Çevirmen: Dnightshade

Her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen Tanrı... Her şeyi yaratmış olan Rab... Klein arkasına yaslandı ve derinlikli görünümünü bozmadan gencin bu sözlerini düşündü.

'Her şeyi yaratmış olan Rab'a yabancı değildi. Fırtınalar Kitabı'nda, Evernight Vahiyleri'nde ve diğer şehir efsanelerinde Yaratıcı'dan bahsediliyordu. Aurora Güzeni gibi çeşitli gizli organizasyonlar da Gerçek Yaratıcı'yı bu şekilde tanımlıyordu.

Ancak 'her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen Tanrı' terimi, Klein'ın bu dünyada ilk duyduğu bir terimdi. Ne Evernight Tanrıçası, ne Fırtınalar Lordu ne de Buhar ve Makinecilik Tanrısı bu şekilde tanımlanmıyordu.

Gümüş Şehir gerçekten Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi ise, buranın bu dünyaya ait olması gerekiyor. 'Her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen Tanrı', eski zamanlarda yaşayanlar tarafından kullanılan Yaratıcı unvanı olabilir... Kafasından bu düşünceler geçerken Klein bir yandan da karşısındaki genci inceliyordu. Gencin duygu renkleri, acı ve hüznü yansıtıyordu.

Derrick, Aptal'ın bakışlarını hissettiğinde istemsizce başını eğdi.

Ebeveynlerinin anlattığı efsaneleri anımsadı. Üzgün bir tonda şöyle dedi, "Güneş gökyüzünden kaybolduğunda, bulutlar parçalandığında, yıldırım ve gök gürültüsü bize hükmetmeye başladığında ve karanlıkta dolaşan, hayal edilemeyecek kadar korkunç canavarlar aniden ortaya çıktığında, Gümüş Krallık'taki şehirleri birer birer yok etmişler. İnsanlığın Karanlık Çağları geldi.

Böylece, Gümüş Şehir'deki diğer uzmanlar güçlerini birleştirip iki büyülü nesneyi de kullanarak, Karanlık Şeyler'in saldırılarına karşı koymaya başladılar. Şehirde, bir günlük bir yolculuk yaparak canavarları yavaş yavaş yok ettiler ve insan uygarlığının son ışığını koruyan bir şehir devleti kurdular.” 

Klasik bir kitap tanımı... diye düşündü Klein içinden.

Genç adamın bu açıklamalarından, Gümüş Şehir'in Kuzey Kıtası'ndan farklı bir dünya olduğunu hissetmişti.

Belki de bu, Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi'nin eşsiz bir özelliğidir? Kafasında pek çok soru işareti olsa da, gence duygularını belli etmiyordu.

Derrick nefesini düzenledikten sonra devam etti, "İlk birkaç on yıl boyunca bitki bile yetişmedi. Gümüş Şehir besin kıtlığı çekiyordu, açlığımızı bastırmak için karanlık yaratıkları ya da mutasyon geçirmiş hayvanları avlamak zorundaydık. Nüfus sert bir biçimde düştü. Neyse ki sonunda, Siyah Yüzlü Ot'u bulduk. Bu ot bu koşullar altında hayatta kalabiliyordu, böylece bizim güvenilir ve istikrarlı besin kaynağımız haline geldi.

Bunun, muhteşem tanrının bizim için yaptığı son şey olduğu söyleniyor. Bu ot sayesinde Gümüş Şehir'de nesiller yetişmeye devam etti. Karanlık Çağlarda 2582 yıl boyunca varlığını sürdürdü. 

Zamanın geçişi, pek çok Şef tarafından kaydedildi.   Gümüş Şehir'deki diğer insanlara gelince, sık sık yıldırımların olduğu zaman dilimine 'gün', yıldırımların dindiği zaman dilimine ise 'gece' diyoruz. Bu kafa karıştırıcı bir sistem ve tam tarihleri belirlemek oldukça zor."

Ne büyülü bir yer... Klein 'yarın' demek yerine önümüzdeki iki gün deme kararının yerinde olduğunu fark etti.

Derrick, Gümüş Şehir tarihinin birkaç akılda kalıcı olayından da kısaca bahsettikten sonra şöyle dedi, "Nüfus belirli bir seviyeye ulaştığında, Beyonderların sayısı artı. Altı kişilik konsey, karanlığı araştırmak için elit birlikler oluşturmaya başladı. Şu anda orijinal bölgenin tamamını ve yakınlardaki şehirleri keşfetmiş durumdayız. Karanlığa ve karanlığın daha da korkunç derinliklerine doğru ilerliyoruz. Sınırda, tuhaf mimari tarzları olan şehirler bulduk, ancak şehirler harabeye dönmüştü. Bunların, diğer insanlar tarafından inşa edilmiş tapınaklar olduğundan şüpheleniyoruz. Ne yazık ki onlar da sonunda Karanlık Şeyler'e karşı yenik düşmüşler."

Karanlık Şeyler dediği, karanlıkta saklanan, hayal edilemeyecek kadar korkunç olan canavarlar olmalı. Klein hafifçe başını salladı.

"... Gümüş Krallık bir zamanlar Dev Kral tarafından yönetiliyordu. Bu nedenle, bizim sahip olduğumuz Beyonder zinciri Dev yolu, aynı zamanda Kutsal Kan Savaşçısı dizi yolu olarak da biliniyor... Bazı canavarları öldürdüğümüzde ve yok edilen o şehirleri keşfe çıktığımızda, diğer Dizilerin iksir formüllerini de bulduk. Ancak Dizi yolları eksik," dedi Derrick, Gümüş Şehir'in şu anki durumunu anlatmaya geçmişti artık.

Bunu duyan Klein heyecanlandı. Duruşunu pek değiştirmemiş olsa da, dikkat kesildiği belli oluyordu.

Dizi iksirler hakkında daha fazla şey öğrenmeye hayır demem! Dev Kral... Gümüş Şehir ve Kuzey Kıtası aynı tarihi mi paylaşıyor? İkinci Çağ'ın tarihi... Hmm, bir canavarı öldürerek iksir formülü mü elde ediyorlar? Bilgisayar oyunu gibi? Hayır, başka bir olasılık daha var. Bu canavarlar bir zamanlar Beyonder, insanlardı belki de... Klein aniden omuzlarında ağır bir yük varmış gibi hissetti.

Derrick, suskun olan Aptal'a kaçamak bir bakış attı. Dişlerini sıktı ve kısa süre düşündükten sonra devam etti, "Dev Dizi yolunun isimleri şöyle; Dizi 9 Savaşçı Beyonder, Dizi 8 Gladyatör, Dizi 7 Silah Ustası, Dizi 6 Şafak Şövalyesi, Dizi 5 Muhafız ve Dizi 4 İblis Avcısı. Yüksek Dizi isimlerini ise yalnızca altı üyeli konseyin kıdemlileri biliyor."

Dizi 4 İblis Avcısı... Yüksek Dizi bir iksirin adı bu mu yani? Böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum! Klein sonunda birkaç yüksek Dizi ismi öğrendiğinden neşelenmişti. Ancak bu isimlerin eski zamanlardaki isimler olduğundan, tıpkı Fırtına Rahibi ve Denizci gibi, Kuzey Kıtası'ndaki şu anki isimlerin bunlardan farklı olacağından şüpheleniyordu.

Oh, Savaşçı Beyonder, Gladyatör, Silah Ustası... Kulağa tanıdık geliyor... Doğru ya, Savaş Tanrısı Kilisesi'nin Dizi yolu buna çok benzer! Dizi 9 Savaşçı, Dizi 8 Boksör, Dizi 7 Silah Ustası! Klein erişim yetki seviyesi sebebiyle, Savaş Tanrısı'nın kontrolünde olan yolun yalnızca ilk üç dizisinin adını biliyordu, ancak bu ikisi arasındaki benzerlik çok barizdi.

Çekirdek anlama bakılırsa, resmen aynıydılar. Savaş Tanrısı Kilisesi'nin uzmanlaştığı tam Dizi, Dev Dizi yolu... Üçüncü Çağ'da, Felaket Çağı'nda, Dev Kral'ın mülkünü miras almaya gelmiş olan bir Tanrı'nın ortaya çıktığı söyleniyor... Yoksa, acaba kendisi eski bir Dev miydi? Klein sakin duruşunu bozmadan edindiği bilgileri gözden geçirdi.

Derrick anlatmaya devam ediyordu.

"İlk zorlukları atlattık, o zamandan beri Gümüş Şehir altı üyelik konsey tarafından yönetiliyor. Konseyin en tepesindeki kıdemlinin adı Şef. Diğer beşi eşit rütbelere sahip... Şu anki üyeler arasında üç İblis Avcısı, iki Muhafız ve bir de Çoban var."

Gümüş Şehir'de üç Yüksek Dizi Beyonder var! Yarı tanrı kadar güçlü uzmanlar! Yalnızca bu üçü bile Tarot Kulübü'nü binlerce kez yok edebilir... Klein biraz korkmuştu. Kulübünde henüz, Yüksek Dizi bir Beyonder'ın burnunun dibinde olan biri yoktu.

