Bölüm:721 Sen Usta Zhang misin?

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Kullanmadım!" Zhang Xuan karşılık verdi.

Şu anki gücüyle, Evren Köprüsü ve Kusursuz Uyum alemindeki ruh canavarlarının icabına bakmak için Yüce Morkanat Canavarına ihtiyacı yoktu.

Bizans Helios Canavarı seviyesinde bir rakibe karşı ise, Yüce Morkanat Canavarını gönderse bile hiçbir işe yaramazdı. Bu nedenle Zhang Xuan sınav boyunca Yüce Morkanat Canavarının gücünü kullanmamıştı.

"Gerçekten henüz kullanmamış..."

Kardeş Yu ve Kıdemli Feng'in dudakları seğirdi ve neredeyse göz yaşlarına boğulacaklardı.

Kıdemli Mo'ya yüksek seviye ruh canavarları meselesini sınavdan önce özellikle sormuşlardı ve karşılığında aldıkları yanıt tek seferliğine kullanılabilecekleriydi.

Zhang Xuan'in bunca iç çekirdek toplamayı başardığını görünce, evcil canavarını kullanmış olması gerektiğini düşünmüşlerdi. Kim bu evcil canavarın aralarındaki bahsin sonucunu belirleyen faktör olacağını düşünebilirdi...

Onlar için on dakikada bir ruh canavarı avlamak zor olabilirdi, ancak yarı 9-dan Yüce Morkanat Canavarı için bu kesinlikle sorun olmazdı.

Gerçekten de bundan dolayı yenilecekler miydi?

Eğer bu gerçekleşirse, gözleri düşene kadar ağlarlardı.

"Yine de Yüce Morkanat Canavarının bir ruh canavarı bulamama şansı var, ya da belki bunu on dakika içinde başaramayabilir. Hala umudumuz var!"

Bu noktada Kardeş Yu'nun bu umut kırıntısına tutunmaktan başka şansı yoktu.

Karşı taraf Yüce Morkanat Canavarını kullandıysa ne olmuştu? Henüz kaybetmemişlerdi!

Belki de, şans onların yüzüne gülecekti!

'En iyisini ummaktan başka şansım yok...'

Diğerlerini görmezden gelen Zhang Xuan gökyüzüne baktı.

Dağdan inerken, ruh canavarların saklanabileceği yerleri gösteren belirsiz izler fark etmişti. Çaldığı ıslıkla, Yüce Morkanat Canavarına o yerleri bildirmişti ve bir ruh canavarı yakalaması sorun olmamalıydı. Mesele ruh canavarının seviyesiydi.

Kardeş Yu'yu ancak yakalanan ruh canavarı Evren Köprüsü alemindeyse yenebilirdi.

Tam derin düşüncelere dalmışken, gökyüzünden ansızın güçlü bir rüzgar esti. Yüce Morkanat Canavarı sonunda dönmüştü ve büyük pençelerinin arasında kanatlı bir ruh canavarı tutuyordu.

'Fena değil, oldukça hızlı döndün. Ancak o ruh canavarı... neden çok tanıdık görünüyor?'

Karşı tarafın iki dakika içinde döndüğünü gören Zhang Xuan başıyla onayladı. Ancak, yakaladığı ruh canavarını görünce, bir anlığına donmadan edememişti.

Bu canavar neden çok tanıdık görünüyordu?

O anda durumu birden fark etti. Bu, Bizans Helios Canavarına rapor sunan ve Kardeş Yu ve Kıdemli Feng'in depolama yüzüklerini çalan kanatlı ruh canavarı değil miydi?

Görünüşe göre uçarken Yüce Morkanat Canavarıyla karşılaşmıştı ve karşı taraf onu yakalamayı seçmişti.

'Ama bu canavar...'

Zhang Xuan durumu fark edince dudakları seğirdi. Aceleyle Kardeş Yu ve Kıdemli Feng'e döndüğünde, tahmin edileceği gibi ikilinin gözleri öfkeyle kızarmıştı. Eğer bakışlar öldürebilseydi, o kanatlı ruh canavarı şimdiye parçalanmış olurdu.

"Bu o canavar! Karma her zaman en beklenmedik anlarda rolünü oynuyor..."

"Bu harika..."

Uçamadıklarından, bu kanatlı ruh canavarını yakalamaları ve intikam almaları imkansızdı.

Yine de, ne kadar uzun sürerse sürsün Leiyuan Zirvesini karış karış arayarak bu canavarı avlamaya yemin etmişlerdi. Ancak şans eseri, Usta Zhang'in evcil canavarı bu lanet canavarı yakalamayı başarmıştı!

'Gökler adildir!'

Bu sayede yalnızca intikamlarını almakla kalmayacaklar, aynı zamanda depolama yüzüklerini geri alarak skorlarını arttırmayı başaracaklardı!

"Usta Zhangi evcil canavarına o ruh canavarını aşağı attır. Onunla çözülecek kişisel bir meselemiz var..." Kardeş Yu öfkeyle kükredi.

"Aşağı mı attırayım?"

Bu herifin tavrını gören Zhang Xuan kafasını sallayarak Yüce Morkanat Canavarına işaret etti.

Talimatı alan Yüce Morkanat Canavarı pençelerini açmadan önce bir an tereddüt ederek ruh canavarını yere bıraktı.

Puf!

Yüce Ölümlü 7-dan ruh canavarı düşmeye başladı.

"Seni elime geçirene kadar bekle..."

Çırılçıplak soyulmanın utancını hatırlayan Kardeş Yu yerden güç alarak göğe sıçradı.

Gücünü toplayarak, zhenqisini yumruğunun etrafına sardı.

"Bu herif neyin peşinde?"

"O ruh canavarı Usta Zhang'in evcil canavarı tarafından yakalandı, neden onu öldürmeye çalışıyor?"

Çevredeki usta hocalar Kardeş Yu'nun öfkeyle Usta Zhang'in yakaladı ruh canavarına saldırdığını görünce birbirlerine şaşkın bakışlar attılar.

Bom!

Ancak tam o anda, Yüce Ölümlü 7-dan ruh canavarı aniden gözlerini açtı ve kanatlarını şiddetle çırpıp dengesini sağlayarak, pençeleriyle karşılık verdi.

Tam o anda kendine gelmiş olsa da, üstün gelişimi ve pozisyon avantajıyla üstünlüğü ele geçirmeyi başarmıştı.

Bom!

Yumruk ve pençe çarpıştı ve Kardeş Yu devasa bir dağın üzerine inermiş gibi hissetti. Kıyaslanamaz yoğunlukta bir güç ona tam isabet etmişti ve çarpışmanın etkisiyle ağzından ve burnundan kan geldi.

Çuu!

Yoğun gücün etkisiyle, yükselmekte olan Kardeş Yu bir gülle gibi yere çakılıp, yerde büyük bir çukur oluşturdu.

Tü!

Ağzından taze kan fışkırdı. Çarpışma onu ağır yaralamıştı.

Ne kadar yetenekli olsa da, şu anda Yüce Ölümlü 6-dan Evren Köprüsü alemi temel kademede bir üstattı. 7-dan Kusursuz Uyum aleminde bir ruh canavarına karşı hiç şansı yoktu.

"Kardeş Yu..."

Böyle bir sonuç beklemeyen Kıdemli Feng aceleyle yoldaşına yardım etmeye koştu. Bakışlarını 7-dan kanatlı ruh canavarına çevirdiğinde, karşı taraf çoktan uzaklaşmıştı.

Panikleyen Kıdemli Feng bağırdı, "Usta Zhang, canavar kaçıyor..."

Eğer canavar uzaklaşırsa, nasıl depolama yüzüklerini geri alıp, intikam alabilirlerdi?

"Haklısın." Zhang Xuan sanki bu konuyla bir ilgisi yokmuş gibi umursamaz bir şekilde konuştu.

Zhang Xuan'in umursamazlığı karşısında şaşıran Kıdemli Feng öfkelendi. "O halde ne demeye bekliyorsun? Yakala onu!"

"Yakalayayım mı? Bunu yapmak isterdim, ancak evcil canavarımı yalnızca bir kere kullanabilirim. Evcil canavarım onu buraya getirirken çoktan hakkımı kullandım. Eğer bir kere daha kullanırsam, kuralları çiğnediğim için şikayet edilmez miyim?" Zhang Xuan yüzünde sıkıntılı bir ifadeyle konuştu.

Tabi ki o canavarı tekrar yakalayamazdı! Aksi halde Bizans Helios Canavarının varlığı bir şekilde ortaya çıkacak olursa, başı derde girebilirdi!

Riske girmektense beladan uzak durmak daha iyiydi.

Tü!

Yaralarının bir kısmını güçlükle iyileştirmiş olan Kardeş Yu bu sözleri durunca, sıkıntıdan bir ağız dolusu daha kan kusmadan edemedi.

Yüce Morkanat Canavarının kanatlı ruh canavarının meridyenlerini önceden mühürlediğine ve karşı tarafın hareket edemediğine emindi. Karşı taraf nasıl bu kadar çabuk toparlanmıştı?

Dahası, kanatlı ruh canavarı toparlanmış olsa bile, saldırısı biraz fazla güçlüydü... Sanki Yüce Morkanat Canavarı kendisine karşı kanatlı ruh canavarıyla birlik olmuştu.

"Bu..."

O kan kusmakla meşgulken, Kıdemli Feng sinirden titriyordu.

Neden boşboğazlık edip Usta Zhang'in evcil hayvanının konusunu açmıştı ki? Bu kuralın o herifi yenmesine yardımcı olacağını düşünmüştü, ancak kim sonunda etkilenenin kendisi olacağını düşünebilirdi!

Bir ağız dolusu daha kan tüküren Kardeş Yu öfkeyle uludu, "O kanatlı ruh canavarını tekrar yakaladığın sürece, yenildiğimi kabul etmeye razıyım..."

Depolama yüzüklerini geri alabildikleri sürece, bir Hava Saldırısı Madalyonu kaybetmek ne kadar önemli olabilirdi ki?

"Yenilgiyi kabul edecek misin? O halde... bana söz verdiğin Hava Saldırısı Madalyonu nerede?" Zhang Xuan elini uzatarak bahsin karşılığını talep etti.

"Bu..." Kardeş Yu'nun vücudu kasıldı.

'Kaçan kanatlı ruh canavarı tarafından çalındı. Ancak onu yakalayabilirsem madalyonu sana verebilirim...'

"Endişelenme. O canavarı yakaladığın sürece sana teslim edeceğim..." Kardeş Yu dişlerini sıkarak yanıtladı.

"Bunu kabul edemem. Evcil canavarıma onu yakalatmadan önce Hava Saldırısı Madalyonunu bana teslim etmelisin. Bunu yaparak büyük bir risk alıyorum; yapacağım şeyin kural ihlali sayılabileceğini biliyorsun, bu beni diskalifiye olma riskine sokuyor, farkında mısın? En azından samimi olduğunu bana göstermelisin." Zhang Xuan karşılık verdi.

"Sen..."

Kardeş Yu sinirden patlamak üzereydi. "Endişelenme! Ben, Yu Cheng, Hava Saldırısı Madalyonuna sahip olmasam da bir yüksek seviye ruh taşıyla zararı karşılayacağıma yemin ederim. Sözümden dönmem konusunda endişelenmene gerek yok!"

Madalyonu veremeyen Kardeş Yu'nun yemin etmekten başka şansı yoktu.

"Bir başka deyişle... Hava Saldırısı Madalyonu sende değil mi?" Ancak Zhang Xuan yemine odaklanmak yerine, Kardeş Yu'nun sözlerinin altında yatan anlamı deşmeyi seçmişti.

"..." Bu kez, Kardeş Yu gerçekten göz yaşlarına boğuldu.

'Hava Saldırı Madalyonundan bahsetmeyi kesemez misin?

Tek istediğim o canavarı yakalaman, sonrasında ne istersen vereceğim, bu yüzden Hava Saldırısı Madalyonundan bahsedip durmayı kesebilir misin...'

"Kardeş Yu... o canavar çoktan gitti..."

Tam Kardeş Yu tartışmaya devam edecekken, birden Kıdemli Feng'in umutsuz sözlerini duydu. Aceleyle bakışlarını kaldırınca, Yüce Ölümlü 7-dan ruh canavarının çoktan karanlık gök yüzünde kaybolduğunu gördü.

Bu olay olmasaydı, o ruh canavarını hala Leiyuan Zirvesinde bulabilirdi. Ancak bu olaydan sonra, birinin onun peşinde olduğunu bilen ruh canavarı orada kalmaya cesaret edebilir miydi? Kesinlikle yapabildiği kadar uzağa uçacaktı!

"Lanet olsun..."

Düşündükçe daha da öfkeleniyordu. Kardeş Yu zorlanarak ayağa kalktı ve Zhang Xuan'e düşmanca bir bakış attı.

Tam o anda, kıdemlilerden biri aniden seslendi, "Pekala, zaman doldu!"

Herkes bilinçsizce taş kaidenin üzerindeki tütsüye döndüğünde, tütsünün son dumanının dağıldığını gördü. On dakika geçmişti.

Kardeş Yu çenesini sıkarak konuştu, "Kıdemliler, bir ruh canavarı yakalamayı başaramadı, bu nedenle skoru hala benden az. Bu bahsi kaybettiği anlamına gelir..."

'Bana zorluk çıkarttığına göre, karşılık verdiğim için beni suçlama!'

"Kayıp mı?"

Zhang Xuan kafasını salladı. "Evcil canavarım Kusursuz Uyum aleminde bir ruh canavarı yakaladı ve buraya getirdi, bu herif araya girmeseydi, kesinlikle iç çekirdeğini alıp bin puan daha kazanırdım. Ruh canavarımı bilerek saldığı, hatta bana kuralları çiğnetmeye çalışarak sınavdan diskalifiye etmeye çalıştığı ortada! En önemlisi ise, elinde yeterli parası olmadığı halde benimle bahse tutuştu. Tüm bunlar benim yüksek seviye ruh taşımı aldatmaca ile almaya çalıştığını gösteriyor..."

Zhang Xuan öne çıktı ve kızgın bir ifadeyle konuştu, "Bu kıdemlilere adaleti sağlamaları için yalvarırım!"

"Bu..."

Hikayenin iki tarafını da duyan kıdemliler bir ikileme düşerek birbirlerine baktılar.

Yu Cheng araya girmeseydi Usta Zhang'in kesinlikle kazanacağı doğruydu. Bu açıdan Usta Zhang daha haklıydı.

Ancak... nedeni ne olursa olsun Usta Zhang'in skorunun karşı taraftan daha düşük olduğu bir gerçekti. Eğer yalnızca sonuca bakacak olurlarsa, hiç şüpheniz Usta Zhang bahsi kaybedecekti.

Bir an sonra, kıdemlilerden biri konuştu.

"İkiniz de Usta Hoca Akademimizin yetenekli öğrencilerisiniz, böyle küçük bir mesele yüzünden düşman olmanıza gerek yok. Neden bahsi iptal etmiyoruz..."

Yu Cheng dudak büktü.

"Mümkün değil! Meydan okumamı kabul etmeye cüret ettiğine göre, sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olmalıydı. Bahsi kaybettiği açık, bu nedenle bana bir yüksek seviye ruh taşı ödemeli!"

Kanatlı ruh canavarından intikam alamayınca, sinirini Zhang Xuan'den çıkartacaktı.

Aksi halde yaşananlar yüzünden alay konusu olacaktı ve geçmişinde bir kara leke olarak kalacaktı.

"Bu..."

Kardeş Yu'nun sözlerini duyan kıdemliler bir süre daha düşündükten sonra sonunda öne çıkarak konuştular, "Pekala. Durum bu olduğuna göre, neden çözümü Kıdemli Mo'ya bırakmıyoruz..."

İki tarafın da akademiye başlamadan önce sergiledikleri büyük güç düşünülürse, akademinin yeni yıldızları olacakları açıktı. Kıdemlileri olarak bile, onları gücendirmeye cesaret edememişlerdi.

"Pekala!" Yu Cheng kibirli bir cevap verdi.

Skorunun Zhang Xuan'den yüksek olduğu bir gerçekti ve Kıdemli Mo bile bu gerçeği değiştiremezdi.

"Bana isimlerinizi söyleyin, önce sonuçlarınızı kaydedeceğim." Kıdemli konuştu.

"Ben Yu Cheng ve o da Zhang Xuan..." Yu Cheng konuştu. Ancak sözlerini bitiremeden önce, az önce sakin duran kıdemlilerin gözleri bir anda şok içinde açıldı. Karşılarındaki genç adama bakarken, sanki en sevdikleri idolü görmüş gibi dudakları heyecanla seğirdi.

"Zhang Xuan? Sen... Huanyu İmparatorluğundan Usta Zhang misin?"