Çeviri,  kontrol ve düzenleme için Wertyul arkadaşımıza teşekkürler. Keyifli okumalar…

“O insan gerçekten de kaynak âlemindeydi. Yoksa Gao Le’nin gelişimiyle, birisi tarafından anında öldürülmesi imkansız, baskı altında olduğundan söz bile etmiyorum.” Liu Bing korkuyla titrerken söyledi ve yüzü panik doluydu.

O gün, o ve Gao Le bir şeylerin yanlış olduğunu anladıklarında, Leng Wuzui’nin cezasını engellemek için Chu Feng’i kovalamaya devam ettiler. Yolda dinleniyorlarken, Gao Le bir ihtiyaç molası verdi. Ancak ayrıldıktan kısa bir süre sonra, Liu bing güçlü bir enerji dalgalanması hissetti ve yönüyse Gao Le’nin olduğu yerdi.

Liu Bing oraya gittikçe dinledi fakat o, Gao Le’nin çoktan öldüğünü fak etti. Zhao Shi kardeşlerdeki gibi aynıydı. Görünürde bir herhangi biri yara yoktu ancak iç organları çoktan mahvolmuştu. Ezici baskı yüzünden öldüğü belliydi.

Yani Liu Bing takip etmeye cesaret edemedi ve anında Leng Wuzui’ye her şeyi söylemek için kaçtı. O anda rakibi başa çıkabileceği biri değildi.

“Chu Feng, seni hafife almışım gibi görünüyor.”

Leng Wuzui derin düşüncelere daldı ve Liu Bing korku dolu yüzüyle Leng Wuzui’ye bakarken olduğu yerde duruyordu. Bir kelime söylemeye cesaret edemedi ve Leng Wuzui’den çok korktuğu görülebiliyordu.

“Liu Bing, bu olayla şahsen ilgileneceğim. Biraz dinlen sen.” Aniden Leng Wuzui kozmos çantasından küçük beyaz yeşim bir şişe çıkardı ve Liu Bing’e verdi.

“Teşekkür ederim.” Beyaz yeşim şişeyi görünce Liu Bing sevindi ve çabucak aldı. Düşünmeden şişeyi açtı ve içindeki tüm sıvıyı tek seferde içti.

“Liu Bing, antidotun tadı bu sefer farklı mı?” Leng Wuzui elleiyle ayağa kalktı ve arkasından garip bir şekilde Liu Bing’e baktı. Ağzının köşesinde soğuk ve karanlık bir gülümseme bile vardı.

“Tadı bu sefer biraz daha tatlı gibi görünüyor.” Liu Bing dudağının köşesini sildi fakat Leng Wuzui’yi işaret ederken yüzü büyük ölçüde değişti ve bağırdı. “ Sen… Sen… Sen… “

“Oh…”

Çok hızlı bir şekilde, Liu Bing şey diyemedi. Yüzü yeşilden mora, soluk yeşil değişti ve vücudu beyaz renkli buhar yaymaya başladı. İçtiği tüm sıvıyı çıkarmak ister gibi elini boğazına soktu. Ancak onun eylemleri sonuçsuz kaldı.

“Sadece zararlı işler yapıyorsan seni tutmamın hiçbir faydası yok.” Acı dolu Liu Bing’i görünce, Leng Wuzui’nin yüzünde sempatiye dair hiçbir iz yoktu. Sadece Liu Bing artık nefes alamayıp yere düştüğünde, yüzünde soğuk bir gülümseme vardı.

“Kasıtlı olarak onu rapor etmeye zorlayarak beni geri çevirmeye zorlamak mı? İlginç. Benimle etrafta oynayan kişiyi ve Chu Feng’i koruyup koruyamayacağını gerçekten öğrenmek istiyorum.”

Bunları düşünürken, Leng Wuzui masanın önüne yürüdü ve kağıt çıkartıp yazmaya başladı. Kağıtta şöyle yazıyordu, “Benim Lord babam, Azure Ejder okulunda bazı zorluklarla karşılaştım. Bu sorunu çözmek için kurucu Leng’i gönderebilir misin?”

Göz açıp kapanırcasına iki gün geçti. Chu ailesinin dağ alanındaki tüm güçleri davet ettiği gündü.

Dağ kasabasının dışında, Xu, Ma ve Mang ailelerinin başları hala orada asılı duruyordu. Tek bir bakışla bile çok korkunçtu.

Dağ kasabasının içinde, dövüş sanatları antrenman sahasının ortasında, çeşitli yerlerden gelen misafirleri ağırlamak için her yerde ziyafet vardı.

Herkes içerken yüzlerinde sevinç ve mutluluk olmasına rağmen ve sohbet ederlerken atmosfer biraz ağırdı/ yoğundu.

Sonuçta siyah demir madenini Chu ailesinin çıkarması, tüm dağ alanındakileri şaşırtmıştı.

Chu ailesinin Xu, Ma ve Mang aileleri arasında olan savaş oldukça iyi yayılmıştı.

Chu ailesin üç aile lideriyle savaşıp kaybetmemesi ve onların 3 Kök alemi ustasının başlarını kesmesi, Chu ailesinin tüm dağ alanındaki en büyük güç olduğunu gösterdi.

Chu ailesi çeşitli güçlere davetiye gönderdiğinde, bazıları Chu ailesinin planını anladı. Yani yüzlerinde gülümseme olmasına rağmen, gerçekte, hiç gelmek istemiyorlardı. Bugün gelmelerinin tek sebebi Chu ailesinden korkmalarıydı.

“Niçin Chu Yuanba burada değil? Böyle önemli bir günde Chu Yuanba ev sahipliği yapması gerekmiyor mu?”

“Chu Yuanba gerçekten de güçlü. Bu üç kişiyi tek başıyla alt etti. Ancak bugün yüzünü göstermediğinden, onun ağır yaralandığını düşünürdüm, yani onun kendini göstermesi iyi olmazdı.”

“Haklısın. Benim tahminimde tam olarak aynı. Fakat Chu Yuan tek başına bu olayı kontrol edebilecek mi? Sonuçta buraya geelenlerin arasında Kök aleminde olanlarda var değil mi?”

“Gerekli zamanlarda Chu Yuanba’nın kendini göstereceğine inanıyorum. Kesin olmadan Chu ailesi kimseyi davet etmezdi. Sadece, o genç adamda kim? Nasıl böyle önemli bir pozisyonda oturabilir?”

Herkes tartışırken, bazı insanlar Chu Yuan’ın yanında oturan Chu Feng’i parmaklarıyla işaret ettiler. Chu Feng’in ismi her yerde bilinmesine rağmen, CHU Feng’i görmeyen insanlarda vardı.

“O, Chu ailesinin dâhisi Chu Feng. Onun kıyafetlerine bakarak, çoktan bir çekirdek öğrenci olmalı. Gerçekten oldukça etkileyici.”

“O zaman, Azure Ejder sancağı gerçek mi? Chu ailesinin böyle büyük bir hamle yapmasına şaşmamalı. Azure Ejder sancağının korumasıyla, dağ alanında Chu ailesine dokunabilecek kimse olmaz.”

“Öyle olmayabilir. Ma, Xu ve Mang ailesinin gücü büyük ölçüde azalmasına rağmen, dağ alanında daha Li ve Zhao ailesi var. Onların gücü önceki Xu ailesinden zayıf değil ve ayrıca Kök aleminde ki iki lider bugün buraya geldi.”

“Eğer Chu ailesi diğerlerine siyah demir madenine dokunmamalarını söyleyecekse iyi olurdu. Ancak Chu ailesi dağ alanını birleştirmek ve buna önderlik etmek isterse, korkarım ki çoğu güç bunu kabul etmeyecektir. Hepimiz el ele verirsek Chu ailesi biraz baş ağrısı çekecektir.”

İnsanlar davetin amacını tahmin ediyorlardı ve gizli olarak haberleri olabilirdi. Eğer Chu ailesi dağ alanındaki güçleri birleştirmek isterse, o zaman insanlar birleşip direnecekti.

“ Baba, başlamanın zaanı geldi.” Chu Feng, Chu Yuan’a bir bakış attı.

“Mmm.” Chu Yuan kalktı ve net bir şekilde konuştu. “Her şeyden önce buraya gelen ve bu ziyafete katılan herkese teşekkür ederim.”

“Eminim ki 2 gün önce Chu ailemin karşılaştığı felaketi çoğunuz biliyorsunuz. Üç büyük aile, Chu ailemi kuşatıp saldırdı çünkü onlar Chu ailesinin servetini istiyorlardı. Ama üzülerek, kendi kötülüklerinin bedelini ödediler.”

“Benim Chu ailem savaştan galip gelmesine rağmen, kasabanın çoğu vatandaşı zarar gördü ve çoğu aile talihsizliklerle karşılaştı. Bu benim düşünmemi sağladı. Dağ alanında, oranın kaynaklarını paylaşan birçok güç var. Normalde bir aile olmalıyız yani nasıl birbirimizi öldürürüz?”

“Sonunda bir çözüm düşündüm. Bir pusula ve bir gönye olmadan sözde, çevre yapılamazmış. Dağ bölgesinde birtakım kuralların olması gerektiğini ve bu kuralların herkese uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

Bundan sonra, Chu Yuan sözde bazı kurallar belirtti. Ama gerçekte,  çeşitli güçlerin gelişimini kısıtlıyordu yani bu Chu ailesinine fayda sağlıyordu.

“Beng….”

Aniden bir masa, bir vuruşla paramparça oldu. Koyu tenli uzun boylu ve favorileri belirgin yaşlı bir adam Chu Yuan’ı işaret etti ve yüksek sesle bağırdı.

“Chu Yuan, bizi birleştirmek mi istiyorsun? Hangi ahlak ve güçle bunu yapabilirsin?”