Bölüm:733 Hala Akademik Kredi İsteyecek Yüzün Var mı?

Çeviri ve Düzenleme: Gin

Yuan Hong'un saydığı isimler Demircilik Okulunun en üstün dehalarıydılar ve Luo Yan'ı aşan yeteneklere sahiptiler.

Demircilik yapabilmek için vücudu güçlendirmek gerekirdi, ancak çok az kişi bu acılı sürece katlanabilirdi. Sonuç olarak, Demircilik Okulunda çok az gerçekten yetenekli demirci vardı.

Bu her zaman Yuan Hong'un kalbine batan bir diken olmuştu, bu nedenle birinin Toprak Ateşi Odasına meydan okuduğunu duyduğunda, hayıflanmadan edemedi.

"Onlar değil, Zhang Xuan adında bir çaylak öğrenci!" Luo Yan aceleyle yanıtladı.

"Çaylak öğrenci mi?" Yuan Hong haber karşısında donup kaldı.

"Evet, giriş sınavını geçerek akademiye bugün katılmış ve daha öğrenci nişanı bile yok... Görünüşe göre Silah Okyanusunu aktifleştirip 5 yıldızlı demircilik sınavına girebilmek için rekorları kırarak Akademik Kredi kazanmayı umuyor..." Luo Yan açıkladı.

"Saçmalık!" Yuan Hong daha öğrenci nişanını bile almamış bir öğrencinin rekorlardan birine meydan okumaya kalkıştığını duyunca öfkeyle bağırdı.

Demircilik Okulunun müdür yardımcısı olarak, öğrenciler arasında disiplini sağlamaktan sorumluydu. Akademiye yeni katılmış bir çaylağın Toprak Ateşi Odasına meyden okumasına nasıl izin verilebilirdi? Bu intihar sayılmaz mıydı?

Toprak Ateşi Odasının neyi temsil ettiğinden bile haberi var mıydı?

"Diğerleri bunu anlayamasalar bile, sen bu meselenin önemini fark etmiş olmalısın! Toprak Ateşi Odası birinin fiziksel vücuduna büyük zarar verir. Demircilik Okulunun sistematik eğitiminden geçmemiş bir çaylak orada nasıl hayatta kalabilir?"

Yuan Hong konuştukça yüzü daha çok kızarıyordu.

"Hocam..." Luo Yan konuşmaya çalıştı ancak durumu açıklayamadan önce sözü kesildi.

"Pekala, sen bir öğrencisin, bu yüzden bunun için suçlanamazsın. Eğer birisi rekorlara meydan okumakta ısrar ederse, onu durduracak yetkiye sahip değilsin. Tüm bunları söyleyerek seni suçlamıyorum, ancak öğrencilerin ne kadar kibirli olmaya başladıklarını duyunca öfkelendim. Dürüst olmak gerekirse, son katılan birkaç grup öğrenci kariyerim boyunca ders verdiğim en kötüleriydi..." Yuan Hong iç çekti.

Öfkesini öğrencisinden çıkartmasının doğru olmadığını biliyordu ve kafasını sallayarak konuştu, "Pekala. O herif içeri gireli ne kadar oldu? Ciddi yanıkları mı var? İşte bir şişe Arı Kaynak Suyu, yanıklarını tedavi edecektir..."

"Hayır. O çaylak öğrenci... hala odada!" Luo Yan sonunda hocasının sözleri arasında konuşacak fırsat bulmuştu.

Yuan Hong harika bir hocaydı, ancak büyük bir kusuru vardı - çenesi fazla düşüktü.

Bundan ötürü derslerinden baş ağrısıyla çıkmayan tek bir öğrencisi bile olmazdı.

"Dış yaralarına Arı Kaynak Suyu uygulaman yeterli..." Tam Yuan Hong Arı Kaynak Suyu'nun nasıl kullanılacağını açıklamaya başlayacakken birden dondu ve gözleri kocaman açıldı. "Ne dedin sen? Ne demek hala çıkmadı? Odaya ne zaman girdi?"

"O... yaklaşık iki saat önce girdi!" Luo Yan karşılık verdi.

"İki saat önce mi?" Yuan Hong'un vücudu yaşadığı şokla sarsıldı ve neredeyse bayılacaktı.

"Aynen öyle. Neler olduğunu ben de çözemedim, bu nedenle meseleyi bildirmek için size geldim..." Luo Yan karşılık verdi.

"Bildirmek mi? Şu anda bildirmenin ne anlamı var! İki saat dayanabilmesi nasıl mümkün olabilir? Büyük olasılıkla odaya girdikten iki saniye sonra küle dönmüştür!" Yuan Hong önündeki masaya sert bir darbe indirerek ayağa fırladı.

Bu ne lanet bir durumdu böyle?

Bu meselenin ne kadar ciddi olduğunu bilmen gerekir ve sen tam iki saat sonra mı bildirmeye geldin?

"Toprak Ateşi Odası ölenleri dışarı çıkartır, ancak birisi içeri girer girmez küle dönerse mekanizma çalışmaz.

İki saat geçmesine rağmen hiçbir hareket olmadığına bakılırsa, bunun tek anlamı karşı tarafın ölmüş olması."

"Böyle bir şey de mi vardı? Ben... bilmiyordum..." Luo Yan açıklama karşısında şaşkına dönmüştü.

Yalnızca cesetlerin hemen dışarı gönderildiğini biliyordu, ancak küle dönmek konusundan habersizdi.

Eğer durum buysa, bunun anlamı içerideki o herifin çoktan ölmüş olduğuydu...

"Hala fazla tecrübesizsin. Sekiz yüz yılı aşkın süredir bu Usta Hoca Akademisindeydim, bu yüzden gördüklerim senin okuduğun kitaplardan çok daha fazla!" Yuan Hong dudak büktü.

"Seninle birlikte gelip Toprak Ateşi Odasındaki durumu kontrol edeceğim. Bu şekilde bir kayıp vermek üzücü olsa da, cahilliğine rağmen kibirle hareket ederek buna kendisi neden olmuş..."

Ancak Yuan Hong'un sözlerinin yarısında, yer birden sarsıldı ve çöken bir şeylerin sesi sağır edici şekilde yankılandı.

Bom!

Sesten anlaşıldığı kadarıyla, Rekorlar Geçidinin olduğu taraftan geliyordu.

"Neler oluyor?" Şaşkına dönen ikili odadan fırladılar.

Bir çaylak öğrenci ölmüştü ve hemen üstüne böyle bir şey yaşanıyordu. Bugün neler oluyordu böyle?

"Usta Yuan, kötü haber! Toprak Ateşi Odası çöktü!" Bir usta hoca yanlarına koşarak bildirdi.

"Çöktü mü? Bu da ne demek... Ne çöktü?" Yuan Hong şaşırmıştı.

"Rekorlar Geçidindeki Toprak Ateşi Odası..." Usta hoca aceleyle yanıtladı.

Yuan Hong neredeyse delirecekti, "Bu nasıl olabilir? Orası Demircilik Okulu ve Semavi Tasarımcı Okulunun ortak çalışmasıyla inşa edilen bir baş yapıt, nasıl çökmüş olabilir?"

Toprak Ateşi Odası Rekorlar Geçidinin bir parçası olarak, Demircilik Okulu ve Semavi Tasarımcı Okulunun ortak çalışmasıyla güçlendirilmişti. Dahası, en üst kalite malzemelerle yapılmıştı, nasıl öyle kolayca çökebilirdi?

Burada neler dönüyordu?

Yanda duran Luo Yan'da haberi duyunca sendeledi.

Daha az önce Toprak Ateşi Odasında yaşananları bildirmişken böyle bir durum ortaya çıkmıştı. İçeride neler oluyordu?

Haberi vermeye koşan usta hoca da olanlara inanamıyor gibi görünüyordu, "Bu konuda ben de emin değilim. Yalnızca tüm odanın harabeye döndüğünü gördüm..."

"Bir gidip bakalım..."

Yuan Hong titreyen dudaklarla hemen koştu ve kısa süre sonra, Rekorlar Geçidinin tam önündeydi, ya da en azından ondan geriye kalanların.

Şu anda Rekorlar Geçidinin yarısı çoktan çökmüştü ve tüm oda toz duman içindeydi.

"Neler oldu?" Luo Yan Li Xuan'a dönerek hayret içinde sordu.

"Benim de hiçbir fikrim yok... Usta Zhang'i beklerken Rekorlar Geçidinden bir gümbürtü koptu... Neler olduğunu anlayamadan işler bu noktaya geldi..." Li Xuan gözü yaşlı bir şekilde ağlandı.

Durum karşısında hayrete düşen yalnızca o değildi, bölgedeki kalabalık da şokla donup kalmıştı.

Kimse her zaman sağlamlığıyla bilinen Rekorlar Geçidinin neden aniden çöktüğünü bilmiyordu. Ancak kesin olan tek bir şey vardı, Toprak Ateşi Odasının her şeyin merkezinde olduğu düşünülürse....

"Usta Zhang... büyük olasılıkla öldü." Luo Yan hocasının söylediklerini hatırlarken mırıldandı.

Ancak tam o anda, tozların içinden ayak sesleri duyuldu ve hemen ardından, şiddetli öksürük sesleri yükseldi.

"Öhöm öhöm..."

Sesi duyunca, herkesin vücudundan bir ürperti geçti. Hızla bakışlarını sesin kaynağına çevirdiler ve yaklaşan genç bir adamın görüş alanlarına girdiğini gördüler.

Bu Usta Zhang'den başka kim olabilirdi ki!

"S-s-s-s-en iyi misin?" Luo Yan'ın gözleri yuvalarından uğradı ve vücudu şaşkınlıktan kontrolsüzce titremeye başladı.

Hocası az önce kendinden emin bir şekilde bu herifin şimdiye kül olması gerektiğini söylemişti, ancak işte karşılarındaydı ve cildinde en ufak bir yanık bile yoktu...

Tüm bunlar gerçek miydi? Yoksa bir hayal ürünü müydü?

Eğer yaşıyorsan, ne demeye içeride iki saat kaldın? Üstelik, güçlendirilmiş Toprak Ateşi Odasını çökertmeyi nasıl becerdin...

Demircilik Okulunu birbirine katmak için gönderilmiş bir ajan mısın?

"Ben iyiyim!"

Bu noktada Zhang Xuan geçitten geriye kalan harabeye baktı ve garip bir ifadeyle devam etti, "Ancak görünüşe göre Rekorlar Geçidi... zarar görmüş!"

"Görünüşe göre mi?"

Kalabalık Zhang Xuan'in sözleri karşısında yalpaladı.

Arkadaki şu yıkıntıya bir bak, sence bu durumda en ufak bir şüpheye yer var mı? Kör bir adam bile buranın tamamen yerle bir olduğunu anlayabilir!

"Az önce içeri giren çaylak öğrenci sen miydin?" Kendisini sakinleşmeye zorlayan Yuan Hong, Zhang Xuan'e dönerek sordu.

"Aynen öyle." Zhang Xuan başıyla onayladı.

Karşısındaki adamı tanımasa da, karşı taraf Kıdemli Mo ve Köşk Efendisi Mo'dan fazla geri kalmayan bir güç taşıyordu. Büyük olasılıkla Demircilik Okulunun önemli bir figürüydü.

"Rekoru kırmayı denemiyor muydun? Neler oldu?" Yuan Hong sorguladı.

Usta Kong adına, rekoru kırmaya çalışırken Toprak Ateşi Odasını çökertmeyi nasıl başardın?

"Bu... Ben de pek emin değilim. İçeri girdikten sonra, Toprak Ateşi Odasındaki sıcaklığın benim için dayanılabilecek seviyede olduğunu fark ettim ve zaman geçirmek için eğitim yapmaya başladım. Farkında olmadan... tüm oda üzerime çökmeye başlamıştı!" Zhang Xuan kıpkırmızı bir yüzle yanıt verdi.

Bir ruh kahini olarak, Zhang Xuan ruhunu vücudundan çıkartarak çevredeki ruhsal enerjiyi doğrudan özümseyebilirdi. Bu, ruhsal enerjisi sıradan üstatlardan çok daha hızlı özümseyebilmesine olanak veriyordu ve kısa süre içinde vücudundan geçen bir şok dalgasıyla, ruhu çoktan on metre dar boğazını aşmıştı.

Ancak felaketin başladığı nokta da bu olmuştu. Seviye atladıktan sonra Zhang Xuan'in özümseme hızı büyük ölçüde artmıştı ve daha önce özümsediği miktar çoktan odadaki ruhsal enerjinin büyük miktarını tüketmişti. Sonuç olarak Toprak Ateş Kalbinin ruhsal enerjisi tahmin ettiğinden çok daha çabuk tükenmişti.

Toprak Ateş Kalbi, Toprak Ateşi Odasını ayakta tutan düzenin çekirdeğiydi. Çalışmasını devam ettirecek ruhsal enerji olmadan, düzenin normal şekilde çalışmaya devam etmesi nasıl mümkün olabilirdi?

Aynı Arındıran Gölde yaşananlar gibi, düzen tarafından dengede tutulan enerjiler anında kontrolden çıkmıştı ve bir patlama yaşanmaması bile büyük bir şanstı.

Yine de, Toprak Ateşi Odası çökmüştü ve ona bağlı olan Rekorlar Geçidi de etkilenmişti...

Zhang Xuan bir gariplik hissettiği anda ruhunu vücuduna döndürerek, çöken kayaları zhenqisiyle uzaklaştırabildiği için şanslıydı. Aksi halde tarihte Toprak Ateşi Odasındaki sıcaklık yerine çöken molozlar nedeniyle ölen ilk öğrenci olabilirdi.

Etrafındaki harabeye bakınca, Zhang Xuan'i tarif edilemez bir hayal kırıklığı ve çaresizlik hissi sardı.

Bu... Tek yapmak istediği bir rekor kırıp Akademik Krediler kazanarak 5 yıldızlı demircilik sınavına girmekti. Kim bu masum düşüncesinin böyle trajik bir kazaya sebep olacağını düşünebilirdi?

Her şekilde, yaşananların suçlusu o olsa da, tüm suçlamaları inkar etmeye kararlıydı.

Her şey bir yana, yalnızca dört Toprak Ateş Kalbini telafi etmek bile onu aşardı.

Bu nedenle yapabileceği tek şey cahili oynamaktı.

"Sen farkında olmadan... üzerine mi çöktü?" Bu utanmaz sözleri duyan herkes başlarının döndüğünü hissetti ve Yuan Hong bile güçsüz bir şekilde sendeledi.

Bu Toprak Ateşi Odası en az dört bin yıldır Demircilik Okulunda ve sen meydan okuyanlar arasında böyle bir sorunla karşılaşan tek kişisin... Sırf cahil numarası yaparak bu işte sıyrılabileceğini mi sanıyorsun?

Bu sözleri üç yaşında bir çocuğa söylesen, onu bile kandıramazsın!

En azından biraz daha samimiyet gösterip daha inandırıcı bir yalan bulamaz mıydın?

"Sana bir şans daha veriyorum. Neler oldu?" Yuan Hong kırmızı bir yüzle bir kez daha sordu.

"Toprak Ateşi Odasına girdikten sonra, odadaki yakıcı ruhsal enerjinin birinin fiziksel vücudunu güçlendirmek için ideal olduğunu fark ettim ve kazara çok fazlasını özümsedim... Ben de bu şekilde çökeceğini bilmiyorum..." Derin bir iç çeken Zhang Xuan'in dürüst bir şekilde itiraf etmekten başka şansı yoktu.

"Birinin fiziksel vücudunu güçlendirmek için ideal mi? Kazara çok fazlasını mı özümsedin?" Yuan Hong ne diyeceğini şaşırmıştı.

Diğerleri Toprak Ateşi Odası hakkında fazla şey bilmiyor olabilirlerdi, ancak onarım çalışmalarına katılmış biri olarak, odanın iç mekanizması hakkında çok şey biliyordu. Odanın içindeki düzenin merkezinde dört Toprak Ateş Kalbi vardı ve her biri inanılmaz derecede yakıcı ruhsal enerji taşıyordu.

Eğer sıradan bir insan dokunacak olsaydı, saniyeler içinde küle dönerdi. 6 yıldızlı bir demirci bile içerideki yakıcı ruhsal enerjiyi özümsemeye çalışacak olursa içeriden yanarak ölürdü. Ancak sen bu ortamı fiziksel vücudunu geliştirmek için ideal buldun ve çok fazlasını mı özümsedin?

Toprak Ateşi Odasının çökmesine neden olmak için ne kadar ruhsal enerji özümsedin!?

Tam Yuan Hong karşısındaki genç adamı daha fazla sorgulayacakken, genç adam birden umutlu bir bakışla ona dönerek sordu, "Toprak Ateşi Odasında iki saat kalmayı başardım, bu nedenle rekoru çoktan kırmış olmalıyım... Peki, artık Akademik Kredilerimi alabilir miyim?"

"Akademik Kredi mi? Hala Akademik Kredi isteyecek yüzün var mı?" Yuan Hong neredeyse öfkeden patlayacak.

Tüm Toprak Ateşi Odasını yok ettin ve Rekorlar Geçidinin yarısını yıktın, üzerine hala Akademik Kredilerden söz etmeye mi cesaret ediyorsun? Utanma duygun nerede senin?