Bölüm 81: Nihayet Tanışma

avatar
2281 21

Lord Of Mysteries - Bölüm 81: Nihayet Tanışma


Çevirmen: Dnightshade

 

''Resmi bir üye olmak için bir görevi bağımsız olarak tamamlamalıyım ha?'' Klein afallamıştı. ''Ancak bu hafta görev almaya da biliriz ve bu kadar basit olmayabilir.''

 

Bu, resmi bir Gece Kuşu olmamın iki ay süreceği anlamına gelmez mi? Ancak o zaman zam alabileceğim...

 

Yaşlı Neil kahvesini koklarken ona bir bakış attı.

 

''Bu yalnızca, Gece Kuşları arasında bir ritüel. Sonuçta, Beyonder tehlikesinin zirvesinde duruyoruz ve takım arkadaşlarımızın sürekli ilgiye ihtiyacı olan çocuklar gibi davranmasını istemiyoruz. Bu, resmi bir üye olarak alacağın maaşı ya da görevini yerine getirmek için gereken ayrıcalıklarını etkilemeyecek.''

 

Yani bu yalnızca diğer Gece Kuşları'nın tanınmasını sağlamak için yapılan bir ritüel... Ancak Bay Neil, neden resmi bir üye olarak bunun benim maaşımı etkilemeyeceğini vurguladınız ki... O kadar belli ediyor muyum? Klein elini yüzüne götürüp utangaç bir biçimde gülümsedi, ''Bunun Beyonder çeşitliliğinden bir görev olması zorunlu mu?''

 

''Öyle olmalı, ancak dünkü performansın gerçekten olağanüstüydü. En az Dizi 8 olan bir Beyonder'ı ustaca öldürdün. Ben Frye, Royale ve diğerlerinin seni çoktan kabul ettiğini düşünüyorum. Bu nedenle, Dunn seni sıradan bir göreve atayabilir,'' dedi Neil aniden iç çekmeden önce. ''Maaşın da birkaç kat artacak. Hayatımda bir daha böyle bir şeyle karşılaşacağımı sanmıyorum.''

 

Klein güldükten sonra Dizi yoluyla ilgili konuyu açtı.

 

''Bay Neil, sizce Kahin yolunun Dizi 8'i Palyaço olabilir mi?''

 

Aslında, gizli belgelerdeki açıklamaya bakılırsa uygun görünüyordu.

 

Eserle savaşmak da iyi bir iş...

 

''Sana herhangi bir garanti veremem ancak bence bu oldukça muhtemel. Birincisi, belgelerde söylenenlerle eşleşiyor. Çevik hareketleri ve aldatma temelli savaş tarzı kilit noktaları. Sonra, diğer Dizi yollarında da benzer durumlar var. Gizemli Gözetçi'nin Dizi 8'ini biliyor musun?'' Diye sordu Neil gülerek.

 

''Hayır, Kilise tarafından sağlanan bilgiler arasında yoktu.'' Klein başını iki yana salladı.

 

Yaşlı Neil kıkırdadı, ''Makinecilik Kolektif Zihni'nden iki yakın arkadaşım var. Bundan laf arasında, şakayla karışık bahsettiler. Gizemli Gözetçi'ye karşılık gelen Dizi 8 Bıçak Alimi. Duydun mu? Bıçak Alimi. Tanrım, yakın dövüş silahlarıyla dövüşmekten hiç hoşlanmam. Bu Gizemli Gözetçi imajına hiç yakışmıyor!''

 

''Anlıyorum... Gizemli Gözetçi olayların ardındaki gizemleri kovalar. Yakın dövüş de bu gizemlerden biri.'' dedi Klein biraz düşündükten sonra.

 

Neil kahvesini bitirdi. ''Pekala, zaman öldürmeyelim. Mistisizm çalışmalarımıza devam edelim. Hala kavraman gereken pek çok ritüalistik büyü var. Aynı zamanda tılsımlar ve nazarlıklar yapmayı da öğrenmen gerekiyor.''

 

''Tamamdır.'' Klein oturup günlük programını yaptı.

 

Sabah mistisizm çalışacak ve her türden tarihi kaydı gözden geçireceğim. Tazminat talebimi sunacağım. Öğle yemeğinden sonra Atış Kulübü'nde pratik yapacağım. Sonra Altın Indus Borough'daki Deweyville Kütüphanesi'ne gidecek ve Hornacis dağıyla alakalı dergiyi ve monografiyi alıp alamayacağıma bakacağım. Sonra zamanım olursa biraz Kehanet Kulübü'nde vakit geçireceğim. 'Rol yapma' işini boşlayamam.

 

Tazminat talebim onaylandığında ve parayı aldığımda, eve dönerken yeni bir takım alabileceğim.

 

Evet... Materyaller için yarın sabah başvuracak ve Melissa ve Benson için tehlikelerden koruyucu tılsımlar yapmaya çalışacağım.

 

 

Avize ve zarif dekorlarla süslenmiş bir yemek salonunda.

 

Joyce Meyer birkaç arkadaşıyla birlikte tehlikeden kurtulup Tingen'e dönüşünü kutluyordu.

 

''Hepimiz haberleri okuduk. Yalnızca oradaki açıklama bile beni korkutmaya yetti,'' dedi çenesinde kısa bir sakal olan adam. ''Joyce, böyle bir felaket atlattığına inanamıyorum. Şerefe. Artık bu trajedi geride kaldı, güneş ışığı üzerimizde parlıyor. Buhar yücedir.''

 

Joyce ve nişanlısı Anna da kadehlerini kaldırıp arkadaşlarının kadehlerine tokuşturdular. Sonra kalan şampanyalarını içtiler.

 

''Anna çok endişelenmişti. Her gece ağladığından şüpheleniyorum. Ne zaman onu çaya davet etsem aklı başka bir yerde oluyordu. Neyse ki sonunda döndün. Aksi halde onun da öylece ölüp gideceğinden endişeleniyordum,'' dedi ufak, sevimli bir burnu ve kahverengi saçları olan genç bir hanım Joyce ve Anna'ya bakarak.

 

''Anna'nın başına böyle bir şey gelse ben de aynı olurdum. Hatta daha kötü durumda bile olabilirdim.'' Kemerli burunlu Joyce, yanında oturan nişanlısına nazikçe baktı.

 

Anna duygularını diğerlerinin önünde ifade etmeye alışık değildi. Masanın diğer ucuna baktı, ''Bogda, neden hiç başını kaldırmıyorsun? Ruh halinin ne kadar kötü olduğunu buradan hissedebiliyorum.''

 

Küçük bir burnu olan genç kadın, Bogda'nın yerine cevap verdi.

 

''Bogda hasta. Doktor ona karaciğerinde ciddi bir sorun olduğunu söyledi. Acıyı azaltmak için ilaç kullanıyor ancak bu onu tedavi etmiyor. Ameliyat olması gerekiyor.''

 

''Tanrım, ne zaman oldu bu?'' Diye sordu Anna ve Joyce endişeyle.

 

Bogda kısa saçlı genç bir adamdı, ancak yüzü solgundu. Genellikle parlak olan gözleri donuklaşmıştı.

 

''Geçen hafta oldu. Joyce o zaman henüz dönmemişti bu yüzden Irene'ye sana bundan bahsetmemesini söyledim.''

 

Joyce dikkatli bir şekilde sordu, ''Ameliyatı ne zaman olacağına karar verdin mi?''

 

Bogda'nın yüz ifadesi birkaç kez değişti, ''Hayır, henüz karar vermedim. Bildiğiniz gibi, o cerrahlar resmen birer kasap. Hasta onlar için doğrama tahtasındaki bir et parçasından farksız, insanları istedikleri gibi kesip biçiyorlar! Bir sürü rapor okudum. Amputasyon için balta bile kullanıyorlar! Tanrım, ameliyat masasında ölebileceğimden şüpheleniyorum.''

 

''Ancak daha fazla geciktirirsen ameliyat da seni kurtarmayabilir,'' dedi çenesinde ufak bir sakalı olan adam onu ikna etmeye çalışarak.

 

O anda Anna araya girdi, ''Bogda, belki de kehanet yaptırmayı düşünebilirsin. Kehanette her şeyin sorunsuz gideceği çıkarsa hemen ameliyata girersin. Kehanetin sonucu olumsuz olursa başka yöntemler araştırırsın. Bu konuda da falcının yardımını alabilirsin. Gerçek, gizemli bir falcı tanıyorum. Hayır, ona Kahin demeliyim. Kesinlikle sana yardım edebileceğine inanıyorum.''

 

''Gerçekten mi?'' Bogda şüphe duyuyor gibiydi. Diğer arkadarlarının tavrı da farklı değildi.

 

''Evet.'' Anna tereddütsüz bir şekilde başını salladı. ''Onun kehanet servisi verdiğini duydum ve Joyce'un durumunu falda öğrendikten sonra bana eve dönmemi söyledi, dedi ki 'nişanlın evinde seni bekliyor.' O zamanlar ben de sizin gibi şüpheyle yaklaşmıştım. Ancak eve döndüğümde, Joyce oradaydı. Gerçekten dönmüştü!''

 

''Bunu onaylayabilirim,'' diye araya girdi Joyce.

 

Kendisinin de rüyalarını yorumlatmak için Klein'ın yardımına başvurduğundan bahsetmedi. Çünkü polisten Tris'in henüz yakalanmadığı bilgisini almıştı. Bu nedenle, o adamın kendisinden intikam almak istemesi ihtimaline karşılık bunu gizlemeliydi.

 

''Tanrım, bu gerçekten inanılmaz!''

 

''Kehanet gerçekten o kadar büyülü mü?''

 

 

Bogda bir süre derinlemesine düşündü, ''Belki de kehanete başvurmalyım. Anna, Joyce, bana Kahin'in adını ve adresini verebilir misiniz?''

 

Anna rahat bir oh çekti, ''Akıllıca bir seçim yaptın.''

 

''Kahin Howes Sokağı'ndaki Kehanet Kulübü'nde.

 

Adı Klein Moretti.''

 

 

Altın Indus Kenti. Deweyville Kütüphanesi.

 

Klein danışmanının mektubundaki notu kullanarak ödünç alma için başvuruda bulundu.

 

Kartı elinde çevirirken kütüphaneciye döndü, ''Hornacis Zirvesi'ne Dair Araştırma, burada bulunuyor mu? Loen Yayıncılık tarafından yayınlanmış.''

 

Kütüphaneci hemen yanıt verdi, ''Lütfen bir dakika bekleyin. Kayıtlara bir bakayım.''

 

Arkasını dönüp çekmeceyi açtı. Hornacis ile eşleşen bir mektubu açtı ve belli bir düzeni takip eden tek kelimelerle dolu bir kartla çevirdi.

 

Dikkatlice inceledikten sonra başını iki yana salladı, ''Üzgünüm bayım. Koleksiyonumuzda bu kitap yok.''

 

''Çok yazık,'' Klein hayal kırıklığına uğramıştı.

 

Görünüşe göre Loen Yayıncılık'a mektup yazmam ya da Khoy Üniversitesi'ni ziyaret etmem gerekecek.

 

Bir yandan da, bu dünyadaki kütüphanelerin yönetimlerinin ne kadar çağ dışı olduğunu düşünüyordu.

 

Bir bilgisayara ihtiyacınız var. Ne yazık ki ben bunu üretemem... Sonra Klein yeniden adama döndü, ''O halde, Yeni Arkeoloji' ve Arkeoloji Özeti dergilerinin sayıları var mı?''

 

''Evet,'' dedi kütüphaneci. ''Bir beyefendi yeni teslim etti.''

 

Gerekli kartı alıp Klein'a kitaplığı işaret etti.

 

Klein kitaplığa gidip dergi sayılarını inceledi ve danışmanının bahsettiği sayıları çıkardı.

 

Sonra pencerenin yanında bir yer bulup oturdu. Parlak öğleden sonra güneşi eşliğinde sessizce bilgiyi okumaya başladı.

 

''... Antik kalıntılar Hornacis sıradağlarının yalnızca zirvesinde bulunmuyor. Çevredeki ormanlara, vadilere ve dağ zirvesinin çevresindeki yumuşak yamaçlara da dağılmış durumdalar...''

 

''... Bu kalıntılar yüce kubbelere ve devasa taş sütunlara ait. Dürüst olmak gerekirse, muhteşem olarak tanımlanabilirler...''

 

''... Orijinal sakinlerin bu kayaları nasıl işlediğini merak ediyorum. Varsayım yaparsak, madencilik operasyonlarını, dağa göndermeye gerek kalmadan yerinde gerçekleştirdiklerini düşünelim...''

 

''... Tuhaf bir örüntü var, dağın zirvesine yaklaştıkça kalıntıların boyutu büyüyor. Ancak şaşırtıcı bir biçimde, zirvede hiç kalıntı yok. Hipotezimize göre, insan yapımı gibi görünmeyen binalar, kurbanlar için kullanılan kutsal salonlar olmalı...''

 

İnsan yapımı gibi görünmeyen saraylar... Kurbanlar için kullanılan kutsal salonlar... Rüyamda gördüklerim olabilir mi? Düşüncelere dalmış olan Klein aniden yaklaşan ayak sesleri duydu.

 

 Başını kaldırıp baktığında sık sık gazetelerde gördüğünden aşina olduğu bir yüz gördü.

 

Kare şeklinde bir yüz, kalın kaşlar, sert bir burun, kısa, koyu sarı saçlar, masmavi gözler ve sıkıca kapalı duran dudaklar. Tüm bu özellikler bir hayırsever, girişimci ve Tingen Şehri'de ünlü olan birine, Sör Deweyville'e aitti.

 

Deweyville'in yanında, Klein'ın daha önce tanıştığı orta yaşlı kahya da vardı.

 

Klein, on metre kadar mesafeden onları izledi. Merakla sağ elini kaldırıp iki kez kaşlarının arasına dokundu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr