Bölüm:722 Kırk Bin Puan?

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Aynen öyle, ben Zhang Xuan'im!"

Zhang Xuan şaşkın bir şekilde başını kaşırken, kıdemlilerin tepkisine anlam verememişti.

'Zaten Bizans Helios Canavarını çıkartmayarak göz önüne çıkmamaya çalışıyorum. Neden hala böyle davranıyorsunuz?

Ayrıca, puanlarım Yu Cheng'den daha düşük. Benim yerime ona heyecanlanmanız gerekmez mi?'

Şaşkına dönen yalnızca Zhang Xuan değildi, diğer usta hocalar da soğuk kanlı kıdemlilerinin tepkilerini görünce şaşırmışlardı. Hepsi aynı anda felç falan mı geçirmişti?

Birden, daha büyük olan kıdemlilerden biri seslenerek, "Millet, Usta Zhang burada!" tüm diğer kıdemlilerin dikkatini çekti.

"Ne? Usta Zhang o mu?"

"Demek sendin, düşündüğüm kadar yakışıklısın..."

"Usta Zhang, ben 2.sınıftan Liu Chuang, tanıştığımıza memnun oldum. Akademide bir sorun yaşarsan, beni aramaktan çekinme..."

"Ben 2. sınıftan Zhi Zhijun, akademinin İnfaz Takımının bir üyesiyim. Bu gece boş musun? Takımımız akademiye girişini kutlamak için bir hoş geldin partisi düzenlemek istiyor..."

"Hah, tek sunabileceğiniz bir hoş geldin partisi mi? Usta Zhang, bir canavar eğiticisi olduğunu biliyorum, bunun için sana 2000 Canavar Kristali hazırladım. Bunları kabul etmekten çekinme, yalnızca bir kardeşinin hediyesi olarak düşün..."

"Canavar Kristalleri mi? Ne aciz bir hediye. Usta Zhang, ben senin için bir Canavar Kan Hapı hazırladım..."

…

Sesi duyan gözetmen kıdemlilerin hepsi işlerini bırakarak Zhang Xuan'e koşmuşlardı. Zhang Xuan'e akrabalarına bakar gibi sıcaklıkla bakıyorlardı ve gözleri heyecandan öyle bir parıldıyordu ki neredeyse geceyi aydınlatacaklardı.

"Bu..."

Diğer kıdemlilerin adını duyduktan sonra böyle cana yakın davranmalarını beklemeyen Zhang Xuan garip bir ifadeyle burnunu kaşıdı. Neler olduğunu anlayamamıştı... Yoksa Bizans Helios Canavarını dövdüğünün haberi ortaya mı çıkmıştı?

Ancak bu olamazdı!

Acımasıza Bizans Helios Canavarı'nı döverken etrafta kimsenin olmadığına emin olması talimatını vermişti, bu nedenle birinin konudan haberdar olması imkansızdı.

Kıdemli Mo bile Acımasız'ın sezgilerinden kaçamazdı!

Ancak haber yayılmadıysa, bu insanlar nasıl bir deliliğe yakalanmışlardı?

Zhang Xuan sınav boyunca ne tek bir yüksek seviye ruh canavarı öldürmüş ne de olağan üstü bir güç sergilemişti... Yoksa bu mütevazı performansının bile ışıltısını gizleyemeyeceği kadar mükemmel biri miydi?

Bunu düşünen Zhang Xuan farkında olmadan başını eğerek görüntüsünü kontrol etti - normal bir usta hoca cübbesi... Hm, onunla ilgili özel bir durum yoktu. Aurası... Ahenkli Ruh aleminin zirvesine baskılanmıştı. Semavi Yolun zhenqisine gelince, onu da hissetmeleri mümkün olmamalıydı...

Zhang Xuan durum karşısında şaşkına dönerken, Yu Cheng delirmek üzereydi.

'Benim kazandığım ortada, tamam mı?

Bahsi ben kazandım, iki binden fazla puan topladım, akranlarıma kıyasla olağanüstü bir performans sergiledim... Ancak benimle konuşmak yerine, kaybedenle ilgileniyor, hatta onu bir yerlere davet edip, değerli hediyeler sunuyorsunuz...

Birine yaltaklanırken bu kadar açık olmanız gerekiyor mu?

Kıdemliler olarak gururunuz nerede!'

Yu Cheng'in dudakları şiddetle seğirdi ve gözleri kızardı... 'Lanet olsun! Burada siktiğimin kazananı benim, benim! Usta Zhang değil!'

Öte yandan, Kıdemli Feng de yaşananları görünce ağız dolusu tükürüğünü yuttu. Karşısında yaşanan delilik onu da çıldırtmak üzereydi.

Bu zaferle önceki aşağılanmalarından kurtulacağını düşünmüştü, ancak kim karşı tarafın sonunda yine de üstün geleceğini düşünebilirdi!

Sonunda, görünüşe göre hiçbir şey değişmemişti.

"Neler oluyor? Neden testin sonuçlarını kontrol etmek yerine burada toplandınız?"

Tam herkes yaşanan çılgınlıktan dolayı bayılmak üzereyken, havada keskin bir ses yankılandı. Hemen ardından, ciddi görünüşlü orta yaşlı bir adam onlara doğru yürüdü.

"Bu İnfaz Salonundan Usta Bai! Tüm akademide ciddiyetiyle tanınır..."

"Usta Bai'nin Kıdemli Mo'nun has çırağı olduğunu duydum. 6 yıldızlı düşük seviye bir usta hoca olsa da, akademide büyük bir yetkiye sahip!"

"Has çırağı mı? Yanılıyor olmalısın. Şimdiye kadar Kıdemli Mo tek bir has çırak bile kabul etmedi. Usta Bai onun himayesinde yalnızca sıradan bir öğrenci..."

"Bir has çırak olsa da olmasa da, yalnızca hayran olabileceğimiz bir figür..."

…

Kalabalığın arasından bu tarz fısıltılar yükseldi.

Usta Bai'nin gelişimi ve usta hoca rütbesi olağanüstü sayılmazdı, ancak akademide son derece ünlüydü. Her zaman Kıdemli Mo'nun peşinde olduğundan, çoğu kişi karşı tarafın has çırağı olduğunu düşünürdü.

"Usta Bai!"

Tahmin edileceği gibi, kıdemliler Usta Bai'nin geldiğini fart ettikleri anda hemen ışık hızıyla görev yerlerine koştular.

"Hocamın sizi gözetmen yapmasının sebebi dürüstlüğünüze ve çalışkanlığınıza olan inancı. Kim adaylarla konuşup yakınlaşmanıza izin verdi?" Usta Bai kıdemlilere soğuk bir bakış attı.

Yüce Ölümlü 9-dan'ın güçlü aurası üzerlerine çökmüştü.

5 yıldızlı usta hocalar gelişim olarak Yüce Ölümlü 6-dan, 7-dan ve 8-dan'a karşılık gelirlerdi. 6 yıldızlı bir usta hoca olabilmek için birinin en az 9-dan'lık bir gelişime sahip olması gerekirdi!

6 yıldız düşükse seviye bir usta hoca olarak, Usta Bai Yüce Ölümlü 9-dan'ın zirvesinde bir üstattı. Burada ona karşı gelebilecek tek kişi bile yoktu.

"Emredersiniz..."

Bu sözler kıdemlilerin yüzlerini utançla kızarttı.

"Ne demeye bekliyorsunuz? Acele edip değerlendirmeye devam edin!"

Usta Bai ellerini görkemli bir şekilde salladı.

Korkan kıdemliler aceleyle adayların skorlarını listelemeye koyuldular.

"Hıh!"

Usta Bai soğuk bir tavırla dudak büktü. Her şeyin düzene girdiğinden emin olduktan sonra Zhang Xuan'e döndü. Kıdemlilere gösterdiği ciddiyetin aksine, şu anda yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Yumruklarını kavuşturarak eğildi. "Kıdemli Zhang, hocam sizi görüşmeye davet etti!"

"Kıdemli mi?"

"Usta Bai Usta Zhang'e... kıdemli olarak mı hitap etti? Yoksa Kıdemli Mo Usta Zhang'i has çırağı olarak almayı mı düşünüyor?"

"Bu, tüm bu kıdemlilerin ona neden yaltaklandıklarını açıklar. Ne de olsa Kıdemli Mo akademinin On Büyük Kıdemlisinden biri! Öğrencilerinin konumu çoğu hocanın üstündedir. Usta Bai'ye bak, yoluna çıkmaya cesaret edebilecek kimse yok!"

"Aynen öyle. Akademiye resmi olarak başlamamasına rağmen has çırak olarak kabul edilmek... Ne kadar kıskanılası!"

…

Usta Bai'nin Usta Zhang'e gösterdiği nezaketi görünce, herkes donup kalmıştı.

Birine 6 yıldızlı bir usta hocanın böyle hitap edebilmesi için tek olasılık vardı - Kıdemli Mo Zhang Xuan'i has çırağı olarak kabul edecekti!

Ancak... Usta Zhang aynı onlar gibi, akademiye yeni gelmemiş miydi?

Bugüne kadar tek yaptıkları şey giriş sınavına girmekti. Karşı taraf bugüne kadar tek bir has çırak bile kabul etmeyen Kıdemli Mo'nun gözüne girmek için ne yapmış olabilirdi?

Fazla şanslı değil miydi!

"Kıdemli Mo mu? Pekala."

Üzerindeki tüm bakışları fark eden Zhang Xuan düşük bir profil çizme planının başarısız olduğunu fark etti. Derin bir iç çekerek başıyla onayladı ve Usta Bai'yi takip etti.

Bir süre sonra, kalabalığın görüş alanından çıktılar.

"Neden?! Kazananın ben olduğu ortada! Ben kazandım! Peki neden..."

Zhang Xuan'in Usta Bai'yle birlikte gidişini izleyen Yu Cheng'in gözleri sinirden kıpkırmızı oldu.

Zhang Xuan'e meydan okumasının nedeni kendisini olağanüstü bir performans sergilemeye zorlamaktı.

İç çekirdekleri çalınmış olsa bile, yine de iki bini aşan müthiş bir skor almayı başarmıştı.

Bu olağanüstü sonuca rağmen Kıdemli Mo neden ona yenilen kişiyi seçmişti?

Usta Yu'nun konuya nasıl öfkelendiğini gören kıdemlilerden biri sonunda durumu izlemeye daha fazla dayanamadı. Acıyan bir bakışla sordu, "Sen mi kazandın? Usta Yu, Usta Zhang'in skoru kaç biliyor musun?"

Bu ani soru karşısında şaşıran Yu Chen yanıtladı, "Skoru mu? Az önce 2580 olarak hesaplanmadı mı?"

Daha az önce skorlar açıklanmıştı ve karşı taraf Kıdemli Feng ve ona 78 puanla kaybetmişti. Kıdemli bunu unutmuş muydu?

"2580 mi?" Kıdemli kahkahalara boğuldu. Kafasını sallayarak konuştu, "Sence öyle bir skorla Kıdemli Mo'nun dikkatini çekmek mümkün mü?"

"Bu..." Yu Cheng şok içinde gözlerini kırpıştırdı.

Zhang Xuan puanlarını hesaplatmaya onunla birlikte gelmişti. Skorunda bir hata olabilir miydi? Ancak bu nasıl mümkün olabilirdi?

"Sana dürüstçe söyleyeyim, toplam skoru 43724 puan!" Kıdemli emin bir şekilde konuşsa da, gözlerinde hala bir hayret ifadesi vardı.

"43000 puan mı? A-ama... bu nasıl mümkün olabilir?"

Şaşkına dönen Yu Cheng neredeyse oracıkta bayılacaktı. Dudakları şiddetle seğiriyordu. "Yalnızca Luoyang Canavarı, Parlak Yeşil Duman Canavarı, Yedi Hisli Canavar...  iç çekirdekleri getirmedi mi? Nasıl böyle yüksek bir skor almış olabilir?"

Bu açıklama karşısında hayret içinde kalan yalnızca Yu Cheng değildi. Çevredeki usta hocalar da şüpheci bakışlarını o yöne çevirmişlerdi.

Hepsi Usta Zhang'in iç çekirdeklerini teslim edişine ve puanlarının hesaplanışına şahit olmuşlardı. İki bin puan nasıl kırk bin puana dönüşüvermişti?

Aradaki fark fazla büyük değil miydi?

Kırk bin puan... Her Evren Köprüsü alemi temel kademe ruh canavarının yüz puan olduğu düşünülürse, birinin bu skoru elde etmek için en az 400 tanesini avlaması gerekirdi!

Ancak tek günlük bir zaman sırını ile bu mümkün müydü?

"Nasıl mı mümkün olabilir? Usta Zhang Cennetin İpliğinde tuzağa düşen iki yüzden fazla usta hocayı tek başına kurtardı. Bunu yaparken dört yüzden fazla Ahenkli Ruh alemi ve Evren Köprüsü alemi ruh canavarını evcilleştirdi. Bu nasıl kırk bin puan değerinde olmaz?"

Yu Cheng'in inanmadığını gören kıdemli yenlerini savurarak konuştu, "Dahası, bir ruh canavarını evcilleştirmenin öldürmekten çok daha zor olduğunu biliyor olmalısın!"

"O... dört yüz ruh canavarı mı evcilleştirmiş?"

Bu sözleri duyunca, parçaları birleştiren bir usta hoca haykırdı, "Bu... Yoksa Usta Zhang kıdemlilerin bahsettiği öğlen geri dönen eşsiz deha olabilir mi?"

Daha önce kıdemlilerden birincinin öğlen ortaya çıktığını duymuşlardı. Başlangıçta, çoğu kişi en fazla iki ya da üç bin puan almış olabileceğini düşünmüştü, ancak kim gerçekten kırk bin puan topladığını düşünebilirdi!

Dahası, bunu yapan mütevazı görünüşlü Usta Zhang'di!

"Aynen öyle, o kişi Usta Zhang'di... İnanılmaz performansını duyduktan sonra, Kıdemli Mo ve Köşk Efendisi Mo bile onunla buluşmak için istekliler. Değersiz iki bin puanınla gerçekten de onu yendiğini mi düşündün?" Kıdemli konuştu.

Ne aptalca!

Başlangıçta, Kardeş Yu ve Kıdemli Feng Zhang Xuan'e Usta Zhang olarak hitap etseler de, ikisini bir araya getirememişlerdi. Ne de olsa adayların arasında Zhang soyadına sahip yüzlerce usta hoca olmalıydı.

Ancak Zhang Xuan adıyla tanından ve üstüne Huanyu İmparatorluğundan gelen yalnızca tek bir kişi olabilirdi!

Kıdemli Mo'nun bile övgülere boğduğu o inanılmaz deha!

Dürüst olmak gerekirse, öğlen yaşananların doğru olduğuna hala inanamıyorlardı.

Eğer Usta Zhang yalnızca güçlü ve canavar eğiticiliğinde usta olsaydı, bu kadar etkilenmezlerdi.

Daha önemlisi, mütevazıydı ve şöhret ile zenginliği umursamıyordu. Onları gerçekten hayran bırakan bu olmuştu.

Büyük olasılıkla, bu karizması sayesinde öğlen dönen tüm o adayların saygısını kazanmıştı.

Arkalarında dört yüz ruh canavarı getiren iki yüz usta hocanın her biri yalnızca tek bir puan istemişti. Kalan puanları hayatlarını kurtardığı için ona teşekkür olarak Usta Zhang'e aktarmakta ısrarcıydılar. Şimdi yaşananları hatırlayınca bile, olayın büyüklüğü karşısında heyecanla titriyordu.

Ardından, hikayenin tümünü usta hocalardan dinleyince Zhang Xuan'e olan saygısı daha da derinleşmişti.

Bunca ruh canavarını evcilleştirip, herkesi kurtarmasına rağmen böbürlenmemiş ya da çabaları için bir karşılık beklememişti.

Yaptıklarından sonra yalnızca yenlerini savurarak uzaklaşmış, adını bile vermemişti. İşte bu kadar soyluydu! Çok az usta hoca yaşamlarında böyle aşkın bir karaktere ulaşabilirdi.