Bölüm 708: Chu Feng Harekete Geçer

avatar
6004 8

Martial God Asura - Bölüm 708: Chu Feng Harekete Geçer


 

Bölüm 708: Chu Feng Harekete Geçer

 

"Ouyang, seni..." Bunu duyan Li ailesinin efendisi paniklemişti. Bir de arkasını dönüp de Li ailesi uzmanlarının hepsinin Resim Tarikatının adamları tarafından durdurulduğunu gördü. Li Chan'ın acısına kimse çare olamazdı.

 

Beti benzi atmıştı, sanki hançerler saplanıyordu kalbine. Belli ki uzun süredir bunu planlıyorlardı, o anda anlamıştı niyetlerini. Resim Tarikatı ve Işıltılı Altın Tapınağı bir araya gelmişti ve Kurt Fildişi Dağında bir tarikat kurup ellerini kollarını sallayarak dolaşacaklardı. Onları durdurmak için hiçbir şey de yapamazdı.

 

Dövüş arenasını da sırf kendi kızının ölümünü çaresizce izlesin diye kurmuşlardı. Taleplerini reddetmesinin bedeliydi bu.

 

Li ailesinin efendisi ve Li ailesinden herkes olanları daha fazla izleyemedi, hepsi gözlerini kapattı. Li Chan'ın ölmesini izlemeye kalpleri dayanmazdı.

 

Dao Yuan'ın tüm gücüyle saldırdığını gören Li Chan da hayatının sonlanacağını fark etmişti. Hiçbir umut yoktu, o da gözlerini kapattı. Ama o diğerlerinden farklı bir konumdaydı. O korktuğundan değil de pes ettiğinden kapatmıştı gözlerini.

 

Bunu gören Tarikat Başı Ouyang daha da küstahlaştı. Dışarıdan kimsenin arenaya çıkıp ona yardım edeceğini düşünmüyordu. Ne de olsa biri böyle bir şeye kalkışırsa bildiğin intihar etmiş olurdu. Komplosu başarıya ulaşmıştı ve doğal olarak sevinçten havalara uçuyordu.

 

*whoosh*

 

Ancak tam da herkes Li Chan'ın  artık öldüğünü düşünürken kalabalıktan biri arenaya atladı. Hem arenaya çıkmıştı hem de Li Chan'ın önüne atlamıştı. Bu kişi tabii ki Chu Feng'di.

 

"Li ailesinden olanların bile umurunda değil ancak sen, bir yabancı, ölmeyi göze alıyorsun. Sorun yok, isteğini gerçekleştiririz."

 

Chu Feng'i Li ailesinden olmadığını anlayan Dao Yuan saldırmayı durdurmayı bırakın daha da hiddetlendi. Yumruğu Chu Feng'in boğazına doğru iniyordu. Bu yumruğuyla Chu Feng'in kafasını parçalamak istiyordu.

 

"Hmph." Ama Chu Feng iki şimşeğin gücüne sahipti, birinci seviye bir Dövüş Lorduydu. Ne diye Gök aleminin yedinci seviyesinde olan birinin zavallı saldırılarından korksundu? Chu Feng indiği yerde durdu ve bir adım bile kıpırdamadı, keşişin saldırısını bekliyordu.

 

*dang*

 

Yumruk Chu Feng'e vurduğunda Dao Yuan'ın yüz ifadesi hemen değişti çünkü yumruk ne Chu Feng'in ne boğazını parçalamıştı ne de bir etkisi olmuştu, sanki demir bir duvarı yumruklamış gibiydi. Hatta kendi yumruğu parçalanmıştı.

 

"AHH~~~” Eli parçalanan, kemikleri kırılan, etleri ezilen Dao Yuan anında acınası bir feryat kopardı, sanki kurtlar ve hayaletler uluyordu. Aynı anda birkaç adım da geriledi. Chu Feng'e artık korkuyla bakıyordu.

 

Bu değişim Li Chan'a ve Li ailesine bir şeylerin değiştirdiğini hissettirdi. Hepsi gözlerini açtı ve ancak o zaman Li Chan'ın önünde birinin durduğunu gördüler.

 

Bu kişi yirmiden büyük değildi ancak muazzam bir auraya sahipti. Yetişim hangi seviyedeydi anlaşılmıyordu ancak Dao Yuan denilen keşiş büyük bir darbe yemiş gibi duruyordu.

 

Bu değişim herkesi afallatmıştı, özellikle de Resim Tarikatından olanların. Yüzleri yemyeşil olmuştu. Dao Yuan'ın yumruğuna bildiğin kafa atan Chu Feng'e bir şey olmamıştı bir de üstüne üstlük Dao Yuan'ın elini mahvetmişti. Bu çok kötü bir şeydi.

 

Chu Feng'in bu kadar genç durmasına rağmen bu kadar güçlü olması onları çok şaşırtmıştı. Yüreklerine bir korku salındı, omurgalarında bir ürperme hissettiler.

 

"Kimsin sen? Neden Resim Tarikatı ve Li ailesi arasındaki işlere karışıyorsun?" Tarikat Başı Ouyang bunu sormuştu çünkü hayretler içerisinde Chu Feng'in yetişimini göremediğini fark etmişti. Bu da ona karşısındaki bu gencin basit biri olmadığını gösteriyordu.

 

"Ben Wuqing, Li Chan Hanım'ın arkadaşıyım. Bugün burada olmamın sadece bir sebebi var. Siz utanmaz arlanmaz köpekleri Li ailesinden uzaklaştırmak."

 

*whoosh*

 

Chu Feng birden Dao Yuan'a doğru sıçradı. Aynı anda bir de yumruk salladı ve Dao Yuan'ın enerji merkezini parçaladı.

 

"AHH~~~” Dao Yuan daha elinin kırılmasına dayanamıyordu, bırakın enerji merkezinin parçalanmasını. Enerji merkezi neydi? Yetişim yapanların canıydı, kanıydı! Birinin enerji merkezinin parçalanması demek yetişiminin yok olması demekti! Seneler boyu verilen emeklerin boşa gitmesi demekti. Hissettiği fiziksel acı değildi. Ruhunda hissediyordu bu acıyı.

 

"Dao Yuan!" Dao Yuan gözyaşları içerisinde feryatlarla yerde kıvranırken birden kalabalıktan biri fırladı. O da bir keşişti, Dao Yuan'dan biraz daha büyüktü. Yetiişimi de Dao Yuan'dan kuvvetliydi, Gök aleminin sekizinci seviyesindeydi.

 

Arenaya çıktıktan sonra Dao Yuan'ı doğrulttu. Dao Yuan'ın enerji merkezini iyileştirmeye başladı, daha fazla Gök gücü ziyan olsun istemiyordu. Dao Yuan'ın olabildiği kadar yetişimini kurtarmak istiyordu.

 

"Bu Işıltılı Altın Tapınağının en güçlü müridi, Dao Cheng!" Keşişi gören kalabalık heyecan içerisinde tezahüratlara başladı, Dao Yuan'a kıyasla Dao Cheng çok meşhur biriydi. Ne de olsa Işıltılı Altın Tapınağının en güçlü müridi ve tapınağın müstakbel başıydı. Işıltılı Altın Tapınağı birçok başarısını ona borçluydu. Hem güçlüydü hem de ismi iyi bilinirdi.

 

"Dao Cheng'in de geleceğini beklemezdim. Görünen o ki Resim Tarikatı ve Işıltılı Altın Tapınağı arasındaki ilişki öyle sıradan bir şey değil. Gerçekten de Resim Tarikatının Kurt Fildişi Dağını ele geçirmesine yardım ediyorlar gibi!" Dao Cheng'i gören herkes Işıltılı Altın Tapınağının niyetini anlamıştı. Ne de olsa öyle kafasına esen herkes Dao Cheng gibi birini çağıramazdı.

 

"Kardeşimin yetişimini yok etmeye cüret edersin ha? Geberteceğim seni!" Dao Yuan'ın enerji merkezini hızlıca iyileştiren Dao Cheng'in yüzünde şeytani bir ifade vardı.

 

*aoo*

 

Hemen sonra harekete geçti ve hiddetle ulumaya başladı, sesi bir yaratık gibiydi. Dao Cheng bir insan gibi bile durmuyordu o anda. Dehşet güçlü bir Azılı Canavara benziyordu daha çok. Bir yumruğuyla dağları yere serecek, bir adımıyla nehirleri kurutabilecek gibi duruyordu. Çok vahşi duruyordu.

 

Böylesine bir kudretten arenada olmayanlar bile etkilenmişti. Herkes gerilemek zorunda kalmıştı ve bazıları şoktan kan bile kusuyordu. Ağır yaralananlar vardı.

 

"Ahh!" Chu Feng'in arkasında duran Li Chan bile titremekten kendini alamadı korkudan. Dao Cheng'in dehşet bir güce ulaştığını hissedebiliyordu.

 

Herkes Dao Cheng karşısında tiril tiril titrerken Chu Feng olduğu yerde öylece duruyordu, bir adım bile atmamıştı. Kasırga gibi esen gücün kıyafetlerini ve saçlarını dans ettirmesine izin veriyordu, korkudan eser yoktu içinde.

 

Ancak bu dehşet güçle atılan yumruk yüzüne yaklaştığında Chu Feng avucunu uzattı ve Dao Cheng'in yumruğunu tuttu.

 

Sonra da herkesi dehşete düşüren, ruhlarını sallayan bir şey yaptı; kolunu kaldırdı ve Dao Ceng'i bir korkuluk gibi havaya kaldırdı. Bir ses duyuldu.

 

Işıltılı Altın Tapınağının en güçlü müridi, tapınağın müstakbel başı karpuz gibi ezilmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr