Çevirmen: Dnightshade

Gaz lambasının ışığı camdan geçerek bekçi odasını aydınlatıyordu. Gazete okumayı bitiren Yaşlı Neil, kahvesinden bir yudum alıp Klein'a baktı.

"Şimdi nasıl hissediyorsun? Sakinleştin mi? Yoksa bir kadeh şarap, maaş avansı ya da bir günlük izin falan ister misin?"

Kahin iksirini tamamen sindirmiş olan Klein, Ruh Görüsünü aktif hale getiren 'düğmeyi' trans ile değiştirmeye çalışıyordu. Eylemlerinin fark edilmesini ve şüphe çekmeyi istemiyordu.

İksiri tamamen sindirdiğinden, artık Ruh Görüsünü aktif hale getirmek için fiziksel bir eyleme ihtiyacı yoktu. Bu nedenle, amacına ulaşmak için daha gizli bir yöntem kullanabilirdi; orta parmağının eklemlerine dokunmak ya da sol azıdişine tıklamak gibi.

Klein, bir elinde tabancası, diğer elinde bastonu varken Ruh Görüsünü aktif hale getirmesi gereken durumları anımsadı. Böylece sonunda, azıdişine tıklamada karar kıldı. Sol azıdişini Ruh Görüsünü aktif hale getirmek, sağ azıdişini ise devre dışı bırakmak için kullanacaktı.

Kısa bir süre içinde değişimi gerçekleştirdi. Sonra da gözlerini açıp gülümsedi.

"Kaptan'ın operasyonları konusunda çok endişeliydim yalnızca. Sakinleşmeme gerek yok."

Bu sırada sol azıdişine iki kez tıklayarak Ruh Görüsünü aktif hale getirmeye çalıştı. Bu yönteme en kısa sürede alışmak istiyordu.

Öhö! Öhö! Öhhö! Yaşlı Neil şiddetle öksürmeye başlamıştı. Öyle ki, kısa süre içinde yüzü kıpkırmızı olmuştu, haşlanmış bir ıstakoza benziyordu.

"Ne oldu?" Diye sordu Klein endişe dolu bir tonda.

Yaşlı Neil'ın aurasını ciddi bir şekilde taradı, ancak sağlığını temsil eden renkler oldukça normaldi, yalnızca yaşı gereği biraz solgundu o kadar.

Yaşlı Neil yaklaşık yirmi saniye kadar öksürdükten sonra yeniden kendine geldi. Fincanına uzanıp yavaşça kahvesinden bir yudum aldı. "Herkes hata yapar, öhöm. Kahve boğazıma kaçtı... Bugünün mistisizm derslerine başlayalım mı?"

"Pekala." Klein sessizce sağ azıdişine tıkladı.

Klein neşelenmişti, ancak yine de, iksiri öngördüğü süreçten önce sindirdiğinden biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Kontrolü kaybetme riski ortadan kalktığı için ve yakında yeni Dizi'ye geçip daha da fazla Beyonder gücü kazanacağı için elbette memnundu. Bu herkesi mutlu eder, heyecanlandırırdı. Hayal kırıklığına uğramış olmasının sebebi ise, plan ve programlarının bozulmuş olmasıydı.

Bir süre daha Tingen Gece Kuşları ile kalması gerektiği göz önünde bulundurduğunda, gizlice Palyaço iksirini içmenin akıllıca bir seçim olmadığını düşünüyordu. Bunu yaparsa, daima endişe içinde yaşayacak ve görevlerde güçlerini kullanamayacaktı, bu da durumu onun için daha tehlikeli hale getirecekti.

Ruh Medyumu Daly'e danışmayı ve üst kademelere başvuru yapmayı planlıyordu. Yaptığı katkıları öne sürerek iksirin tarifini ve sıradışı malzemeleri aldıktan sonra da resmi olarak Dizi 8 bir Gece Kuşu olacaktı.

Ancak iksiri bir ayda sindirmek ile bir yılda sindirmek çok farklı şeylerdi. Klein, Kutsal Katedral'in incelemelerini sorun etmez ve yetişim konusunda bir yetenek haline gelebilirdi, ancak üst düzeylerin şüphesini çekmek istemiyordu. Durumunu açıklamak için ikna edici sebepler bulmalıydı.

Kahin iksirinin tamamen sindirilmesini beklerken de Kaptan'la konuşarak buna zemin hazırlayacaktı. Mesela, Kehanet Kulübü'ne her gittiğinde maneviyatının daha aktif hale geldiğini hissettiğinden bahsedebilir ya da diğer insanların kaderlerini tahmin etmelerine yardımcı olarak türetmiş olduğu Kahin yasalarını gelişigüzel bir şekilde anlatıyormuş gibi yapabilirdi. Duymaması gereken sesler duymadığından ve görmemesi gereken şeyler görmediğinden de bahsedebilirdi.

Böylece, Gece Kuşları'nın üst kademeleri onun, 'görevini' tamamlarken farkında olmayan Daly'den bir şeyler öğrendiğini ve ondan daha kusursuz bir iş çıkardığını düşünürdü.

Bu da onların, yasaları toparlamaya ve 'rol yapma yöntemini' keşfetmeye daha fazla odaklanmasını sağlar ve Klein'dan şüphelenmelerine engel olurdu.

Bu şekilde Kaptan ve diğerlerinin de rol yapma yöntemini öğrenmesini bile sağlayabilirim... diye düşündü Klein. Dunn Smith'in iyi bir kaptan olduğuna inanıyordu. Hafızasının zayıf olması dışında göze batan pek bir kusuru yoktu. Bu nedenle Dunn'ın kontrolü kaybetme riskini azaltmak ve onu daha güçlü hale getirmek istiyordu.

Elbette Klein'ın tek seçeneği bu değildi, risklerden kaçınmak için bir yıl daha bekledikten sonra yeni iksir için başvurabilirdi. Ancak ardı arkası kesilmeyen tesadüfler ve rüya kehanetinde gördüğü kırmızı baca sebebiyle, en kısa sürede yeteneklerini geliştirmek istiyordu.

"Önümüzdeki iki hafta boyunca Kaptan'la konuşarak zemin hazırladıktan sonra talebimi resmi olarak ileteceğim. Bu süreçte, iksir için gereken sıradışı malzemelerin olup olmadığına bakmak için yeraltı pazarına da gidebilirim. Ancak muhtemelen bu malzemeler çok pahalı olacak..." Artık kararını vermiş olan Klein mistisizm derslerine odaklandı.

Zaman hızla akmıştı, öğle yemeği vakti yaklaşıyordu. Kahvesini bitirmiş olan Yaşlı neil, masadaki eşyalarını toparlarken güldü.

"Mistisizm derslerin yakında sona erecek. Az önceki testin sonuçlarına bakılırsa, artık kendi başına tılsımlar yapabilirsin."

"Önümüzdeki birkaç gün için planım bu." Klein bu durumdan memnundu.

Tılsımlar, Benson ve Melissa'ya verdiği koruyucu muskalardan farklıydı. Ritüalistik büyü yardımıyla yapılması gereken tılsımlar, çatışma esnasında kullanılabilecek bazı eşsiz yeteneklere sahipti.

Ancak düşük sınıf bir tılsım her şeyi yapamazdı. Bu tür tılsımların maneviyatı zamanla azalıyordu ve iki haftada bir yenilenmeleri gerekiyordu. Ayrıca, Klein'ın bunları özel efsunlarla aktif hale getirmesi gerekiyordu; düşünce gücüyle kullanılmaları imkansızdı.

Dahası, Gece Kuşları'nda bulunan tılsımlar, Evernight Tanrıçası'nın 'alanları' ile sınırlıydı. Şimdilik, Klein yalnızca üç farklı tür tılsım yapabiliyordu. Bunlardan biri Uyku Tılsımı'ydı ve etkileri, Dunn Smith ve Leonard Mitchell'in şarkı söyleyerek insanları uyutma yeteneğine benzerdi. Bir diğeri de Ağıt Tılsımı idi, bu tılsım hayaletleri, ruhları, zombileri ve bu gibi yaratıkları yatıştırabiliyordu. Belli bir dereceye kadar, intikamcı ve şeytani ruhlarla baş etmek için de kullanılabilirlerdi. Son tılsımın adı ise Rüya Tılsımı'ydı; bunu kullanan kişi bir başkasının rüyasına girebiliyordu.

Bu yetenekler, Uykusuz Yolu'nun Gece Yarısı Şairi ve Kabus Dizilerinin sahip olduğu yeteneklere benzer olduğundan, Dunn ve Leonard'ın bunlara ihtiyacı yoktu. Ceset Toplayıcı Frye, Uykusuz Royale ve Kenley genellikle yanlarında birkaç tılsım taşıyorlardı ancak uzun zamandır tılsımlara ihtiyaç duymamışlardı. Sık sık, 'yeniden şarj' edilmesi için tılsımlarını Yaşlı Neil'a getiriyorlardı.

O anda Klein, Yaşlı Neil'ın gülümseyerek kendisine baktığını fark etti.

"Bu ay çok pratik yaptığını ve materyallerinin bittiğini söylediğini hatırlıyorum. Yeraltı pazarına mı gideceksin?"

İlk önce afallayan Klein hemen başıyla onayladı.

"Evet."

Elbette malzemelerin fiyatlarını biliyordu. Bu nedenle malzemeleri boşa harcamadan, ilk denemede tılsımları yapmada başarılı olabilmeyi umuyordu...

Yeraltına yemek getirme görevini üstlenen Klein, ceketini giyip şapkasını taktıktan sonra elinde bastonuyla ikinci kattaki Blackthorn Güvenlik Şirketi'ne gitti.

Eğlence odasının önünden geçerken Leonard ve diğerlerinin çoktan dönüp yemeğe oturmuş olduklarını gördü.

Tak! Tak! Tak! Kaptanın kapısına tıkladı.

"Buyurun." Dunn'ın keyifli sesi duyuldu.

Klein şapkasını çıkararak kapıyı açıp içeri girdi.

"Kaptan, Azmettirici Trissy'i yakalayabildiniz mi?"

Dunn şakaklarını ovuştururken bitkin bir şekilde başını iki yana salladı. "Tingen İstasyonu'nda yoktu, ancak Backlund'dan gelen telgrafa göre, bir yolcu Trissy'i sabahın ilk treninde, birinci sınıf vagonda görmüş. Ne yazık ki Trissy yolculuğu tamamlamadan, ara istasyonlardan birinde inmiş."

"Çok kötü." Üzülmüş olsa da, Klein böyle bir şey olmasını zaten bekliyordu. "Kehanetin gücü her şeye yetmiyor..."

Dunn gri gözlerini ona çevirdi.

"Bu kadar hüzünlenmeye gerek yok. Dizi 7 bir Beyonder'ı yakalamanın kolay olmayacağını biliyorduk zaten. En azından Trissy'nin şeytani ritüelini sonlandırıp en az kırk masumun canını kurtardık. Dahası, artık onun durumunu daha iyi anlıyoruz. Bundan böyle dilediği gibi suç işleyemeyecek."

"Benzer bir şey yapmaya kalkışırsa açığa çıkacak, artık herkesin gözü üstünde. Gece Kuşları, Manda Altındaki Cezalandırıcılar ya da Makinecilik Kolektif Zihni onu er ya da geç yakalayacak. Hatta belki de çatışma sırasında ölür."

"Umarım öyle olur. Tanrıça bizi korusun." Klein göğsünde dört noktaya dokunarak kızıl ay sembolü çizdi.

Sonrasında bir an durakladı, kelimelerini tartıyordu.

"Kaptan, bir haftadır o sesleri duymuyorum, o imgeleri de görmüyorum. Hatta trans durumundayken ya da Ruh Görümü kullanırken bile hiçbir şey olmuyor."

"Gerçekten mi?" Dunn şaşkın bir şekilde kaşlarını çattı.

Fırsatı kaçırmak istemeyen Klein hemen açıklamaya başladı, "Kahin iksirini tamamen sindirmemin o kadar uzun sürmeyeceğini hissediyorum. Bunun sebebi sık sık Kehanet Kulübü'ne gidip insanlara kaderlerini öğrenmelerinde yardım etmem olabilir."

"... Bunu düşündüren nedir?" Dunn'ın duruşu değişmişti.

Klein gerçekçi olmak için konuşurken düşünüyormuş gibi kekelemeye başladı. "K-kehanet Kulübü'ne ne zaman gitsem maneviyatımın daha da aktif hale geldiğini hissediyorum, ne zaman insanların falına baksam kalbim, bedenim ve ruhum daha da rahatlıyor. Ayrıca, Kahin iksiri için birkaç kural kaydettim. Bu kuralları bir süredir sıkı sıkıya uyguluyorum, tıpkı bir Gizemli Gözlemci gibi, 'istediğini yap, ancak zarar verme.' Bu ilkeden ilham alarak Kahin için tasarlanmış birkaç ilke ortaya çıkarmaya çalıştım.

Bunun, Beyonderların iksirler üzerinde daha hızlı kontrol kazanmasına ve kontrolü kaybetme riskini azaltmasına yardımcı olacak etkili bir yöntem olduğuna inanıyorum. Tıpkı daima bir Ruh Medyumu olan Madam Daly gibi."

Klein konuşmasına devam ederken Dunn piposunu çıkarmıştı. Pipoyu burnuna yaklaştırıp kokuyu içine çekti, Klein'ın varlığını unutmuş gibi, birkaç dakika boyunca sessiz kalıp düşündü.

"Dikkat çekici bir tahmin ve ilginç bir test..."

Klein'ın şu anki amacı yalnızca temel oluşturmak, kısaca fikir vermekti, bu nedenle daha fazla detaya inmedi. Kaptan'ın sessizliği devam edince yarı muzip bir tonda devam etti, "Belki de Gece Kuşları tarihinde Dizi 9 bir iksirin kontrolünü bu kadar hızlı kazanan ilk kişi olurum."

"Tanrıça yanında olsun," Dunn onu ciddiye almamıştı. Tek bir cümle ettikten sonra yeniden derin düşüncelere daldı.

Bunu gören Klein, Kaptan'a veda ettikten sonra ofisinden çıktı.

Tam odanın kapısını kapatıyordu ki, aklına başka bir zorlayıcı soru geldi. Nasıl Palyaço rolü yapacaktı!

Bir sirke mi katılmalıyım acaba? Tingen'de yerleşik bir sirk yok, hep gezici sirkler gelip gidiyor... Klein'ın yüz ifadesi değişmişti.

Kahinlik, Palyaçoluğa göre daha saygın bir meslekti. Bu işi yaparken tanıdığı biriyle karşılaşsa bile başını dik tutabilirdi. Ancak bir Palyaço olursa, itibarının sarsılmaması mümkün değildi!

Belki de Palyaço rolü yapmanın başka yolları vardır. Kutsala Hakaret Taşı açığa çıktığında ne sirk ne de palyaço diye bir şey yoktu... Unut gitsin, iksiri içmeme daha iki-üç hafta var, şimdilik bu konu üzerinde durmaya gerek yok. Klein kafasındaki soru işaretlerini bir kenara bırakarak resepsiyona yöneldi. Rozanne, Bayan Orianna ve Bredt'in oturduğu resepsiyon alanından Yaşlı Neil ve kendisi için söylenen öğle yemeklerini alacaktı.