Bölüm 255: Fotoğraf Uzmanı

avatar
1693 30

Lord Of Mysteries - Bölüm 255: Fotoğraf Uzmanı


Çevirmen: Dnightshade

Dolabın içine gizlenen Klein Ruh Görüsünü aktif hale getirdiğinde iç içe geçen iki aura gördü.

"Erica, sana bir hediyem var." Kapı kapanırken gür bir ses duyuldu.

Tam bir Loen beyefendisi. Yasak ilişkisinde bile eski kafalı görünüyor. Intisli bir adam olsa kesinlikle 'tatlım,' 'bebeğim,' 'meleğim' gibi şeyler söylerdi... Diye düşündü Klein.

Elbette bu görüşleri, gazete, dergi ve romanlardaki stereotiplere dayanıyordu.

Erica Taylor iyice neşelenmişti, "Dur tahmin edeyim... Fassman göz kremi, yüz kremi ya da yağı mı? Ya da Leshini's?"

Bunlar ne acaba... Klein duyduğu bu kelimelerden hiçbir şey anlamamıştı.

Doragu Gale'in de şaşkın olduğu cevabının gecikmesinden belli oluyordu. "... Hayır, çorap."

Bu dünyada, henüz yağ keşfedilmediğinden ilgili ucuz kimyasal ürünler yoktu; bu nedenle ipek çoraplar birinci sınıf ürünler olarak görülüyordu.

"Fena değil, bakayım." Erica hala neşeliydi.

 

 

 

 

"Dün, Philip's mağazasından aldım. Bir çifti otuz soli, toplamda beş çift," dedi Doragu gösterişli bir tavırla.

"Ne kadar pahalı."

Gerçekten de pahalı!

Klein sessizce iç çekti.

Benson uzun yıllar çalışmasına rağmen haftada yalnızca 1 pound 10 soli kazanıyordu, yani 30 soli. Yalnızca bir çift çoraba denk geliyor. Ve o maaşla kardeşlerinin eğitimini sürdürdü, karınlarını doyurdu... Biraz yetenekli ortalama bir işçi haftada yaklaşık 20 soli kazanıyor... 

"Hayır, pahalı değil. Bu fiyat ipek çoraplara değer. Hatta ekstra beş soli bahşiş bile verdim." Konuşurken Doragu'nun aura renkleri daha da canlı bir hal aldı, Klein onun ceketini çıkardığını tahmin ediyordu.

"Deneyeyim o halde," dedi Erica baştan çıkarıcı bir tavırla.

Yine porno izliyor gibi hissediyorum... Üstelik bu kez canlı yayın... Ayrıca, korumam da burada... İkili arasındaki tutkunun ateşlendiğini gösteren iki kırmızı rengi izlerken Klein'ın dudakları seğirdi.

Mor renk neredeyse kırmızıya döndü ve duracak gibi de görünmüyor... Kırmızının etrafı yeşil ve turuncuyla sarıldı... Klein, bir yandan odanın içindeki fısıltıları dinlerken bir yandan da aura renklerindeki değişikliklere göre çiftin konumlarını ve hareketlerini tahmin etmeye çalışıyordu.

Yeteri kadar beklediğini hissettiğinde sessizce dolabın kapağını itip yatağa doğru baktı.

Doragu ve Erica çoktan birbirlerinin kucağına atılmışlardı, kıyafetlerinin yarısı yerdeki halıdaydı.

Klein Hayalet Kamerası'nı kaldırıp tutkulu çifte doğru çevirdi, ikisinin de yüzünü kendisinden tarafa dönmesini bekliyordu.

Dorago ve Erica yatağa doğru düşerken Klein da sonunda en uygun kareyi yakalayıp deklanşöre bastı.

Kamera sesi çok ayırt edilebilir değildi ve yoğun flaş ve diğer anormallikler de oldukça ufak bir alanla sınırlıydı, bu yüzden çift hiçbir şeyin farkına varmamıştı.

Fotoğrafçılık becerilerine hiç güvenmeyen Klein birkaç poz daha çekti, sonrasında aralarından seçebileceği seçenekleri olmasını istiyordu.

İşverenine tek bir fotoğraf vermeyi planlıyordu, çünkü fazla fotoğraf olması avukatın şüphelenmesine yol açabilirdi.

O sırada bir iç çamaşırı yere fırlatıldı, çiftin tutkulu nefes alışverişleri eşliğinde, Klein taşınabilir kamerasını alıp ustalıkla dolaptan dışarı yuvarlanarak kapıyı kapattı.

Yerde yuvarlanarak odanın kapısına kadar ulaşmayı başarmıştı. Kapıya geldiğinde sessizce kolu çevirip kısa süre içinde koridora çıktı.

Bitti! Sonunda rahat bir oh çekip nazikçe kapıyı kapattıktan sonra elini göğsüne götürüp yatağın yönüne doğru eğildi.

Böylece daha fazla gecikmeden sakin adımlarla kendi odasına döndü.

Son 7 poundluk ödemeyi yakında alacağım... Ayrıca 50 poundluk Quelaag Kulübü üyeliği de kazandım. Hem eğlence, hem konaklama, hem de yemek imkanları var... Bütün bunlar için 50 pound az bile. Herhangi bir bağlantım olmasa buraya asla erişemezdim  -  yüz pound ödemeyi kabul etsem bile... Bu görev hiç fena olmadı aslında. İş basit, güvenli ve karlıydı... Klein taşınabilir kamerasını yere bırakıp duygusal bir şekilde iç çekti.

O sırada aniden kameranın lensinden bir el uzandı.

Gotik elbiseli sarışın koruma süzülerek kameradan dışarı çıktı, yüzü hala her zamanki kadar solgundu.

Klein, kızın porno izlemesine sebep olduğunu düşündükçe inanılmaz derecede utanç duyuyordu, bu nedenle hemen dikkati başka bir yere çekmek için bir konu açtı.

"Bir şeyler yemek için kafeteryaya gitmeyi düşünüyorum. Benimle gelmek ister misin?"

Her üyenin bir konuk getirme hakkı vardı.

Konuğunun aniden ortaya çıkışını nasıl açıklayacağına gelince, göstermelik olarak dışarı çıkıp kısa süre sonra kızla birlikte geri gelerek bunu halledebileceğini düşünüyordu.

Koruma her zamanki ses tonuyla cevap verdi, "Ben iki hafta yemeden yaşayabiliyorum."

O sırada sırtını dönmüş aynaya doğru yürüyordu, cümlesini tamamladığı anda figürü de aynada kayboldu.

Bu kız hangi Diziden çok merak ediyorum... Diye düşündü Klein kamerayı çantasına koyarken.

Tüm işlerini hallettikten sonra biraz rahatlamak için banyoya gitti.

Ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra aynaya bakıp kendisini incelemeye başladı.

Bu sabah traş olmadığından kirli sakalları vardı. Saçlarını iki yana doğru ayırmıştı ve altın çerçeveli gözlüğünü takıyordu. İncelikli ve saygın görünüyordu.

Geçmişe göre keskin bir fark var. Ancak inceleme altına alındığımda yine de tanınma ihtimalim söz konusu. Sakalım yeterince uzadığında çok da endişelenmeme gerek kalmayacak... Dizi 6 Meçhul'e geçtiğimde bu endişelerim en aza inecek... Klein altın cep saatini çıkarıp zamanı kontrol ettikten sonra banyodan çıktı. Çantasını da alıp birinci kattaki kafeteryaya indi.

Saat henüz uyeni dokuz olmuştu, kahvaltı servisi hala devam ediyordu. Klein az pişmiş bir yumurta, bir dilim kızarmış ekmek, bir Desi çöreği, bir porsiyon domuz pastırması ve bir fincan Marquis Siyah Çayı aldı.

Oturacak bir yer ararken aniden tanıdık bir yüz gördü. Kendisini kulübe öneren cerrah Aaron Ceres de kafeteryadaydı.

Uzun, ince beyefendi bir köşede tek başına oturuyordu, kahvaltısını bitirmiş, kahvesinin tadını çıkarırken gazetesini okuyordu.

"Günaydın Doktor Ceres." Klein masaya doğru yaklaşıp soğuk tavırlı Aaron'u selamladı.

Cerrah burnunun üstünde duran gözlüklerini yukarı doğru ittirip Klein'a baktı, "Bana Aaron diyebilirsiniz, Dedektif Moriarty."

"O halde sizin de bana Sherlock demeniz gerekiyor." Klein adamın karşısına oturdu. "Bugün değişik bir haber var mı? Sabah o kadar acele çıktım ki gazete okuyacak vaktim olmadı."

"Intis büyükelçisi suikaste kurban gitmiş. Aurora Düzeni isimli terör örgütü sorumluluğu üstlenmiş. Ah, bu dünya giderek daha da kaotik bir hal alıyor. Er ya da geç Güney ve Kuzey Kıtalarında korkunç bir savaş patlak verecek," dedi Aaron düşünceli bir tavırla.

"Savaş hiç durmadı efendim; yalnızca barışın tadını çıkarabiliyoruz," dedi Klein da gülümseyerek. "Bu kadar önemli bir davada bizim gibi özel dedektiflerden yardım alınmayacak olması ne kötü."

Aaron sayfayı çevirdi.

"Bu haberin bizimle pek ilgisi yok. Asıl önemli olan Lordlar Kamarası'nın ve Avam Kamarası'nın uzun bir tartışma sürecinin ardından bugün ya da yarın bir önerge sunacak olması. Önce, Memurluk Sınavı Yasası ve ilgili rehberlikle fiili planlar. Sonra da, Atmosfer Kirliliği Konseyi kurulması; son olarak da bağımsız alkali endüstrisi denetim kurulu. Son ikisi kirlilikle alakalı. Tanrım, sonunda bu sorunu ele alıyorlar. Hastanedeki akciğer sıkıntısı geçiren hastaların sayısı her geçen gün artıyor."

Sonunda geçti mi? Acaba Benson'ın hazırlıkları ne durumda... Umarım ölümümden etkilenmemiştir... Bu düşünceyle Klein'ın yüzündeki gülümseme daha da genişledi.

"Bu harika bir haber."

"Mary'e göre bu son derece güzel bir haber. Kendisinin ya da kocası Doragu'nun muhakkak Ulusal Atmosfer Kirlilik Konseyi'ne girmesini istiyor. Ticari bir şirkete dahil olmadığından ve Tanrıça'nın takipçisi olduğundan onun şansı daha yüksek tabii. Ayrıca, herhangi bir kuruluşta nihayetinde bir dengeye ihtiyaç var." Aaron'un bahsettiği Mary, Klein'ın işvereni olan Mary'nin ta kendisiydi. "Kulüpte çok sayıda Avam Kamarası meclis üyesi bulunduğundan, ona burayı daha sık ziyaret etmesini önerdim."

Loen Krallığı'nda, Avam Kamarası Parlamento Üyeleri çoğunlukla varlıklı kimselerden ve bazı soyluların temsilcilerinden oluşuyordu. Ancak aynı zamanda aralarında doktorlar, avukatlar, rahipler, öğretmenler, bilim insanları ve muhasebeciler gibi birçok profesyonel de vardı.

Quelaag Kulübü, siyasi yönelimlerini ayırt etmeden orta sınıf mensubu çeşitli profesyonellere hitap eden bir yerdi.

Klein, bu konularda pek bilgili olmadığından kısa birkaç şey söyledikten sonra konuyu değiştirdi.

"Aaron, bugün Cuma. Hastaneye dönmen gerekmiyor mu?"

"Hayır, izindeyim. Bir süredir durum korkunç." Aniden Aaron'un kaşları çatıldı.

 

 

 

 

"Ne oldu?" Diye sordu Klein çayından bir yudum alırken.

Bakerland yeni öldürülmüştü ve Rosago'nun cesedi çoktan kanalizasyonun dibini boylamıştı, uzunca bir süre onu kimsenin bulması olası değildi. Klein, olayın sonrasında meydana gelebilecek sıkıntılardan endişelendiğinden yakın zamanda çok zor olan ya da kimliğini kolayca açığa çıkarabilecek olan görevleri kabul etmeyi planlamıyor, daha çok kazancı yüksek olan basit meselelere yönelmek istiyordu.

Aaron gazetesini masaya bırakırken iç çekti.

"Son zamanlarda şansım hiç yaver gitmiyor. Üst üste birkaç başarısız ameliyat gerçekleştirdim. Neyse ki ciddi bir sonuç olmadı. Yoksa lisansım iptal edilecekti."

Bu çağda cerrah hatasına bağlı ölümler sık karşılaşılan şeylerdi ancak yine de, cerrahın ihmali sebebiyle ciddi bir kaza meydana geldiyse ağır yaptırımlar uygulanıyordu.

Eh, bu konuda yapabileceğim pek bir şey yok... Aslında, bir şans ritüeli biliyorum ama, bunun için seni gri sisin üstündeki dünyaya götürmem gerekir... Klein başını eğip ekmeğinden bir parça ısırdı.

Kahvaltısını bitirdikten sonra Aaron'a veda edip bankadaki 500 poundu çekti, 300 poundunu sarışın korumasına ödedikten sonra da evine döndü. Fotoğrafların çıkmasını beklerken huzurlu bir gün geçirdi. Kısa süre içinde yeniden böyle basit bir görev alabilmeyi diliyordu.

Akşama doğru, yeniden dışarı çıkmak için hazırlanmaya başladı, Cesur Yürekler Barı'na gidecekti.

Hazır koruması hala yanındayken diğer Beyonder çevreleriyle temasa geçmek istiyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr