Makoto: Samimi demektir kelime anlamı. Japoncadır.

Kikyo Dağı: Orochimaru'nun liderliğinde savaşılan bir bölgedir. Kikyo Dağının sahibi Suna Köyüdür. Ve 3 Ninja Dünya savaşı sırasında Orochimaru bu bölgede büyük bir zafer elde etmiş ve bu sayede Konoha'da Sannin rütbesine ek olarak bir kez daha ünlenmiş bu da Hokage adayı olmasını sağlamıştır. Ancak yaptığı deneyler ve sadist kişiliği nedeniyle Minato Hokage unvanını kazanmıştır. Hokage seçiminden bir süre sonraysa Orochimaru'nun yaptığı canice deneyler ortaya çıkınca kaçmak zorunda kalmıştır.... Kısacası tarihi filan böyle kurgu da bunun üstüne gidilerek yazılacaktır :D

Yazar: Ana karakterin resimini koydum. Zaten görürsünüz, yüz şekli olarak Itachiye benziyor.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Ateş Ülkesinin batısında yer alan, önemli bir coğrafi özelliğe sahip olan Kikyo Kalesinin güney kısmında yer alan Kikyo Dağı, yemyeşil bitki örtüsüyle huzurlu ve rahatlıkla birlikte göze de bir güzel gözüküyordu.

Günümüz çoğu dağdan güzel yeşilliğe sahip olan bu dağ normal dağlara oranlar geniş ve yer yer vadilerle doluydu.

Kikyo Dağı'nın batısında kalan bölgede, dağı sallayan patlamalar ve çığlık sesleri eşliğinde silahlar yardımıyla yırtılan insan eti sesleri de duyuluyordu.

İki binden fazla ninja kanlı bir savaş içerisindeydi. Bu iki ninja taraflarından biri Konoha ninjasıyken diğer düşman taraf ise Suna ninjasıydı.

"Konoha ninjalarına merhamet etmeyin gördüğünüz yerde hemen öldürün!"

"Zafer mutlaka Suna Köyünün olacak!"

Konoha'nın tarafında bulunan ninja sayısı azlığı Suna ninjalarını cesaretlendiriyor bu da hem sevinmelerine hem de daha çok saldırmalarına neden oluyordu, sonuçta kim erken zafer istemezdi ki! Suna ninjalarına önderlik eden ninjaysa önünde ki Konoha ninjalarına küçümseyerek bakıyordu. İlk başta 500 tane ninjayı görünce korkmuştu çünkü karşı tarafta bulunan 500 ninjanın da kendisi gibi güçlü ninjalar olduğunu sanmıştı ancak mevcut ninjaların mevcut saldırı yöntemleri ve çakra miktarlarını fark edince mutlak saldırı emrini vermişti.

Normalde Konoha ninjaları da salak değildi. Sonuçta karşı tarafta toplam 1500 tane ninja vardı. Kendi sayılarıysa toplam 500'dü ve bu 500'ün yarısından fazlası daha yeni Ninja akademisinden mezun olmuş kişilerden oluşuyordu. Ondan dolayı da ilk başta vur kaç yöntemini denemiş ancak karşı tarafın fazlalığı ve kendi ninja komutasında ki ninjaların ölüm korkusu fazla hatalara neden olmuştu, bu hatayı yakalayan Suna ninja lideri hemen etrafını çevirmiş ve Konoha ninjalarını kıskaca almıştı. 

......

Fışt!

Makoto Uchiha, deneyimli bir ninja önderliğinde diğer Konoha Ninjaları ile birlikte geri çekilirken bir fırsat yakalayıp karşı tarafta bulunan düşman ninjanın boğazını kesmiş ve kan sıçramıştı.

Yüzüne fışkıran kan, yeniden vücudunun ve yeleğinin ıslanmasına neden olmuş ancak o ne kana ne de ıslak kıyafetine aldırmıştı, hemen eline buluşan kanı yeleğine sürmüş ve sonrasında ekibe eşlik etmek için geriye doğru hızla zıplamıştı.

Ekip geri çekildikçe açıkları ve hataları artmış bu da az insanın hayata kalmasına neden olmuştu.

Bu savaşa Konoha toplam 500 kişilik bir ninja ekibi yollamış ancak 30'dan az ninja ormana girerek kaçmaya başarmıştı.

Ancak Makoto ormana girerek kaçanların arasında değildi.

Son dakikalara tam kaçacak iken, vücudunda ki yorgunluk ve çakra yetersizliği artmış ve bunu fark eden ninjalardan biri elinde bulunan katana benzeri kılıcı kalbine gelecek bir şekilde sokmuş ancak sonrasında ona bakmadan diğer ninjaların peşinden koşmuştu 5 dakika sonra geri dönen ninjalar gülümseyen yüzlerle birbirlerine sarılmışlardı.

"Savaş alanını derhal boşaltın!"

"Savaşa katılmayan grup bakın bakalım yere düşen yaralı Ninjalar var mı?"

Suna ekibine liderlik eden ninja, kısa süreli zaferinden dolayı hemen sevinmemiş ve takımı yönlendirmişti.

Hemen savaş alanını boşaltan Suna ninjasının yerini savaşmayan ve yaralı olmayan Ninjalarla birlikte Medical ninjalar almıştı. Harekete geçen Suna Ninjaları kendi yaralılarını aramış ve hayata kalan Konoha Ninjalarını da o sırada  öldürmüştü.

Konoha alnına sahip olan bütün Ninjaları ölü ya da sakat olmasına bakılmaksızın yeniden bıçaklanmış. Bu da ölü taklidi yapanların bile ölmesine neden olmuştu.

Bu sırada Suna ninjası tarafında 30'lu yaşlarda gözüken olgun güzel görünümlü bir kadın Makoto Uchiha'nın önüne gelince durmuştu.

"Ne kadar yakışıklı bir çocuk! Görünüşe göre daha yetişkin bile değilmiş, tısk! yazık yazık! kadınların tadına bakmadan diğer tarafa geçmesi yazık!"

Kadın Ninja, Makoto'nun kana bulanmış olmasına rağmen hala yakışıklı olan yüzüne bakmış ve sonrasında iç çekmekten kendini alamamıştı.

Yaralıları taşımakta olan diğer Ninjalar bu keyifli ancak kayıtsız sesi duyunca tüyleri ürpermişti.

Bu kadın ninja'nın ismi Siyah Lotustu. Ve ne kadar komiktir ki bu çocuğu öldüren kişi de kendisiydi. Çocuk tam kaçmak için etrafına bakarken fırsattan yararlanmış ve çocuğun kalbine gelecek şekilde kılıcı sokmuştu.

Bu da çocuğun sol göğsünden kalbine doğru gitmekte olan bölgede kocaman bir delik oluşmasına neden olmuştu.

Siyah Lotus, yerde yatmakta olan Makoto'nun ölüp ölmediğini doğrulamak için arkasında ki kılıcını çekmiş ve sonrasında çocuğun açık yarasında kılıcı üçten fazla kez sokmuş ve kalbini ara sıra kılıcı ile bir ileri bir geri yaparak kalbi parçalamıştı.

"Hahaha! Ne kadar iyi geldi. Bir an rahatladım..."

 Siyah Lotus, yerde yatmakta olan Makoto'nun öldüğünü tamamen doğruladıktan kılıcını kabzasına geri katmış ve katarken delicesine gülmüştü.

'Kaltak! Oruspu! Manyak! Ruh hastası!'

Yerde yatan Makoto Uchiha önüne gelen küfürü savurmuş ve bu karşısında gözüken sadist Siyah Lotusu lanetlemişti.

Makoto şuanda her şeyi büyülü bir görüntü içerisinde görebiliyor ve duyabiliyordu ancak bu durum onunda tuhafına gittiği yüz ifadesinden rahatlıkla belli oluyordu.

'Ölüm dedikleri bu mu?'

Makoto'nun kalbinden şüphe yükseldi gerçekten de çok hızlı ölmüştü o kadar hızlı ölmüştü ki acıyı bile hissetmemişti.

'Lanet oruspu! Bunu bir yere yazdım!'

Bu sırada aceleyle bir figür Siyah Lotus'un önünde belirmiş ve kulağına doğru bir şey fısıldamıştı.

"Ne?! Orochimaru Kikyo Kalesine mi saldırıyor?!"

