Library of Heaven's Path - Bölüm:642 Zhang Xuan Öldü mü?

---

Bölüm:642 Zhang Xuan Öldü mü?

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

"Ancak Lu Chong'un boyutuna göre hala çok küçüğüm..."

 

Lu Chong'un dağ boyundaki ruhunu hatırlayan Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Beş metre sıradan bir ruh kahini için olağanüstü bir boyuttu, ancak yine de Lu Chong'a rakip olmaktan çok uzaktı.

 

"Özümsemeye devam etmeliyim!"

 

Bu nedenle, Zhang Xuan Arındıran Gölün ruhsal enerjisini özümsemeye devam etti.

 

O hızlanınca, klonu da aynısını yapmıştı.

 

Öylece, bir dört saat daha geçti. Bu süreçte, sert akıntılar ve şiddetli enerji azalırken, Arındıran Göl'ün ruhsal enerjisi gözle görülür bir seviyede azalmıştı.

 

"Bölgedeki ruhsal enerji azaldı ancak on metreye ulaşmama hala biraz var..."

 

Havadaki ruhsal enerji her an kuruyacak seviyedeymiş gibi azalmıştı. Ancak, hedefine yaklaştığını gören Zhang Xuan hızını arttırmaya karar verdi.

 

On metreye ulaşmasına çok az kalmıştı. Bu sınırı aştığında, ruh gelişimi yeni bir seviyeye ulaşacaktı. Bu yeni seviyede, Lu Chong'un önceki haline kıyasla fazla geride olmayacaktı.

 

Lu Chong'un ruhu gerçekten de devasa olsa da, Zhang Xuan'in ruhu Semavi Yolun Ruh Sanatıyla güçlenmiş olacaktı. Semavi Yolun Ruh Sanatı son derece saf bir ruhsal enerji gerektirse de, bu aynı zamanda ruhunu diğer ruh kahinlerinden çok daha güçlü yapıyordu.

 

Hong long!

 

Tam o anda, klonunun ruhu hafifçe sarsıldı. Karşı taraf on metre sınırını geçmeyi başarmıştı.

 

Klonunun ruhsal enerjiyi ondan daha hızlı özümseyebileceği kimin aklına gelirdi!

 

Özünde aynı varlık olmasına rağmen bir ruhunun neden daha hızlı ruhsal enerji özümseyebildiğine şaşıran Zhang Xuan aşağıya bakmak için kafasını eğdi ve gördüğü manzara onu şaşkına çevirdi.

 

Klonu, vücudunun da gölden ruhsal enerji özümsemesini sağlamıştı.

 

Bir İlah eser olan Dokuz Kalpli Lotustan üretilen vücut, gölün içindeki şiddetli enerjiden etkilenmiyordu. Özümseme hızı ruha kıyasla çok daha düşük olsa da, bu ekstra hız klonunun ruhuna ana ruhtan çok daha hızlı eğitim yapma fırsatı vermişti.

 

On metreye ulaştıktan sonra, klonun ruhu gözle görülür derecede daha güçlüydü. Aynı zamanda, özümseme hızı da bir kademe artmıştı.

 

"Ben de hızlanmalıyım!"

 

Klonuyla bir yarışta gibi hisseden Zhang Xuan çevresindeki ruhsal enerjiyi daha büyük bir azimle özümsemeye başladı.

 

Ancak ruhsal enerjiyi özümsemek için ne kadar çabalarsa çabalasın, giderek yavaşlıyor gibi görünüyordu. Bakışlarını kaldırınca, klonunun çevresinde devasa bir girdap oluştuğunu ve çevredeki ruhsal enerjiyi kendisine çektiğini gördü. Gelişim hızının yavaşlamasına şaşmamalıydı.

 

 

Birinin ruhu on metreye ulaştığında nitel bir değişime uğrardı. Karşı tarafın özümseme hızı şu anda kendisinin en az üç katıydı.

 

Karşı tarafın Arındıran Göldeki ruhsal enerji kurumadan rahat etmeyecek gibi çılgınca ruhsal enerji özümsediğini gören Zhang Xuan bir anda öfkelendi. Karşı tarafın kafasına bir tokat atarak azarladı, "Ne yaptığını sanıyorsun sen? Bana da biraz bırak!"

 

Bu ne lanet bir durumdu böyle!

 

Şunu açıklığa kavuşturalım, sen benim klonumsun!

 

Bu kadar nankör davranmayı kes. Beni bir yumrukla havaya savurman neyse, ama şimdi kalkmış ruhsal enerjimi mi çalıyorsun?

 

Utanma duygun nerede senin?

 

Dürüst bir usta hoca olarak, nasıl senin gibi utanmaz bir klonum olabilir?

 

"Ben..." Tokadı yiyen klon eğitimini içerlemiş bir tavırla durdurdu.

 

Zhang Xuan karşı tarafı önce fiziksel vücuduna, sonra da depolama yüzüğüne gönderdi. Ancak şimdi rahat bir nefes alabilmişti.

 

"Hehehe. Bir ortağım olmadan on metre sınırını kolaylıkla geçebilirim!"

 

Hafifçe kıkırdayan Zhang Xuan ruhundaki tüm akupunktur noktalarını açtı.

 

Klonu artık ruhsal enerjiyi paylaşmadığı için, sonunda eğitim hızını arttırabilmişti.

 

"Başlayalım."

 

Hafifçe mırıldanarak, ruhsal enerjiyi akupunktur noktalarından hızla çekmeye başladı.

 

Hong long!

 

Ruhuna akan ruhsal enerji hızla ruh enerjisine çevriliyordu. O anda, şiddetli bir gümbürtü duyuldu ve altındaki Arındıran Göl sonunda parçalanmadan önce şiddetle sarsılmaya başladı.

 

Hualala!

 

Göl suları kırılmış bir barajdan fışkırırcasına çevreye dolmaya başladı.

 

"Neler oluyor?"

 

Eğitimini durduran Zhang Xuan hemen neler olduğunu anlamak için çevresine bakındı ve tek gördüğü, tüm üstatların gözlerini açtıkları ve bu ani olay karşısında panikledikleri oldu.

 

Hepsinin yüzünde şaşkın bakışlar vardı.

 

'Durum kötü. Eğer diğerleri vücudumun hareket etmediğini fark ederse, durumu açıklamam zor olacaktır!'

 

Vücudu şu anda kendi başına Göl Gözünde yatıyordu. Şu anda, vücudunun çevresinde hala onu diğerlerinin bakışlarından koruyan bir miktar ruhsal enerji sisi vardı. Ancak, gölün suyu kuruyup, sis dağıldığı anda ortaya çıkacaktı.

 

Herkesin gözlerini açtığı ve 'eğitime' devam edenin yalnızca kendisi olduğu düşünülürse, bir gariplik olduğunu kesinlikle fark edeceklerdi.

 

…

 

Arındıran Göl'ün dışında, İmparator Ye Wentian ve Köşk Efendisi Wei Jiang az öteden tüm gölü izliyorlardı.

 

"Arındıran Göl'ün doğusunda Yeşil Dağ vardır ve batıdan Ejderha Pullu Nehir bağlanır. Dağın ve nehrin nefesiyle ve ayrıca toprak damarı enerjisinin birikimiyle, burada eğitim yapanlar ruhlarının güçlendiğini, çok daha dayanıklı hale geldiğini hissedecekler."

 

Sakalını sıvazlayan Ye Wentian gülümsedi.

 

Huanyu İmparatorluğunun temeli olarak, Arındıran Gölün etkisi yalnızca birinin ruhunu beslemek olamazdı. Toprak damarı sayesinde güçlenen ruhsal enerjiyi özümsemek birinin ruhunu daha dayanıklı hale getirirdi ve bu birinin gelecek eğitimi için son derece faydalıydı.

 

Bu özellikle de Yüce Ölümlü 8-dan'dan Semavi Yükseliş alemine seviye atlarken faydalıydı.

 

'Semavi Yükseliş' terimi hiçliğin üzerine basarak, boşluğu merdiven gibi kullanmak fikrinden doğmuştu. Biri ruhunu aracı olarak kullanarak, çevresinden güç çekip, fiziksel vücudunun kısa bir süreliğine havada süzülmesini sağlayabilirdi.

 

Güçlü bir ruh olmadan, biri havada süzülemeyeceği gibi, gelişiminin sınıra ulaşmasıyla bile karşılaşabilirdi. Belki de Yüce Ölümlü 7-dan Kusursuz Uyum alemine ulaşmak bile büyük bir engel olabilirdi.

 

Göl Gözündeki ruhsal enerji çok daha sakin olsa da, yine de nehirde akan şiddetli enerjiden beslenmişti. Böylesi bir ruhsal enerjiyi özümsemek ruh taşlarında bulunan sıradan ruhsal enerjiyi özümsemekten çok daha faydalıydı.

 

Arındıran Gölün bu kadar ünlü olmasının nedeni tam olarak buydu.

 

"Aynen öyle!" Usta Wei başıyla onayladı. "Arındıran Göl'ün altında devasa bir volkan yatar ve dünyadan ruhsal enerji çeker. Bu ruhsal enerji volkan tarafından işlendiğinden, çok daha saftır! Üstelik, ruhsal enerjiye yang enerjisi aşılayarak birine yin enerjisini uzak tutma yeteneği kazandırır."

 

"Hm!" Ye Wentian kıkırdadı. "Gölde köpüren şu ruhsal enerjiye bak, aynı bir demlik kaynar su gibi. Bir cevher ancak süreli işlenerek ışıltısını sergiler... Hmm? B-bu... Neler oluyor?"

 

Tam Ye Wentian Arındıran Göl'ün ne kadar inanılmaz olduğundan söz etmeye devam edeceği sırada, yüzü bir anda dondu ve sesi şok içinde titredi.

 

Yoldaşındaki garipliği fark eden Usta Wei çabucak kafasını çevirdi ve gördüğü şey onu da şaşkına çevirdi.

 

Sanki birisi köpüren göl suyuna koca bir kova buzlu su dökmüş ve suyu sakinleştirmişti.

 

Ağız dolusu tükürüğünü yutan Usta Wei tahmin yürüttü, "Belki de... çok uzun süredir köpürdüğü için dinlenmek istemiştir?"

 

Yüz yıldan uzun süredir yaşadıktan sonra, Arındıran Göl'ün açılışına pek çok kez tanıklık etmişti. Hatta, bir keresinde o bile burada eğitim yapmıştı... Mantıksal olarak konuşmak gerekirse, göl suyunda toplanan çeşitli enerjilerin çarpışmasından dolayı köpürme asla durmamalıydı... peki su neden birdenbire durgunlaşmıştı?

 

"İmkansız!" Ye Wentian'in yüzü soldu. "Atalarımız göl suyunun çevresine bir düzen kurmuş ve düzen göldeki ruhsal enerjiden güç alıyor. Eğer göl durgunlaşırsa, bunun tek anlamı ruhsal enerjinin kuruması olabilir. Durum buysa, düzen her an yıkılabilir..."

 

Hong long!

 

Sözlerini bitiremeden önce, yer sarsıldı ve devasa bir çatlak tüm Arındıran Göl'e yayıldı. Hemen ardından, göl suları çılgınca etrafa dağıldı.

 

"Gerçekten de yıkıldı..."

 

Usta Wei görüşünün karardığını hissetti.

 

Arındıran Göl Huanyu İmparatorluğunun en büyük hazinesiydi. Eğer yıkılacak olursa, imparatorluğun gelecekte sahip olacağı üstatların sayısında keskin bir düşüş olurdu ve tüm imparatorlukta bir panik başlardı!

 

Bu nasıl olmuştu?

 

Her şey olması gerektiği gibi ilerliyordu... Göl Gözlerinde eğitim yapan üstatların Arındıran Gölün ruhsal enerjinde keskin bir düşüşe neden olmalarına ve böylece düzenin dengesini bozmalarına imkan yoktu!

 

Suyun gölden hızla dışarı aktığını gören İmparator Ye Wentian telaşla konuştu, "Altıncı Prenses ve diğerlerini dışarı çıkartacağım. Tüm göl suyu kuruduğunda... yanardağı bastıran basınç ortadan kalkacak ve bu bir felakete neden olabilir! Usta Wei, düzeni düzeltmeleri için hemen Düzen Ustalığı Loncasından Lonca Lideri Wu ve diğerlerini getirmelisin!"

 

Arındıran Göl; Yeşil Dağ, Ejderha Pullu Nehir ve toprak damarının enerjilerini dengeleyen devasa bir düzenle kontrol ediliyordu. Ancak, düzen yıkıldıktan sonra, toprak damarını baskılayan denge ortadan kalkacaktı ve toprak damarı daha çok aktifleştikçe, bir patlama yaşanma ihtimali artacaktı.

 

Yanardağın devasa boyutu düşünülürse, uçma yeteneği olmayan hiç kimse, bir Yarı Aziz bile, bu patlamadan kaçamazdı. Buradaki herkes kesinlikle küle dönerdi.

 

Doğanın gücü rakip tanımazdı. Yalnızca gerçek bir Aziz bu gücün karşısında durabilirdi. Geri kalan her canlı birer karıncadan farksızdı.

 

Kendisinin tehlikeyle yüzleşmesi bir şeydi, ancak Altıncı Prenses ve diğerlerinin başlarına bir şey gelirse... tüm Huanyu İmparatorluğu Hongyuan İmparatorluğunun gazabıyla yok edilebilirdi!

 

Altıncı Prensesi eğitim için buraya davet ederek Huanyu İmparatorluğunun statüsünü yükseltebileceğini düşünmüştü. Kim genellikle istikrarlı olan Arındıran Göl'ün bir anda patlayacağını bilebilirdi ki!

 

Bu ne lanet bir durumdu böyle?

 

Arındıran Göl neden hiçbir uyarı olmadan patlayıvermişti?

 

Eğer bunun arkasında Usta Zhang olduğunu bilseydi, kesinlikle delirirdi.

 

"Pekala! Hemen gidip onları davet edeceğim!"

 

Meselenin ciddiyetini anlayan Usta Wei keskin bir ıslık çaldı ve kanatlı bir ruh canavarı hemen yanına uçtu. Sırtına atladı ve ikili doğruca başkente doğru yola koyuldular.

 

Durumu kontrol altında tutmak için düzeni en kısa sürede tamir etmeliydiler. Aksi halde, giderek daha da aktifleşen toprak damarıyla, yanardağın patlaması an meselesiydi. Birkaç yüz kilometre çevredeki her yer dümdüz olacak ve sayısız hayat yitecekti.

 

"Hm!"

 

Öte yandan, İmparator Ye Wentian hemen Altıncı Prensesin olduğu Göl Gözüne doğru koştu.

 

…

 

Tam o anda, Prenses Fei-er çoktan eğitimden uyanmıştı. Luo Qiqi'yle birlikte bir genç adama şaşkın bir şekilde bakıyorlardı.

 

Bu büyük kargaşaya ve Arındıran Göl'ün patlamanın eşiğinde olmasına rağmen, Usta Zhang hala eğitime devam mı ediyordu? Bu koşullar altında soğukkanlılığını nasıl koruyabiliyordu?

 

Eğer gerçekten eğitim yapıyorsa, bunu kabul edebilirlerdi... Ancak yanında yüzen Ruh Arındırma Tütsüsü hala önceki kadar uzundu... Bir başka deyişle, son sekiz saatte bu herif hiç ruhsal enerji özümsememişti!

 

Ancak eğitim yapmıyorsa, başka ne yapıyor olabilirdi?

 

"Muallim Zhang..." Luo Qiqi kendisini daha fazla tutamayarak seslendi.

 

Yanıt gelmedi.

 

"Arındıran Göl'e bir şey olduğuna göre ve seni geçemediğime göre, bunu senin zaferin kabul edeceğiz..."

 

Prenses Fei-er dudak büktü.

 

Karşı taraf çoktan beş Ruh Arındırma Tütsüsü bitirmişken, kendisi henüz ilkini bile bitirememişti. Hiç şüphesiz, bu bahsi o kaybetmişti.

 

Çoktan yenilgiyi kabul ettiğime göre numara yapmayı kes ve dışarı çık!

 

Ancak genç adam tamamen hareketsiz duruyordu. Hiç karşılık yoktu.

 

"Onun sorunu ne?"

 

Ne kadar aptal olurlarsa olsunlar, ortada bir gariplik olduğu kesindi.

 

"Ben bir bakacağım!"

 

Telaşlanan Luo Qiqi ileri atılıp, Zhang Xuan'in Göl Gözüne atladı. Karşı tarafı dürttü, ancak genç adam tamamen hareketsizdi. İçgüdüsel olarak işaret parmağını karşı tarafın burun deliğine doğru kaldırdığında, şok içinde sıçradı.

 

Genç adam nefes almıyordu.

 

Luo Qiqi titreyen dudaklarla ve korkuyla konuştu, "O... o... ölmüş!"