Chu Feng gülümsedi ve gülümsemesi çok kindardı. Bıçağı havaya kaldırdı ve tek bir kelime fısıldadı,

‘’Bir.’’

*Whoosh*

Konuşmasını bile bitirmeden önce, Chu Feng’in bıçağı aniden alçaldı.

‘’Hatalıydım!!’’

‘’Hatalıydım, Chu Feng hata bendeydi. Lütfen beni affet, lütfen… dantianımı yok etme. Lütfen yapma…’’Chu Cheng delicesine bağırdı ve sesi ağlamaklıydı.

Bunun üzerine Chu Feng de biraz şaşırsa da durdu ve şu anki Chu Cheng’e gülümseyerek baktı.

Chu Cheng’in gözlerinin kapalı, 2 sıra gözyaşının aktığını ve sürekli af dilediğini keşfetti.

Sadece yüz ifadesi acı dolu değildi, ayrıca tüm vücudu titriyordu ve altında çok kötü bir koku yayan su birikintisi bile vardı.

Chu Feng bıçağı yere attı, Chu Cheng ve Chu Zhen’in üstlerini aradı ve sonunda 5 düşük kalite ruh ilacı buldu,’’Yer Ruhu Bitkisi’’

Daha sonra Chu Feng, Chu Cheng’in karşısına geçti, hafifçe yüzüne dokundu ve dedi ki:

‘’Şu haline bak. Gerçek işe yaramaz kim? Şimdi kalbinde bunu açıkça biliyor olmalısın.’’

‘’ Haha …‘’ bunu söyledikten sonra Chu Feng nazikçe güldü ve ayrıldı.

Chu Feng gittikten sonra, Chu Cheng ve Chu Zhen birbirlerini destekledi ve gecenin karanlığına karıştılar.

Fakat ayrılmalarından çok geçmemişti ki güzel bir yüz karanlıktan dışarı çıktı ve bu Chu Yue idi.

Fakat Chu Yue’nin tatlı yüzü çoktan şaşkınlıkla dolmuştu.

Uzunca bir süre sonra, kendi kendine ’’Chu Feng nasıl birisin sen ve nasıl bir gücün var?’’ diye mırıldandı.

Aniden gözlerini kapattı ve Chu Feng’in küçüklüğünü hatırladı.

Her ne kadar insanlar onunla dalga geçse de o asla onlarla dalga geçmedi.

Her ne kadar insanlar onu küçük düşürse de o asla onlara geri saldırmadı.

Yüzünde her zaman bir gülümseme vardı ve o gülümseme insanların ona acımasını, onun için üzülmesini ve onu korumak istemesini sağladı.

Sonunda Chu Yue gözlerini açtı ve aniden gülümsedi,’’Belki de sana güçsüz biriymiş gibi bakarak hata ettik.’’

‘’Belki de bu gerçek sensin. Diğerlerinin korumasına ihtiyacın yok çünkü sen zaten başkalarını koruyacak kadar güçlü birisin’’

O sırada, Chu Feng kendi odasına dönmüştü. 3 usta ruh bitkisini ve 5 yer ruhu bitkisini çıkardı.

Yer Ruhu Bitkisi düşük kaliteli bir ilaç olsa da eğitim için değerli nesnelerdi. Chu Feng onları almanın Chu Cheng ve Chu Zhen’e yeteri kadar acı çektireceğini hissetti.

Az önce ondan ders alan kendisini her zaman küçük düşüren kardeşleri düşündüğünde, gerçekten rahatladığını hissetti.

‘’ Doğru bir söz vardı. Bir insanın kötü bir insana karşı çıkması için değirmen taşına, ona doğruyu öğretmesi için ise yumruklarına ihtiyacı vardır.’’

Chu Feng gülümsedi fakat hemen eğitime başlamadı. Abisinin mektubunu çıkardı.

Mektubu açtığında tanıdık bir yazı belirdi. Bu abisinin el yazısıydı.

‘’Kardeşim, Yeşil Ejder Okuluna girdiğinden beri 5 yıl geçti ve 5 yıldır birbirimizi hiç görmedik.’’

‘’Birkaç gün sonra yıllık aile buluşması olacak ve bu sene ailenin başı pozisyonundan emekliliğe ayrılacak.’’

‘’Emekliliği ile birlikte yeni bir aile başı seçmemiz gerekecek ve babamız adaylardan biri.’’

‘’Bu babamız için çok önemli bir gün. Bu yüzden umarım bu yıl olacak olan aile toplantısı için döner ve benimle babamızı desteklersin.’’

Birkaç satır olmasına rağmen anlamı Chu Feng’e ulaştı. Chu Feng mektubun içerdikleri hakkında derinlemesine düşündü.

Her yıl aile buluşmasında, Chu ailesinin genç neslinin eğitimlerini test etmesi için dövüş yarışması düzenlemekteydi.

Yüzeyde sadece bir test gibi görünse de gerçekte genç neslin potansiyelini gösteren ve ayrıca yaşlı neslin ailedeki yerini belirleyen bir yarışmaydı.

Bu sefer Chu Yuan da aday olmayı başarmıştı, çünkü güçlü olmasının yanında ayrıca Chu Guyu ile çok sağlam bir ilişkisi vardı.

Chu Guyu, Chu ailesinin genç neslindendi ve ayrıca Lingyun okuluna girmeyi başaran tek kişiydi.

Neredeyse bütün aile yarışmalarında ilk sırada yer alan biriydi. Potansiyeli çok büyüktü, bundan dolayı doğal olarak Chu Yuan’ın pozisyonunu da belirlemekteydi.

Biraz düşündükten sonra, Chu Feng bir kalem ve kağıt buldu ve Chu Guyu’nun mektubuna cevap yazmaya başladı.

İçeriği çok basitti. Bu yıl, aile buluşmasına gidecekti çünkü o da babasının seçilmesine yardım etmek istiyordu.

Aile yarışmasında yeteneklerini sergilemek istiyordu ve en azından iyi bir pozisyona sahip olmak istiyordu. Bu şekilde herkesin Chu Yuan’ın her iki oğlunun da vasat olmadığını bilmesini sağlayabilirdi.

Yani diğer bir deyişle, Chu Feng kendini kanıtlama zamanının geldiğini hissetti.

Mektubu yazdıktan sonra, Chu Feng 3 Aziz Ruhu Bitkisinin ve 5 Yer Ruhu Bitkisinin enerjilerini tamamen emdi.

O zaman, Chu Feng sonunda dantianında doyma hissi hissetti. Onun tahminine göre 20 Aziz Ruhu Bitkisi daha emdikten sonra seviye atlayabilirdi.

Fakat bu 20 Aziz Ruhu Bitkisi çok büyük bir bedele mal olurdu. Bu nedenle, tüm umudunu yarınki ruhsal ilaç avına koydu.

Sonraki sabah, gökyüzü daha yeni aydınlanıyordu. Fakat Yeşil Ejder Okulunun kuzeyindeki devasa plazada 10,000 i aşkın insan toplanmıştı ve orası ruhsal ilaç dağının girişlerinden bir tanesiydi.

Chu Feng 2 torba taşıyordu. Bir tanesi yiyecek ile doluydu, diğeri tamamen boştu. Etrafa bakınıp Chu Yue’yi bulmaya çalışıyordu.

‘’Chu Feng, buradayım.’’

Tanıdık bir ses duydu ve aslında Chu Yue hiçte uzakta değildi. Mutlu bir şekilde Chu Feng’e el sallıyordu.

Fakat Chu Feng’in ekipmanına oranla, Chu Yue’ninki daha basitti. Sadece bir bel çantası getirmişti ve dünkü elbiselerini giyiyordu.

‘’Chu Yue, yiyecek getirmiyor musun? Ruhsal ilaç avı 10 gün sürüyor. Ne yiyeceksin?’’ Chu Feng’in yüzü aklının karıştığını gösteriyordu.

‘’Şapşal. Bizim bir organizasyonumuz olduğunu unutma. Ben sadece ruh bitkileri yakalamakla görevliyim. Yiyecek taşıma gibi zor işler tabii ki diğerleri tarafından yapılacak.’’

Chu Yue bunu söylerken bir yeri işaret etti. Chu birliğinin üyeleri oradaydı ve Chu Feng onları dün görmüştü.

Gerçektende, içlerinden 3 tanesi kocaman çantalar taşıyordu ve bunlar yiyecek için olmalıydı.

‘’Chu Feng, ruh ilaçlarını yakalamak için değişik takımlar var. Dağa giriş yaptıktan sonra 3 gruba ayrılacağız.’’

‘’Her grupta bazıları yiyeceği taşımaktan, bazıları ruh ilacının etrafını sarmaktan ve ben de ruh ilacını yakalamaktan sorumluyum.’’

‘’İş ayrımı güce göre belirlenmekte ve ruh ilacı paylaşımı da bu şekilde olmakta.’’ Chu Yue, Chu Feng’e ayrıntılı bir şekilde açıkladı.

Bunun üzerine, Chu Feng ruhsal ilaç avını daha derinlemesine anladı ve zaten grup avının avantajlarını da biliyordu.

Yakalanmadan önce, ruhsal ilaç ruhsal doğaya sahipti, bu yüzden kaçabiliyorlardı. Kesin bir güç olmadan ruhsal ilacı kendi başına yakalamaya çalışmak gerçekten çok zordu.

Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun topluluklara katılmayı istemesinin bir sebebi de buydu. Çünkü grubun gücü kendi güçlerinden daha kuvvetliydi.

Ruhsal ilaç avlama yollarını açıldıktan sonra Chu Yue, Chu Feng’i Chu Birliği kalabalığına getirdi.

Yaklaştıktan sonra, Chu Feng bir kişinin eksik olduğunu gördü. O kişi Chu Cheng idi.

Dün Chu Cheng, Chu Feng tarafından çok kötü bir şekilde dayak yemişti. Suratı balon gibi olmuştu bu yüzden kimseye bakacak yüzü yoktu. Bundan dolayı bu nadir ruhsal ilaç avından vazgeçmişti.

Chu Cheng’den başka olarak Chu Feng tanıdık bir sima daha gördü ve o Chu Zhen’di.

Fakat o anki Chu Zhen’de önceki kibri yoktu. Başını eğdi ve hiçbir şey söylemedi, görünüşe göre büyük bir darbe yemişti. Son derece moral bozucuydu.