Haberi duyduktan sonra dişlerini sıkmış ve sonra küfür etmişti.

"Demek bu saldırı bir numaraydı. Lanet olsun ne kadar aptalım, bu kadar az ninja ile nasıl Konoha bize nasıl saldırabilirdi ki! lanet!"

"Usta Siyah Lotus buraya doğru gelmekte olan ninjalar var!" Tam Siyah Lotus harekete geçecek iken başka bir önünde ninja belirmiş ve söylemişti.

Bu sözler karşısında daha fazla vakit kaybetmeden etrafında bulunan ve ona saygıyla bakan Suna ninjalarına doğru bakarak, "Arama ve kurtarmayı çabuk durdurun! Herkes hemen geri çekilsin Konoha'yı durdurmak için dağın ortasına pusu kuracağız!"

Suna Ninjası derhal arama ve kurtarmayı bırakmış ve Jounin ninja rütbesinde olan Siyah Lotus'un emriyle geri çekilmişlerdi. Ancak geri çekilmeden önce bazı yerlere patlayıcı tılsım da bırakmışlardı.

Siyah Lotus ve Suna Ninjalarının ayrılmasından üç dakikadan kısa bir süre sonra Makoto Uchiha'nın vücudu titremiş ve yavaş yavaş hareket etmeye başlamıştı.

(Pasiflik durumu sona ermek üzere)

(Koruyucu Meleğin aktif olarak bırakılmasından iki saniye içerisinde kullanıcı dirilecektir...)

Makoto Uchiha'nın vücudunda aniden bir ışık çıkmış ve ışıkla beraber bütün vücudunda ki yaralarla beraber yarılan ve parçalanan kalp bile çıplak gözle görülebilecek bir hızla iyileşmişti.

Boom!

Işığın bitmesiyle beraber hem ışık patlamış hem de  hızla ayağı kalkmıştı.

Ayağı kalktığı anda fiziksel zayıflığına rağmen istemsizce yanında yerde durmakta olan düz kılıcını eline almış ve gergin bir şekilde etrafına bakmıştı.

Makoto Uchiha'nın aniden ışık süzmesinin bitmesiyle kalkmasına şahit olan diğer yerde yatmakta olan Suna Ninjaları şok olmuşlardı.

Makoto konuşmadan direk ayık olan Suna Ninjalarını sol cebinde olan Kunaisi'nin yardımıyla öldürmüştü.

Bu ninjaları öldürmesiyle birlikte cesetlerinin üzerinden yumruk büyüklüğünde altın hazine sandıkları süzülmüştü.

Dört altın hazine sandığı bir süre sallandı ve ardından içerisinden sırasıyla 10, 9, 4 ve 0 altın çıktı.

"Sadece altın mı var? Bir de şu 0 altın saçmalığı ne?!" Makoto hayal kırıklığı içerisinde ileriye doğru yürüdü.

Onun sadece gözünde gözüken ve zeminin her yerinde olan cesetler ve cesetlerin üstündeyse yüzmekte olan hazine sandıklarını sırasıyla ona doğru gitti.

Gezerek hazine sandıklarını toplamış ancak ağır yaralı gördüğü Suna ninjalarını da aynı zamanda öldürmüştü.

Ancak yine de tetikteydi çünkü şu anda tam bir zayıflık durumundaydı, ölürse gerçekten de ölürdü çünkü (Koruyucu Meleğin) kullanması için belli bir sürenin geçmesi lazımdı.

(10 altın)

(1 altın)

....

(2 altın)

Hazine sandığından genellikle altın çıkmasına rağmen bazen şansına güzel şeyler de çıkmıştı bunlar:

("Fırtına Kılıcı" elde edildi.)

("Büyü Savar Pelerini" x2 elde edildi.)

("Kritik Vuruş, Dövüşçü Eldiveni" x2 elde edildi.)

"Dövüşçü eldiveni mi?! Güzel!" Makoto Uchiha'nın gözleri ekipmanı görünce parlamış ve sevinmişti. Ancak durduğu zaman bir gariplik fark etmişti. Hemen kılıcını çekmiş ve diğer tarafta durmakta olan ninjaya tam savuracak iken

"Kıdemli Dur!"

(Düzenlendi)