Çevirmen: Dnightshade

... Ne tanrısal bir sebep... Eczacının cevabını duyan Klein, bir Palyaço olmasına rağmen yüz ifadesindeki değişimi kontrol edememişti. Neyse ki yüzünü gizleyen bir maske vardı.

Eczacı, Klein ve Bilgelik Gözü'nün tepkilerini fark etmemiş, içini dökmeye başlamıştı.

"Bu yüzden Backlund'u bu kadar seviyorum. Sokaklarda dolaşan, tiyatroların, eğlence yerlerinin dışında bekleyen bir sürü fahişe var. Kimileri profesyonel kimileri ise yarı zamanlı çalışıyor. Aslında hepsi başta hizmetli ya da işçi olan kimselerdi, hepsi farklı lezzetlere sahip. Batı Bölgesi'ndeki bazı yerlerde iflas etmiş aristokrat kadınlara da rastlandığı söyleniyor. Bu gerçekten de insanı heyecanlandıran bir şey."

"..." Klein rahatsız bir şekilde yüzündeki maskeyi düzeltirken hemen konuyu değiştirdi. "Öğretmeniniz seçiminize karşı çıktı mı?"

Eczacı hafifçe başını salladı.

"Hayır, yalnızca, bitki alanında gerekli olan her şeyi öğrettikten sonra dünyayı dolaşıp yaşamı deneyimlememi öğütledikten sonra beni kapı dışarı etti. Kahretsin, bir sonraki iksir malzemelerini nereden bulacağımı bile söylemedi!"

O anda, Eczacı başını kaldırıp Klein'a baktı, "Elflerin kaynak suyu kristallerini nereden bulabileceğimi biliyorsan lütfen bana söyle. Ne kadar istersen öderim. Hatta sen alıp bana daha yüksek bir fiyata da satabilirsin. Sen şanslı bir adamsın. Kim bilir, belki de dileğimi gerçekleştirmeme yardım edebilirsin."

"Pekala," dedi Klein kayıtsız bir tavırla. Sonra düşünceli bir halde devam etti, "Bu malzemeyi bulursam, karşılığında Eczacı iksir formülünü alabilir miyim?"

Ona göre, Eczacı destek olarak oldukça faydalı bir Beyonder yoluydu. Bu formülle Klein kendisine yardımcılar yetiştirebilirdi.

Eczacı hemen başını iki yana salladı, "İmkansız!

Formülü yalnızca kendi öğrencilerime öğretebilirim."

Düşünce Yaşam Okulu'nun böyle bir kuralı mı var? Gizli bir varlığın huzurunda yemin etmiş olabilir... Bu cevap Klein'ı pek de şaşırtmamıştı.

O anda, Eczacı bir kahkaha attı.

"Ancak Eczacı formülünü nereden bulabileceğini söyleyebilirim. Tam burada, Backlund'da."

"Harika." Klein gülümsedi.

Ayrılma sırasının kendisine geldiğini fark edince hemen ekledi, "Bay Eczacı, ruhsal bozuklukları tedavi edebilecek bir ilacınız var mı*"

Klein'ın bunu sormasının sebebi korumasını düşünmesiydi, Gerçek Yaratıcı'nın tılsımından dolayı etki altına girdiğinden ve potansiyel bir deli olma ihtimali olduğundan sarışın kız için bir tedavi bulmaya çalışıyordu.

"Evet, bir sakinleştirici var, tanesi on soli. Bir sonraki toplantıya getiririm. İnan bana, benim ilacım kesinlikle hastanedekilerden çok daha faydalı. Maneviyat içeren malzemeler de ekledim," dedi Eczacı bir an bile tereddüt etmeden.

Ne kadar pahalı... Tingen'deki yeraltı pazarında hastanelerden gelen sakinleştiriciler 1-2 soliye, resmi Beyonder ekiplerinden sızdırılan çeşitler ise 4-5 soliye satılıyordu...  Bu cevabı duyan Klein hemen saygılı bir şekilde Bilgelik Gözü'ne döndü, "Sayın beyefendi, bir sonraki toplantıya katılabilir miyim?"

"Evet, son iki performansın iyi niyetinin kanıtı. Delikanlı, Backlund Sabah Gazetesi'ni sık sık kontrol et. Beşinci sayfada Ernst Firması mal alım ilanı gördüğünde, ertesi gün saat sekizde burada toplantı yapılacak demektir. Kapı tıklama frekansını ise ilanda listelenen fiyatlardan belirleyeceksin. İlk rakam, ağır vuruşların sayısıdır. İkincisi ise hafif vuruşların. Üçüncü rakam uzun duraklamaların, dördüncü rakam da kısa duraklamaların sayısı. Gerisinin hiçbir anlamı yok," Bilgelik Gözü.

Bir an duraklayıp derince iç çektikten sonra da devam etti, "Resmi olmayan ya da bir kuruluşun üyesi olmayan Beyonderların hayatı hayal ettiğiniz kadar güllük gülistanlık değil. Bir yandan sırlar saklamak, resmi ekiplerden kaçınmak ve daima temkinli olmak zorundayız. Öte yandan da kontrolü kaybetme ve delilik olasılığına karşı savaşmak zorundayız. Bizim türümüzden pek çok kimse bu iki mesele yüzünden öldü.

Resmi ekipleri atlatmayı başarsak ve kontrol kaybından kaçınsak bile eninde sonunda malzeme bulamama, yeterli bilgi edinememe gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu toplantıları herkesin birbirine yardım etmesini sağlamak için düzenliyorum.

Ne yazık ki çağ bizim çağımız değil. Bulmakta zorlandığımız pek çok Beyonder malzemesi var."

Evet, ancak ben, ilkel adaların koordinatlarını bilen Bay Asılan Adam'a ve Gümüş Şehir'de, sürekli karanlığın derinliklerindeki canavarlara karşı savaşan Güneş'e sahibim... Bazı Beyonder malzemelerini onlar sayesinde bulabiliyorum... Klein kibarca ayağa kalkıp Bilgelik Gözü'ne doğru saygıyla eğildi.

"Takdire şayan bir karakterin var."

Yeniden yerine oturan Klein'ın aklına aniden bir şey gelmişti, "Beyler, herhangi bir mistik nesneniz var mı? Kara Yılan'ın bana sattığı gibi, ancak çok ciddi negatif etkileri olmayan bir şeyler. Kendimi korumayacak bir yöntemim olsun istiyorum."

Planı, ilgisini çeken bir şey bulup fiyatı belirledikten sonra hedefine karar vermekti.

Şu anda yeterli param yok, ancak bu, gelecekte de param olmayacağı anlamına gelmiyor... Para gelene kadar fiyatı öğrensem fena mı olur? ...

Eczacı ellerini havaya kaldırıp kendisinde hiç mistik nesne olmadığını belirtti. Bilgelik Gözü gülümsedi, "Bende bir şeyler var, ancak ne almak istediğini bilmiyorum ki? Bana bir aralık vermen lazım."

Hmm... Bu adam muhtemelen Alim yolunu takip ediyor, yani dış öğeleri çok kullanıyor olmalı... Klein açık bir dille cevap verdi, "Benden daha güçlü bir şey. Dövüş becerilerimi geliştirecek bir şey değil. Hatta mistik güçleri olması en iyisi olur."

Henüz bir acemi olduğu imajını bozmamak için çok detay vermemişti.

Bilgelik Gözü gülümsedi, "İstediğin gibi bir şey var. Önceki adı 2-081."

“2-081?” Klein anlamamış gibi yaparak ismi tekrar etti.

Ancak bu tavrı, şu anda yaşadığı şoku gizleme çabasından başka bir şey değildi.

Bu, Evernight Tanrıçası Kilisesi'nin Chanis Kapısı'nın ardından çalınmış bir Mühürlü Eser mi? Klein, benzer bir kod adını burada da görmeyi beklemiyordu.

Bilgelik Gözü basit bir dille açıkladı, "Pek çok mistik nesnenin oldukça belirgin yan etkileri vardır. Bu nedenle, yedi ortodoks kilisesi onları bulup mühürlemiştir. Bunlara Mühürlü Eserler denir ve kod adları haline gelen numaralarıyla ayırt edilirler."

"Uzun yıllar tartışıp değiştirdikten sonra, yedi kilise sonunda tek tip bir adlandırma kuralı oluşturdu. Farklı tehlike seviyeleri 0, 1, 2 ve 3 olarak etikenlendiriliyor. Bunların arasında en tehlikeli olanlar 0 rakamlı olanlar. Söylentiye göre aralarında, ülkeleri, hatta dünyayı yok edebilecek kadar korkunç nesneler varmış.

Yedi ortodoks kilisesi Sınıf 0 ve Sınıf 1 eserlerle ilgili bilgi alışverişinde bulunmak durumundadır. Bunun sebebi, aynı kod adlı farklı eserler ortaya çıkmasından kaçınmaktır. Sınıf 2 ve Sınıf 3 eserler ise kendi kiliselerinin sorumluluğundadır, bu nedenle farklı kiliselerde aynı kod adlı eserler bulunabilir."

Klein bunların çoğunu zaten biliyordu, ancak bir şey onu gerçekten şaşırtmıştı.

"Kiliseler Sınıf 0 ve Sınıf 1 Mühürlü Eserler hakkında bilgi alışverişi yapmak zorunda öyle mi?"

Ancak bu, büyük sırların ifşa edilmesi demek değil mi? Böylece her kilise birbirinin kozunu öğrenmiş oluyor!

Tabii bu, yedi kilisenin doğrudan çatışmaya girmesini engellemek için stratejik bir caydırıcılık olarak da görülebilir... 

"Evet. Bunun sebebini açıklayamam ancak doğru, bu oldu. Söylentiye göre, Dördüncü Dönem'in sonunda ya da Belinci Dönem'in başında yedi kilise bir anlaşma yapmış," dedi Bilgelik Gözü sakin bir tonda. "Ben 2-081 kod adlı bu eseri Bilgi ve Bilgelik Tanrısı Kilisesi'nden aldım. Bu eser, kullanıcısının pek çok şeyi kavramasına olanak tanıyor. Kullanıcı, düşmanın Beyonder güçlerini bile anında tespit edebiliyor, güçlerini, zayıf noktalarını anında görebiliyor. Ayrıca onları taklit etme şansı da veriyor. Ancak rakip ne kadar güçlüyse, başarısız olma ihtimali de o kadar yüksek. Tabii, başarılı olunsa bile sonuç kesinlikle orijinalinden çok farklı oluyor."

Kulağa çok güçlü geliyor... Bu, bilginin güç olduğunun bir kanıtı sayılabilir mi? Sonunda, her şeyi bilmenin, her şeye kadir olmaya eşit olduğu bir durum mu ortaya çıkacak? Hmm... Önceki varsayımımdan vazgeçiyorum. Bilgelik Gözü bir Eksper olmayabilir. Nesneleri Mühürlü Eser 2-081'in yardımıyla tanımlamış olabilir... Klein merakla sordu, "Peki bu nesne için ne kadar ödemem gerekiyor?

Nesnenin ne tür kusurları var?"

"Bu nesne zihninin yüksek hızda çalışmasını sağlar. Ancak zaman sınırı aşıldığında zeka geriliği ortaya çıkar," Bilgelik Gözü pek fazla detay vermeden basit bir açıklama yaptı.

O sırada yanındaki Eczacı mırıldandı, "Belki de beynin çoktan hasar görmüştür. Koleksiyonundan bahsedip duruyorsun. Er ya da geç biri seni soymaya ve öldürmeye kalkacak!"

Beyefendi, ikna çabalarınız ne kadar iğrenç... Klein yüzünü buruşturmamak için kendisini zor tutuyordu.

Bilgelik Gözü bir kahkaha attı, "Açgözlü insanların bana saldırmasını sağlamak için, bilerek böyle konuşmadığımı nereden biliyorsun?

Evet, bu, zamanında İmparator Roselle'in açıkladığı tuzak yasası gibi bir şey."

Kahkaha atmayı bitirdiğinde kanepenin kolunu okşayarak iç çekti. "Koleksiyon yapmayı seven biri olarak, koleksiyonumu başkalarına gösteremiyor olmam çok acı verici."

O anda başını kaldırıp Klein'a baktı.

"Üzgünüm. 2-081 satılık değil. Kendisi koleksiyonumun en nadide parçalarından, onu alabilmek için 6800 pound ödemiştim. Bu seviye bir Mühürlü Eser 4000 ila 20.000 pound arasında bir fiyata mal olur, asıl fiyatı ise eserin etkileri ve negatif yan etkileri belirler. Ancak çoğunlukla bunları parayla satın almak mümkün değildir."

O zaman neden bu kadar şeyi anlattın... Klein'ın keyfi kaçmıştı.

Onun bu halini sezmiş gibi görünen Bilgelik Gözü gülümsedi, "Ancak gerçekten önerebileceğim iki nesne var. Birincisi bir broş. Ruhları kovmana ve arındırmana yardımcı olur, aynı zamanda Güneş alanındaki büyülerin bir kısmını kullanmana da olanak tanır. Kusuru, bu broşu takarken asla serinlik hissedememektir. O broş üzerindeyken daima güneyin sıcak aylarında gibi hissedersin. Diğeri ise şekil değiştirebilen bir şapka. Bu şapkayı taktığında en az yarım saat boyunca su altında dilediğin gibi hareket edebilir ve Su ve Rüzgar alanı büyülerini kullanabilirsin. Kusuru, sana suyu arzulatacak olmasıdır. Karada olduğun her an biraz daha güçsüzleşirsin.

Benzer nesnelerin fiyat aralığı 1500-3500 pound civarı, ancak bazen, daha fazlasını ödemeyi göze alsan bile nadir bulunan bu nesneleri satmaya razı olan birini bulamazsın. Bunlardan birkaç tane bulabilmem otuz yıldan uzun sürdü."

Klein hafifçe başını salladı, "Ben bir düşüneyim, bir sonraki toplantıya kadar kararımı vermiş olurum."

Bir an durakladıktan sonra gülümseyerek devam etti, "Zaten şu anda üzerimde o kadar para yok."