Bölüm:758 Akademiye Dönüş

Çeviri ve Düzenleme: Gin

Wei Changfeng ona karşı bir savaş tekniği uyguladığında, Zhang Xuan çoktan Semavi Yolun Kütüphanesi aracılığıyla bir kitap derlemişti.

Başlangıçta, karşı tarafın yaptığı aşağılık işler nedeniyle ondan iğrenmişti, ancak yaptıklarının nedenini öğrenince, ona biraz acımadan edememişti.

Mesele Wei Changfeng'in açgözlülüğü değil, onlara bir hayat kurtarmak için ihtiyacı oluşuydu.

"Nasıl bildiğimi boş ver, sana şunu söyleyebilirim. Bana iyi hizmet ettiğin sürece kızı kurtarmana yardımcı olabilirim. Durum beni aşsa bile, bunu yapabilecek birini bulabilmek için elimden geleni yaparım!" Zhang Xuan konuştu.

"S-sen..." Wei Changfeng'in vücudu titredi.

Karşı taraf haklıydı. Ruh Dükkanını açmasının ve pek çok düşman edinme pahasına her tür eseri toplamasının nedeni ağır hasta olan kızını iyileştirebilmekti.

Kızı hala bir fetüsken organları zarar görmüştü ve bu nedenle doğuştan hastaydı. Pek çok ünlü doktora başvurmasına rağmen kimse ona bir çözüm sunamamıştı. Sonunda, 6 yıldızlı bir doktor ona bir reçete vermiş ve eserlerin içinde bulunan ruhlarla besleyerek kızının ömrünü uzatabileceğini söylemişti.

Kızı son birkaç yıl bu sayede yaşayabilmişti.

Ancak bu çözüm durumunu geçici olarak hafifletmişti ve etkisi giderek azalıyordu. Eğer kısa süre içinde yeni bir çözüm bulamazsa, kızın fazla ömrü kalmamıştı.

Ancak bu mesele yalnızca Hongyuan Şehrinin Azizleri arasında bilinirdi. Karşı taraf bunu nasıl öğrenmiş olabilirdi?

"Eğer genç efendi kızımı gerçekten kurtarabilirse, karşılığını ödemem için cehennemden geçmem gerekse bile, her şeyi yaparım!" Karşısındaki genç adamın inanılmaz yeteneklerini düşünen Wei Changfeng umutlanmadan edememişti. Aceleyle diz çöküp, yere kapandı.

"Benim için cehennemden geçmene ihtiyacım yok. Bana iyi hizmet ettiğin sürece ödüllendirileceksin!" Zhang Xuan bunu söylerken bir şarap matarası çıkartıp, uzattı. "İç bunu!"

"Emredersiniz!" Wei Changfeng bu ani durum karşısında şaşırsa da, karşı tarafın sözlerine itaatsizlik etmeye cesaret edemedi. Bu nedenle kapağı açarak şarabı içmeye başladı.

Gugugugu!

Şarap vücuduna girdiği anda, damarlarında sıcak bir enerji dalgası aktığını hissetti. Kuklalardan aldığı yaralar gözle görülür bir hızla iyileşti ve kısa süre içinde tamamen iyileşmişti.

"Bu... Aziz yenileme ilacı mı?" Wei Changqing'in gözleri kısıldı.

Aziz aleminde bir üstat ve Ruh Dükkanının patronu olmasına rağmen, etkisi bu kadar belirgin bir Aziz yenileme ilacı görmemişti.

İçtikten hemen sonra tüm yaraları iyileştiğine göre... Belki de genç efendi kızının hayatını kurtarabilirdi!

"Önce şu pisliği temizleyelim!" Zhang Xuan konuştu.

Eğer astlarından mutlak sadakat görmek istiyorsa, havuç ve sopa arasında bir denge kurmalıydı. Karşı tarafı teslim olmaya zorladıktan sonra, gelecekten bir beklentisi olması için bazı faydalar sunmalıydı.

Aksi halde Zhang Xuan ruhunu esir tutsa bile, karşı tarafın kalbi onunla olmadığı sürece yanında bir saatli bomba gezdirmekten farksız olurdu.

"Emredersiniz!" Henüz karşı taraf için hiçbir şey başarmadığı düşünüldüğünde, genç efendinin kızını kurtarmasının imkansız olduğunu bilen Wei Changfeng meseleyi uzatmadı.

Grrç!

Mekanizmalar harekete geçti ve ikiliyi çevreleyen duvarlar yavaşça inerken kalabalık ortaya çıktı.

"Patron!"

Muhafızlar telaşla ileri atıldılar, ancak Zhang Xuan'in hala sapasağlam ayakta olduğunu görünce silahlarını çekerek etrafını sardılar.

"Küstahlık!" Wei Changfeng bu manzarayı görünce korkarak havaya sıçradı. "Bugünden sonra o benim genç efendimdir ve siz de ona genç efendi olarak hitap edeceksiniz. Ona benden daha fazla saygı göstereceksiniz ve onun emirlerine karşı gelen öldürülecek. Kimseye ikinci bir şans verilmeyecek!"

"Genç efendi mi?" Muhafızlar şaşırmışlardı.

Patron kafasını bir yerlere mi vurmuştu?

Karşı taraf onun bölgesinde sorun çıkartmışken o, suçluya 'genç efendi' olarak mı hitap etmelerini istiyordu?

Ancak şaşkınlıklarına rağmen, patronun yüzündeki ciddi ifadeyle şaka yapmadığını biliyorlardı. Bu nedenle başlarını eğerek yumruklarını kavuşturdular. "Genç efendiye saygılarımızı sunarız!"

"Bu..."

Yaşananları bir kenardan takip eden üstatlar şaşkına dönmüşlerdi.

Genç adamın kendini tüm o eserlere ve hatta Ruh Dükkanına bile efendisi olarak kabul ettirebilmesinin inanılmaz olduğunu düşünmüşlerdi... Ancak Ruh Dükkanının Aziz alemindeki patronunu bile evcilleştireceği kimin aklına gelirdi!

Bundan daha abartılı bir şey olabilir miydi?

"Genç efendi..." Sun Qiang'ın dudakları seğirdi.

Hala genç efendinin başına bir iş gelmesinden endişeleniyordu... Ancak görünüşe göre, endişesi yersizdi.

Evren Köprüsünde olmasına rağmen Aziz aleminde bir üstadı evcilleştirebildiğine göre, genç efendi atmosferi parçalamaktan bir adım gerideydi!

"Büyük efendinin öğrencisinden bekleneceği gibi, gerçekten de büyük efendinin yeteneğini miras almış!" Sun Qiang hayranlıkla yorumladı.

Wei Changfeng muhafızları organize ettikten sonra kalabalığa dönerek yumruklarını kavuşturdu.

"Umarım bugün yaşananları dışarıda paylaşmazsınız. Bu konuda size minnettarım."

Bu adamlar dövüşü bizzat görmemiş olsalar da, görünüşe göre genç efendi göze batmak istemiyordu, bu nedenle söylentileri olabildiğince sınırlamak en iyisiydi.

Her şekilde, genç efendi henüz adını vermemişti, bu nedenle bu adamlar isteseler de onu işaret edemezlerdi.

"Endişelenme Patron. Dudaklarımız mühürlü!"

"Gizlilik her zaman en güçlü yanım olmuştur..."

Üstatlar hemen başlarıyla onayladılar.

Bu çatışmanın iki tarafında bir usta hoca ve Ruh Dükkanının patronunun olduğu düşünülürse, kafalarını kaybetme korkusuyla dedikodu yapmaya cesaret edemezlerdi.

Ve daha önemlisi... bugün yaşananları anlatsalar bile, insanlar onlara deli gözüyle bakarlardı!

Ne de olsa kendileri şahit olmasalardı, onlar da böyle bir şeyin mümkün olabileceğine inanmazlardı.

Müşterilerin onayladığını duyan Wei Changfeng görevlilere dönerek talimat verdi, "Misafirlerimizin her birine bugün yaşadıkları travmanın telafisi olarak birer hediye paketi hazırlayın!"

Hongyuan İmparatorluğunda sıfırdan bir iş imparatorluğu kurup bunca yıldır devam ettirebilmek kolay bir iş değildi. Wei Changfeng bu konuda oldukça yetenekli biriydi.

Tehdit ve ödülü yerinde kullandığında, bu adamlar konuşmanın kendilerine fayda getirmeyeceğini anlayacaklardı.

"Güzel!" Küçük Feng'in olayı nasıl çözdüğünü gören Zhang Xuan övgüyle başını salladı.

Gerçekte Ruh Dükkanında iddia ettiği kadar sahte ürün yoktu. Çoğunu kendisi öyle göstermişti.

Eksper 6. seviye hap konusunda abartmış olsa da, zehir sayılabilecek kadar aşırı bir durum yoktu. Gerçekte, adı geçen zehir yeşim şişeyi elinde tutarken içeri gönderdiği bir zhenqi dalgasıydı.

Semavi Yolun Zehir Sanatını öğrendikten sonra, Semavi Yolun zhenqisini istediği anda ölümcül bir zehre dönüştürebiliyordu.

Bu nedenle bir Hap Test Hayvanını zehirleyerek öldürmek hiç zor değildi.

Eğer birisi neler olduğunu fark edip, bir süre bekleseydi, içinde gizli zhenqi dağılır ve etkisini kaybederdi.

Bronz Gong'a gelince, bir ruh kahini olarak eserin ruh saldırısını etkisiz hale getirmesi son derece kolaydı.

Sonrasında gösterdiği sahte eserlerin çoğu o veya bu şekilde onun tarafından oynanmıştı. Kusurlarını Semavi Yolun Kütüphanesi aracılığıyla tanımlayarak, suçlamalarını bu çerçevede belirlemişti. Bu sayede odadaki her eser birer sahte ürüne düşünmüştü.

Eserlerin onu kabul etmelerine gelince, aynı Sun Qiang'ın düşündüğü gibi, Zhang Xuan 'sahte' ürünleri kalabalığa tanıtırken onları çoktan teslim almıştı. Eğer karşı taraf ona tazminat ödemeyi kabul etseydi, hiçbir şey yapmadan gidebilirdi. Aksi halde, karşı tarafın yuvasını kendi eserleriyle yıkmayı planlıyordu.

"Geri dönelim!"

Wei Changfeng adamlarını Sun Qiang'ın peşinden gönderdiğine göre, doğal olarak konağının nerede olduğunu bilmeliydi. Ruhu zincirlendiği için, Ruh Dükkanında ne işi varsa hallettikten sonra kesinlikle onları bulmaya gelirdi.

Amacına ulaşan Zhang Xuan'in Ruh Dükkanında daha fazla kalmasına gerek yoktu. Bu nedenle o ve Sun Qiang, Yüce Morkanat Canavarının sırtına atlayıp göğe yükselerek uzaklaştılar.

Daha sonra konakta...

"Genç efendi, bunlar Ruh Dükkanının patronunun bize daha önce verdiği yüksek seviye ruh taşları!"

Sun Qiang daha önce Wei Changfeng'den aldığı on yüksek seviye ruh taşını uzattı.

"Pekala!"

Taşları alan Zhang Xuan memnun bir şekilde başıyla onayladı. Ardından talimat verdi, "Artık para konusunda endişelenmene gerek yok. Gidip bize daha büyük bir konak bul."

Ruh Dükkanının patronu onun astı olduğuna göre, para artık onlar için bir sorun değildi. Doğal olarak, daha uygun bir konut bulma zamanları gelmişti. Dürüst olmak gerekirse, bu yer onun beğenisine göre biraz fazla küçüktü. Bizans Helios Canavarını sorgulamasına yetecek bir yeri bile yoktu.

"Emredersiniz!" Sun Qiang başıyla onayladı.

"Şimdilik gelişiminiz için yüksek seviye ruh taşlarına ihtiyacınız yok. Burada bazı haplar ve eserler var, onları uygun gördüğün şekilde değerlendirebilirsin. Eğer gelişimin için faydalı olan varsa kullanmaktan çekinme!"

Bileğini çeviren Zhang Xuan daha önce Ruh Dükkanından aldığı eserleri çıkarttı.

Sun Qiang eserleri depolama yüzüğüne kaldırarak başıyla onayladı.

Bu eserlerle, Zheng Yang ve diğerleri gelişimlerini hızla yükseltebileceklerdi.

Sun Qiang birden bir meseleyi hatırlayarak bildirdi, "Genç efendi, daha önce dışarıdayken kriterlerimize uyan bir konak gördüm. Yalnızca Usta Hoca Akademisine yakın değil, aynı zamanda ihtiyacımız olan tüm tesislere sahip. Ancak... görünüşe göre biri onu çoktan satın almış!"

"Birisi çoktan sayın aldıysa yapacak bir şey yok. Hongyuan Şehri çok büyük; daha büyük bir konak bulmamız çok zor olmaz." Zhang Xuan karşılık verdi.

O konak daha yeni satıldığına göre, muhtemelen yeni sahibi hemen elden çıkartmak istemezdi. Durum bu olduğuna göre, şehirde başka bir konak aramaları daha iyi olurdu. Ayrıca, aceleleri de yoktu.

"Pekala. Sonraki birkaç gün Usta Hoca Akademisinde olacağım. Eğer acil bir şey olursa, Yüce Morkanat Canavarı üzerinden bana ulaşın. Eğer bir şekilde işe yaramazsa, Küçük Feng ile iletişime geçin!" Zhang Xuan talimat verdi.

Zhang Xuan gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra Yüce Morkanat Canavarının sırtına atlayarak akademiye doğru uçtu.

Bu mesele çözüldüğüne göre, artık Terpsikhor Okulu ve Şeytani Çalgıcı Okuluna giderek, kitaplarına göz atmanın zamanı gelmişti.

Beklenmedik bir durumla karşılaşmamak için ruhundaki Kalıtsal Cenin Zehriyle en kısa sürede ilgilenmeliydi.

Zhang Xuan Seçkin Kısıma indikten sonra, Yüce Morkanat Canavarını Sun Qiang'a geri gönderdi. Tam etrafa Şeytani Çalgıcı Okulu ve Terpsikhor Okulunun yerlerini sormayı planlarken kapısının çaldığını duydu.

Kapıyı açınca, Ruohuan gongzi, Luo Xuan, Song Chao ve diğer birkaç kişinin kapıda olduklarını gördü.

Giriş sınavından sonra Usta Bai ve diğer kıdemliler tarafından yurtlarına yerleştirilmişlerdi. Usta Zhang'in Seçkin Kısımda bir konakta kaldığını öğrendikten sonra selam vermeye gelmişlerdi.

Biraz hoş beşin ardından Ruohuan gongzi doğruca asıl konuya gelerek sordu, "Kardeş Zhang, bugün öğrencilerin hocalarını bulması için bir etkinlik yapılacak. Katılacak mısın?"

"Pas geçeceğim." Zhang Xuan kafasını salladı.

Bir hoca bulmak gibi bir niyeti yoktu. Semavi Yolun Kütüphanesiyle, tek ihtiyacı yeterli sayıda kitaptı.

"Aslında seni görmeye gelmemizin nedeni akademideki hangi hocayı kabul edeceğimiz konusunda Kardeş Zhang'in fikrini almaktı!" Ruohuan gongzi uysal bir tavırla sordu.

Yaş konusunda o ve Luo Xuan, Zhang Xuan'in kıdemlisi sayılırlardı. Ancak Usta Hoca Kıtasında kıdem, birinin yeteneği ile belirlenirdi. Bir bakıma, Zhang Xuan'e bir denk olarak hitap etmeleri bir saygı göstergesi sayılırdı.

"Bu... akademinin hocalarına pek aşina değilim." Zhang Xuan kafasını salladı.

Akademideki en iyi hocanın hangisi olduğunu nereden bilebilirdi? Zaten kendisi de bir hoca aramayacaktı!

"Akademideki hocalara aşina değil misin? Bu nasıl olabilir! Çoktan söylentileri duyduk ve görünüşe göre Okul Müdürü Mo'nun has çırağı olma teklifini bile reddetmişsin..." Luo Xuan inanamayan bir tonla konuştu.

Usta Zhang giriş sınavında olağanüstü bir performans sergilemiş, Okul Müdürü Mo'nun hayranlığını kazanmıştı. Bu nedenle karşı taraf onu has çırağı olarak almayı kabul etmiş, ancak kesin bir şekilde reddedilmişti.

Bu haber tüm akademide bir yangın gibi yayılmıştı.

'Okul Müdürü Mo'nun bile teklifini reddettiğine göre, aklında daha uygun bir aday mı var?'

"Henüz o kadar ilerisini düşünmedim. Sözü geçmişken, burada olduğunuza göre aklınızda çoktan bir isim olmalı! Neden bana söylemiyorsunuz? Etrafa sormaya çalışırım!" Zhang Xuan gülümsedi.

Onun fikrini sorduklarına göre, çoktan etrafa bir göz atmış olmalılardı ve akıllarında bir aday olmalıydı, yalnızca hala seçimleri konusunda biraz kararsızlardı.

Çoğu çaylak öğrencinin akademideki hocalar konusunda bilgi almak için kıdemli öğrencilerle bağlantıları yoktu. Ancak Zhang Xuan, Luo Qiqi, Yu Fei-er ve aynı zamanda akademideki birkaç okul müdürüyle tanışıyordu.

Eğer bunlar işe yaramazlarsa, Seçkin Kısımdaki öğrencilere sorabilirdi; en azından bazıları düşüncelerini onunla paylaşmayı kabul ederdi.

Zhang Xuan giriş sınavını geçeli yalnızca iki gün olsa da, akademide kolaylıkla hareket etmesini sağlayacak birkaç bağlantı kurmuştu.