Çevirmen: Dnightshade

Kardeşlerin akşam yemeği bittikten sonra, Klein oturma odasındaki kanepeye uzandı. Ufak bir mektup açıcı kullanarak danışmanından gelen mektubu açtı.

Bu sırada Melissa yemek masasının başında oturmuş, gaz lambasının ışığında dersleriyle ilgileniyordu. Benson ise tekli koltukta kıvrılmış Yeni Başlayanlar İçin Muhasebe kitabını okuyordu.

Klein zarfı açınca içinde üç adet kağıt olduğunu gördü ve beklenti ve korku dolu gözlerle mektubu okumaya başladı.

''... Mektubunu aldığım için çok mutluyum. Bu bana son yıllarda geçirdiğimiz güzel günleri hatırlattı. Ne yazık ki Welch ve Naya bizi sonsuza dek terk ettiler...''

''Cenazelerine katıldım ve ebeveynlerinin acılarını hissedebiliyorum. İkisi de önlerinde güzel, parlak gelecekleri olan genç yetişkinlerdi...''

''Kader hep böyle tahmin edilemezdir işte. Kimse bir sonraki adımında ne olacağını bilemiyor. Yaşlanırken oldukça deneyim kazandım ve insanlığın zayıflıklarını ve çaresizliğini her geçen gün daha fazla hissediyorum.''

''... Hornacis sıradağlarıyla alakalı tarihi bilgiye gelince, arkeolog Bay John Joseph'in bir zamanlar detaylı bir monografi yayınladığını hatırlıyorum. Buna Hornacis zirvesinde geçirdiği zamanı da dahil. Bin yıldan daha eski olan birkaç bina keşfetmiş.''

''Dönemi tam olarak belirleyemiyor olmak tüm tarihçilerin ve arkeologların kanayan yarası. Yalnızca, mimari tarzına, duvar çizimlerinin özelliklerine ve deşifre edebildiğimiz birkaç metne dayanarak kaba tahminler yürütebiliyoruz.''

''O kadar yüksek bir dağ zirvesinde insanların yaşamış olması gerçekten inanılmaz. Bay Joseph'in, bu insanların kendi medeniyetlerini geliştirdiklerini kanıtlayacak yeterli kanıtı var. Detaylara gelince, onları mektupta tam olarak anlatmak zor. Deweyville Kütüphanesi'nden bu monografiyi almanı öneririm. Güven bana, Sör Deweyville'in bu kütüphaneye yaptığı bağış sayesinde bu kütüphanede şehir hükümeti tarafından yapılan kütüphanedekinden daha fazla kitap var.''

''Monografinin adı 'Hornacis Zirvesi'ndeki Kalıntılara Dair Araştırma' Loen Yayıncılık Firması tarafından yayınlandı.''

''Ayrıca, bununla alakalı meseleleri tartışan bazı makaleler de var. Yeni Arkeoloji, Arkeoloji Özeti gibi dergilerde yayınlanan makaleler. Sayı numarası da...''

…

Klein tüm kelimeleri okudu ve monografinin ve makalelerin isimlerini sessizce tekrarladı.

Hemen sonra bir kağıt ve kalem alıp danışmanına teşekkür mektubu yazmaya başladı.

''Melissa, bu mektubu benim için gönderirsen çok sevinirim. Pullar için gerekli olan para burada.'' Klein kapattığı zarfı ve pulların edeceği tutardan daha fazla miktarda parayı kız kardeşinin masasına bıraktı.

Melissa ona baktı, dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrılmıştı.

''Klein, pullar o kadar pahalı değil.''

''Evet, pullar o kadar pahalı değil ama kızların cebinde parası olmalı.'' Dedi Klein gülümseyerek. ''Selena'nın sana daha önce bundan bahsettiğine inanıyorum."

Melissa'nın karşı çıkmak üzere olduğunu görünce hemen ekledi, ''Artan parayla ihtiyacın olan materyalleri ve araçları satın alabilirsin.''

''Araçlar...'' Melissa birkaç kez sessizce tekrarladıktan sonra kitaplarına döndü. ''Pekala,'' dedi başını sallayarak.

Klein'ın dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı, hızlı adımlarla kanepeye döndü.

''Mükemmel ikna becerileri. Melissa'nın zayıf noktasını buldun.'' Benson kahkahasını bastırmaya çalışırken baş parmağıyla onay işareti yaptı. Klein boğazını temizledi ve ciddi bir ton takındı.

''O halde, seni nasıl ikna edeceğim? Çalışmalarında dil ve eski edebiyat üzerinde durmalısın. Elbette temel matematik ve mantık da aynı derecede önemli.''

Devlet okullarının, gramer okullarının müfredatına ve üniversite kabul sınavlarındaki sorulara hakim olan Klein, yaklaşmakta olan 'memuriyet sınavlarının' genel olarak nerelere odaklanacağını biliyordu.

Benson saçını karıştırırken kendiyle alay eder bir tonda güldü, ''Bu kitapların önünde kıvırcık saçlı bir şebek gibi hissediyorum.''

''Ancak bunlar gerçekten işe yarıyor," dedi Klein gülümseyerek.

O anda Melissa dolma kalemini bırakıp kanepeye geldi.

''Benson, Klein. Bu pazar, Selena'nın doğum günü. O ve ailesi hepimizi kendi evlerindeki ziyafete davet etmek istiyor. İkiniz de müsait misiniz?''

''Ben gelirim,'' dedi Klein biraz düşündükten sonra.

Kız kardeşinin arkadaşlarıyla tanışma fırsatı bulabilirdi. Böylece ona bir şey olursa en azından tamamen habersiz olmazdı.

''Ben de,'' dedi Benson parmaklarını saçlarının arasında dolaştırırken. ''Görünüşe göre Bayan Selena için bir doğum günü hediyesi düşünmemiz gerekecek.''

Klein gülümsedi.

''Bu Melissa'nın kararı olmalı. O Selena'yı bizden daha iyi tanıyor. Ayrıca, bizim yapmamız gereken, beyefendilerin yapacağı gibi ücreti ödemek.''

''Tembelliğin ilk kez bu kadar hoş bir şekilde tarif edildiğini duyuyorum,'' dedi Benson gülerek.

Klein da ona dönüp gülümsedi.

''İşte dil ve eski edebiyatın amacı bu.''

''...'' Benson, Klein'ın yeniden bu konuya dönmesini beklemiyordu; dili tutulmuştu.

…

Ertesi gün Klein ucuz resmi takımını giyip bastonunu alarak Blackthorn Güvenlik Şirketi'ne geldi. Smokini çoktan terziye gönderilmişti.

Kaptan Dunn'ın bölmeden geçtiğini gördüğünde, Klein Rozanne'yi selamlamak üzereydi.

''Günaydın Klein. İyi uyudun mu?'' Diye sordu Dunn endişeli bir şekilde.

Klein dürüstçe yanıt verdi, ''Beklediğimden daha iyi uyudum. Kabus görmedim. Ancak yine de olayı anımsayınca biraz iğreniyorum.''

''Çok iyi. Bunu duymak güzel.'' dedi Dunn başını sallayıp gülümseyerek.

Havadan sudan sohbet ettikten sonra Dunn sadede geldi.

''Kutsal Katedral telgrafıma yanıt verdi. Aiur, Lorotta ve diğerleri hemen Mühürlü Eser 2-049'u ve Antigonus ailesinin defterini Backlund'a götürecekler. Ayrıca dün öğleden sonra, yardım için buharlı lokomotifle bir Gece Kuşu daha gönderdiler.''

''Şimdiye kadar yola çıkmışlardır.''

'Şimdiye kadar yola çıkmışlar mıdır?' 'Bu, travmatik Antigonus ailesi defterinden tamamen kurtulduğum anlamına mı geliyor?' Klein afallamıştı. Rüyada gibi hissediyordu.

Bu tahmin ettiğimden daha rahatlatıcı...

Başka herhangi bir şey olmaz, değil mi?

''Tanrıça onları kutsasın, umarım sorunsuz bir yolculuk olur.'' Birkaç saniyelik sessizlikten sonra Klein göğsünde kızıl ay işaretini çizdi.

Dunn şapkasını takarken kapıyı işaret etti.

''Raphael Mezarlığı'nda devriyeye gitmem gerekiyor. Heh, bir şey daha var. Leonard'ın ve polis departmanının soruşturmaları meyvelerini verdi. Onları arabasına alan bir sürücüye ulaştılar. Tingen Şehri'ndeki geçici ikametlerini öğrendik ancak oldukça temkinlilermiş. Geride kayda değer bir ipucu bırakmamışlar.''

''Eski bir gizli organizasyondan da bu beklenirdi,'' dedi Klein.

Dunn başını sallayıp kapıya yöneldi.

Üç saniye sonra durup yeniden döndü.

''Ayrıca, Kutsal Katedral senin resmi üye olma başvurunla alakalı iki üç gün içinde bizi bilgilendireceğini bildirdi. Heh heh, buna başka bir departman bakıyor, Antigonus ailesinin defteriyle ilgilenen departmandan ayrı. Farklı etki seviyelerine sahipler.''

''Anlıyorum,'' dedi Klein içtenlikle.

Bu sırada içinden, kaptanın eklemeyi unuttuğu cümleyi geçirdi.

Tazminat başvurusunu bugün göndermeyi unutmayın!

Dunn'ın gidişini izleyen Klein, kahverengi saçlı Rozanne'nin sesini duydu.

''Tanrım! Klein, resmi bir üye mi oluyorsun? Aramıza katılalı bir ay bile olmadı!''

Klein gülümsedi.

''Kahin iksirini içtiğimden beri, an meselesiydi zaten.''

''Mantıklı...'' Rozanne birkaç saniye düşündükten sonra aniden iç çekti. ''Mistisizm derslerini bir an önce bitirmeni umut ediyordum, böylece cephanelik nöbeti için listeye eklenebilirdin, ancak... Tanrım, her iki günde bir görev yapmak zorundayım. Ben bir Uykusuz değilim! Derim, ruhsal durumum. Tanrım, kurtar beni!''

''Bu hayat tarzına alışmış olman gerekmiyor mu? Ben gelmeden önce Bredt ve yaşlı Neil dönüşümlü çalışıyordu, değil mi?'' Diye sordu Klein şaşkın bir şekilde.

Rozanne depresif bir bakış atarak başını iki yana salladı.

''Hayır, önceden dört, hatta beş kişi vardı. Ne yazık ki Kenley bir Uykusuz olmayı seçti. Viola geçen ay sözleşmesini uzatmak yerine Khoy Noel Makine Şirketi'ne katılmaya karar verdi. Yaratma söz konusu olduğunda yetenekli bir kız. Yalnızca fırsat ve para konusunda sıkıntı çekiyordu. Beş yıl sivil personellik yaparak yeterli birikimi sağlamıştı.''

Rozanne aniden Klein'a bakıp eliyle ağzını kapatarak güldü.

''İyi bir çözüm düşündüm. Klein, en kısa sürede evlen. Sonra, yanlışlıkla ona Beyonder sırrını aç. Bu oldukça küçük bir sızıntı olarak kabul ediliyor, bu yüzden ağır cezalar olmayacaktır. Sonuçta, uzun süre aynı yatağı paylaştığı insana kim yalan söyleyebilir. Sonra onu bizimle tanıştırırsın ve onu sivil personel yaparlar! Ne harika bir plan!''

Klein'ın dudaklarının kenarı seğiriyordu.

''Bayan Rozanne, siz de hızlıca bir eş bulabilirsiniz. Sizin için daha da kolay olmalı. Ona sırrınızı ifşa etmek için yeterli imkanınız olacağına inanıyorum.''

Rozanne'nin gözleri yuvalarından fırlayacaktı, ağzı açık kalmıştı.

''Nasıl yaparım? Evlilik çok ciddi bir konu. İyi biri olduğundan emin olmak için dikkatle seçmeli ve uzun bir süre onu gözlemlemeliyim.''

Bir saniye önce böyle demiyordun... Klein konuyu daha fazla uzatmadı. Gülümsedi ve havadan sudan bahsettikten sonra ona veda edip aşağı indi.

Cephanelikte, yaşlı Neil'ın kahvesiyle uğraştığını gördü. Oturup sabırla bekledi.

''Yakında resmi üye olacaksın değil mi?'' Diye sordu yaşlı Neil kahveyi filtrelerken.

''Kaptan iki üç gün daha bekleyeceğimi söyledi. Hala Kutsal Katedral'den cevap bekleniyormuş,'' dedi Klein.

''Hehe.'' Yaşlı Neil kıkırdadı. ''Kutsal Katedral böyle dosyaları reddetmez, özellikle de zaten bir Beyondersan.''

Sonra başını çevirip Klein'a baktı. Kıkırdayarak, ''Zihnen hazır olmalısın. Her resmi Gece Kuşu üyesinin yapması gereken bir ritüel var. Bir görevi bağımsız olarak tamamlamak zorundalar. Elbette Dunn bir çaylak için kesinlikle en kolay olanı seçecektir. Ayrıca, sen destek tipi bir Kahinsin.''