Bölüm 733: Zavallı Lan Xi

avatar
5937 8

Martial God Asura - Bölüm 733: Zavallı Lan Xi


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Yani sen çoktan hazırlığını yaptın. Ablamı buraya getirmem için elimden geleni yaptırmana şaşmamak gerek. En başından beri senin istediğin ablamdı." Lan Yanzhi sinirlenmişti.

 

"Evet. Baştan beri istediğim oydu. Çok uzun bir süredir istediğim o. Dört Deniz Akademisine gelip de onu gördüğüm an ona âşık oldum."

 

"Dört seneye yakın süredir ona sadece saygıyla davrandım. Eğitimdeyken hep önünde durur tehlikelere engel olurdum. Elime iyi bir şey geçtiğinde hep ilk ona verirdim önce keyfini o çıkarsın diye."

 

"Peki ya o? Bana doğru düzgün bakmadı bile ve beni arkadaşı olarak bile görmüyor. Ne yaparsam yapayım bir şey değişmez."

K.N: Yengeç gibi yaklaşmaya çalışırsan böyle olur :D

 

"En başından beri onu seviyordum ancak artık ondan nefret ediyorum. Beni sevmesine gerek yok, vücuduna sahip olayım yeter!" Wang Long çıldırmış gibiydi, yoğun bir öfke kaplamıştı içini.

 

"Hayır. Sana yardım edemem, ablama böyle zarar vermene izin veremem." Wang Long'un ne hâlde olduğunu gören Lan Yanzhi kararlı bir şekilde kafasını salladı.

 

"Ne dedin sen? Tekrar söyle." Lan Yanzhi'nin reddettiğini duyan Wang Long'un yüz ifadesi hemen değişmişti. Buz gibi bakmaya başlamıştı birden.

 

"D-dedim ki ablama zarar vermene izin veremem! Genelde bana karşı sert davranıyor evet ama yine de ablam o benim! Ben... Mm-"

 

Lan Yanzhi daha sözlerini bitirmeden Wang Long'un kartal pençesine benzeyen elleri kızın boğazına yapıştı. Sonra da "Demek reddediyorsun ha? Ablan vermezken sana kim yetişim kaynakları verdi unutuyorsun herhalde? Ablan yardım etmezken o kaynakları arıtmana kim yardımcı oldu unutuyorsun herhalde?" diye tehditlere başladı.

 

"Bana yardım etmezsin ha? Eğer bana yardım etmezsen gider on tane Afrodizyak Canavarı getiririm buraya ve bırakırım sana tecavüz etsin hepsi. Sonra da gider bunu bütün Dört Deniz Akademisine anlatırım!"

 

"Mm-" Lan Yanzhi'nin yüzü kıpkırmızı olmuştu, nefesi kalmamıştı. Çaresizce ellerini sallıyor, Wang Long'a artık kendisini bırakmasını söylüyordu.

 

"Şimdi söyle bakayım, yardım edecek misin etmeyecek misin?" Wang Long kızı bıraktı ve tekrar sordu.

 

*öhö öhö*

 

Lan Yanzhi önce keskin keskin öksürmeye başladı. Yüzünde hem acı hem de korku vardı. Sonunda Wang Long'un ne kadar iğrenç biri olduğunu görmüştü. Küçük çıkarlar için Wang Long'la iş birliği yapmış olmaktan pişmandı.

 

Ama artık dönülmez bir yola girmişti çünkü Wang Long'un dediğini yapacak biri olduğunu biliyordu. Sonunda elinden gelen itaat etmekti sadece, "Tamam, tamam yardım edeceğim sana."

 

"Hahaha, ha şöyle." Lan Yanzhi'nin kabul ettiğini duyan Wang Long birden bir kahkaha patladı ve tekrar kızın üstüne atlayarak kendini kaybetti.

 

"Ulan sapığa bak." Gizleme Ruh Oluşumu ses geçirmez olsa da Chu Feng her şeyi çok iyi duyabiliyordu. Lan Yanzhi'ye bir gram bile üzülmedi ancak Lan Xi'ye acıdı.

 

Lan Xi'yle çok bir muhabbeti olmamıştı ancak Su Rou ve diğerlerine nasıl davrandığını hatırlayan Chu Feng Lan Xi ve Lan Yanzhi'nin çok farklı insanlar olduğunu anlayabiliyordu. Lan Xi'nin hünerli, iyi ve küstah olmayan biri olduğu belliydi.

 

Ama hep dedikleri gibi: "İşin olmayan meselelere burnunu sokmamalısın." Lan Xi iyi biriydi belki ancak bu mesele Lan Xi'nin aile içi bir meselesiydi. Chu Feng'in yapması gerekenler vardı bu yüzden öylece kendini bu meselenin içine atamazdı.

 

Ayrıca yapmak istese bile nasıl yapacaktı? Doğruyu söylese Lan Xi kesinlikle ona inanmazdı, hatta Lan Yanzhi'nin ona karşılık vermesi daha da kolay olurdu.

 

Lan Xi ve kardeşini takip edip Lan Yanzhi Lan Xi'ye zarar verecekken onu durdursa ve o zaman gerçekleri söylese o zaman da çok vakit harcardı.

 

Chu Feng Lan Yanzhi'nin ne zaman harekete geçeceğini bilmiyordu. Chu Feng'in vakti yoktu. Bu yüzden Chu Feng bu meseleye karışmadı. Arkasını döndü ve gitti.

 

Bütün gece boyu aramasına devam eden Chu Feng'in hasadı bayağı bir iyiydi. Üç tane Oluşum Açığı bulmuştu ama sadece bir tanesini açmıştı. Su Rou ve diğerleri endişelenmesin diye Chu Feng'in Milenyum Antik Kente dönmesi, iyi olduğunu ve iyi haberlerle geldiğini bildirmesi lazımdı. Ormanın derinliklerinde bile ona zarar verecek bir şey olmadığını söylemesi lazımdı.

 

Chu Feng kente döndüğünde özel bir Azılı Canavar gördü. Dışında sadece çelikten kalın bir zırhı vardı ama içi taze, yumuşak etti. Su Rou ve diğerlerinin antik kentte yapacak bir işi olmadığını ve kuru azıklardan başka yiyecek bir şeyleri olmadığını düşünen Chu Feng onlara yiyecek güzel bir şeyler götüreyim diye düşündü. Ne de olsa Su Rou'nun yemek yapmada ne kadar becerikli olduğunu biliyordu.

 

Chu Feng Azılı Canavarı öldürdü ve Milenyum Antik Kente götürdü.

 

Chu Feng döndüğünde gök aydınlanmıştı. Antik kente girmeden önce zarif birini gördü.

 

Bu Lan Xi'ydi. Bir binanın tepesine oturmuş aşağıya bakıyordu. Chu Feng'i görünce hafifçe gülümsedi ve kibarca kafasını salladıktan sonra yine uzaklara daldı.

 

Lan Xi dışarıdan sakin duruyordu belki ancak Chu Feng yumuşak bakışlarındaki endişeyi gördü.

 

Chu Feng kızın aklında ne olduğunu biliyordu. Kardeşi Lan Yanzhi için endişeleniyor olmalıydı.

 

Ama eğer Lan Xi'nin Wang Long'la keyif çattığını ve kendisine karşı komplo kurduğunu bilse... Kim bilir nasıl hissederdi?

 

Chu Feng yüreğinde bir burukluk hissetti. Kabul etti, bu zavallı kadına acıyordu.

 

Chu Feng aklından bunlar geçerken elindeki Azılı Canavar cesedini yere bıraktı ve birkaç sıçramayla Lan Xi'nin yanına gelerek gülümsedi, "Ne kadar erken kalkmışsın. İyi dinlendin mi?"

 

"Seninle kıyaslayınca kesinlikle iyi dinlenmişimdir."

 

"Çok çalışmıyor musun? Tüm gece dönmedin, tehlikelerle karşılaşmaktan korkmuyor musun?" dedi Lan Xi gülümseyerek. Ne nazik bir gülümsemeydi bu, içinde hiçbir kötülük yoktu. Sahtelik de yoktu bu gülümsemede, sanki bir arkadaşı için endişelenmiş gibiydi.

 

"Bu dünyada nerede olursan ol her zaman tehlikeler mevcuttur. Ama ben dikkatli biriyimdir. Eğer yeterince dikkatli olursan bu tehlikelerden kaçınabilirsin."

 

"Lan Xi. Ormanda sayısız tehlikeler var. Bazen bu tehlikeler Dövüş Lordu İlaçları ve Azılı Canavarlarla da sınırlı kalmıyor. Bazen bu tehlikeler insanlar olabiliyor."

 

"Sana bir tavsiye: Benim gibi ol, daha dikkatli. İnsanın bazen en yakınındakilere karşı bile gardını düşürmemesi gerekiyor." Bunları söyleyen Chu Feng tekrar sıçradı ve yere indi. Azılı Canavarla birlikte kentin derinliklerine doğru ilerledi.

 

Lan Xi olduğu yerde durmuş Chu Feng'in gidişini izliyordu. Kafası karışmıştı, dudaklarını bükerek bakışlarını tekrar ufka çevirdi. Artık daha dikkatli bakıyordu . Chu Feng gittikten sonra yüzündeki endişe daha da güçlenmişti.

 

Chu Feng şehre girdi ve Ruh Gücünü yaydı.

 

Liu Zhenwei, Wang Yue ve diğerlerini buldu ancak Wang Long ve Lan Yanzhi'den eser yoktu. Gerçekten de tüm gece dönmemişlerdi ve Lan Xi de düşündüğü gibi Lan Yanzhi'yi bekliyordu.

 

Sonunda Chu Feng ayrıldığı yere döndü, Su Rou ve diğerleri için seçtiği bekleme alanına.

 

Chu Feng yaklaştıkça Jiang Wushang'ın sarayların dışında küçük bir alanda yemek pişirdiğini fark etti. Ne güzel kokuyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44229 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr