Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

Önce herkes Chu Feng'in kesinlikle öldüğünü düşünmüştü. Ancak zaman geçtikçe düşüncelerinin değişmesine engel olamadılar.

Üç Ölümlü Tabu becerisi de çok güçlüydü ve oluşturdukları şok dalgaları da fazla yıkıcıydı, bir bakış adamın kalbini titretmeye yeterdi. Ancak Chu Feng hâlâ şok dalgalarının merkezinde duruyordu ve üç Aldatıcı Kılıç Hücumuna karşı kendini savunabilmişti. Bu herkesi daha da şok etti.

Ölümlü Tabu becerileriydi bunlar. Ölümlü Tabu becerileri! Chu Feng'in Gizli Becerisi becerilerin gücünün bir kısmını etkilemiş olsa da hâlâ Ölümlü Tabu becerileriydi. Bir de üç tane beşinci seviyede olan Dövüş Lordu tüm güçlerini kullanmıştı bu beceri için. Chu Feng nasıl olur da bedeniyle bloklayabilirdi bu saldırıları?

Böylesi bir durumda insanların Chu Feng'i Ruh Güçleriyle dikkatle incelemesi gerekirdi. Ancak bunu yaptıklarında Chu Feng'in etrafındaki güçlü kalkanı fark edebilirlerdi. Ölümlü Tabu becerilerini durduran bu kalkandı.

"Bir Gizli Beceri! Bu başka bir Gizli Beceri! Çocuğun bir Gizli Becerisi daha var! Nasıl mümkün olabilir bu? Böylesine bir hasat elde etmek için ne kadar şanslı olmak lazım?"

Chu Feng'in saldırıyı nasıl durdurduğunu öğrenen insanlar daha da şok olmuştu. Gizli Beceriler çok nadir şeylerdi ama gel gör ki Chu Feng iki tanesini kavramıştı. Nasıl şok olmazlardı?

Ancak diğerleri Chu Feng'in iki Gizli Becerisi olduğunda şok olmuşken Ya Fei'nin yüz ifadesi çok daha karışıktı çünkü Beyaz Kaplan Katleden Tekniği ve Kara Kaplumbağa Zırh Tekniği dışında üçüncü bir Gizli Becerisi daha olduğunu biliyordu.

İşler bu noktaya kadar geldiğinden o da Chu Feng'e farklı bir gözle bakıyordu artık, dövüş kabiliyeti ve kavradığı teknikler beklentilerini çok aşıyordu. Ona ciddi bir gözle bakmalıydı artık.

"Bakalım ne kadar daha dayanabileceksin?"

"Ya Fei, Murong Wan, tüm gücünüzü kullanın. Bu veledi yenmeliyiz." Diye bağırdı Zhan Feng dişlerini sıkarken. Sonra da tüm gücünü Aldatıcı Kılıç Hücumu için kullandı, Chu Feng'i yenmeye ant içmişti.

Ya Fei ve Muong Wan da oyalanmaya cesaret edememişti doğal olarak. Dişlerini sıkarak son güçlerini kullandılar. Hayatlarını risk etme pahasına da olsa Chu Feng'in Kara Kaplumbağa Zırh Tekniğini alt etmeleri gerekiyordu.

Harekete geçmekten başka şansları yoktu, bu onların son şansıydı.

Ancak zaman geçtikçe Aldatıcı Kılıç Hücumunun gücü giderek azalıyordu. Ya Fei ve diğerlerinin yüzleri bembeyazdı. Kan ter içinde kalmışlardı ve kurumuş bir yağ lambasına benziyorlardı. Ama yine de Chu Feng'in Kara Kaplumbağa Zırh Tekniği kırılmamıştı.

"Lanet olsun! Bunu kabul edememmm!!!"

Birden Zhan Feng öfkeyle ulumaya başladı, kafasını kaldırdı ve kısa bir süre sonra elindeki gümüş kılıcı bir kenara attı. Aldatıcı Kılıç Tekniği de kayboldu ve vücudu havada biraz döndükten sonra yere düştü.

"Zhan Feng Efendi!" Bunu gören Zhan Feng'in dördüncü seviye Dövüş Lordu yaveri hemen koştu ve yakaladı onu. Yoksa yere çakılırdı. Ayakta duracak gücü bile yoktu.

"Leydi Ya Fei!"

"Murong Hanım!"

Aynı anda Ya Fei ve Murong Wan'ın da gücü tükenmişti. Zhan Feng gibi onlarında havada duracak gücü kalmamıştı ve birbirlerinin ardından düştüler. Yaverleri onları yakalamıştı, yoksa hepsi yere çakılacaktı.

Chu Feng'in Kara Kaplumbağa Zırh Tekniği biraz sönmüş olsa da hâlâ etkindi.

Bunu gören Chun Wu ve Qiu Zhu'nun yüzünü bir sevinç aldı. Çok mutlulardı. Chu Feng gerçekten de kendi gücüyle Ölümsüz İnfaz Takımadasının en iyi üç dâhisini yenmişti. Bu haberler yayılırsa kesinlikle tüm Doğu Deniz Bölgesini sallardı.

*hmm*

Tam da o anda Kara Kaplumbağa Zırh Tekniği birden yok oldu. Chu Feng sonunda tekrar eski hâliyle kalabalığın önünde belirdi.

Ancak onun da durumu çok iyi değildi. Yüzü bembeyazdı, sanki kan gitmiyordu. Eskisine kıyasla çok zayıf duruyordu. Her an düşecekmiş gibiydi.

