Bölüm 136: Şaşkına Dönen Klein

avatar
2439 20

Lord Of Mysteries - Bölüm 136: Şaşkına Dönen Klein


Çevirmen: Dnightshade

 

Bu doğru olamaz... Bay Azik nasıl Baron Lamud olabilir? Bu, on dört-on beş yıl önce yaşamış olan bir adam! İmkansız, portredeki adamın ilk Baron Lamud olduğundan nasıl emin olabilirim? Klein yağlı boya tabloya şaşkın bir şekilde bakmaya devam ediyordu. Sanki çevresindeki herkes canavara dönüşmüştü, ya da Klein, dünyanın tanrılarla dolu olduğu bir rüya görüyordu.

 

Başını kaldırıp sarışın adama baktı. Elini koltuk altı kılıfına uzatıp tabancasına dokunduktan sonra tane tane konuştu, "Bu bir antika değil. Durumu olduğu gibi açıklamazsan seni tutuklayacağım, dolandırıcılıkla suçlanacaksın!"

 

Adli takibatın polis departmanına devredilmesi umurunda değildi. Tek amacı bilgi almak için karşısındaki adamı korkutmaktı!

 

Bu sırada sol azıdişine iki kez dokunarak Ruh Görüsünü aktif hale getirmeyi de ihmal etmedi. Sonra da karşısındaki adamın duygu renklerindeki değişimi gözlemledi.

 

Sarışın adam dehşete kapılmıştı, telaşlı bir şekilde cevap verdi, "Hayır, ben de bunun antika olup olmadığından emin değilim. Hayır, antika olduğunu duydum, ancak bu konularda pek bir şey bilmiyorum. Gerçekten hiçbir fikrim yok. Doğru düzgün kelime bile bilmem, evet kelime..."

 

Adam yardım çığlığı atmak üzereymiş gibi bakıyordu.

 

O anda, Klein'ın tabancasının silindirini ayarladığını gördü. Klein, direnmekte olan bir şüpheliyi vuracakmış gibi görünüyordu.

 

Aniden duruşunu dikleştirdi.

 

"Tabloyu nereden aldın?" Diye sordu.

 

Dudakları titreyen sarışın adam yalaka bir tavırla gülümsedi, "Memur bey, 40 yıldan uzun zaman önce, büyük babam bulmuş bunu antik kalede. Bir dış duvar ve ikinci kattaki oda çökmüş ve bu nesneler ortaya çıkmış, bundan önce insanlar bunları bulamamış. Ortaya çıkan nesnelerden biri de bu tabloymuş. Hayır, hayır bu değil. Orijinal tablo parçalanmış. Bu nedenle büyük babam portrenin kopyasını yapabilecek birini bulmuş. Mm, az önce gördüğünüz de bu kopya, size yalan söylemiyorum. Kırk yıl öncesine ait bir tablo gerçekten de antika sayılabilir..."

 

"Bunun birinci Baron Lamud'un portresi olduğuna emin misin?" Klein tabancasının tetiğine dokunarak adamın bakışlarının başka yere kaymadığından emin oldu.

 

Sarışın adam güldü, "Emin değilim, tahmin ediyorum."

 

"Neden?" Adamın utanmazlığı Klein'ı neredeyse kahkahalara boğacaktı.

 

"Çünkü tabloda herhangi bir etiket yoktu," dedi sarışın adam bu kez ciddi bir tonda. "Tıpkı benim Fırlama Gray, babamın Kıvırcık Saçlı Gray, büyük babamın ise gerçek Gray oluşu gibi."

 

Klein sessizce nefes verdi, "Büyük baban nerede?"

 

"Mezarlıkta, neredeyse iki asırdır orada gömülü. Yanına da üç yıl önce babamı göndük," dedi sarışın adam dürüst bir şekilde.

 

Klein, farklı bakış açılarından birkaç soru daha sorduktan sonra tabancasının silindirini ayarlayıp kılıfına geri koydu.

 

Polis belgelerini de kaldırıp oradan ayrıldı ve elleri rüzgarlığının cebinde, otele doğru yürümeye başladı. Sokağın iki tarafında sıralanmış evlerden gelen loş ışığın altında, sessizce yürüyordu.

 

Portredeki kişinin ilk Baron Lamud olup olmadığını doğrulayamam... Acaba kasabada antik kalenin tarihi kayıtları var mı...

 

Ne olursa olsun, portredeki adam eskiden yaşamış biri olmalı, en az bin yıl önce yaşamış biri...

 

Saçları dışında her şeyiyle Bay Azik'in aynısı. Reenkarnasyon dedikleri şey bu olsa gerek...

 

Bay Azik, Backlund'daki diğer üniversitelerdeki konumundan vazgeçip Tingen'e geldi, belki de bu içgüdüsel bir hamleydi...

 

Hmm, başka bir olasılık daha var. Mesela, portredeki adam Bay Azik olabilir!

 

Bu düşünce Klein'ı şok etti. Tökezledi, neredeyse düşecekti.

 

Bozuk bir gaz sokak lambasının çevresinde volta atıyor, kendi dünyasından edindiği bilgileri bu durumla birleştirmeye çalışıyordu.  Önceki tahminlerinden yola çıkarak bir çıkarım daha yaptı.

 

Bay Azik, bir şekilde ölümsüz olmuş olabilir, mesela bir vampir olmuş olabilir. Bu kadar uzun süre hayatta kalmış olmasının sebebi bu olabilir mi?

 

Bu doğru değil. Bronz tenli vampir mi olur...

 

Ayrıca, Bay Azik'le el sıkıştığımızda vücut ısısını ve damarlarında akan taze kanı net bir şekilde hissedebiliyorum.

 

Güney'in sıcağından hoşlanmıyor olabilir ancak güneşten korkmuyor. Bir seferinde, güneşin altında diğer öğretmenlerle kürek yarışı yapmıştı.

 

Hmm, başka bir olasılık daha var. Bay Azik'in Dizi iksiri ya da başka etkenler onu uzun ömürlülük vermiş olabilir, bunun yan etkisi de hafıza kaybıdır belki! Tanrım, gördüğü çeşitli rüyaları da düşünürsek, döngünün bir parçası olarak hafızasını kaybetmesi gerekiyordur belki de? Her on yıl başında geçmişini unutup yeni bir hayata yelken açıyordur... O halde, gördüğü rüyalar da önceki hayatları olabilir... Heh heh, sanırım daha önce bir romanda böyle bir şey okumuştum.

 

Bunu doğrulamak için yalnızca kehanet kullanamam. Bay Azik'in önceki yaşamlarından izler aramalıyım, çocukluğu olmadığına, doğrudan bir yetişkin olarak yaşama başladığına dair izler!

 

Klein son tahminlerine daha fazla ağırlık vermeye başlamıştı. Ancak şimdilik reenkarnasyon ihtimalini de göz ardı edemezdi.

 

Kaotik düşüncelerini bir kenara bırakıp bu meseleden Dunn'a bahsedip bahsetmemesi gerektiğini değerlendirdi.

 

Bay Azik, bin yıl yaşamış bir Beyonder ise, tahmin ettiğimden çok daha güçlü olmalı...

 

Bana karşı çok nazik. Ancak, geçmişine dair izler bulduğumda bana karşı bu kadar nazik kalıp kalmayacağı da muamma.

 

Bununla birlikte, Bay Azik bana hiç kabalık etmedi. Gece Kuşları'nı bu meseleye dahil edersem sonucunda ona bir zarar gelebilir...

 

Ahh. Görünüşe göre bu meseleyi gri sisin üzerindeki dünyada incelemem gerekecek. Bir Kahin için en uygun seçenek bu!

 

Kararını vermiş olan Klein hızlı adımlarla otele döndü.

 

Dunn ve Frye henüz dönmemişti, böylece o da bunu fırsat bilip bir soliye başka bir oda daha kiraladı.

 

Odaya girdikten sonra, Kutsal Gece Tozu'nun yardımıyla bir maneviyat duvarı oluşturdu. Sonra saat yönünün tersine olacak şekilde dört adım attı ve o korkunç sesleri duyduktan sonra gri sisin üzerindeki dünyaya ulaştı.

 

Yüce saray sessizdi, antik, benekli bronz masanın başındaki 22 sandalye de aynı halde duruyordu.

 

Klein onur koltuğuna oturduğunda önünde kahverengi bir keçi derisi parşömen ve siyah bir dolma kalem belirdi.

 

Kalemi alıp şu ifadeyi yazdı, "Dunn Smith'e Bay Azik'ten bahsetmeliyim."

 

Sonra da sol bileğindeki zinciri çıkarıp bir ruh sarkacı kehaneti gerçekleştirdi.

 

Topaz saat yönünün tersine dönüyordu, yani Dunn'a bu konudan bahsetmemeliydi!

 

Zinciri bir kenara bıraktıktan sonra bir süre düşünen Klein, emin olmak için rüya kehaneti de yapmaya karar verdi.

 

Kehanet ifadesini değiştirdi, "Bay Azik'le ilgili meseleleri Gece Kuşları'ndan saklamanın sonuçları."