Ancak, genç adam yalnızca sıradan biri olduğundan, uzun bir süre üst kademelerin dikkatini çekmesi pek olası değildi. Bu düşünce Klein'ı rahatlatmıştı.

Çoban başka bir Dizi yolundan mı, belki de eksik yollardan birinden? Aurora Düzeni'nin tarzını anımsatıyor gibi. Bay Z'ye mektup yazan Aurora Düzeni üyesi, adı neydi? 'Tanrı'nın Kuzusu' diye bir şeyden bahsediyordu... Klein duruşunu bozmamaya çalışarak şöyle sordu, "Çoban?"

"Evet, Karanlık Şeyler'in yok ettiği bir şehirden bulduğumuz bir Dizi yolu. Yalnızca Dizi 5 Çoban'a ulaşıyor, ancak Kıdemli Norwaya oldukça güçlü, çok tuhaf ve çok korkunç. Bir zamanlar, Yüksek Dizi bir Beyonder seviyesinde olan şeytani bir ruha karşı savaştığı ve yara bile almadan savaşı kazandığı söyleniyor. Bu nedenle, altı üyelik konseyde bir boşluk olduğunda onun için bir istisna yaptılar," Derrick biraz korkmuştu.

Klein bir süre düşündükten sonra gülümseyerek şöyle dedi, "Çoban'dan önceki Diziler neler? Bunlar bana çok tanıdık geldi. Bildiğin gibi, bir dizinin geçmiş tarihteki ismi ile şu anki ismi farklılık gösterebilir."

"Gümüş Şehir'de iksir isimleri hiç değişmedi," dedi Derrick kendinden emin bir şekilde. Sonra başını eğip devam eti, "Dizi 9 Sırlar Dileyen..."

İşte! Tahminleri doğru çıkan Klein bundan memnun olmuştu.

Bu, Aurora Düzeni'nin Dizi 9 iksirinin ismiydi!

"Dizi 8 Fısıldanan, Dizi 7 Gölge Münzevisi, Dizi 6 Gül Rahip, Dizi 5 Çoban," Derrick tüm bildiklerini saymıştı.

Fısıldanan, Dinleyici, oldukça benzer gibi... Heh, Tingen Gece Kuşları'nın sağladığı bilgilerden daha fazlasını biliyorum. İyice neşelenen Klein, Derrick'e devam etmesini işaret etti.

Daha sonra Derrick, Gümüş Şehir'in şu anki durumunu kabaca anlattıktan sonra şöyle dedi, "Kaderin lanetini taşıyorum. Gümüş Şehir sakinleri, ister halktan biri olsun ister bir Beyonder... hepimiz öldüğümüzde şeytani ruhlara dönüşeceğiz. Beyonderların şeytani ruhlara çok daha korkunç, onlarla baş etmek çok daha zor. Geçmişte, bu lanetin şehri neredeyse yok ettiği pek çok olay yaşandı. Ölenlerin şeytani ruhlara dönüşmesine engel olmak için yapabileceğimiz tek bir şey var, kişinin kendi kanından biri tarafından öldürülmesi gerekiyor."

"Ne acımasız bir durum. Umarım güçlenip Gümüş Şehir insanlarının bu lanetten kurtulmasını sağlayacak bir yöntem bulursun." Klein, yalnızca boş bir kabuk olan Aptal, yalnızca bu şekilde teselli verebilirdi.

"Bu nedenle, Güneş olmak istiyorum... Topraklarımızda güneş varken, hiç lanetle karşılaşmamıştık," diye mırıldandı Derrick acı dolu bir tonda.

Klein hafifçe başını salladı, "Buna fırsatın olacak. Unutma, önümüzdeki iki gün boyunca her an seni buraya çekebilirim. Çevrende insanlar olmamasına dikkat et."

"Pekala," dedi Derrick tüm ciddiyetiyle.

"Bundan önce, bir kod adı belirlemen gerekecek." Klein gülümseyerek masanın üstünde beliren tarot destesini işaret etti.

Derric daha önce hiç bu kartları görmemişti, bu nedenle Klein ona hepsini kısaca açıkladı. "Kartlardan birini kod adın olarak seç. Aptal, Adalet ve Asılan Adam dışında bir şey olmalı."

Derrick iki adım öne çıkıp tarot kartlarını inceledi, kısa süre içinde tereddüt etmeden yanıt verdi, "Güneş. Güneş'i seçiyorum."

"Seçtiğin ismi unutma, hayatının geri kalanı boyunca seninle olacak," dedi Klein bir şarlatan edasıyla.

Sonra da elini uzatıp görüşmeyi sonlandırdı. Kızıl parıltının soluşunu, karşısındaki adamın yavaş yavaş bulut gibi dağılışını izledi.