Bölüm 432: Utanmaz insan

avatar
8421 8

Martial God Asura - Bölüm 432: Utanmaz insan


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

 

"Oh, demek yine başarısız oldun." Chu Feng boncukları rafine etmeyi bitirdiğinde mağaradan dışarı çıktı. Zi Ling ise mağaranın dışında somurtkan bir yüzle duruyordu. Somurtması yüzünden Chu Feng neden öyle olduğunu anında anlamıştı.

 

"Kes sesini, Gök alemine geçmenin gerçekten kolay olduğunu mu sanıyorsun sen?" Zi Ling öfkeli konuştu daha sonra derin bir nefes alıp sakinleştikten sonra konuşmaya devam etti, "Jiang Hanedanı peşinden insan göndermiş, bunların arasında Prenses Jiang Yini'de varmış. Dedemden Jiang Yini'nin nasıl biri olduğunu duymuştum."

 

"Dedem onunla daha önce karşılaşmış ve dedemin dediğine göre o Jiang hanedanının genç neslin en güçlü dahisiymiş. Dedem onunla karşılaştığında o zaten Gök alemi beşinci seviyesine geçmiş, muhtemelen şimdi altıncı seviyededir."

 

"Ayrıca, Jiang hanedanının yöntemleri çok güçlüdür. Jiang Yini bizi bulursa onunla savaşamayız. Bu yüzden burayı terk edip doğu denizi bölgesine gidelim mi?"

 

"Doğu Denizi Bölgesi ne kadar uzak?" Chu Feng meraklı bir şekilde sordu.

 

"Uzak, hem de çok. Oraya varana kadar bir çok kıtanın üzerinden geçmemiz gerekecek, bu kıtaların bazılarında insanlar yaşıyorken, bazıları ıssızdır. Doğu Denizi Bölgesine varmadan önce bir çok denizi geçmemiz gerekecek. Muhtemelen Çılgın Araba'yla bile yarım yıl sürecek." Zi Ling söyledi.

 

"Yarım yıl mı?" Chu Feng bunu duyunca kaşlarını çattı. Gitmek yarım yıl sürse dönmekte yarım yıl sürecekti, yani toplam bir yıl! Gerçekten çok uzun bir fazlaydı, Chu Feng bu zamanı böyle harcayamazdı.

 

"Ne oldu?" Zi Ling, Chu Feng'in tepkisini gördüğünde şaşkın bir şekilde sordu.

 

"Zi Ling, dürüst olmak gerekirse bir süreliğine dokuz il kıtasını terk edemem." Chu Feng konuştu.

 

"Neden?  Yapman gereken bir şey mi var? Ya da güçsüz olduğunu mu düşünüyorsun?" Zi Ling sordu.

 

Zi Ling'in ani sorusu karşısında Chu Feng gerçekleri anlatmaya karar verdi. Su Mei ve Su Rou'ya olanları ve onları kurtarmanın tek yolunu açıkladı.

 

Zi Ling duyduklarına karşı tek bir cevap bile söylemedi, soğuk gözlerinden tek bir şey bile anlaşılmıyordu.

 

"Bunu sana daha önce mi söylemeliydim? Senden önce iki tane nişanlım daha olduğunu mu söylemeliydim? Hatalıyım biliyorum Zi Ling."

 

"Saçmalama salak, bir erkeğin üç veya dört kadınla evlenmesi çok normal bir şey. Nasıl seni suçlayabilirim?"

 

"Ben Zi Ling, seni takip etmeye karar verdiğimde ne tür bir insan olduğunu umursamıyordum. Sadece seni takip etmek istedim, dünyadaki herkesi öldürmek istesen sana yardım ederim, dünyayı değiştirmek istiyorsan sana yardım ederim, sen ne yaparsan yap ben seni takip edeceğim."

 

"Ayrıca bir kaç ekstra kız kardeşe sahip olmak çok iyi olmaz mı? Her gün senin yüzüne bakmaktan insan sıkılır" Zi Ling güldü.

 

Chu Feng bu espri karşısında ne diyeceğini bilmedi ve oda gülümsedi. Geçen bir kaç günün ardından Zi Ling'in sevgisinin gerçek olduğunu anlamıştı.

 

Ve bu yüzden Chu Feng'te Zi Ling'e aşık olmaya başlamıştı ve onu karısı olarak görmeye başlamıştı.

 

"Ne düşünüyorsun?" Chu  Feng gülümsedi.

 

"Bu... Gök alemine girene kadar bir şey demeyeceğim." Zi Ling'de gülümsedi konuştu.

 

"Hala benden sır saklıyorsun, gerçekten çok cimrisin. Kızlar hep cimri, bu  yüzden yanıma yaklaş sana bir sır vereceğim." Chu Feng gizemli bir ses tonuyla konuştu.

 

"Ne sırrı?" Zi Ling meraklandı.

 

"Benimle yatarsan seviyem çok fazla artacak." Chu Feng'in ağzından utanmaz sözler çıksa da oldukça ciddi ifadeye sahipti.

 

"Geber piç!" Zi Ling öfkeyle kükredi ve Chu Feng'e sert bir tokat savurdu.

 

Geçen bir kaç günde Chu Feng, Zi Ling'in tokatlarına alışmıştı. Bunun için kolaylıkla tokattan kaçınıp, "Ben ciddiydim!" dedi.

 

"Umurumda değil geber!" Zi Ling öfkeli bir yüzle Chu Feng'in önüne geldi.

 

Chu Feng'in kulağından tutup ellerini sıkıp Chu Feng'i bir köpek gibi kaldırmaya başladı. Ve o anda mağarada acı dolu çığlıklar yükseldi "Ahhhh, imdat gelecekteki eşim kocasını öldürüyor!!!!!!"

 

Tüm gün boyunca Chu Feng'e işkence yaptıktan sonra Zi Ling büyük bir ağacın üstüne oturdu, kar beyazı bacaklarını sallarken küçük bir çocuğun öfkeli bakışlarına sahipti. Chu Feng'e olan öfkesi hala geçmiş değildi.

 

"Güzel karım, yemek getirdim ne yemek istiyorsun? Kavrulmuş timsah, kavrulmuş kaplan, kavrulmuş ayı, kavrulmuş domuz, kavrulmuş kartal ve kavrulmuş kaz var." Chu Feng'in sesi yankılandı.

 

"Vahşi hayvanları değil, güzel yemekler yemek istiyorum. Sadece görüntüsüyle iştahı açacak kokusuyla burun kıllarını mest edecek yemekleri istiyorum." Zi Ling konuştu.

 

"O bahsettiğin şeyleri yapabilecek yeteneğe sahip değilim!" Chu Feng başını eğdi ve bir sıçrayışta Zi Ling'in yanına oturdu.

 

Ve sırıtarak, "Eşim güzel yemek yemek istiyor musun?" diye sordu.

 

"Evet! Evet!" Zi Ling heyecanlı bir şekilde olduğu yerden kalktı.

 

"Ne istersen yiyeceğiz, hadi bin." Chu Feng havaya yükseldi ve altında gök mavisi bir ejderha ortaya çıktı.

 

"Gerek yok, senin ki çok yavaş ve konforlu değil. Benim arabaya binmek en iyisi." Zi Ling başını salladı.

 

"Hey hey, sen ne anlarsın! Buna romantizm deniliyor!" Chu Feng konuştu.

 

"İyi tamam.." Zi Ling biraz tereddüt ettikten sonra Chu Feng'in arkasına yaslandı.

 

Zi Ling farkında olmadan Chu Feng'in beline sarıldı ve kendini ona bıraktı.

 

Zi Ling'in bu hareketi karşısında Chu Feng dilinde tepki vermese de yüzünde gülümseme oluşmuştu. Daha sonra göz kırpma süresince ortadan kayboldular ve bulutları delip geçtiler.

 

"Karım, ne yemek istiyorsun?"

 

"Kızarmış domuz kaburgası, baharatlı kıyılmış et, kurutulmuş balık ve baharatlı tavuk yemek istiyorum.."

 

"Ehh, sen etçil bir hayvansın!"

 

"Vejeteryan olduğumu hiç söylemedim."

 

"Bilirsin, vücudumda çok güzel uzun ve kalın bir sucuk var. Et seviyorsan onu da deneyebilirsin."

 

"Siktir git."

 

"Ahh! Hiç bir şey ima etmedim!!"

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr