Çevirmen: Dnightshade

Dünya sakince etrafına bakıp şöyle dedi, "Loen Krallığı'ndaki statülerini kaybetmiş tüm soylular hakkında bilgi almak istiyorum, ayrıca şu anki adreslerine de ihtiyacım var. Ne kadar ayrıntı olursa o kadar iyi."

Dedektif Moriarty olarak Pound ailesiyle bağlantılı olan yeraltı yapısına dair araştırmalar yaptığından, doğrudan Baronet Pound'un adını vermemişti.

Klein, Adalet'in bu bağlantı aracılığıyla Dünya'nın kimliğini 'keşfetmesini' istemiyordu.

Hiçbir detayı göz ardı etmemeliyim! Diye düşündü içinden.

Dünya'nın sözleri Audrey'i şaşırtmış gibi görünüyordu. Bronz masanın sonundaki yeni üyeyi bir kez daha dikkatle inceledikten sonra cevap verdi, "Bu bilgilerle ne yapacaksın ki?"

Dünya hafifçe güldü. "Bu konuda endişelenmenize gerek yok. Yalnızca bazı şeyler arıyorum. Onlara zarar vermeyeceğim. Buna yemin edebilirim, Bay Aptal şahidim olsun."

Bay Dünya gerçekten de beden dilini kontrol etmede oldukça iyi... Acaba takip ettiği yol, Seyirci yolunun tam zıttı olabilir mi? Audrey düşünceli bir şekilde başını salladı, "Statüsü düşmüş aristokratlarla ilgili birkaç şey biliyorum, ancak bildiklerim yeterince ayrıntılı, somut ya da kapsamlı değil. Bütün bu bilgilere erişmek için biraz zamana ihtiyacım olacak. Üç-dört gün sürer, sorun olur mu?"

Bir soylu olarak, kendisiyle aynı sınıfta olan insanlar hakkında bilgi sahibi olmak zorundaydı. Balolara, ziyafetlere ve diğer davetlere katıldığında ilginç hikayeler duyuyordu, ancak duyduğu her şey parça parçaydı ve kapsamlı bir bilgi olarak kabul edilemezdi. Sonuçta o bu alanda usta değildi, hiçbir şeyi gözden kaçırmamak için kitapları karıştırarak, insanlara sorarak ve referansları kontrol ederek ayrıntıları doldurması gerekiyordu.

"Sorun değil." Dünya içten bir şekilde gülümsedi. "O halde, karşılığında ne gibi bir ödeme istiyorsunuz? Şu anda yalnızca Dördüncü Dönem'in bazı sırları, bazı Beyonderlar yollarıyla ilgili bilgi ve birkaç iksir formülüyle ödeme yapabilirim. Ancak dürüst olmak gerekirse, statüsü düşmüş soylularla ilgili bilgilerin Dizi 7 ya da 8 iksirleri kadar değerli olduğuna inanmıyorum. Heh, başka talepleriniz varsa, önerilere açığım."

Dizi 8 ya da 7 iksirleri kadar değerli değil... yani Psikiyatrist formülünü talep edemem... Audrey ciddi bir şekilde düşünmeye başladı.

Bu arada, bir ipucu alabilmek için çaktırmadan Bay Aptal'a bir bakış atmış, ancak kalın sis tabakasının altındaki Aptal'ın herhangi bir işaret göstermediğini fark etmişti. Klein, göklerden insanları izleyen bir tanrı gibi sohbeti dinliyordu.

Pekala...  Audrey sonunda kararını verip gülümsedi.

"Diğer Beyonder yollarıyla ilgili bilgi edinmek istiyorum, tabii zaten bilmediğim şeyler olmalı."

"Saygıdeğer Bay Aptal, bu alışverişin hakemliğini yapabilir misiniz?"

"Tabii," dedi Klein sakince.

"O halde, konuşmayı özel olarak yapalım." Dedi Audrey Dünya'ya bakarak.

Böylece Klein Güneş ve Asılan Adam'ı dışarıda bırakarak alanı izole etti.

Kuklası Dünya'ya başıyla onay vererek başlamasını işaret etti.

Dünya bakışlarını hemen Adalet'e çevirdi, "Şeytaniçe Mezhebi'ne dair bir şey biliyor musunuz?"

Audrey, Asılan Adam'a 1000 pound ödeyerek edindiği bilgileri anımsayıp kısa, temkinli bir cevap verdi, "Neye inandıklarını, hangi çağda ortaya çıktıklarını ve kontrol ettikleri Beyonder yollarıyla üst kademelerinin değişimini biliyorum."

Dünya gülümsedi, "Anlıyorum. Pek bir şey bilmiyorsunuz.

Şeytaniçe Mezhebi, Suikastçı yoluna sahiptir. Dizi 8 iksirinin adı Azmettiricidir."

"Bunları biliyorum," dedi Audrey beklenti dolu bir tonda.

Dünya eliyle çenesini okşayarak devam etti, "O halde, Dizi 7'nin adını biliyor musunuz?"

Audrey başını hafifçe iki yana salladı. "Sizden öğrenmek beni çok mutlu eder."

"Suikastçı yolunun Dizi 7'sinin adı Cadıdır," dedi Dünya tane tane.

"Cadı mı?" Bu kelime Audrey'nin korkuyla sıçramasına neden oldu. Zihninde bağlantıları çoktan kurmuştu bile. "O halde, bi-bir erkek bu iksiri içtiğinde, nasıl rol yapacak ki?"

Güzel kadın elbiseleri giyip, makyaj yapıp kadınların hareketlerini mi taklit edecek? Bu düşünce Audrey'i hem biraz tiksindirmiş, hem de tuhaf bir şekilde eğlendirmişti.

"Hayır, Bayan Adalet. Bir erkek bu iksiri içtiğinde, erkek olmaktan çıkar. Gerçek bir kadına dönüşür." Bu sırada Klein gülmemek için kendisini zor tutuyordu.

"Ulu Tanrıça! Cadı iksiri insanın cinsiyetini mi değiştiriyor?" Dedi Audrey şaşkın bir şekilde.

Bu... bu gerçekten inanılmaz! Bay Aptal da müdahale etmediğine göre, doğru olmalı! Bu bir mucize! İşte Beyonder dünyasının gizemleri. Bin türlü açıklanamaz şeyler dolu bir dünya bu! Hayal ettiğim dünya! B-ben neden bu kadar heyecanlandım... Audrey kendisini sakinleştirdikten sonra Bay Aptal'a suçlu bir bakış attı, O'nun önünde, 'ulu tanrıça' diye haykırdığı için biraz suçlu hissediyordu.

Dünya sakin bir tonda devam etti, "Evet, ancak yalnızca erkekleri kadına dönüştürebiliyor. Kadınların da cazibesini artırıyor. Görünümleri, ciltleri... her şey büyük ölçüde güzelleşiyor. Şeytaniçe Mezhebi'nin üst kademelerinin yalnızca kadınlardan oluşmasının sebebi bu."

"O halde, kusurları ne?" Audrey'nin merakı giderek artıyordu.

Dünya yine oldukça sakin bir şekilde devam etti, "'Rol yapma yöntemini' uygulayabilmeleri için, felaket, hastalık ve acı getiren kötüler olmak zorundalar."

Bu sözler Audrey'i biraz hayal kırıklığına uğratmıştı.

Ancak zihni hızla çalışmaya devam ediyordu, kısa süre içinde kafasında yeni bir soru işareti belirmişti.

"Diyelim ki, bir hayvan Cadı iksirini içti ve kontrolü kaybetmedi, yaşamaya devam ediyor, cazibesi insanlara daha çekici hale mi gelir, yoksa kendi türü içinde mi artar? Örneğin bir kedi, tüm erkek kedileri peşinden koşturur, öyle mi?"

Dünya ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Birkaç saniye şaşkın bir şekilde baktıktan sonra cevap verdi, "Bu konuyla ilgili hiç araştırma yapmadım."

Bir an durakladıktan sonra da ekledi, "Cadı yolunun Dizi 6 iksirinin adı Zevk, ya da Zevk Şeytaniçesi. Bu seviyedeki Beyonderların 'rol yapma' gerekliliği, hem kadınları hem de erkekleri tatmin etmek, onları kontrol etmek, etki altına almaktır. Bu seviyedeki şeytaniçeler özel örümcek ipeğini kullanmada ustadır."

Audrey ağzını açtı ancak bu kez Dünya'yı bölmemek için sessizce yeniden kapattı.

"Bunları bilmek, bir Şeytaniçe ile karşılaştığınızda onu doğrudan tanımlayabilmenizi sağlayacaktır. Heh heh, ödemeden memnun kaldınız mı?" Diye sordu Dünya.

Audrey nazikçe başını salladı, "Çok faydalı oldu. Ah... anlaşma tamamlanmıştır. En kısa sürede soylularla ilgili istediğiniz bilgileri bulacağım. Önümüzdeki haftanın toplantısında iletmem uygun olur mu?"

Dünya bir an düşündükten sonra cevap verdi, "Daha erken olması mümkün değil mi?"

"O halde topladığım bilgileri Bay Aptal'a sunarım, O da size ihsan eder. Bay Aptal, bu sorun olur mu?" Diye sordu Audrey hemen Klein'a dönüp.

Aptal sessizce başını salladı.

O sırada Dünya şaşkın bir tavır takınmış Audrey'e bakıyordu, "'O' derken?"

Audrey bu kelimeyi farklı bir havayla söylüyordu.

Dünya'nın şaşkınlığını görünce dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrılan Audrey, açıklama yapmaktan kaçınıp sessiz kalmayı seçti.

Klein parmaklarını masanın kenarına hafifçe vurarak özel görüşme oturumunun sona erdiğini bildirdi.

O sırada yeniden Dünya'nın sesi duyuldu, "Bir sorunum daha var."

Bu yeni üyenin ne kadar da birikmiş talebi varmış... Audrey şaşkın bir şekilde iç çekti.

Alger ve Derrick de can kulağıyla Dünya'yı dinliyordu.

"Intis'in Sauron ailesinde hala Yüksek Dizi Beyonderlar olup olmadığını öğrenmek istiyorum."

O sırada Klein göz kenarıyla Güneş'e baktı, ancak gencin tepkilerinde herhangi bir değişiklik yoktu.

Görünüşe göre Gümüş Şehir'de Sauron ailesine dair kayıtlar yok... Bu aile muhtemelen Felaket'ten sonra şaşırtıcı bir çıkış yaptı... Klein, bakışlarını biraz kaydırdığında Asılan Adam ve Adalet'in şaşkın şaşkın birbirlerine baktıklarını gördü, belli ki cevabı onlar da bilmiyordu. Güneş de hala sessizliğini bozmamıştı.

Bu nedenle Klein parmaklarını hafifçe masaya vurup araya girdi, "Bu soruya ben cevap verebilirim. Bunun karşılığını nasıl ödemek istersin?"

Cümlesini tamamladıktan sonra Dünya'nın ağzından devam etti, "Bir iksir formülü, Dizi 7 iksir formülü."

"Pekala. Anlaştık." Klein bu kez toplantının diğer üyelerini izole etti, şu anda kendi yarattığı şirinle baş başaydı.

Bu sırada Audrey ve Alger de Bay Aptal'ın ne kadar güçlü bir varlık olduğunu düşünüyordu. Cevabı ikisi de merak ediyordu, ancak öğrendikleri şey işlerine yarayacak bir şey değildi. Bunun için bir Dizi 7 iksiri harcamaya değmezdi.

Özel görüşme oturumu bitip diğer kulüp üyelerinin izolasyonu sona erdiğinde Dünya eğilip boğuk sesle şöyle dedi, "Sayın Bay Aptal, cevabınız için teşekkür ederim, benim için çok faydalı oldu."

"Teşekküre gerek yok, karşılıklı, adil bir anlaşma yaptık." O sırada Klein'ın tüyleri diken diken olmuştu, mimiklerini kontrol altında tutarak kayıtsız gibi davranmak için elinden geleni yapıyordu.

Sonrasında toplantı sıradan bir şekilde ilerledi. On dakika sonra, Klein toplantının sona erdiğini duyurup herkesin bağlantılarını kesti.

Adalet, Asılan Adam ve Güneş'in figürleri kaybolurken Klein Dünya'ya bakarak kahkaha atmaya başladı.

Bir şirin varken gerçekten de her şey çok daha kolay.

Ne yazık ki Kara Göz'ü gri sisin üstündeki dünyanın dışında kullanamıyorum. Çok yazık.

Bu sırada kuklası Dünya'nın ayağa kalkıp eğilerek selam vermesini sağladı, sonra da kukla görkemli sarayın içinde hızla gözden kayboldu.

Dünya'yı kontrol etmek için ekstra çaba sarf ettiğinden, Klein maneviyatının büyük bir kısmını tüketmişti. Kara Gözü alıp bronz masanın arkasına koyduktan sonra hemen gerçek dünyaya döndü.

Bu sırada, şaşırtıcı bir şekilde Backlund'da güneş parlıyordu.

Ancak Klein'ın manzaranın tadını çıkaracak vakti yoktu. Enerjisini toplamak için yatıp yarım saat uyudu.

Uyandığında, gece karanlığı çökmeden önce Backlund'un eteklerindeki mezarlıkları ziyaret etmeye karar verdi, zaten Audrey'nin sözünü aldığından artık kütüphanelere gidip araştırmalara devam etmek zorunda değildi.

Mezarlıklarda, Azik'in bakır düdüğünün etkisini test edecek, kapsamını ve kısıtlamalarını deneyecekti!

Elbette deneyi ancak gece olduğunda yürürlüğe koyabilirdi. Bu kadar erken çıkmasının sebebi, gece yarısı mezarlığı ziyaret etmeye gitmesinin tuhaf karşılanacağı, dikkat çekeceğini düşünmesiydi.