Saldırılara karşı başarılı bir savunma koymuştu ortaya evet ama kendisi de ağır bir bedel ödemişti.

"Çabuk! Çabuk gidin de Wuqing'i öldürün! Dövüşecek hâli kalmadı! Gidin de öldürün onu!" Zhan Feng sevinçten havalara uçuyordu. Hemen yaverlere Chu Feng'in işini halletme emrini verdi. İşleri bu noktaya kadar getiren Chu Feng'den ölesiye nefret ediyordu.

"Gidin de öldürün onu hadi!" Ya Fei ve Murong Wan da yorgun sesleriyle hizmetlilerine Chu Feng'in işini bitirme emrini verdi.

Dördüncü seviye Dövüş Lordu olan üç kişi akıllı kişilerdi, bu yüzden doğal olarak Chu Feng'in yorulduğunu ve artık savaşacak gücü kalmadığını anlamışlardı.

Bu yüzden bir Ruh Oluşumu döşeyerek Ya Fei, Murong Wan ve Zhan Feng'i koruma altına aldıktan sonra Chu Feng'e doğru koştular.

"Hahahah, beni efendileriniz bile yenemedi ama böyle küstahlık etmeye cüret ediyorsunuz ha? Cidden de canınıza susamışsınız!"

Ancak tam da üçü tüm güçleriyle koşarak Chu Feng'in yanına gelmişken Chu Feng'in gözlerine soğuk bir parlaklık geldi ve vücudundan sınırsız bir Ruh Oluşumu gücü yayılmaya başladı.

Mor renkli Ruh Oluşumu gücü her yere yayıldı, bir iblis gibiydi. Bir anda üç Dövüş Sanatı Tanrısının etrafını sardı.

"Siktir, hâlâ dehşet bir gücü var!"

"Kaçın yoksa öleceğiz!"

Üçü de panik olmuştu. Düşünmeden muskalarını kırdılar, ölümden kaçmanın tek yolunun bu olduğunu düşünüyorlardı.

Bunu yapınca vücutları bir ışıkla titredi ve sonra da yok oldular. Sisli Tepeye geri dönmüşlerdi.

*poof*

Üçüyle birlikte Chu Feng'in mor renkli Ruh Oluşumu da birden duman gibi kayboldu.

Chu Feng'in vücudu da yere kapaklandı. Birden şiddetle yere çarptı. Ama yine de yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme vardı.

"Lanet olsun kandırıldılar, çocuk sadece bir illüzyon kullanmış." Ne olduğunu fark eden Murong Wan öfkeyle titremeye başladı.

"Lanet korkaklar! Böyle bir şeyden korkup bizi arkada bıraktılar. Dönünce gösteririm ben onlara." Zhan Feng ise öfke içerisinde dişlerini gıcırdatıyordu. Öyle bir gıcırdatmaydı ki bu kan fışkırdı ağzından.

"Wuqing!" Chu Feng'in düştüğünü gören Chun Wu dehşete kapıldı birden. Ama elinden hiçbir şey gelmiyordu, Chu Feng'in döşediği Ruh Oluşumu çok kuvvetliydi; kırmasının imkânı yoktu.

*hmm*

Ama tam da o anda Chu Feng Ruh Oluşumunu ortadan kaldırdı ve Chun Wu'yu özgürlüğe kavuşturdu. Chun Wu hemen Chu Feng'in yanına geldi, önce ona ilaç verdi ve sonra da endişe içerisinde "Wuqing, nasılsın? Bak Dövüş İşareti Ölümsüz Nilüferi aldım." dedi.

Chun Wu'nun elindeki Chu Feng Ölümsüz Nilüferi alan Chu Feng kafasını salladı ve sonra da hafif bir gülümsemeyle "Chun Wu merak etme iyiyim ben. Git de Qiu Zhu'yu sal. İkinizin de buradaki Dövüş İşaretleri üzerinde payınız var. Alın onları." dedi.

*hmm*

Chun Wu ancak Chu Feng'in iyi olduğunu gördükten sonra kafasını salladı. Sonra da kalkıp Qiu Zhu ve diğerlerinin yanına gitti ve etraflarındaki Ruh Oluşumunu çözdü.

"Wuqing, neyse ki sen geldin yoksa Ölümsüz İnfaz Takımadasından gelen bu rezil insanlar istediklerini elde etmiş olacaktı."

"Aynen öyle! Wuqing, bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum! Gerçekten de Yeniden Üretim Tapınağı sana yaramış."

"Ahh, iyiliklere teşekkürler yetmez. Wuqing, biz dört kardeş bugün yaptığını hatırlayacağız. Gelecekte kesinlikle borcunu ödeyeceğiz."

Özgürlüklerine kavuşan Xia Yu ve Dong Xue Chu Feng'e olan minnetlerini gülücük dolu suratlarla belirtti. Çok iyimser ve naziklerdi, onur falan umurlarında değildi. Sanki Chu Feng'e nasıl davrandıklarını tamamen unutmuşlardı.

Bir de konuşurken havalanıp Yeniden ÜretimTapınağının derinliklerine doğru uçmaya başlamışlardı. Doğal Antikaları ve her yere saçılmış olan Dövüş İşaretlerini toplamak istiyorlardı.

Ama tam da o anda birden Chu Feng'in yüzü soğudu ve bağırdı, "Ölmek istiyorsanız buyurun alın bir tane!"