 

Keçi derisini eline alıp ifadeyi yedi kez fısıldadı ve arkasına yaslanıp derin bir uykuya daldı.

 

Rüyasında kendisini, hayali, bulanık bir dünyada gördü. Kan denizinde boğuluyor, çırpınarak kurtulmaya çalışıyordu.

 

Sonra bir el uzanıp onu bu kan denizinden kurtardı. Bu el, bronz tenli, kulağının yakınında ufak bir ben olan Bay Azik'in eliydi.

 

O anda görüntü parçalandı ve yeniden yapılandı. Klein kendisini, karanlık ve kasvetli bir imparatorun son dinlenme yerinde gördü. Etraftaki tabutlar birer birer açılıyordu.

 

Azik yanında durmuş ileri bakıyordu, bir şeyler arıyor gibiydi.

 

O anda Klein rüyadan uyandı ve yeniden hayali, gri, sisli dünyaya döndü.

 

Önceki rüyanın sembolik anlamına göre, Bay Azik'le ilgili meseleyi saklarsam, gelecekte tehlikeli bir anda bana yardım eli uzatan o olacak. Heh, ancak tehlike de onun sırrını sakladığım için meydana gelebilir... Peki son sahne ne anlama geliyor? Bay Azik ile bir mozole mi keşfedeceğim? Evet, belki de mozolenin başka sembolik anlamları vardır... Klein ellerini kavuşturup çenesinin altına yerleştirmiş, rüya kehanetinin ne anlama gelebileceğini düşünüyordu.

 

Bu sonuçları sarkaç kehanetinin sonuçlarıyla birleştirdiğinde, meselenin tamamını Kaptan'a aktarmamaya, yalnızca, burada yaşayan birinin ilk Baron Lamud'un portresi olduğunu söylediği tablodaki adamın Khoy Üniversitesi'ndeki bir tarih profesörüne çok benzediğini söylemeye karar verdi. Dunn'ın bunu başka bir yerde duymayacağını garanti edemezdi sonuçta, bu nedenle en azından bundan bahsetmek zorundaydı.

 

Tabii Dunn Bay Azik'e aşina değildi, onun tuhaf rüyalarından da habersizdi, bu nedenle ikisini ilişkilendirmesi zor olacaktı. Klein, Kaptan'ın Azik'in görünümünü anımsayacağını sanmıyordu.

 

Sonunda bu konuyu düşünmeyi bıraktı, gri sisin üzerindeki dünyadan ayrılıp gerçek dünyaya dönecekti. Tam o anda, buraya geldiğinden beri sessiz olan kızıl yıldızın yeniden soluk bir ışıkla parıldadığını fark etti.

 

Maneviyatını yayıp yıldıza dokunduğunda, genç adamın yeniden Jotunca bir şeyler mırıldandığını duydu. Genç, saf bir kristal kürenin önünde diz çökmüştü.

 

Üzerinde hala, Kuzey Kıtası'nın ülkelerinde giyilen giysilerden farklı olan siyah bir tayt vardı. Yüz hatları bulanıktı, ancak Klein gencin kahverengimsi sarı saçlarını belli belirsiz görebiliyordu.

 

Sesinde alışılmadık bir acı olan genç durmaksızın dua ediyordu.

 

Klein, onu daha iyi duyabilmek için eğildi. Başlangıç seviyesinde Jotun bildiğinden, genç adamın söylediklerinin ancak yarısını anlayabiliyordu.

 

"Ey Muhteşem İlah, lütfen terk ettiğin bu topraklara dön yüzünü.

 

Ey Muhteşem Tanrı, lütfen bizim, Karanlık Halkı'nın, kaderimizin lanetinden kurtulmasına izin ver. 

 

Seni memnun etmek için, kanımı dökerek hayatımı sana adamaya hazırım."

 

...

 

Terk edilmiş topraklar... Karanlık Halkı... Muhteşem Tanrı... Klein bazı anahtar kelimeleri mırıldandı, o sırada aklına, Asılan Adam'ın bir kez bahsettiği bir yer gelmişti.

 

Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi!

 

Roselle'in günlüğünde de buradan bahsediliyordu! Hatta Roselle burayı bulmak için bir filo göndermiş, ancak bir sonuç alamamıştı... Klein gözlerini kıstı, tahminin doğru olup olmadığını düşünüyordu.

 

Parmaklarını uzun, bronz masanın kenarına vurmaya başladı. Kısa süre sonra kararını vermişti. Sağ elini uzatıp hayali kızıl yıldıza dokundu.

 

Anında kızıl bir bulut patladı ve ışık su gibi akmaya başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr