Library of Heaven's Path - