Bölüm 165: Mezar Yazıtı

avatar
2060 18

Lord Of Mysteries - Bölüm 165: Mezar Yazıtı


Çevirmen: Dnightshade

 

"Bizler birer muhafızız, ancak aynı zamanda da, daima tehditlere ve deliliğe karşı savaşan bir avuç zavallıyız."

 

Dunn'ın sözleri Yaşlı Neil'ın evinde yankılandı. Kelimeler, aşınmış zeminden, duvarlardan ve tavandan dolaşarak Klein'ın zihnine ve ruhuna nüfuz etti.

 

Bu cümle onu daha önce bu kadar etkilememişti.

 

Ömrü boyunca, Dünya'ya geri dönse bile bu hissi asla unutmayacağını hissediyordu.

 

Dunn hala olduğu yerde, Neil'ın 'cesedinin' önünde çömelmiş şekilde duruyordu. Rüzgarlığının cebinden beyaz bir mendil çıkarıp, acı dolu kızıl, kristal gözlerin üzerini örttü.

 

O anda, Klein piyano anahtarlarının hareket etmeyi bıraktığını fark etti. Soluk, saydam bir figür belirdi.

 

Bu... Eve girmeden önce Ruh Görüsünü aktif hale getirmiş olan Klein donup kaldı.

 

Bu tuhaf 'ruhu' şimdiye dek fark etmemişti!

 

Bunun sebebi Yaşlı Neil'a odaklanmış olması mıydı, yoksa Yaşlı Neil'ın kontrolü kaybettikten sonra sahip olduğu becerileri miydi bilmiyordu... Biçimsiz figür hızla buharlaşıp Klein'ın gözlerinin önünde kayboldu. Neler olduğunu aşağı yukarı kestirebiliyordu.

 

 

 

 

 

Kalbindeki ağırlığı bastırmaya çalışırken bir kez Kaptan'ın sesini duydu, "Evi titiz bir şekilde arayın, belki bir ipucu buluruz."

 

"Tamam." Klein uzun süredir ilk kez konuşuyordu, kendi sesini tanıması bile bir dakikasını almıştı. Sesi boğuktu, grip olmuş gibi çıkıyordu.

 

"Tamam," dedi Royale de.

 

Onun sesi de benimkinden farklı değil... Sanki burun deliklerimiz tıkanmış gibi... Klein, genellikle mimiksiz olan, hislerini belli etmeyen kadın ekip arkadaşına baktı. Onu ilk kez şimdi tanımaya başlamış gibi hissediyordu.

 

Bastonunu kapının yanındaki şemsiye askılığına dayadıktan sonra Mühürlü Eser 3-0611'in etrafından dolaştı. Ağır adımlarla oturma odasından geçip ikinci kata çıktı. Tüm odaları tek tek dolaşarak olası ipuçlarını aramaya başladı.

 

Yaşlı Neil, düzenli olarak odaları temizlemesi için birini tutmuştu, bu nedenle odalar bekar bir beyendinin evinden bekleneceği kadar dağınık değildi. Her şey düzenliydi, eve kadın eli değdiği belli oluyordu.

 

Klein, yarım saat sonra Yaşlı Neil'ın odasındaki bir kitaplıkta duran birkaç not buldu. Garip, gizemli bir ritüel not edilmişti.

 

"Simyacı Yaşamı.

 

Gerekli malzemeler: Elflerin Kaynağından (Sonia Adası'ndaki Altın Kaynak) 100 ml kaynak suyu, 50 gram Yıldız Kristali, yarım kilo saf altın, 5 gram flojiston, 30 gram kırmızı demir… Ve canlı insanlardan alınmış büyük miktarda taze kan."

 

Yaşlı Neil son kısmın altına bir not düşmüştü.

 

"Kendi kanımı damıtabilirim, yavaş yavaş biriktirir, ritüalistik büyü yardımıyla da bozulmasını engellerim."

 

Kendi kanımı... Klein gözlerini kapatırken notların bulunduğu elini yumruk yaptı.

 

...

 

Perşembe sabahı dokuzda. Raphael Mezarlığı.

 

Klein siyah resmi takımını giymişti, elinde de bastonu vardı. Mezarlığın bir köşesinde sessizce duruyordu.

 

Göğüs cebine düzgünce katlanmış beyaz bir mendil yerleştirmişti, bir elinde de bir Uyku Çiçeği tutuyordu.

 

Dunn, Frye, Leonard ve Kenley, içinde Yaşlı Neil'ın cesedinin bulunduğu siyah tabutu taşıyordu. Yavaşça mezar taşına yaklaşıp tabutu çukura indirdiler.

 

Kahverengi toprağın yavaş yavaş tabutu örttüğünü gören, elinde beyaz bir çiçek tutan Rozanne göz yaşlarına daha fazla hakim olamadı.

 

"Biri bütün bunların bir rüya olduğunu söyleyebilir mi?

 

Neden kontrolü kaybetti, neden iksiri içti, neden bir Beyonder oldu, bu dünyada neden hayaletler ve canavarlar olmak zorunda, neden daha güvenli bir yol yok? Neden, neden neden..."

 

Klein sessizce dinliyor, tabutun toprağın alında kayboluşunu izliyordu, kısa süre içinde, Neil'ın varlığına dair tüm izler toprağın altına gömülmüştü.

 

"Tanrıça seni kutsasın." Göğsünde kızıl ay sembolü çizdikten sonra birkaç adım öne çıkıp Uyku Çiçeği'ni mazarın önüne koydu.

 

"Tanrıça seni kutsasın." Dunn, frye ve diğerleri de ellerini göğüslerine götürüp aynı şeyi yaptılar.

 

Klein, çiçeği bırakmış doğrulurken mezar taşındaki siyah beyaz fotoğrafı gördü.

 

Yaşlı Neil siyah, klasik şapkasını takıyordu; beyaz saçları şapkasının kenarlarından çıkmıştı. Gözlerinin ve ağzının kenarındaki çizgiler derindi.

 

Çok huzurluydu, artık ne keder, ne acı ne de korku vardı.

 

Fotoğrafın altına oyulmuş bir mezar yazıtı da vardı. Yaşlı Neil'ın günlüğündeki son sözler: "Onu kurtaramazsam, ben de onunla giderim."

 

Sabah esintisi nazikçe esti. Raphael Mezarlığı'nın sessiz ortamı, herkesin üstüne üstüne geliyordu.

 

...

 

Öğleden sonra, Klein Kaptan'ın imzaladığı bir formu cephaneliğe götürdü.

 

Yarı açık duran kapıyı itip içeri girdiğinde, kalın, siyah sakallı Bredt'in masanın arkasında olduğunu gördü.

 

Bir an donup kaldıktan sonra formu uzattı.

 

"50 turluk sıradan mermi."

 

Bu sırada gözü, masadaki ince teneke kutuya kaydı. Yeni öğütülmüş kahvenin kokusunu duyabiliyordu, zihninde şu cümle yankılandı, "Ancak neden para biriktirene kadar beklemen gereksin ki? Dunn'a başvurup giderleri onaylamasını sağlayabilirsin!"

 

...

 

Bredt, Klein'ın dalgın halini fark edince iç çekti.

 

"Şu anda neler hissettiğini çok iyi anlıyorum. Ben de Yaşlı Neil'ın nasıl bizi bırakıp gittiğine inanamıyorum. Bazen, sanki Kaptan bizi bir rüyaya çekmiş gibi hissediyorum."

 

"Belki de pek çok Gece Kuşu'nun kaderi budur," dedi Klein acı bir gülümsemeyle.

 

Bu olay, 'rol yapma yöntemini' sır olarak saklayan kilisenin üst kademelerine karşı daha da nefret dolmasına sebep olmuştu.

 

"Umarım ileride böyle trajedilerle daha az karşılaşırız, Tanrıça bizi korusun." Bredt göğsünde kızıl ayın sembolünü çizdi. Sonra da başvuru formunu alıp cephaneliğe yöneldi.

 

...

 

Bang! Bang! Bang!

 

Havayı yoğun bir barut kokusu doldurdu. Klein, tabancasındaki tüm mermiler bitene kadar öfkesini hedefe kustu. Kısa bir süre sakinleşmeyi bekledikten sonra toplu taşıta binip Gawain'in evine gitti.

 

Gawain durmasını söyleyene kadar, kendisine işkence etmek istercesine durmaksızın egzersiz yaptı.

 

"Dövüş eğitimi kendine zarar vermen için değil." Dedi Gawain Klein'a bakarak."

 

Üzgünüm öğretmenim. Bugün kafam biraz dağınık." Klein nefes nefeseydi.

 

"Ne oldu?" Gawain'in ifadesiz yüzünde duygu belirtileri vardı.

 

Klein bir an düşündükten sonra kısa bir açıklama yaptı, "Bir arkadaşım ani bir şekilde öldü."

 

Gawain birkaç saniye sessiz kaldı. Sarı bıyığını okşarken yumuşak bir tonda şöyle dedi, "Bir seferinde, beş dakika içinde 325 arkadaşımı kaybetmiştim, bunların arasından 10'u, gözüm kapalı canımı emanet edeceğim insanlardı."

 

Klein iç çekti. "Savaş çok acımasız."

 

Gawain ona bir bakış attı, yüzünde acı bir gülümseme vardı.

 

"En acımasız olanı da, asla onların intikamını alamayacak olmam. Asla onların hayallerini gerçekleştiremeyeceğim...

 

Sana gelince, senin hala şansın var. Neler olduğunu tam olarak bilmiyorum ancak, senin hala genç olduğunu biliyorum. Hala pek çok fırsatın var."

 

Klein bir süre sessiz kaldı. Derin bir nefes alıp toparlanmaya çalıştı.

 

"Teşekkürler öğretmenim."

 

Gawain başını salladı, "On dakika mola, sonra az önceki setleri on kez daha tekrarla."

 

"..." Klein ne tepki vereceğini bilemiyordu.

 

...

 

 

 

 

 

Cuma sabahı, Gece Kuşları'nın mola odası.

 

Klein, Seeka Tron ve Frye yuvarlak masada oturuyorlardı, ancak bu kez önlerinde kartlar yoktu. Biri gazeteleri karıştırıyor, diğeri dalgın bir şekilde cumbalı pencereden dışarı bakıyor, biri de elinde bir kalemle bir şeyler yazacakmış gibi oturuyor, ancak kalemini hiç hareket ettirmiyordu.

 

Oda sessizdi. Kimse konuşmuyor, kimse şakalaşmıyordu. Atmosfer oldukça ağırdı.

 

Huh... Klein nefes verdi. Gazetesini bıraktı, bulduğu materyalleri okumak istiyordu.

 

O anda Dunn Smith kapıya tıklayıp içeri girdi. Odaya bir göz attıktan sonra bakışları Klein'ın üzerinde durdu, "Klein, bir gelsene."

 

Ne oldu ki? Klein hemen ayağa kalkıp mola odasından çıktı.

 

Dunn, bodruma giden merdivenlerin başında duruyordu. Gözlerini Klein'ın gözlerine dikti.

 

"Kutsal Katedral'in görevlendirdiği kişi geldi."

 

Beni test edecek olan kişi mi? Klein bir anda gerilmişti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr