En azından Cennet aleminde olanlar büyük zorluk çekerdi. Onlara öncülük eden bir lider olmazsa buradan geçmeleri imkânsız gibi bir şeydi.

 

Ama Chu Feng için çok da büyük bir problem değildi. Kolayca Taş Ölüm Ormanını geçti.

 

"Burası Ahlaksız Vadi demek ha?"

 

Ormanı geçen Chu Feng sanki farklı bir dünyaya girmiş gibiydi. Ucu bucağı olmayan bir dünyaydı burası. Yerde ormanlar, nehirler, uzun sıradağlar vardı. Gök bile daha maviydi ve bulutlar daha beyazdı. O kadar güzel bir manzaraydı ki bu insan yeterince takdir edemiyordu; tıpkı bir tabloya benziyordu.

 

Ama böylesine büyük bir dünya Taş Ölüm Ormanı tarafından mühürlenmişti. Böylesine bir dünyayı kirlenmeden saklamak zor işti, Taş Ölüm Ormanın basit bir şey olmadığını buradan da anlayabilirdiniz.

 

Geçmesinin zorluğunu bırakın bu kadar büyük bir dünyayı mühürleyebilmek için ortaya büyük bir emek koymak gerekirdi. Büyük bir şaheserdi.

 

Chu Feng daha da derinlere ilerledi. Kısa bir süre sonra birkaç insan gördü. Hepsi de yaşlı insanlardı, hepsi Dövüş Lorduydu. Gülerek birbirleriyle muhabbet ediyorlardı ama Chu Feng'i gördükten sonra hemen pürdikkat kesilmişlerdi.

 

Dikkatli ve dost canlısı olmayan bakışları gören Chu Feng onlara birkaç bir şey sormaktan vazgeçti ve yürümeye devam etti.

 

Chu Feng yolda birkaç grup insanla daha karşılaştı, derinlere ilerledikçe daha çok kişiyle karşılaşıyordu.

 

Chu Feng ancak önünde bir Ruh Oluşumu havalanıp da göklere uçunca durdu. Bu çok güçlü bir oluşumdu.

 

Her yere altın bir parlaklık saçarak uçtu oluşum ve gökle yeri mühürledi, sanki dünyanın bir kısmını mühürlemiş gibiydi. Yaydığı aura da dehşet bir şeydi. Chu Feng'in açabileceği bir oluşum değildi.

 

Aslında çoğu kişinin yolu bu Ruh Oluşumu tarafından kesilmişti, muhtemelen burası Ahlaksız Vadinin girebileceğiniz en derin kısmıydı.

 

Ruh Oluşumunun dışında neredeyse herkes yerleşmişti. Bu insanlardan bazıları üçlü beşli gruplar oluşturmuştu, düzineli gruplar oluşturanlar ve hatta yüzün üzerinde fazla kişiden oluşan gruplar oluşturanlar da vardı.

 

Hepsi takılıyordu; bazıları şarap içiyor bazıları keyifli keyifli muhabbet ediyordu. Etrafa attıkları çöplerden uzun süredir burada oldukları anlaşılıyordu.

 

Daha da fazla insan ise kendi topraklarını koruyordu. Hepsi pürdikkatti. Tanıdıkları dışında kimseyle konuşmuyorlardı. Sessiz sessiz bekliyorlardı.

 

Chu Feng konuşulanlardan buraya gelmelerinin sebebinin Dört Koruyucunun müritlerinin neler yapacağını izlemek olduğunu duymuştu.

 

"Görünen o ki söylentiler doğruymuş. Yoksa bu kadar farklı yerlerden bu kadar fazla uzmanın burada işi olmazdı."

 

Chu Feng'in görüş alanında birkaç yüz kişi vardı. Ruh Oluşumunun büyüklüğünden dolayı da dışarının kenarında durabiliyordu ancak. Muhtemelen Ruh Oluşumunun dışında birkaç bin kişi daha toplanmıştı, belki de toplananlar on binden fazlaydı.

 

Bir de bunlara ek olarak daha gelmeyen ya da taş ormanda gizlenenler de vardı. Bu yüzden kabaca bir tahmin etmek gerekirse Ahlaksız Vadide on binden fazla kişi toplanmıştı.

 

Bu kadar fazla insanı gören Chu Feng endişelenmedi. Hatta içten içe sevindi çünkü Dört Koruyucunun müritleri arasında yapılacak olan savaş söylentisinin doğru olduğu anlamına geliyordu; aslında hayır Üç Koruyucunun müritleri arasında yapılacak savaş demek lazımdı çünkü Dört Koruyucunun başının müridi gelmeyi planlamıyordu.

 

Zaten Chu Feng ne diğer Koruyucuların müritleriyle ilgili çok bir şey biliyordu ne de Ahlaksız Vadiyle ilgili bir şeyler biliyordu. Bir de buna ek olarak buradaki insanların hepsi diken üstündeydi ve yabancılarla çok konuşmuyordu, bu yüzden onlardan bilgi almak da zordu.

 

Bu yüzden Chu Feng duyduğu konuşmalara kulak misafiri olarak bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. Birkaç bir şey kapabilecek mi diye görmek istiyordu.

 

O eski deyişte dedikleri gibi: "Azimli sıçan duvarı delermiş." Chu Feng birazcık kulak misafirliği yaptıktan sonra birkaç bir şey daha öğrenmişti.

 

Ahlaksız Vadinin Dört Koruyucusu Qiu Canfeng, You Mingdeng, Xue Xiyue ve Fu Liansheng'di.

 

Bu Koruyucular çok kuvvetliydi ve hepsi de çok yaşlıydı, neredeyse hepsi yüzden fazla vardı, özellikle de You Mingdeng. Üç yüz yıldan uzun süredir yaşandığı söylenirdi. Gerçekten de yaşlı bir canavardı.

 

Qiu Canfeng dışında, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı dağılmadan önce diğer üç Koruyucunun hepsi de iyi müritler bulmuş.

 

You Mingdeng'in müridi: You Tonghan.

 

Xue Xiyue'nin müridi: Xuan Xiaochao.

 

Fu Liansheng'in müridi: Fu Fengming.

 

Dört Koruyucunun hepsi de küstah karakterlermiş ve hepsi de herkesten üstün olduğunu düşünürmüş. Bu müritleri seçerken doğal olarak çok sert ve katı davranmışlar. Bu yüzden de onların müridi olanlar doğal olarak insanlar arasındaki ejderler gibi çocuklarmış, dâhilerin de dâhileri.

 

You Tonghan, Xuan Xiaochao ve Fu Fengming gerçekten de ustalarını hayal kırıklığına uğratmamış. Küçük yaşta diğerlerini aşan hünerler sergilemişler. Yetişim hızları çok yüksekmiş ve hep muhteşem dâhiler olarak övülmüşler.

 

Ama ne yazık ki Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı dağıldıktan sonra You Mingdeng, Xue Xiyue ve Fu Liansheng'in hepsi müritleriyle birlikte bu dünyadan kaybolup gitmiş. Sanki yer yarılmış da içine girmişler, onlardan kimse bir haber alamamış ve onları gören olmamış.

 

Aradan geçen yılları hesaplayınca üç dâhi de otuzu aşmıştır şimdiye dek, yani ismi Doğu Deniz Bölgesini sallayan ve Doğu Deniz Bölgesinin bir numaralı dâhisi olarak bilinen Muron Xun'dan biraz daha yaşlı.

 

Ama uzun süredir kaybolmalarına rağmen zaman bu dâhilerin isimlerini silememiş. Birçok kişi hâlâ onların Murong Xun'dan zayıf olduğunu düşünmezmiş, hatta belki de daha güçlü olduklarını düşünürlermiş.

 

Üç dâhi, yıllar boyunca tıpkı ustaları gibi sayısız hayran toplamış .

 

Birçok kişinin tehlikeleri görmezden gelerek Ahlaksız Vadiye gelmelerinin sebebi de buydu zaten, üç dâhiyi tekrar görmek.

 

Buraya gelme amaçları belliydi: Üç müridin şanına tanıklık etmek.

 

"Bu ses... O mu yoksa?" Birden Chu Feng'in göz bebekleri küçüldü ve bakışlarını ufka çevirdi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44240 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr