Bölüm:825 Şeytani Çalgıcı Sınavı (2 Bölüm)

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Sorun nedir?" Eski dostunun ne kadar öfkelendiğini gören Müdür Yardımcısı Ning hayrete düştü.

Jiang Qingqin'le tanışalı beş yüz yıl olmuştu ve bu süre içinde karşı tarafın soğukkanlılığını yitirdiğini bir kez bile görmemişti. Hatta, bir keresinden has çıraklarından biri Jiang Qingqin'e ihanet etmişti ve Jiang Qingqin yüzünde en ufak bir öfke olmadan onu himayesinden kovmuştu...

Ancak şu anda, duruşuna aldırmadan bir çaylağa öfkeyle sövüyordu. Burada neler oluyordu?

Hua la!

Müzik durduğu anda, havada dans eden turnalar yere geri indiler ve sanki inanılmaz bir şey başarmış gibi keyifle öttüler.

"Okul Müdürü, seviye atlamayı başardın mı başaramadın mı?" Müdür Yardımcısı Ning merakla sordu.

Çoğu mesleğin aksine, şeytani çalgıcıların ilerleyişi gelişimlerine ya da yeteneklerine değil, müziğe aktardıkları niyetin derinliğine bağlıydı.

Jiang Qingqin'in müziğiyle bunca ilahi turnayı çekebildiği düşünülürse, seviyesi çoktan önemli ölçüde artmış olmalıydı. Ancak bir sebepten, hissettiği niyet daha yüksek bir seviyeye ulaşmış gibi değildi, bu nedenle biraz şüphe etmeden edememişti.

"Seviye atlamanın canı cehenneme!" Okul Müdürü Jiang sinirle ayağa fırlarken, ötedeki genç adama her an ileri atılıp, onu parçalayacakmış gibi bakıyordu.

Müdür Yardımcısı Ning neler olduğunu anlayamamıştı. "Seviye atlamadın mı? O halde turnalar neden..."

Dans eden turnaların sayısının birinin yetenek seviyesini göstermesi değişmeyen bir kuraldı. Ancak az önce, on altı turnanın müzikle uyum içinde dans ettikleri inanılmaz bir manzaraya şahit olmuştu...

"Neden diye mi soruyorsun? Çünkü turnalarımı evcilleştirdi!" Jiang Qingqin patlayacak gibi görünüyordu.

Karşı tarafın kendinden emin ifadesini gördüğünde, seviye atlamasına yardım edecek gizemli yöntemleri olduğunu düşünmüştü. Ancak, karşı taraf bunun yerine bilinmeyen bir yöntem kullanarak turnalarının onunu evcilleştirmişti...

Doğal olarak, evcil bir ruh canavarı efendisinin isteklerine uyardı ve karşı tarafın emriyle uçmuşlardı...

"Demek olan buydu..." Hikayeyi duyan Müdür Yardımcısı Ning de neredeyse bayılacaktı.

Yedi turnanın dans etmesiyle kastettiğimiz bir şeytani çalgıcı olarak yeteneklerinde seviye atlamasıydı! O turnaları evcilleştirip, emir vererek dans ettirmenin ne anlamı var?

Eğer turnaları evcilleştirerek dans etmelerini sağlamak birinin şeytani çalgıcı yeteneklerini gösterecek olsaydı, uzun süre önce birkaç yüz turna toplamış olurdum...

Jiang Qingqin'in isteğini yerine getirdiği halde bu kadar öfkelenmesini beklemeyen Zhang Xuan kaşlarını çattı. "Okul Müdürü Jiang, yedi ilahi turna müziğinle aynı anda dans ettiği sürece bana Anka Ağacı Özünü vereceğini söyleyen sendin. Şimdi on altısı bunu yaptı... sözünden dönmeyi düşünüyor olamazsın, değil mi?"

"Sözümden dönmek mi? Kafandan dön sen!" Jiang Qingqin çenesini o kadar sert sıktı ki dişlerinin her an kırılabileceğini hissediyordu, ve o anda, çıldırmanın eşiğindeydi.

Senin kadar utanmaz birini daha önce hiç görmedim!

Sözlerimi çarpıttığın ortada; nasıl hala bu kadar utanmazca konuşabilirsin?

Senden seviye atlamama yardım etmeni istedim, ama sen bunun yerine turnalarımı eğittin...

Senden istediğimi yapmadın, ancak hala Anka Ağacı Özümü istemeye mi cüret ediyorsun?

Böyle saygın bir usta hocanın birdenbire kendisine hakaret etmesini beklemeyen Zhang Xuan öfkeyle homurdandı. "Müdür Yardımcısı Ning, lütfen bu konuda hakem olun. Okul Müdürü Jiang yedi turna müziğiyle aynı anda uçtuğu sürece Anka Ağacı Özünü bana vereceğini söylemedi mi? Okul müdürü olmak birine bu şekilde başkalarından faydalanma hakkı verir mi?"

"Bu..." Müdür Yardımcısı Ning'in dudakları kontrolsüzce seğirdi.

Eski dostu daha önce tam olarak bu sözleri söylemişti, "Eğer zitherimin yedi ilahi turnayı aynı anda dans ettirebilmesini sağlarsan... Anka Ağaç Özümü sana veririm."

İma edilen anlam tavsiyelerde bulunarak eski dostunun müzik seviyesini yükseltmek olsa da, biri yalnızca kelimelerin anlamına bakacak olursa... Zhang Xuan'in yorumu da yanlış değildi!

On altı turna havada dans etmişti, yani teknik olarak, karşı taraf çoktan ondan isteneni yerine getirmişti.

Müdür Yardımcısı bir anlık tereddütten sonra yavaşça konuştu. "Usta Zhang, okul müdürünün yedi turnayla söylemek istediği müziğinin seviyesiydi... Bu şeytani çalgıcılar arasında sıkça kullanılan bir jargondur. Müziğiyle aynı anda yedi turnanın dans etmesini sağlamış olsan bile, bunu canavar eğiticisi yöntemleriyle yaptın. Bu isteğinin anlamını çarpıtmak değil mi?"

Senden faydalandığımızı söyledin, ancak bize zorbalık eden sensin.

Jiang Qingqin'in sözünü ettiği müziğinin seviyesiydi, ancak sen 'sorunu' çözmek için canavar eğiticisi yeteneklerini kullandın... Bu şekilde olmaz!

Zhang Xuan ancak şimdi neler olduğunu anlamıştı. "Ah!"

Gerçekten de turnaların karşı tarafın müziğiyle dans etmesini sağlayabildiği sürece yeterli olacağını düşünmüş ve emin olmak için iki kere sormuştu. Ancak görünüşe göre, mesele düşündüğü kadar basit değildi.

Bu bir iletişim hatasıydı...

Anka Ağaç Özünün ne kadar değerli olduğu düşünülürse, bu kadar kolay olamayacağını biliyordu!

Zhang Xuan bir anlık tereddütten sonra konuştu, "Demek benden istediğiniz Okul Müdürü Jiang'ın müzik seviyesini yükseltmemdi... Bunu daha önce söylemeliydiniz! Durum bu olduğuna göre, Şeytani Çalgıcı Okulunun kütüphanesi nerede öğrenebilir miyim? Oraya bir göz atmak istiyorum!"

Kolaylıkla havada bin turnanın dans etmesini sağlayabilirdi, ancak 6 yıldızlı bir şeytani çalgıcının yetenek seviyesini arttırmak... bilgisi bunun için fazlasıyla yetersizdi.

Önce şeytani çalgıcı mesleğinde bilgi sahibi olmak için kitaplara göz atmalıydı.

"Kütüphanemiz mi?" Zhang Xuan'in yine bu konuyu açtığını duyan Müdür Yardımcısı Ning kaşlarını çattı.

"Evet... Okul Müdürü Jiang'ın şu anki durumu hakkında birkaç şey fark ettim, ancak hala emin olamadığım birkaç mesele var. Sonuca varmadan önce bazı detaylardan emin olmak için bazı kitaplara göz atmak istiyorum!" Zhang Xuan karşılık verdi.

Semavi Yolun Kütüphanesi sayesinde başkalarının kusurlarını görebilirdi, ancak kütüphane ona çözüm sunmazdı. Şeytani çalgıcılar konusunda bilgi sahibi olmadan, Okul Müdürü Jiang'ın sorununa uygun bir çözüm bulabilmesi mümkün değildi.

Yalnızca kitaplara göz atıp, karşı tarafa denk ve hatta ondan üstün bir seviyeye ulaşarak adamın kusurlarını çözebilirdi.

Ancak, bu konudan bahsedemezdi. Aksi halde, deli olduğu şüphesiyle dışarı atılabilirdi, bu nedenle bir bahane uydurmaktan başka şansı yoktu.

"Bu..." Müdür Yardımcısı Ning hala az önce yaşananlar nedeniyle öfkeli olan Jiang Qingqin'e bir bakış attı.

Müdür Yardımcısı Ning okul müdürüne bir telepatik mesaj gönderdi. "Kütüphanemize girmesine izin vermeli miyiz?"

"Eğer sorunum yalnızca kitaplara göz atılarak çözülebilseydi, beş yüz yıldır bu dar boğazda takılı kalır mıydım sanıyorsun?" Jiang Qingqin şüpheci bir tavırla alay etti.

"O halde onu reddedeceğim..." Müdür Yardımcısı Ning karşılık verdi.

"Dur biraz... kütüphanemize girmesine izin vermek büyük bir sorun sayılmaz. Şuna ne dersin... Ona girmesine izin vereceğimizi söyle, ancak hala seviye atlamama yardımcı olamazsa, benden Anka Ağacı Özü almayı unutabilir!" Jiang Qingqin konuştu. Bir anlık tereddütten sonra ekledi, "Ayrıca... yalnızca kitaplara bakmaya izni var. Şeytani Çalgıcı Okulunda herhangi bir sorun ya da yıkıma neden olmayacak!"

Asıl niyeti Zhang Xuan'i geri çevirmekti, ancak karşı tarafın sınava girmekte ya da testlere meydan okumakta ısrar etmesinden korkarak, kararını hızla değiştirip, karşı tarafın ricasını kabul etmeye karar vermişti.

Bir kütüphanenin amacı insanların bilgilenmesini sağlamak olduğuna göre, Zhang Xuan'in kitaplarına göz atmasına izin vermek büyük bir mesele değildi.

Ancak tabi ki, bu karşı tarafın herhangi bir sorun çıkartmadığı varsayıldığında geçerliydi.

"Pekala!" Müdür Yardımcısı Ning bu sözleri iletmek için Zhang Xuan'e dönemeden önce başıyla onayladı.

Kütüphaneye girmesine izin verileceğini duyan Zhang Xuan rahat bir nefes verdi. "Endişelenmeyin, sorun çıkartmayacağım..."

"Kütüphane arka tarafta; seni götüreyim!" Müdür Yardımcısı Ning böyle söyleyerek yolu gösterdi.

Kitaplara göz atması biraz zaman alacağından, Zhang Xuan Müdür Yardımcısı Ning'in peşine takılmadan önce Sun Qiang'ı malikaneye geri gönderdi.

Şeytani Çalgıcı Okulunun kütüphanesi Eczacılık Okulundan ve Doktorluk Okulundan çok daha küçüktü. Ning Hai müdür yardımcısı olarak otoritesiyle, kütüphaneyi Zhang Xuan'e akademik kredi ya da öğrenci nişanına gerek olmadan açabilirdi.

"Teşekkür ederim, Müdür Yardımcısı Ning."

Kütüphaneye giren Zhang Xuan raflarda dizili sayısız kitap gördü ve gözleri aydınlandı.

"Pekala, seni rahat bırakayım. Eğer herhangi bir isteğin olursa, herhangi bir öğrenciyle bana iletmeye çekinme!" Ning Hai, Zhang Xuan'le vedalaşmadan önce konuştu.

Zhang Xuan başıyla bir karşılık verdikten sonra gözlerini büyük kitap koleksiyonuna çevirdi.

Yalnızca bakarak kitapları Semavi Yolun Kütüphanesine kopyalama yeteneğine sahip olduğundan, önceki gibi kitaplara tek tek göz atmakla uğraşmak zorunda değildi.

Bakışlarını odakladı ve raflardaki kitaplar inanılmaz bir hızla Semavi Yolun Kütüphanesinde belirmeye başladılar.

Aynı Terpsikhor Okulu Kütüphanesindeki gibi, içerde neredeyse hiçbir öğrenci yoktu. Ancak, bu tam da Zhang Xuan'in istediği şeydi. O kitapları kopyalamakla uğraşırken başkaları onu rahatsız etse can sıkıcı olurdu.

Bir kitap, iki kitap... yüz kitap, iki yüz kitap... bin kitap, iki bin kitap...

Birkaç saat içinde, Zhang Xuan kütüphanedeki birkaç milyon kitabı kopyalamayı başarmıştı.

Onları derleyerek, 1 yıldızdan 6 yıldıza kadar olan Semavi Yolun Şeytani Melodi Sanatı Kılavuzlarını derledi.

Hemen okumaya başlamalıyım!

Etrafta kimse olmadığından, Zhang Xuan daha geniş bir alan bulup, oturdu. Bilincini Semavi Yolun Kütüphanesine sokarak, 1 yıldızlı Semavi Yolun Şeytani Melodi Sanatını çalışmaya başladı.

Altı saat sonra, ağız dolusu nemli hava üfledi.

Şu anda şeytani melodiler konusundaki anlayışı çoktan 6 yıldıza ulaşmıştı ve Jiang Qingqin'e denk, hatta ondan üstündü.

6 yıldızlı bir şeytani çalgıcıya denk yeteneklere ulaştığıma göre, bu fırsatı şeytani çalgıcı sınavına girip, 6 yıldız nişanını almak için kullanmalıyım!

6 yıldızlı usta hocalığa yükselebilmek için, altı 6 yıldızlı yardımcı mesleğe sahip olmalıydı.

Şu anda demircilik, doktorluk, eczacılık ve terpsikhorlukta 6 yıldız nişanlarına sahipti ve iki taneye daha ihtiyacı vardı.

Çoktan Şeytani Çalgıcı Okuluna geldiğine ve biraz boş vakti olduğuna göre, bunu aradan çıkartmak en iyisi olurdu.

Bu nedenle kütüphaneden ayrıldı ve etrafa sorarak şeytani çalgıcı sınavlarının yapıldığı Şeytani Çalgıcı Avulası'na yöneldi.

Doktorlar Kulesinin aksine, Şeytani Çalgıcı Avulası eski hayatındaki rasathaneleri andıran, tepesinde açıklık bulunan küresel bir yapıydı. Şeytani çalgıcı sınavına girmek isteyenler en ön sırada oturarak enstrümanlarını çalarlardı. Müzik göklerde yankılanmadan önce duvarlar sayesinde güçlenirdi. Melodiyi duydukları anda, okulda yaşayan turnalar o tarafa uçarak neşeyle dans ederlerdi.

Ardından, adayın seviyesi çektiği turna sayısına göre değerlendirilirdi.

Şeytani Çalgıcı Avulasının hemen dışında, bir masada uyuklayan genç bir adam vardı.

Büyük ihtimalle Şeytani Çalgıcı Avulasındaki sınavlardan sorumlu öğrenci işçiydi.

Masaya doğru yaklaşan Zhang Xuan yumruklarını kavuşturarak konuştu, "Kıdemlim, şeytani çalgıcı sınavına girmek istiyorum!"

"Şeytani çalgıcı sınavına mı girmek istiyorsun?" Genç adam gözlerini ovuşturarak, sormadan önce Zhang Xuan'i şöyle bir süzdü, "Hangi rütbe?"

"Daha önce hiç sınava girmedim, bu nedenle 1 yıldız sınavından başlamayı düşünüyorum." Zhang Xuan karşılık verdi.

"1 yıldız sınavından başlamak mı? Sorun değil. İşte 1 yıldız sınavı için kullanılan şarkı notaları. Buradan bir parça seçerek sınavda onu çalacaksın. Müziğinle tek bir turna çekebildiğin sürece, Şeytani Çalgıcı Avulası seni otomatik olarak geçirecek. Hazır olduğun zaman başlayabilirsin!" Genç adam müzik notalarıyla dolu bir dosya uzatırken konuştu.

Şeytani çalgıcı sınavlarında yalnızca belirli parçaların çalınmasına izin verilirdi. Birinin 1 yıldız sınavını geçebilmesi için bu belirlenmiş parçalardan biriyle 1 yıldızlı şeytani yeteneklerini sergilemesi gerekirdi.

"Pekala!" Kütüphanedeki kitapları okuduktan sonra, Zhang Xuan de şeytani çalgıcı sınavlarıyla ilgili genel kuralları öğrenmişti, bu nedenle fazla sorun yaşamadı.

Ancak, yüzleştiği bir başka sorun vardı...

"Yalnızca... yanımda bir zitherim yok, bir tane ödünç alabilir miyim?" Zhang Xuan garip bir ifadeyle sordu.

Genç adamın gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Bir zitherin yok mu? Yanında bir zither bile yoksa neden buradasın?"

Bir şeytani çalgıcı için zither bir ressamın fırçasına ya da bir savaşçının kılıcına benzerdi. Ancak elinde bir zither bile yokken sınava girmek istiyorsun... Benimle kafa buluyor olmalısın!

Elinde bir zither bile yokken şeytani çalgıcı sınavına girmeyi düşündüğüne göre, gerçekten de türünün tek örneğisin!

"Şey... Hatırladığım kadarıyla adayın uygun bir zitheri yoksa, Şeytani Çalgıcı Okulundan bir tane ödünç alabiliyor olmalı..." Zhang Xuan konuştu.

Okuduğu kitaplar sayesinde Şeytani Çalgıcı Okulunun kuralları hakkında fazlaca şey öğrenmişti.

Bildiği kadarıyla, Şeytani Çalgıcı Okulu ihtiyacı olan adaylara zither ödünç veriyordu ve bunu yapmak kurallara aykırı değildi.

"Okulumuzdan zither ödünç alabileceğin doğru, ancak o zitherlerin vasat kalitede olmaları bir yana, aynı zamanda son derece eski ve yıpranmışlar. Yalnızca ufak bir güç uyguladığında bile telleri kopabilir, bu nedenle onları kullanırsan doğru sonuç alamayabilirsin... Bundan emin misin?" Genç adam şüpheyle sordu.

Şeytani Çalgıcı Okulunun zitherleri yalnızca en temel şekilde yapılmışlardı. Dahası, yıllardır kullanılmadıklarından, çoktan paslanmışlardı. Onlarla düzgün bir müzik yapılabileceği şüpheliydi ve sınavda onlardan birini kullanmak... sınavı geçme ihtimali hayal edilemeyecek derecede düşük olurdu.

Bu nedenle çok az insan onları kullanmayı kabul ederdi.

"Eminim!" Zhang Xuan başıyla onayladı.

Şu anda bir zither satın almak için dışarı çıkmak daha zahmetli olurdu ve zaten pek sık kullanacak değildi. Bu nedenle boşuna uğraşmaktansa okulun zitherlerinden birini kullanmaya karar vermişti.

"Tamam o halde!" Zhang Xuan'in bu konuda kararlı olduğunu gören genç adam kafasını sallayarak masanın arkasındaki odaya girdi. Kısa süre sonra son derece yıpranmış bir zither ve birkaç telle geri döndü.

"Dikkatli kullan. Bunlar çalarken tellerin kopması halinde değiştirmen için birkaç yedek. İki saatin var. Eğer bu sınır içinde tek bir turna bile çekmeyi başaramazsan, bunun anlamı sınavı geçemediğindir!" Genç adam konuştu.

Gerçekte, karşısında duran bu adama fazla güvenmiyordu.

Kendi zitheri bile olmayan bir şeytani çalgıcı olabilir miydi?

Bir zitheri olmaması muhtemelen fazla tecrübeli olmadığını ve yeteneklerinin vasat olduğunu gösteriyordu. Ara sıra, yeteneklerini fazla üstün gören böyle kibirli öğrencilerle karşılaşırdı.

"Tamamdır." Zitheri alan Zhang Xuan Şeytani Çalgıcı Avulasına girmeden önce sınav için gerekli ücreti ödedi.

Şeytani çalgıcı sınavının sonuçları temel olarak ilahi turnalara göre belirlenirdi, bu nedenle Şeytani Çalgıcı Avulasına büyük enerji tüketen bir düzen kurmaya gerek yoktu. Üstelik, sınavlara giren çok az öğrenci olurdu.

Şeytani Çalgıcı Okulu daha çok öğrenciyi sınava girmeye teşvik etmek için Akademik Kredi talep etmekten vazgeçmişti ve yalnızca az miktarda ruh taşı talep ederdi.

Uzun bir koridordan Şeytani Çalgıcı Avulasının merkezine yürüyen Zhang Xuan kendisini benzersiz desenlerle işlenmiş kalın duvarların ortasında buldu. Zither sesi bu desenlerle rezonansa girerek kat ve kat yükselirdi.

Ancak neyse ki bu sesi yalnızca ilahi turnalar duyabilirlerdi.

Şeytani Çalgıcı Avulasında tek bir kişi bile yoktu.

Zhang Xuan doğruca merkezde bulunan yuvarlak sahneye doğru yürüdü ve eskimiş zitheri oradaki küçük ahşap masaya yerleştirdi.

Ardından, parmağını nota kağıdına yerleştirerek, onları zihnine kazıdı.

"Bu oldukça basit bir melodi..." Zhang Xuan kendi kendine hafifçe kıkırdadı.

6 yıldızlı Semavi Yolun Şeytani Melodi Sanatında ustalaştığından, şu anda en azından Okul Müdürü Jiang'ın seviyesindeydi. Onun için 1 yıldız sınavı için hazırlanmış bir parçayı çalmak parkta yürümek kadar kolaydı.

"Önce zitheri bir denemeliyim..."

Parmaklarını zitherin üzerine yerleştiren Zhang Xuan bir teli hafifçe çekti ve bir kayaya vuran nehrin sesini andıran berrak bir ses yükseldi.

Zitherin ürettiği ses zenginlikten yoksun olsa da, yine de iş görürdü.

"Pekala, başlama zamanı!"

Zihnini sakinleştiren Zhang Xuan parmaklarını hareket ettirmeye başladı ve odada güzel bir melodi yükseldi.

…

Şeytani Çalgıcı Okulu, Okul Müdürü Ofisi...

"Herhangi bir sorun çıkartmadı, değil mi?"

Müdür Yardımcısı Ning'in ofise girdiğini gören Jiang Qingqin sormadan edemedi ve sesinde huzursuz bir tını vardı.

Müdür Yardımcısı Ning kafasını salladı. "Çıkartmadı."

Gerçekte, daha önce kendisi de biraz endişeliydi. Bir şeylerin yanlış gitmediğinden emin olmak için birkaç saat boyunca kütüphanenin dışında bekleyip, sonunda kendisini gitmenin güvenli olacağına ikna etmişti.

Jiang Qingqin rahat bir nefes verdi. "Güzel..."

"Ancak..." Tam bu noktada Müdür Yardımcısı Ning kaşlarını çatarak biraz tereddütle konuştu.

"Sorun nedir?" Jiang Qingqin aceleyle sordu.

Dürüst olmak gerekirse, o herifle ilgili söylentiler fazla korkutucuydu. Karşı tarafın her bir hareketini dikkatle izlemeden edememişti.

"Bu sabah, kütüphaneden ayrılarak Şeytani Çalgıcı Avulasına gitti. Eğer yanılmıyorsam, şeytani çalgıcı sınavına girmeyi düşünüyor!" Müdür Yardımcısı Ning konuştu.

Jiang Qingqin'in göz kapakları seğirdi ve sordu, "Şeytani melodiler konusunda cahil değil miydi? Neden sınava giriyor?"

"Ben de emin değilim... ortalıyı yıkacağından korktum, bu nedenle onu gizlice takip edip, durumu dışarıdan izledim. Ancak sınav için tutulan on beş turnanın Şeytani Çalgıcı Avulasına doğru uçtuklarını gördüm ve ben oradayken ayrılmadılar!" Okul Müdürü Ning çatık kaşlarla gördüklerini anlattı.

Sınavın herhangi bir zamanda yapılabilmesini sağlamak için, Şeytani Çalgıcı Avulasına özel on beş turna beslenirdi.

"Şeytani Çalgıcı Avulasına mı uçtular? Ancak o herif 6 yıldız sınavına giriyor bile olsa, altı turna yeterli olmalıydı. On beşinin içeri uçması... bu herif neyin peşinde?" Jiang Qingqin şaşırmıştı.

Yalnızca altısına ihtiyaç varken on beşinin içeri uçması... Kesinlikle yanlış bir şeyler vardı!

"Bu durum beni de biraz şaşırttı, bu nedenle seninle konuşmak için buraya geldim..." Müdür Yardımcısı Ning başıyla onayladı.

"Konuşmak mı? Konuşacak zaman değil! Gidip yerinde görmeliyiz. Aksi halde, o herifin tüm turnalarımızı öldürüp, kahvaltıda kızartmayacağını kim bilebilir..."

O genç adamın yaptığı garip şeyleri hatırlayan Jiang Qingqin'in yüzü karardı. Hemen ofisine koşmak için ayağa kalktı, ancak tam o anda, 'grç!', ofis kapıları açıldı ve bir baş kapıdan uzanarak içeriye baktı.

"Şey... Okul Müdürü Jiang, şeytani çalgıcı sınavına girmek istiyorum, ancak etrafta yeterli sayıda turna yok. Bana biraz ödünç verebilir misin?" Zhang Xuan garip bir ifadeyle sordu.

Jiang Qingqin bu sözleri duyunca kaşlarını sertçe çattı. "Kaç tane ödünç almak istiyorsun?"

Onun yanında, Müdür Yardımcısı Ning'in gözleri de şaşkınlıkla açılmıştı.

Etrafta yeterli turna yok muydu?

Orada on beş turna var... Şeytani Çalgıcı Avulası daha önce hiç turnaların yetersizliğinden şikayet etmemişti; neden tek istisna sensin?

Turnalarımıza neler yaptın sen?!

O anda, Okul Müdürü Jiang ve Müdür Yardımcısı Ning boğulacak gibi hissediyorlardı.