Bölüm:754 Bunların Hepsi Sahte! (2)

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Ne?"

"Öldü mü?"

"Yoksa... hap bir Darboğaz Aşma Hapı değil de zehir miydi?"

"Bu çok korkutucu! Sırf ölümcül bir zehir almak için iki yüksek seviye ruh taşı harcadığını düşünsene!"

"Ruh Dükkanı bu kez gerçekten de çok ileri gitti! Bu şekilde mi iş yapıyorlar?"

…

Hap Test Hayvanının son nefesini verdiğini görünce, kalabalıkta büyük bir hengame kopmuştu.

Eğer hapı alan kendileri olsalardı neler olacağını düşünmeden edememişlerdi. Hapı satın alırken geleceğe beklentiyle bakarken, bu sebeple ölebilirlerdi. Beklentileri ve gerçek arasındaki büyük zıtlık durumu daha kabul edilemez hale getiriyordu.

Mo Fei birkaç dakika önce kendinden emin bir şekilde Darboğaz Aşma Hapının gerçek olduğunu duyururken, bir dakika sonra Hap Test Hayvanı zehirlenerek ölmüştü... Böyle bir olaydan sonra, gelecekte Ruh Dükkanından hap satın almaya cesaret edebilirler miydi?

"Bu..." Mo Fei de olduğu yerde donakalmıştı.

Gerçekte Hap Test Hayvanına vereceği toz miktarını dikkatle hesaplamıştı. Kazıdığı toz miktarının onu öldürmeye yetmeyeceğinden emindi.

Ancak, hayvan yine de ölmüştü... Karşı taraf gerçeği söylüyor olabilir miydi? Bu hap bir Darboğaz Aşma Hapı değil de, zehre dönüşmüş kusurlu bir ürün olabilir miydi?

"Pekala, bu sahte bir ürün olarak kabul edilir mi?" Zhang Xuan soğuk bir gülümsemeyle sordu.

"Bu... Pekala! Bu hap konusunda değerlendirmemin yanlış olduğunu kabul ediyorum!" Hap Test Hayvanı zehirlenerek öldükten sonra bunu inkar etmesine imkan yoktu.

"Hah, değerlendirmenin yalnızca bu hap için yanlış olduğunu mu söylüyorsun? Sana söyleyeyim, yanıldığın tek şey bu hap değil!" Zhang Xuan elini şöyle bir salladı ve ilk seçtiği eser olan Bronz Gong eline uçtu.

"Onay sertifikasında yazdığına göre bu eser 6 yıldızlı bir demirci tarafından üretilmiş ve bir ruhu yok etme yeteneğine sahip. Bir ruh kahini bile gong'a bir vuruşla tamamen yok olurmuş!"

"Aynen öyle. Bronz Gong yalnızca Ruh orta seviye bir silah olsa da, uzun bir geçmişi var. Zaman içinde topladığı elektrik enerjisi bir ruh kahininin ruhunu bile yok edecek kadar güçlü!" Mo Fei gururla duyurdu.

Bronz Gong'u uzun bir süre dikkatle incelemişti ve değerlendirmesinde bir yanlış olmadığına emindi.

"Bu kadar emin olduğuna göre, neden bir denemiyoruz?" Zhang Xuan yanında duran görevliye dönerek konuştu, "Sen Ahenkli Ruh aleminde bir üstatsın ve çoktan ruhunu eğitmeye başlamış olmalısın. Eğer bu silah bir ruhu yok edecek yeteneğe sahipse, sana karşı kullanıldığında ruhunda keskin bir acı hissetmelisin."

Ardından Mo Fei'ye dönerek sordu, "Bu test konusunda karşı çıktığın bir nokta var mı?"

Çoğu üstadın ruhu fiziksel vücudu tarafından korunduğu için, Bronz Gong'un etkileri azalacak olsa da, yine de az çok etkilenirlerdi.

Dahası, Ahenkli Ruh aleminde üstatlar ruhlarını eğitmeye yeni başlamış olurlardı ve bu tür saldırılara daha açık olurlardı.

"Hiçbir itirazım yok!" Mo Fei karşılık verdi.

Olanları izleyen kalabalıktakiler de başlarıyla onayladılar.

Ruh kahinleri çoktan tarihin sayfalarına karışmışlardı ve Bronz Gong'un etkisini onlar üzerinde test etmeye imkan yoktu. Ancak Ahenkli Ruh aleminde bir üstada karşı test etmek de iş görürdü.

"Senin yapmana izin vereceğim..." Zhang Xuan hafif bir gülümsemeyle Bronz Gong'u Mo Fei'ye uzattı.

Mo Fei Bronz Gong'u sabırsızca aldı ve zhenqisini toplayarak görevliye doğru sert bir şekilde vurdu.

Ancak, görevli saldırı karşısında hiç etkilenmemişti. Bir başka deyişle, Bronz Gong'un ruhlar üzerinde hiçbir etkisi yoktu!

"B-bu nasıl mümkün olabilir?" Mo Fei'nin yüzü bembeyaz oldu.

Daha önce Bronz Gong'u bizzat denemişti. Topladığı elektrik enerjisi ruhlar üzerinde son derece etkiliydi ve bir ruh kahinini bile yok edebilirdi!

Etkisi neden bir anda kaybolmuştu?

Bu olmadan hiçbir değeri olmayan sıradan bir bronz gongtan farkı kalmazdı.

"Bronz Gong'un ruhların icabına bakma etkisi yalnızca bir ruh kahini tarafından etkisizleştirilebilir, ancak ruh kahinleri sayısız yıl önce yok oldular. Bu nedenle birinin onu kurcalamış olmasına imkan yok... Gerçekten de onu yanlış mı değerlendirdim?" Sırtından soğuk terler dökülen Mo Fei mırıldandı.

Ruh son derece karmaşık bir konuydu ve sırlarını gerçekten çözebilmiş tek meslek ruh kahinliğiydi. Bronz Gong'un etkisini yalnızca onlar ortadan kaldırabilirlerdi. Başka hiç kimse, Aziz aleminde bir üstat bile bunu başaramazdı.

Ancak ruh kahinleri çoktan Usta Hoca Köşkü tarafından yok edilmişti, bu nedenle birinin Bronz Gong'un etkisini kaldırması imkansızdı. Böyle bir etki olmadığı ortadayken, en baştan yanlış değerlendirmiş olabilir miydi?

Bir hata yapması anlaşılabilirdi, ancak ardı ardına iki hata yapması... Çoktan hayatını sorgulamaya başlamıştı.

Eksperler hayatları boyunca yalnızca üç hata yapabilirlerdi ve bu sınırı aşarlarsa lisanlarını kaybederlerdi. Kariyeri burada sona mı erecekti?

Mo Fei'nin çöküşünü görmezden gelen Zhang Xuan ellerini salladı ve bir hap kazanı ona doğru uçtu.

"Devam edersek, bu bakır kazan hakkında konuşalım. Onay sertifikasında bunu 6 yıldızlı bir demirci tarafından üretilen Dokuz Senfoni Kazanı olarak tanımlamışsın. Isının tüm kazana eşit şekilde yayılmasını sağlayan Dokuz Senfoni Ateşini üreterek şifalı otların daha iyi bütünleşmesini sağlıyormuş. Ancak aynı zamanda ruhunu evcilleştirmenin ve birini efendisi olarak kabul etmesinin son derece zor olduğunu söylemişsin... Az önce söylediklerim doğru muydu, sorabilir miyim?"

Bu Ruh Dükkanının bir başka eseriydi ve onun da bir onay sertifikası vardı.

"Evet..." Mo Fei başıyla onayladı.

Ancak bu kez ses tonu eskisi kadar kendinden emin değildi.

"Dokuz Senfoni Kazanı hapın başarıyla üretilme ihtimalini arttırsa da, ruhu teslim olmaya zorlamak son derece zordur. Bu tüm eksperlerin bildiği bir gerçektir, bu nedenle bu konuda bir yanlış olamaz." Mo Fei dişlerini sıktı.

"Bu bir Dokuz Senfoni Kazanı değil ve öyle belalı bir ruha da sahip değil. Bana teslim olması bir dakika bile sürmez!" Zhang Xuan sakince konuştu.

"Onu bir dakikadan az sürede teslim mi alacaksın? Bu nasıl olabilir? Eğer bunu yapabilirsen yanıldığımı ve bunun sahte bir ürün olduğunu kabul ederim!" Mo Fei soğuk bir tavırla gülümsedi.

Şaka yapıyor olmalısın! Bir Dokuz Senfoni Kazanının ruhunun birine teslim olmasının son derece zor olduğu bilinen bir gerçektir. Onu bir dakikadan az sürede teslim mi alacaksın?

Hayal görüyorsun!

Aziz aleminde bir üstat bile bunu yapamaz!

"Bu sözleri kendin söyledin!"

Zhang Xuan kıkırdayarak kazana doğru yürüdü ve ona sarsak bir tokat attı. "Beni efendin olarak kabul et!"

Çın!

Bir sonraki an kazandan bir uğultu yükseldi ve sanki efendisiyle buluşmanın heyecanıyla titriyordu.

"Ne?" Mo Fei'nin vücudu kontrolsüzce titredi ve neredeyse kan kusacaktı.

Kazanın efendisini kabul ettiği ortadaydı ve bu konuda hiç şüphe yoktu!

Dokuz Senfoni Kazanının özel üretim yöntemi nedeniyle ruhu tutarsızlaşırdı ve sadakatini kazanmak son derece zor olurdu. Onlarca yıl emek harcamasına rağmen sonunda başarısız olan pek çok kişi vardı. Ancak bu kazan genç adamı yarım dakikadan az sürede efendisi olarak kabul etmişti... Gerçekten de bir kez daha mı yanılmıştı?

Kazan da m sahteydi?

Burada neler dönüyordu?

"Bu Lila Sandal Ağacı boncukları gerçekten de takıldıklarında birinin zihnini koruyabilir, ancak ne yazık ki lanetliler. Sonuç olarak, birini sakinleştirmedikleri gibi, kontrolden çıkmasına bile neden olabilirler."

"Analizinde bu medikal solüsyon şişesinin onlarca farklı zehirle üretildiğini ve birinin vücudunu güçlendirmek için son derece faydalı olduğunu yazmışsın. Ancak şöyle bir baktım ve içindeki zehir henüz etkisiz hale getirilmemiş. Onu kullanan biri istisnasız ölecektir!"

"Bu cevherin, kaynaştığı silahın seviyesini bir kademe yükselteceğini iddia etmişsin. Ancak bu cevheri eritmek imkansız, bu durumda bir silahla nasıl bütünleştirilebilir?"

"Bu..."

"…"

İlk üç eserle ilgili sorunları kanıtladıktan sonra, Zhang Xuan görevlinin getirdiği diğer eserlerin sorunlarını saymaya başladı. Hep bir eseri tek tek eline aldıktan sonra, üzerindeki tozu silkerek sorunlarının ne olduğunu açıklıyordu.

Açıkladığı her sorunla, Mo Fei'nin yüzü bir ton kararıyordu.

Zhang Xuan hepsindeki sorunları saymayı bitirdiğinde, Mo Fei çoktan deliliğin sınırına ulaşmış gibi görünüyordu.

Görevlilere diğer eserleri de test ettirdi ve hatta bazılarını kendi test etmesine rağmen, sonuç yine de aynıydı.

Bu eserlerin kendisi değer biçerken bu şekilde olmadıklarına emindi, peki neden bir anda değişivermişlerdi?

Bu özellikle de kontrol ettiği silahlar için geçerliydi. Yalnızca içlerindeki ruhları evcilleştirmek zor değildi, saldırgan oldukları bile söylenebilirdi. Eğer bir üstat onlardan birini satın alacak olursa, uykusunda kendi kılıcı tarafından öldürülmeyeceğinin bir garantisi yoktu!

"Burada bu kadar çok sahte ürün mü varmış?"

"Her zaman Ruh Dükkanının ürünlerine güvenmiştim, ancak bu kadar hileli bir iş yürüttükleri kimin aklına gelirdi!"

"Gelecekte bana yalan söylemediklerine nasıl güvenebilirim?"

"Görünüşe göre buradan daha fazla alışveriş yapamam. Eserler ucuz olabilirler, ancak biraz tasarruf etmek hayatıma mal olacaksa bu riske girmemeyi tercih ederim..."

…

Yaşananları gören kalabalıktakiler kalplerinin soğuduğunu hissettiler.

Sattıkları eserleri kanunsuz yollarla elde etmelerine rağmen Ruh Dükkanına sıklıkla gelmelerinin nedeni nispeten daha düşük fiyatları ve kalite konusunda verdikleri güvenceydi.

Ancak düşük fiyatlarıyla bile, alacakları tek şey sahte bir ürünse, bunun ne anlamı kalırdı?

Her şey bir yana, eğer Darboğaz Aşma Hapını almış olsalardı yalnızca dolandırılmakla kalmayıp, hayatlarını bile kaybedebilirlerdi... Aklı başında olan biri bu şekilde ölme riskine girer miydi?

"... Demek bu da sahte bir ürün. Sonuçta buradaki her şey sahte!"

Zhang Xuan görevlilere ve Mo Fei'ye bir bakış atarak sakince konuştu, "Toplamda bu eserler için benden 237 yüksek seviye ruh taşı istediniz. Geri ödeme politikanız düşünülürse... Sanırım bana 2370 yüksek seviye ruh taşı borçlusunuz!"

"2370 yüksek seviye ruh taşı mı?"

"Daha önce bir eserin sahte olduğu ortaya çıkarsa fiyatının on katını geri ödeyeceklerini söylediler. Buradaki her şeyin sahte olduğu kanıtlandığına göre Ruh Dükkanının ona tazminat ödemesi gerekir!"

"Bu çılgınlık... Ruh Dükkanı tüm mallarını satsa bile bunu ödeyemez!"

"Pekala, kim onlara geri ödeme politikalarıyla böbürlenmelerini söyledi? Üstelik bunca sahte ürün satmaya kalkıştıklarını söylemeye bile gerek yok. Bunu hak ettiler..."

…

Genç adamın sözlerini duyan herkes yerinden sıçradı.

Ruh Dükkanı bir yana, kraliyet ailesinin bile hazinede 2370 yüksek seviye ruh taşına sahip olup olmadığı sorgulanabilirdi!

Ancak her şeyin bunca kişinin önünde yaşandığı düşünülürse, ödemeden kaçınacak olurlarsa itibarları tamamen yerle bir olurdu. Bu durumda Hongyuan Şehrinde tekrar faaliyet göstermeyi hayal bile edemezlerdi.

"İnanılmaz..." Sun Qiang'ın gözleri saygıyla parladı.

Genç efendinin intikamını nasıl alacağını merak ediyordu, ancak bu yaşananları görünce, sonunda genç efendinin ne kadar korkunç olduğunu anlamıştı!

Eğer içeriye girip Ruh Dükkanını şiddetle tehdit etmiş olsalardı, Ruh Dükkanı haklı gözükecekti ve Ruh Dükkanı onları öldürse bile kimse itiraz etmeyecekti. Ancak genç efendi onlara meşru yollardan meydan okumuş ve kendi koydukları kurallarla köşeye sıkıştırmıştı...

Bakalım bununla nasıl başa çıkacaksınız!

Ara buluculuk için Usta Hoca Köşküne gitseniz bile hatanın sizde olduğu ortada!

Ruh Dükkanının tazminat olarak 2370 yüksek seviye ruh taşı ödemesi imkansızdı. Bunu yapabilseler bile, finansal anlamda ciddi bir sarsıntı yaşayacaklardı. Çöken itibarlarıyla, bu darbenin etkisinden asla kurtulamayacaklardı.

Satılan bunca sahte ürünle, gelecekte kim onlardan bir şey almaya cesaret edebilirdi?

"S-sen de kimsin? Neyin peşindesin?"

Tüm bunları görmek çok zor değildi. Bu noktada görevli çoktan ağlamanın eşiğindeydi.

Sonunda Şans Tanrısıyla buluştuğunu düşünmüştü ve lüks içinde yaşayacağı günleri iple çekiyordu. Kim onun gerçekte bir Talihsizlik Tanrısı olduğunu bilebilirdi? Bu yüzden işini kaybedebilirdi!

"Ben kim miyim? Yalnızca dükkanınızdaki bir müşteri. Bana bunca ürün sahte ürün satmaya çalıştıktan sonra bana tazminat ödemenizin doğru olacağını düşünmüyor musunuz?"

Zhang Xuan gülümsedi.