Çevirmen: Dnightshade

Klein'ın gözlerinin rengi normale döndüğünde Crestet Cesimir gülümsedi, "Hareket edip bedenindeki değişimlere alışmaya çalışabilirsin. Palyaço iksirinin sana verdiği öz güçleri bulmaya çalış."

Klein başını sallayarak onayladı. Diyakozun yardımına ihtiyaç duyabileceğini düşünüyor, bu nedenle onun varlığından rahatsız olmuyordu. Uzun süredir idmanlarda yaptığı gibi, kararlı bir şekilde bir adım attı. Kalçasını büküp ileri doğru bir yumruk savurdu.

Pa!

Yumruğu havayı yararken keskin bir ses çıkarmıştı. Şu anda sahip olduğu güç, beklentilerinin çok ötesindeydi.

O anda, aniden sertçe frenine basılan bir araçta oturuyormuş gibi hissetti. Bir anda dengesini kaybedip yere yığılmıştı.

Olamaz! Bu çok utanç verici bir hikaye olacak - tıpkı Leonard'ın düşüşü gibi... Ancak yine de kaslarını, bedenini ve ağırlık merkezini oldukça etkili bir şekilde kontrol edebildiğini fark etti!

Omurgasına, tendonlarına ve bağlarına aynı anda güç uygulayarak kütle merkezini ayarladı ve çarpık duruşuna rağmen sağlam kalmayı başardı.

Durumunu biraz daha iyi kavradığında, birkaç farklı eylemi daha denedi. Bedenindeki en büyük değişimin, koordinasyonundaki büyük artış olduğunu keşfetti. Bundan böyle, olağan dışı bir durum olmadığı sürece dengesini kaybetmeyecekti.

Hacıyatmaz gibi hissediyorum... Bir sirke bile katılabilirim! Bir halatın üstünde yürümem hiç de zor olmazdı... Palyaço iksiri isminin hakkını veriyor... Yeni güçlerini denemek Klein'ın neşesini yerine getirmişti. Gücündeki, çevikliğindeki ve hızındaki artışları bir kez daha test etti.

Hmm, şu anda Öğretmen Gawain ile aşağı yukarı aynı seviyede olmalıyım. Bu değişimlere alışıp özel idmanlarımı yaptıkça daha da güçleneceğim... Ayrıca, artık bedenim üzerinde daha fazla kontrol sahibi olduğuma göre, dövüş tekniklerini kavramam da daha kolay hale gelecektir. Klein durup düşünceli bir şekilde başını salladı.

Planlarına göre, ancak altı ay kadar sonra dövüş sanatında iyi bir noktaya gelmiş olacaktı. Ancak Palyaço iksirinin getirdiği yeniliklerle, bu sürenin bir aya, hatta iki ya da üç haftaya kadar kısalabileceğini hissediyordu.

Ortalama bir insan ile bir Beyonder arasındaki fark buydu işte.

Bir anlamda, Beyonderların yetenekleri, normal insanların ulaşabileceği sınırın ötesindeydi!

Crestet sessizce Klein'ın yeni becerilerini test edişini izledi. Onun hareket etmeyi bıraktığını görünce de başını salladı.

"Gerçekten dövüş anlamında ustalık veren bir iksir."

Klein'ın cevabını beklemeden devam etti, "Az önce, nasıl sesler duydun?"

"Birinin Hornacis kelimesini mırıldandığını duydum." Klein şimdilik Flegrea kelimesini kendine saklamak istiyordu.

Önce Diyakoz Cesimir'in tepkisini görmek istemişti. Eğer Cesimir, Hornacis sıradağları ve Evernight Ulusu ile ilgili bilgi vermeye yönelik konuşursa, ona duyduğu diğer kelimeden de bahsedebilirdi.

Crestet hafifçe başını salladı, konunun üzerinde durmaya niyetli değildi. "Unutma, Yüksek Dizi bir Beyonder, kendi yolundan olan Düşük Dizi Beyonderları belirli bir dereceye kadar etkileyebilir. Bir anlamda, ilgili yolların bazı kısımları, Yarıtanrılar Diyarı'nı içerir. Duyduğun mırıltılar, onlar tarafından sana kasıtlı olarak yönlendirilmiş olabilir. Kötü niyetli olabilirler.

Hele ki Dizi yolu şeytani bir tanrıya aitse çok daha dikkatli olman gerekir. Az önce Dunn ile biraz konuştuk. Ekibinizdeki bir Gece Kuşu kısa zaman önce, tam da böyle bir sebepten kontrolü kaybetmiş."

Yaşlı Neil... Gizli Bilge... Klein'ın suratı asıldı. Ancak hemen kendini toparlayıp ciddiyetle başını salladı, "Majesteleri, sözlerinizi unutmayacağım. Mırıltıların beni yoldan çıkarmasına izin vermeyeceğim. Onlara kulak vermeyeceğim."

O anda aklına bir şey gelmişti.

Kilisenin yalnızca Uykusuz ve Ceset Toplayıcısı yollarının iksirlerini sağlayıp diğer yolların çoğunu gizli tutmasının sebebi bu olabilir mi? Sonuçta Uykusuz yolu Evernight Tanrıçası'na ait... Ceset Toplayıcı yolunun kökeni olan Ölüm ise çoktan yok oldu... Kahin ve Gizemli Gözlemci Dizilerinin desteklenmesi ise, bu rollerin yalnızca destek tipi roller olması, Uykusuz ve Ceset Toplayıcı yollarının eksiklik yönlerini tamamlaması olabilir. Dahası, kilise yolun yalnızca başlangıç dizilerini veriyor, yani etki seviyeleri çok önemli boyutta değil...

Ancak bu, iksirlerin isimlerini ve eşsiz özelliklerini sır tutmalarını açıklamıyor... Bunlarla karşı karşıya kalanların nelere dikkat etmesi gerektiğine dair bilgilerin yeterli olmamasını da tabii....

Crestet'in bavulunu alıp kapıya yöneldiğini gören Klein, daldığı düşüncelerden çıkıp toparlandı. Merak ettiği bir konu daha vardı.

"Majesteleri, nasıl Palyaço rolü yapabilirim? Bir sirke mi katılmam gerekiyor?"

Crestet yakasını düzeltirken güldü.

"Felsefe anlayışımıza göre, az önce bir biçimcilik hatası yaptın.

İksir isminin yalnızca bir işi temsil etmediğini anlaman gerekiyor. İsimler, belirli özellikleri paylaşan bir grup insanı da temsil ediyor. Mesela Kahinleri de farklı bir şekilde tanımlayabiliriz. Onların kaderi gören, ancak kadere karşı saygılı olan kimseler olduğunu söyleyebiliriz. Tabii daha önce de söylediğim gibi, aynı iksiri içen her bireyin deneyimleri, çıkarımları farklı olabilir, yani bireysel kurallar belirleyebilirler. Kimse tamamıyla başka birinin deneyimlerini referans alamaz, anlıyorsun değil mi?"

Klein düşünceli bir şekilde başını salladı.

"Sanırım az çok anladım. Özü kavrarsam, günlük hayatımda da Palyaço gibi davranabilirim sanırım?"

"Teoride öyle," Crestet'in kelimelerini dikkatle seçtiği belli oluyordu.

"... Anlıyorum." Klein elini göğsüne götürüp kızıl ay sembolü çizdi. "Teşekkürler Majesteleri. Tanrıça sizi korusun."

Hmm, Palyaço'nun özü ne ki? Palyaçonun benim geldiğim dünyada temsil ettiği şeyi hesaba katmayıp, yalnızca bu dünyada ne anlama geldiğini düşünürsem, gülünç hareketler yaparak insanları eğlendiren kişi olarak tanımlayabilirim. Komik, abartılı hareketler, hile performansları gibi mesela... Öz, gülünç olmak ve insanları eğlendirmek. Ancak yetersiz gibi geliyor... Eski zamanlardaki saray soytarılarını da göz önünde bulundurmalı mıyım? Klein'ın kafası soru işaretleriyle doluydu.

Crestet ona bakarak göğsünde kızıl ay sembolü çizgi.

Gülümsediğinde gözlerinin kenarlarındaki kırışıklıklar bir kez daha belirginleşti.

"Tanrıça seni de korusun."

O anda, Klein aniden bir şey sezdi, zihninde Diyakoz Cesimir'in sol ayağını öne attığı bir görüntü canlandı!

Daha sonra, Cesimir'in gümüş bavulu atıp sol ayağını öne atarak simya odasının kapısına yöneldiğini gördü!

Bir adım, iki adım, üç adım. Crestet'in gizli kapıdan çıkışını, figürünün koridorda kayboluşunu izledi.

Bu... Anlık dalgınlığından uyandığında inanılmaz bir heyecan duydu.

Palyaço iksirinin Beyonder güçleri tahmin ettiğimden çok daha güçlü!

Karşısındaki kişinin yapacağı hamleleri içgüdüsel olarak tahmin edebiliyordu!

Bu yeteneği, güçlü koordinasyonu, olağanüstü çevikliği ve hızıyla birleştiğinde ustalıkla dövüşebiliyor hale mi geliyordu? Klein bir süre olduğu yerde kalıp düşündü.

O halde bu, Kahin'in Dizi 8'deki yeteneklerinin tezahürü olarak kabul edilebilir, ancak yeterli değil... Bu yol, her dizi atladığımda bana eşsiz bir yetenek veriyor olmalı. Ancak sezgilerim uçup gidiyor, bu nedenle her seferinde onlardan faydalanabileceğimi düşünmüyorum. Tabii bu yetenek bu haliyle de yeterince güçlü. Bundan bir kez faydalanmak, yenilgiyi zafere dönüştürmek için yeterli olmalı... Ah doğru, Palyaço iksiriyle gelen negatif etkileri ortadan kaldırdığımda, kendimi çağırma ritüelini deneyebilirim. Bu aklımdan tamamen çıkmış... Kaptan'ın korkunç hafızası bana da bulaşıyor olmalı!

Klein bu düşünceleri bir kenara bırakıp kendisini bir kez daha inceledi. Palyaço iksirinin başka yetenekler getirip getirmediğini görmek istiyordu.

Gece Kuşları'nın gizli kayıtlarına göre iksir, tüketen kişinin belirli bir büyü üzerinde ustalık kazanmasını sağlamışsa, iksiri tüketen kişi sanki kendisine bilgi aşılanmış gibi bunu az çok fark edebiliyordu.

Ancak ben böyle bir hisse kapılmadım. Yani Palyaço iksiri, Gece Kuşları'nın gizli kayıtlarında belirtildiği gibi hızla büyü yapma özelliği getirmedi... 'Kurnazlık', artık yalanlarımla insanları daha kolay kandırmak için mimiklerimi ve beden dilimi etkili bir şekilde kullanabileceğim anlamına geliyor olabilir mi? Klein gerilen kaslarını rahatlatmak için boynunu esnetti.

O anda aklına, daha önce karşılaştığı şık giyimli palyaço gelmişti. Palyaçonun kendine has, çeşitli büyüleri Klein'ın üzerinde derin bir etki bırakmıştı.

Hmm, Gizli Düzen'in o üyesi muhtemelen Dizi 7 seviyesinde bir Beyonder. Palyaço kılığında olmasının sebebi muhtemelen arananlar listesine girmekten kaçınmak, yüz hatlarını gizlemek istediğindendi... İki Dizi 7 ve bir Dizi 8'e karşı koyabilmesine şaşmamalı… Benim Mühürlü Eser 2-049'un etkisi ve kontrolü altına girmediğimi fark etse, benden on tane daha olsa da onunla başa çıkamazdım herhalde.

Elbette Palyaço seviyesi büyülerden tamamıyla yoksun değil. Bazı büyüler var, mesela...

Klein uzun masaya yaklaşıp Palyaço iksirinin yazılı olduğu kağıdı eline aldı.

Bileğini büktüğünde göz bebekleri karardı, kağıdı havaya attı.

Pa!

Kağıt parçası bir hançere dönüşüp simya odasının duvarlarından birine saplandı!

İleride görevlere giderken tarot kartlarını da yanıma alsam iyi olur. Hem kehanet için hem de silah olarak kullanabilirim.  Kafasında Palyaço iksirine dair aşağı yukarı bir fikir oluşan Klein masada kalan malzemeleri toplamaya başladı.

Bunları halledip iksir formülünü yaktıktan sonra sakin bir şekilde simya odasından çıkıp gizli kapıyı kapattı.

Henüz Yaşlı Neil'a olanların etkisinden kurtulamadığından şimdilik gülünç yöntemlerle başkalarını eğlendirecek bir ruh halinde değildi. Her şeyden önce, trans yardımıyla iksirin etkisini dindirmeyi planlıyordu.

Huh, bu yepyeni bir deneyim olacak... Ne olursa olsun, artık destek rolünde değilim... Evet, Yaşlı Neil da artık aramızda olmadığından, Tingen Gece Kuşları ekibinde destek rolü üstlenebilecek tek kişi ben kalmıştım. Muhtemelen Kutsal Katedral ekibe yeni bir Gizemli Gözlemci ya da Kahin gönderir... Klein bu düşünceler eşliğinde koridordan geçip merdivenleri çıkarak Blackthorn Güvenlik Şirketi'ne geldi.

Mola odasına geldiğinde uzun süredir güneş ışığı görmediğini fark etti.

Saf ve sıcak parıltı, cumbalı pencereden içeri sızarak odayı hoş bir şekilde aydınlatıyordu.