Library of Heaven's Path - Bölüm:658 Deşifre Edilemez

---

Bölüm:658 Deşifre Edilemez

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Taş kitabenin üzerinde bir mekanizma olduğuna göre, bulundukları yerin gerçek yeraltı odası olmama ihtimali yüksekti. Belki de oraya açılan bir geçit olabilirdi ve henüz onlar bulamamışlardı.

 

"Hocamın muhakeme yeteneği gerçekten de üstün!"

 

Luo Qiqi hayranlıkla parıldayan gözlerle dönüp Zhang Xuan'e baktı.

 

Gerçekten de hocasını buraya davet etmekle iyi bir karar vermişti. Muhakeme yeteneği şu anda değerini kanıtlıyordu.

 

Aksi halde, hala boşa zaman kaybederek boş yere etrafa bakınıyor olurlardı.

 

Yakın dostunun Usta Zhang'e hayranlıkla baktığını gören Yu Fei-er suratını asarak dudak büktü.

 

"Yalnızca şanslıydı!"

 

Usta Zhang'in olağanüstü yeteneklere sahip olduğunu kendisi de bilse de, karşı tarafın iyi iş çıkarttığını gördüğünde sıkılmadan edemiyordu.

 

Zhang Xuan ona dönerek sordu, "Şanslı mı? O halde benimle bahse girmek ister misin?"

 

"Sen..."

 

Neredeyse tükürüğünde boğulacak olan Yu Fei-er dişlerini sıkarak kafasını çevirdi.

 

İkili arasındaki çatışmaya karışmamanın en iyisi olduğunu bilen Wu Zhen - geçen sefer bu nedenle dayak yemişti - yaşananları görmezden geldi. Aceleyle taş kitabeye dönerek konuştu, "Mekanizmayı deşifre edebilecek miyim bir bakayım!"

 

Gözlerini sıkıca kapayarak taş kitabeyi parmaklarıyla hafifçe yoklamaya başladı.

 

Burada bir mekanizma olduğuna göre, onu kontrol eden bir çekirdek olmalıydı. Bir Semavi Tasarımcı olarak mekanizmalar üzerinde derin anlayışıyla, yüzeydeki ufak farklılıklar sayesinde mekanizmanın çalışma prensibini analiz edebilir ve zayıf noktalarını bulabilirdi.

 

"Herkes sessiz olsun. Çekirdeği bulabilmek için iyi konsantre olması gerekiyor. Onu bulduğu sürece, bu mekanizmayı sorunsuzca açabilir!" Xing Yuan konuştu.

 

Semavi Tasarımcılar tarafından üretilen mekanizmalar üstün olsalar da, onların da kusurları bulunurdu. Kendisine güç verecek bir çekirdeği olmadan çalışabilecek hiçbir mekanizma yoktu ve onu bulduğu anda, en zor mekanizmalar bile kolaylıkla çözülebilirdi.

 

"Hm!"

 

Bunu bilen herkes başıyla onaylayarak sessizleşti. Bir anda, etrafta duyulan tek ses köprünün altından akan suyun sesi olmuştu.

 

Nefesini ve kalp atışını kontrol eden Wu Zhen dokunuşunu daha da hassaslaştırmak için zhenqisini harekete geçirdi. Kısa süre içinde tüm taş kitabeye dokundu ve bir süre düşündükten sonra aniden gözlerini açtı.

 

"Tamam, çekirdeği buldum. Artık yeraltı odasını açabilirim!"

 

Wu Zhen derin bir özgüvenle kıkırdadı.

 

Gelişimi Xing Yuan, Luo Qiqi ve Prenses Fei-er'e denk olmayabilirdi, ancak mekanizmalar konusunda kendisine mutlak güven duyuyordu.

 

Sonunda onun öne çıkma sırası gelmişti.

 

 

Derin bir nefes alarak, elindeki Bin Özellikli Şemsiyeyi salladı.

 

Huala!

 

Şemsiyenin ucunda bir anda sivri bir iğne belirdi.

 

İğne yaklaşık üç santimetre uzunluktaydı ve Gece Aydınlatma İncisinin sıcak parıltısı altında korkutucu bir soğuklukla parıldıyordu. Tek bir bakışta, inanılmaz keskin olduğu anlaşılıyordu.

 

"Bu Bin Özellikli Şemsiyenin Bin Özellikli Dikeni. Her tür mekanizmayı deşifre etmek için kullanılır. Yalnızca bu dikeni üretebilmek için, beş 5 yıldızlı demircinin dinlenmeden on gün boyunca çalışmaları gerekir!" Luo Qiqi açıkladı.

 

"Beş 5 yıldızlı demircinin dinlenmeden on gün çalışmaları mı gerekir?" Zhang Xuan şok olmuştu.

 

Bir saç teli kadar ince olan bu keskin iğne için bunca emek mi gerekiyordu?

 

Ancak düşününce, böyle keskin ve ince bir iğne üretmek kolay bir iş olamazdı.

 

Ne de olsa iğne ne kadar incelirse, kırılmaya o kadar yatkın olurdu.

 

Luo Qiqi açıklamaya devam etti. "Hm. Yalnızca bir usta hoca olduğu için aynı anda bu kadar demirciyi seferber edebildi. Eğer bir başkası olsaydı, böyle zahmetli bir iş için onları tutmak imkansız olurdu!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Dünyadaki bir numaralı meslek olarak, usta hocalığın pek çok faydası vardı.

 

Genç ve yetenekli bir 5 yıldızlı usta hocayla yakın olmak size yalnızca fayda sağlardı. Bu nedenle, Wu Zhen'in beş 5 yıldızlı demirciyi on günlerini ona bir silah üretmek için harcamaya ikna etmesi zor olmamıştı. Eğer bir başka meslekten olsaydı, bu imkansız olurdu.

 

Çın!

 

Onlar konuştuğu sırada, Wu Zhen'in çevresindeki aura bir anda yükseldi ve gözleri kocaman açıldı. Bin Özellikli Şemsiye aniden kitabenin yan tarafına çapraz olarak saplandı.

 

Çın!

 

Bin Özellikli Diken taş kitabeyle buluştuğu anda, sanki gözle görülemeyen küçük bir yarıktan içeri girmişti.

 

Ji ji ji!

 

Taş kitabeden yere sürtme seslerini andıran sesler yükseldi.

 

Sesleri duyan Wu Zhen'in kendinden emin yüzü bir anda karardı ve haykırdı, "Lanet olsun, dikkatli olun!"

 

Ancak sözlerini bitiremeden önce, taş kitabeden gök gürültüsünü andıran bir ses yükseldi ve içinden sayısız keskin iğne fırladı.

 

İğnelerin her biri hayret verici bir hıza sahipti ve ölümcül bir yara açamayacak olsalar da, birine epey acı çektirebilirlerdi.

 

Huala!

 

Wu Zhen hemen Bin Özellikli Şemsiyenin bir noktasına bastırdı ve şemsiye açıldı.

 

Bin Özellikli Şemsiyenin kumaşı özel bir malzemeden üretilmişti ve bir kalkan kadar dayanıklıydı. Bırakın bu iğneleri, keskin bir silah bile onu geçemezdi.

 

Eğer böyle müthiş özellikleri olmasaydı, tüm Semavi Tasarımcıların sevdiği ve tek bir tanesine sahip olabilmek için iflas etmeyi bile göze alacakları bir eser olamazdı.

 

Ding ding dang dang!

 

Dayanıklı şemsiye iğnelerin çoğunu engellemeyi başardı, ancak savunmasını aşan birkaç iğne olmuştu.

 

"Geri çekilin!"

 

Öne çıkan Xing Yuan bileğini çevirerek bir kalkan çıkarttı.

 

Yeraltı odalarının genellikle mekanizma ve tuzaklarla dolu olduğunu bildiğinden, karşılaşabilecekleri çeşitli durumlara hazırlık olarak yanında pek çok şey getirmişti. Bu kalkan iki metre yükseklik ve genişliğindeydi ve herkesi kolaylıkla arkasına alabilirdi.

 

Hu la la!

 

Ağaç yapraklarına vuran yağmuru andıran bir sesle, ince iğneler kalkana çarptılar. Pek çoğu kalkana ve yere saplanmıştı.

 

"Bu yakındı!"

 

Yerdeki ve kalkandaki iğne sayısını gören herkes sırtlarından soğuk terler boşaldığını hissetti.

 

Eğer Xing Yuan hazırlıklı gelmiş olmasaydı, şu an birer iğne yastığı olabilirlerdi. Saldırı ölümcül olmasa da, muhtemelen ölmüş olmayı dileyecek hale gelirlerdi.

 

Alnındaki soğuk teri silen Xing Yuan, Wu Zhen'e dönerek öfkeyle bağırdı.

 

"Yeraltı odasını mı açmaya çalışıyorsun, bizi öldürmeye mi?"

 

Mekanizmayı deşifre etmen gerekiyordu, bizi öldürmen değil. Eğer az daha yavaş hareket etseydim, şu anda sonumuz gelmişti.

 

Hatta, hızla tepki vermesine rağmen iğnelerin beşi ona isabet etmişti. İçinde köpüren öfkeyi kontrol edemiyordu.

 

Karşı taraf daha az önce kendinden emin bir şekilde mekanizmayı çözdüğünü söyledikten sonra bunlar yaşanmıştı. Şemsiyeni o mekanizmaya saplamadan önce düzgünce bakamaz mıydın?

 

"Ben..."

 

Hatalı olduğunu bilen Wu Zhen'in dudakları seğirdi. "Her bir mekanizmada başkalarının kolaylıkla çözmesine engel olmak için bilerek yerleştirilmiş ve tuzaklanmış kusurlar bulunur. Az önce yanlış olanı seçmişim. Endişelenmeyin, bu kez hata yapmayacağım..."

 

Bin Özellikli Şemsiyeyi kapatıp, gözlerini kapatarak bir kez daha taş kitabeye dokunmaya başladı. Sonunda, bir başka nokta tespit etti ve kendine güvenen bir bakışla bildirdi, "Bu kez kesinlikle doğru..."

 

"Emin misin?" Kalkanın arkasından Xing Yuan'in şüpheli yüzü belirdi.

 

"Eminim. Eğer bu kez de hatalıysam kendi kafamı keserim!" Wu Zhen dişlerini sıktı ve hiç tereddüt etmeden, Bin Özellikli Diken'i bir kez daha sapladı.

 

Başarısızlığının utancını bu kez temizlemeye ve kendisini kanıtlamaya kararlıydı!

 

Hong long! Ji ya!

 

Bin Özellikli Diken taş kitabeye saplandı ve bir kez daha ağır bir gıcırdama sesi yankılandı. Bu kez, Wu Zhen bir şey bile söyleyemeden önce iğneler bir kez daha fırlamıştı.

 

Wu Zhen'in yüzü soldu. Bu noktada çoktan ağlamanın eşiğindeydi.

 

Birçok kez kontrol ettim, nasıl yanılmış olabilirim...

 

Wu Zhen hala olanlara inanamıyorken, Xing Yuan patlamanın eşiğindeydi. Yüzündeki iğneleri çıkarırken uludu.

 

"Eceline susuyorsun!"

 

Yeterince yetenekli olduğuna emin misin?

 

Taş kitabeye iğneyi saplamadan önce en azından bizi uyaramaz mıydın? Kafam hala dışarıdaydı, biliyorsun... eğer iğnelerin gücünü engellemek için zhenqimi kullanmasaydım, kim bilir şu anda ne durumda olurdum?

 

Ancak yine de, tüm yüzünün bir kirpi gibi iğnelerle dolu olması onu çıldırtmıştı.

 

Biraz daha dikkatli olup, doğru noktayı hedefleyemez misin?

 

Ardı ardına iki hata; gerçekten de herkesi seninle birlikte mezara çekmeye mi çalışıyorsun?

 

"Endişelenme! Bu kez kesinlikle doğruyu bulacağım..."

 

Kafasındaki birkaç gümüş iğneyi çıkartan Wu Zhen'in dudakları çılgınca seğirdi. Bin Özellikli Şemsiyeyi bir kez daha kapatarak taş kitabeye dokunmaya başladı.

 

Uzun bir süre sonra durdu ve dişlerini sıkarak konuştu, "Bu kez eminim, hiç şüphe yok..."

 

"Sen... kesin emin misin?" Xing Yuan şüpheyle sordu.

 

"Çok eminim!"

 

Xing Yuan başıyla onayladı.

 

"Pekala... Yap o halde!"

 

Xing Yuan hızla kalkanın arkasına geçerek tüm vücudunu gizledi.

 

Bu herif kendinden emin konuşsa da, önceki iki seferinde de aynı şeyi yapmıştı. Tuzaklar ardı ardına tetiklendikten sonra, siper almamak için aptal olması gerekirdi.

 

"Hm!"

 

Dişlerini sıkan Wu Zhen Bin Özellikli Dikeni kaldırıp taşa sapladı.

 

Ji ya ya!

 

Bu kez, ağır bir gıcırdama değil dişlilerin melodik tıkırtısı duyuldu.

 

"Haha, başardım! Bu kez kesinlikle sorun çıkmadı..."

 

Sesi duyan Wu Zhen'in gözleri aydınlandı ve sevincini paylaşmak için çabucak döndü.

 

"İşte böyle..."

 

Rahat bir nefes veren Xing Yuan kafasını kalkanın dışına uzattı. Sesteki farklılığa bakılırsa, karşı taraf bu kez doğru noktayı bulmuş olmalıydı...

 

Huala!

 

Kafasını çıkarttığı anda, gök gürültüsünü andıran ses bir kez daha duyuldu ve sayısız iğnenin kendisine doğru uçtuğunu gördü.

 

"Lanet olsun!"

 

Xing Yuan ağlamanın eşiğindeydi.

 

Kardeşim, yalnızca benden kurtulunca mı rahat edeceksin?

 

Başardığını söylememiş miydin?

 

Eğer gerçekten başardıysan, bu iğneler nereden çıktı?

 

Gerçekte, Wu Zhen şu anda ondan daha çıldırmış bir haldeydi.

 

Mekanizmanın dişlilerinin dönüşünü açık şekilde duymuştu, o halde neden hala iğne fırlıyordu?

 

Çoğunu defetmek için Bin Özellikli Şemsiyeyi zamanında açmış olsa da, sevinirken daha yavaş tepki verdiği için vücuduna onlarca iğne saplanmıştı. İğnelerin saplandığı yerler kızararak şişmişlerdi ve oldukça kötü bir manzara oluşturuyorlardı.

 

Xing Yuan, mesele seni öldürmek istemem değil, bu mekanizmanın ikimizi de öldürmek istemesi...

 

"Anladım..."

 

Uzun bir süre sonra, Wu Zhen sonunda vücudundaki tüm iğneleri çıkartmıştı ve aklında beliren düşünceyle ağzı seğirdi. "Görünüşe göre bu... 6 yıldızlı bir Semavi Tasarımcı tarafından üretilen 6.seviye bir mekanizma..."

 

"6. seviye mekanizma mı?"

 

Herkes yalpaladı.

 

Eğer 6. seviye bir mekanizmaysa sen orada ne halt ediyorsun?

 

5 yıldızlı bir Semavi Tasarımcı olarak, böyle temel bir hata yapmamayı en iyi sen biliyor olmalısın!

 

Herkesin ne düşündüğünü bilen Wu Zhen hemen durumu açıkladı.

 

"Nedeni 6. seviye mekanizmanın içinde bir bubi tuzağı olması!"

 

"Bubi tuzağı mı?"

 

"Hm. Bazı özel yöntemlerle, bu 6.seviye mekanizma 5.seviye bir mekanizma gibi gösterilmiş ve insanları kandırmak için içine sahte kusurlar yerleştirilmiş. Dahası, mekanizmayı çözmeye çalışanları kandırmak için bu kusurlar tetiklendiğinde farklı sesler çıkartarak savunmalarını bir anlığına düşürmeleri hedeflenmiş... Bu tarz bir mekanizmayı daha önce bir kitapta görmüştüm ve mirasının çoktan öldüğünü düşünüyordum. Kim... biriyle burada karşılaşacağımızı düşünebilirdi!"

 

Wu Zhen'in yüzü soldu.

 

Bu bubi tuzaklı mekanizma bırakın onu, 6 yıldızlı bir Semavi Tasarımcıyı bile tuzağa düşürebilecek bir incelikle tasarlanmıştı.

 

Mekanizma üretiminde uzmanlaşan bir meslek olarak, Semavi Tasarımcıların eşsiz bir mirası vardı ve Usta Hoca Köşkü tarafından onaylanmış bir meslekti. Her bir rütbe arasında önemli bir bilgi ve yetenek farkı mevcuttu. 5 yıldız temel kademe bir Semavi Tasarımcı olarak, 6.seviyedeki bubi tuzaklı bir mekanizmayı çözememesi tamamen doğaldı.

 

Mekanizmayı düşük seviye göstermek amacıyla taş kitabeleri iğnelerden daha güçlü şeylerle dolduramadıkları için şanslıydı. Aksi halde şimdiye ölmüş olurlardı.