İğneleyici acı patlamaları ile birlikte, buluta benzeyen gaz, inişli çıkışlı dalgalar gibi, Chu Feng’in bedenini delerek girdi.Çok miktarda bilgi Chu Feng’in beyninde belirmeye başladı. Bu, Chu Feng’in Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’ni anlamasına izin verdi.

Beyaz Kaplan Kesim Tekniği en güçlü saldırı yöntemiyse, Siyaz Kaplumbağa Zırh Tekniği de en güçlü savunma yöntemiydi. Bu savunma yöntemi sadece yok edilemez bir zırh değildi.

Chu Feng bunu tamamen kavramış olsaydı, o bile etrafındaki birinin aklını karıştırabilecek bir sis yaratabilir ve rakibinin ölmesine neden olabilirdi.Rakibini öldüremese bile, hala savaşta onları rahatsız edebilir ve onların savaş gücünü çokça azaltabilirdi. Bu, Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’nin muhteşem alanıydı.

Aynı zamanda Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği, derin ve kadim sesiyle Chu Feng’in kulağının yanında konuşmaya devam etti.

“Chu Feng, dinle. Normal insanların buradaki hazineleri alabilmesi mümkün değil.Bu yüzden buradaki sırların yayılmasından korkmana gerek yok, çünkü insanların arasında bu hazineyi alabilecek olanlar azdan da azdır.Koruyucular ve engeller, insanları hazinelerden uzak tutacaklardır.”

“Nitekim, bazı hızlı kahramanlıkları veya kısa başarıları hedeflemiyoruz. Belli bir güce ulaşmadan önce düşüncesizce buraya girme. Beyaz Kaplan ve benim neden seni seçtiğimizi bilseydin, gidip diğer iki eski arkadaşımızı bulup sana hizmet etmelerini sağlamaya gönüllü olurdun. O zaman hakkımızdaki sır doğal olarak ifşa olurdu… Umuyorum ki yanlış insanı seçmemişizdir…”

Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’nin sesi gittikçe daha sessiz hale geldi. Sonunda, onun sesinin ortadan kaybolmasıyla birlikte, Chu Feng’in bedeninin önünde duran kalıcı siste ortadan kayboldu.Ayrıca, o, Chu Feng’in kendisinin çözmesi için bir gizem bıraktı.

“Yani basitleştirirsek, Beyaz Kaplan Kesim Tekniği ve Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği bazı özel nedenlerden dolayı beni seçtiler, değil mi? Onların iki eski arkadaşı, diğer iki gizli beceri olmalı, değil mi? Yani bu gizli beceriler, her bir girişte mi?” Chu Feng ayakta durarak kararsız bir şekilde nerede olduklarını düşünüyordu.

“Başka ne sebep olabilir? Açıkça senin potansiyelini gördüler yoksa Beyaz Kaplan Kesim Tekniği ve Azure Ejderha Sıradağları’nda saklanmış gizli beceri, başka bir efendi yerine seni seçmezdi.”

“Bu sırda ısrar ediyorsa, dördü bir bedende toplandığında ne olacağı büyük ihtimalle düşünülemez bir şey, değil mi?” Eggy’nin tatlı ve güzel sesi birden çınladı.

“Eggy, sana bir şey oldu mu? Bu, harika!” O anda Chu Feng çok mutluydu, çünkü ikisi arasındaki kesilen bağlantının eski haline geldiğini keşfetti ve Eggy’nin varlığını tekrar hissetti.

“Bana ne olabilir ki? Kötü ruhun,hayalet ruh dünyasından olması nedeniyle bağlantı geçici olarak kesildi. Ancak, kötü ruhun bazı yetenekleri olduğu söylenebilir.Korkarım ki, gök alemindeki normal insanlar onu yenemezdi.” Eggy ağzını kıvırırken söyledi.

“Yani kötü ruh, hayalet ruh dünyasından geldi, öyle mi? Bir hayalet gibi görünmesine ve o kadar korkunç olmasına şaşmamalı.” Chu Feng’in ifadesi aydınlanmıştı.(ÇN:Nedir bu hayalet ruh dünyası derseniz Ghost Spirit World derim.Daha önce nasıl çevrildiğini bilmiyorum.Bu sebeple böyle kullandım.Başka bir şekilde kullanıldıysa hatırlatın da bende öyle kullanayım.)

“Boş boş bakma ve ayrıl. Artık buranın etrafını araştırabilirsin.En azından gök alemine ulaşmalısın yoksa buraya geri dönme.” Eggy hatırlattı.

“Mm.”

Kısacası, o zaten İmparator Mezarlığı’nın derin ve dipsiz olduğunu biliyordu. En azından uzakları arayabilmek için oldukça fazla zamanı oldu.Sadece o değil, Jiang Hanedanı bile bu niteliğe sahip değildi.

*hmm*

Chu Feng, kısa bir mesafe yürüdükten sonra, şehrin, arkasında ortaya çıktığını şaşırarak farketti. Bakmak için odaklandığında, Chu Feng ve diğerlerinin daha önce adım attıkları illüzyon formasyonunu gördü.

Chu Feng, biraz şaşırdı. İllüzyon formasyonunu deneyerek, tecrübe kazanmış olmasına rağmen, illüzyon formasyonunu gördüğü zaman, omurgasından aşağı doğru titredi çünkü bu formasyon gerçekten çok korkunçtu.

“İllüzyon formasyonu aslında görünmez oldu, bu yüzden git. İllüzyon formasyonu ile, bir çok kişinin, geçmesinin mümkün olmayacağına inanıyorum.Buradan geçebilseler bile sonraki kontrol noktasından geçemezler. Bu kıtada gerçekten o hazinenin yanına gidebilecek kimse yok.” Eggy aşağılayarak konuştu.

Chu Feng de Eggy’nin konuşmasının epey mantıklı olduğunu hissetti çünkü illüzyon formasyonu sadece en dıştaki çemberdi. Kötü ruh, Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği tarafından küçük köle olarak tanımlansa da çok güçlüydü, bu yüzden derinlerdeki koruyucunun nasıl bir varlık olabileceğini hayal etmeye cesaret edemedi. Belki de bu kıtadaki her şeyi tamamen yok edebilecek bir canavar olabilirdi, değil mi?

Dokuz Eyalet kıtasını yok edebilecek bir canavar düşündüğü sürece manevi dünyasındaki mühürlü canavar gözünün önüne geldi ve Eggy’nin tariflerinden bu canavarın Dokuz Eyalet kıtasında karışıklığa neden olabilecek bir varlık olduğunu biliyordu.

Öylesine birinin notu: İçindeki lavların etrafını sardığı devasa zencirlerle büyük bir kapı tasvirinde mühürlü olan arkadaşımızdan bahsediyor işallah erkektir diye umuyorum

Ayrıca mühürlü canavar Eggy’nin gözlerinde o kadar güçlü de değildi. Onun ses tonundan sahte övünme gibi görünmediğini hissediyordu. Onun her şeyi küçük görmek için gereken gücü var gibi görünüyordu.

Ancak bu derecede güçlü Eggy ve Dokuz Eyalet kıtasını yıkabilecek kadar güçlü bir canavar onun ruh dünyasında mühürlüydü. Tüm bunları yapabilen kişinin ne kadar güçlü olacağını düşündü. Ebeveyleri miydi? Veya akrabası mı? Ya da kim?

“Baba, anne, ikinizde hala bu dünyada mısınız?” Bu soru, Chu Feng’in kalbinde yankılandı. Kendi ebeveynlerinin hala bu dünyada olduğunu ne kadar umut edebilirdi ki? Bu gerçek en fazla bilmek istediği şey oldu.

Chu Feng, zaten araştırmasından beri, geri dönüyorken, korkusundan tek bir iz olmadan acele etti. Hızı büyük ölçüde artmıştı ve bir kaç gün içinde girişe geri geldi.

Ancak geri dönüş yolunda, Chu Feng, mağara dünyasının kimi tuzakları tarafından feci şekilde öldürülmüş, Qilin Prens Konağı insanlarından cesetler keşfetti.

O, başarılı bir şekilde girişi açtıktan sonra, Qilin Prens Konağı’nın burayı araştırmak için uzmanlar gönderdiğini gördü. Ama ne yazık ki, Onların gelişimlerinin ne kadar güçlü olduğu önemli değildi, onlar ruh formasyon tekniklerini bilmeden en basit tuzakları atlatmaktan bile acizlerdi.

Fakat Chu Feng’in en anlamadığı şey, haberlerin yayılmasından sonra, Qiilin Prens Konağı’nın yöneticisinin ve lordunun kendilerini göstermemesiydi.

Normalde,çok büyük olasılıkla sonsuz hazine saklayan bir define girişi açıldıktan sonra, konak lordu bile olsa, kıyaslanamaz bir biçimde etkilenir ve konuyu bizzat ele almak için derhal gelirdi.Yani, henüz görünmemiş gibiydi, bu, açıkça mantıklı değildi.

Fakat Chu Feng, bu şeyler hakkında düşünmek için fazla tembeldi. Korumalar gafil yakalanmışken,  burayı gizlice terketti. Chu Feng, hemen Azure İli’nden ayrılmaya hazırlandı.Bu yüzden ayrılmadan önce bazı insanlara veda etmek istedi ve ilk veda etmek istediği insanlar akrabalarıydı.

Aceleyle kısa bir süre sonra Chu Feng nihayet Chu Guyu ve diğerlerinin gizlice yaşadığı şehre geri döndü. Şehre girdiğinde hala düşünüyordu. Li Zhangqing’in verdiği 6. seviye dövüş becerilerini çıkardığı zaman, Chu Guyu ve diğerlerinin ne kadar mutlu olacağını merak ediyordu ve belki onlar uykuya dalmakta bile zorluk yaşarlardı.

“Chu Feng, nihayet göründün. Senin hakkında çok endişelendik!”

Ancak, Chu Feng sadece eve girerken, Chu Yue panik dolu bir yüzle dışarı koştu. Chu Feng’e sarıldı ve onun ağzından gelen bazı sesler ile birlikte titremesi bile hissediliyordu.

Aynı zamanda Chu Yue’nin arkasındaki diğer aile üyelerinin hepsi, hem mutluydu hem de endişeliydi ve tüm yüzler kalan korku ile sanki cehennem kapılarından geri gelen Chu Feng’e baktı.

“Chu Yue, hepiniz ne yapıyorsunuz? Ben tamamen iyiyim ve bana hiçbir şey olmaz!” Chu Feng, gerçekten ne yapacağını bilmiyordu, çünkü Chu Yue ve diğerleri ve aynı zamanda o da tarifsiz bir huzursuzluk hissediyordu.