Bölüm:707 Av Başlıyor

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Usta Zhang, bahsimizi unutma. Fazla puan toplayan kazanır!"

Kalabalığın dağa doğru koştuğunu gören Kardeş Yu, Kıdemli Feng'le birlikte dağa doğru koşmadan önce Zhang Xuan'e dönerek dudak büktü.

Kalabalığın koştuğunu gören Zhang Xuan, Ruohuan gongzi ve Luo Xuan'a dönerek konuştu, "Biz de yola koyulalım!"

Sınav alanında yalnızca adayların bulunmasına izin veriliyordu, bu yüzden Usta Hong gibi eşlikçilerin girmelerine izin verilmiyordu. Sınavı dışarıdan takip etmek zorundaydılar. Bu nedenle adaylar kendi başlarınaydılar.

"Hm!"

Luo Xuan ve diğerleri başlarıyla onayladılar.

"Şu tarafa gidelim!"

Grubun lideri olduğunu bilen Zhang Xuan çevreyi taradıktan sonra bakışları sonunda dar bir vadiye odaklandı. O yönü işaret ederek yola koyuldu.

Huanyu İmparatorluğunun diğer usta hocaları da onu yakından takip ettiler.

Leiyuan Zirvesi aslında oldukça büyüktü. Keskin tepeler haricinde geniş bir hareket alanı vardı. Sayısız geçit, kaya ve ağaçla doluydu... Otuz binlik bir ordu bile dağa kıyasla önemsiz görünüyordu.

Zhang Xuan'in seçtiği yönde çok az insan vardı.

Gruptaki en zayıf kişi bile Berraklaştırma aleminin zirvesinde olduğundan, grup büyük bir hızla hareket etmişti. Yalnızca on dakikada, çoktan dağ ormanının derinliklerindeydiler.

Belki de güneş ışıklarını engelleyen sık ağaçlardan dolayı, tüm dağda soğuk bir hava hakimdi.

Huzurlu ormanda en ufak bir ses bile duyulmuyordu. Belki erken gelen grup kuşları ve canavarları kaçırdığından, belki de ruh canavarları usta hocaların onları avlamaya geldiğini fark edip saklandıkları için tüm orman cansız görünüyordu.

"Usta Zhang, şimdi nereye gideceğiz?"

Grup epey bir süredir yürüyordu. Ancak bırakın bütün bir ruh canavarıyla karşılaşmayı, bir ruh canavarının tek tüyünü bile görmemişlerdi. Bu nedenle Luo Xuan ve diğerleri paniklemişlerdi.

"Leiyuan Zirvesinin boyutuna bakıldığında, ruh canavarları bilerek saklanıyorlarsa, onları bulmak kolay olmayacaktır. Ancak endişelenmenize gerek yok. Ruh canavarlarının izlerini arıyordum ve çoktan bir şey fark ettim..."

Zhang Xuan gülümsedi.

Bir usta hoca olarak kimliği haricinde, o aynı zamanda Kadim Canavar Lisanına hakim bir canavar eğiticisiydi. Üstelik İç Görü Gözünün ruh canavarlarından kalan en ufak izleri bile yakalayabileceğini söylemeye gerek yoktu.

Eğer Zhang Xuan onları ciddi bir şekilde ararsa, ruh canavarlarının saklanabilmelerine imkan yoktu.

Bir süre daha ilerledikten sonra, Zhang Xuan aniden durdu. Gruba sessiz olmalarını işaret etti ve bileğinin bir hareketiyle bir kılıç çıkarttı.

Huala!

Hızlı bir hamleyle, soğuk ve keskin bir parıltı karşılarındaki dik tepeye doğru uçtu.

Tam grup Zhang Xuan'in ne yaptığını anlamaya çalışırken, kulakları sağır eden bir patlama duyuldu ve karşılarındaki kaya parçalara ayrıldı. Hemen ardından, gri bir figür dışarı fırladı.

Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesinde ruh canavarı Rüzgar Kurdu!

Bu canavarın bir kayanın içinde saklanacağı kimin aklına gelirdi.

"Bunu size bırakıyorum. Ben ön tarafı kontrol edeceğim!"

Luo Xuan ve diğerlerinin bu seviye bir ruh canavarıyla sorun yaşamayacağını bilen Zhang Xuan ilerleyerek çevreyi kolaçan etmeyi seçti.

Yol yukarı doğru kıvrılıyordu. Patika biraz dik olsa da, basamak için kullanabileceği pek çok bitki olduğu için şanslıydı. Kısa süre sonra, Zhang Xuan çoktan yedi sekiz kilometre ilerlemişti.

Puf!

Zhang Xuan birden durdu ve alnında derin bir kırışıklık belirdi.

"Bu işaretler buradan bir grup ruh canavarının geçtiğini gösteriyor..."

Önündeki alanda açık bir iz bulunmasa da, Zhang Xuan İç Görü Gözü sayesinde bölgeden kısa süre önce bir grup ruh canavarı geçtiğini kolayca anlayabilmişti.

"Mavi Sırtlı Vahşi Ayı, Çelik Dişli Panter, Güneyli Sarı Kaplan, Metal Kollu Maymun... Bunlar hız konusunda üstün ruh canavarları! Dahası, hepsi Ahenkli Ruh alemine ulaşmışlar!" Zhang Xuan bir an gözledikten sonra tahmin etti.

Farklı ruh canavarları farklı izler bırakırlardı. Buradan geçen canavar sürüsünün içinden en az on tanesini tanımlayabilmişti.

Bu ruh canavarları genellikle birbirlerinin düşmanlarıydı, ancak şimdi birlikte hareket ediyorlardı. Büyük olasılıkla, aynı Kıdemli Mo'nun söylediği gibi insanlara karşı koyabilmek için birlikte çalışıyorlardı.

"Usta Zhang..."

Tam Zhang Xuan ruh canavarlarının hangi yönde ilerlediğine karar vermeye çalışırken, Luo Xuan ve diğerleri sonunda ona yetişmişlerdi.

Onlar için, Berraklaştırma aleminin zirvesindeki bir ruh canavarı kolay bir rakipti. Onu hızla öldürmeyi başarmışlardı.

Ancak grupları fazla büyüktü. Berraklaştırma aleminde bir ruh canavarını öldürmenin onlara pek bir faydası yoktu.

"Herkes sessiz olsun. Bu kez büyük bir avın peşindeyiz!"

Zhang Xuan gizemli bir ifadeyle gülümsedi.

Ondan fazla Yüce Ölümlü 5-dan ruh canavarı bu bölgeden geçmişti. Bu bir fırsat olduğu kadar bir tehlikeydi de.

Eğer hepsini alt edebilirlerse, sınavı geçecek kadar puan toplayabilirlerdi.

Eğer bir başka takım ya da ittifak olsaydı, kesinlikle böyle büyük bir gruptan uzak durmayı seçerdi. Ancak Zhang Xuan farklıydı. Gelişimi Ahenkli Ruh aleminin zirvesine ulaşmıştı ve dövüş gücü akranlarının çok üzerindeydi. Eğer isterse, tüm ruh canavarı grubunu tek başına yok edebilirdi.

"Büyük bir av mı?"

Daha yeni geldiklerinden, grupta kimse Zhang Xuan'in ne demeye çalıştığını anlamamıştı.

"Hm. Gözlemlerime göre, bir grup Ahenkli Ruh alemi ruh canavarı az önce buradan geçmiş. Onları öldürdüğümüz sürece, hepimizin sınavı geçmesine yetecek puan toplayabiliriz..." Zhang Xuan kıkırdadı.

"Ahenkli Ruh alemi ruh canavarları mı?"

Herkesin gözleri heyecanla parıldadı.

Tek bir Ahenkli Ruh alemi temel kademe ruh canavarı on puan değerindeydi, yani hepsinin sınavı geçmesi için onlardan beşini öldürmeleri yeterli olacaktı.

İşin tehlikesine gelince, Usta Zhang'in yarı 9-dan bir evcil canavarı yok muydu? Kritik bir durumda onları kurtarması için Yüce Morkanat Canavarını çağırabilirdi...

"Beni izleyin!"

Kararını veren Zhang Xuan grubu hemen ruh canavarı sürüsünün izinden götürdü.

Bir an sonra aniden durdu.

"Yanlış bir şey var..."

Ruohuan gongzi öne çıkarak sordu, "Sorun nedir?"

"İleride bir düzen kurulduğuna dair izler var, ancak hiçbir dövüş izi yok..."

Zhang Xuan kaşlarını çattı.

"Bu da ne demek?" Grup Zhang Xuan'in ne demeye çalıştığını anlayamamıştı.

"Eğer bir düzen kurulduğuna dair izler varsa, bunun tek anlamı... birinin ileride tuzak kurduğu olabilir! Ancak hiç dövüş izi yoksa, bunun tek anlamı ruh canavarlarının tuzağı fark ederek kaçınması olabilir," Zhang Xuan açıkladı.

"Ruh canavarları çevredeki ruhsal enerji dalgalanmalarına karşı doğuştan hassastırlar. İlerideki düzeni önceden hissederek kaçınmış olabilirler." Luo Xuan araya girdi.

Ruh canavarlarının hisleri insanlardan çok daha keskindi. Bir düzeni fark ederek kaçınmaları zor değildi!

Zhang Xuan kafasını salladı.

Durum Luo Xuan'in söylediği kadar basit değildi.

"Bu 5. seviye bir Yeşil Bulut İllüzyon Düzeni. Bu düzen aktif değilken fark edilememesiyle tanınır. Ahenkli Ruh aleminde bir usta hoca bile bölgeden geçerken bu düzeni fark etmekte zorlanır..."

Karşı taraf düzeni çoktan kaldırmış olsa da, iç görü gözüyle ne tür düzen olduğunu yine de anlayabilmişti.

Yeşil Bulut Düzeni kendisini gizleme özelliğiyle tanınırdı ve İç Görü Gözü olmasaydı, bırakın bir grup ruh canavarını Zhang Xuan bile onu fark etmekte zorlanırdı.

Bir grup Ahenkli Ruh alemi ruh canavarının kendisinden daha keskin gözlere sahip olduğuna inanmıyordu.

"Neler oluyor?"

Bunun bir Yeşil Bulut Düzeni olduğunu duyan herkes durumun garipliğini fark etmişti ve alınlarında derin kırışıklıklar belirmişti.

"Ben de bilmiyorum... Ancak her şekilde, neyin peşinde olduklarını görmek için ilerlemeye devam edelim."

Zhang Xuan neler olduğunu anlayamamıştı, ancak ruh canavarlarının kısa süre önce gittiklerini gösteren izler düşünülürse, onları takip ederek neler olduğunu çözebileceğine emindi.

"Pekala!"

Diğerleri de başlarıyla onaylayarak onu takip ettiler.

Grup Zhang Xuan tekrar durana kadar on dakika boyunca ilerledi.

Zhang Xuan'in yüzündeki şaşkın ifadeyi gören Ruohuan gongzi öne çıkarak sordu, "Durum nedir?"

Havadaki hafif kokuyu alan Zhang Xuan konuştu, "Birisi daha önce ruh canavarlarını yemlemek için Kızıl Kan Hapı kullanmaya çalışmış, ancak... ruh canavarları yemi tamamen görmezden gelmiş..."

"Kızıl Kan Hapı mı?"

"Evet, bu beşinci seviye bir haptır. Mantıksal olarak bakıldığında, Ahenkli Ruh alemi ruh canavarları için karşı konulmaz olmalıydı..." Zhang Xuan düşündükçe daha çok şaşırıyordu.

Zhang Xuan ruh canavarlarının diğer yemlere karşı kendilerini tutmalarını anlayabilirdi, ancak bu bir Kızıl Kan Hapıydı! Kullandıkları anda kan evrimini tetiklemeye yarardı. Bu gelişimlerini arttırmaları için nadir bir fırsattı, ancak yine de kendilerini tutmayı başarmışlardı. Bu son derece garipti.

Ruh canavarları zeki olsalar da, temel olarak iç güdüleriyle hareket ederlerdi. Eğer tuzakları fark edip kaçabilselerdi, şu andaki canavar eğiticilerinin sayısı kesinlikle olduğundan çok daha az olurdu.

Ruh canavarlarının düzenden kaçınmaları bir tesadüf olabilirdi, ancak bunu da tesadüf olarak adlandırmak mümkün değildi. Bu durumda gerçekten şüpheli bir şeyler vardı.

"Daha garip olan düzeni kuran ve Kızıl Han Hapı yemini hazırlayan usta hocaların da kayıp olmaları!" Zhang Xuan devam etti.

Luo Xuan'in gözleri şaşkınlıkla kısıldı.

"Kayıp mı? Yoksa... öldürülmüş olabilirler mi?"

Eğer ruh canavarları 5. seviyenin zirvesinde bir düzen ve hapa sahip bir grubu öldürecek kadar güçlülerse, büyük olasılıkla Huanyu İmparatorluğu grubunun da onlara karşı hiç şansı olmazdı.

"Öyle değil. Eğer bir dövüş yaşanmış olsaydı, geride kesinlikle bazı izler kalırdı. Bırak bir grup Ahenkli Ruh alemi ruh canavarını, Yüce Ölümlü 9-dan bir ruh canavarı bile olsa, bütün bir usta hoca grubunu hiç iz bırakmadan öldürebilmesi zor olurdu!"

Zhang Xuan kafasını salladı.

Sınava giren tüm adaylar usta hocalar arasında elitlerdi. Yetenekleriyle, geldikleri güç odakları onları yetiştirmek için en iyi kaynakları kullanmış olmalıydılar. Doğal olarak hayat kurtaracak kozları da olmalıydı.

Bu kozlarla, Ahenkli Ruh alemi ruh canavarları grubu tuzağa düşürmüş olsa bile sorunsuzca kaçabilmeliydiler.

"Bu..." Bu garip durum herkesi germişti.

"Eğer yanılmıyorsam, ruh canavarlarını fark etmişler ve şu an onları takip ediyor olmalılar..." Zhang Xuan düşüncelerini söyledi.

"Takip mi ediyorlar?"

"Hm, tek mantıklı açıklama bu. Aksi halde, daha önce gördüğümüz düzenin böyle temiz bir şekilde toplanmasının ve hiç dövüş izi olmamasının bir nedeni olamaz." Zhang Xuan akıl yürüttü.

Ruohuan gongzi birden hikayedeki uyumsuzluğu fark etti.

"Bu hiç mantıklı değil. Eğer ruh canavarları tuzakları önceden fark ederek yakalanmadan devam ettilerse, usta hocaları kışkırtmamak için sessizce gitmeliydiler. Dahası, bölgedeki usta hocaların varlığından haberdarlarsa, onları takip eden bir grup olduğunu nasıl anlamazlar?"

"Beni şaşırtan da tam olarak bu zaten!" Zhang Xuan başıyla onayladı.

Ruh canavarları düzeni fark ettikleri anda, kendi güvenlikleri için usta hocaları kışkırtmadan gitmeyi seçmeliydiler.

Bir grubun onları fark etmesi bile yeterince şaşırtıcıyken, şimdi iki olmuştu... Sanki ruh canavarları usta hocaların onları bulmaları için bu izleri bilerek bırakıyor gibiydiler.

Tüm durum bir entrika döndüğünü gösteriyordu.

"Bir bakmak için onları takip etmeye devam edelim..."

Burada bekleyerek bir yanıt bulamayacaklarını bilen Zhang Xuan çevreye bakınarak ruh canavarlarının izlerini takip etmeye devam etti.

Diğerleri de onu izlediler.

Bir sonraki saatte, grup zirvenin etrafındaki büyük bir alanı dolaşarak pek çok farklı tuzak olduğunu fark etti. Zaman zaman dövüş izleri de görülüyordu.

Ancak izlerden anlaşıldığı kadarıyla, ruh canavarları usta hocalarla karşılaştıktan sonra hızla geri çekilmiş gibi görünüyordu. Üstün hızlarıyla, kolayca kaçabilmişlerdi.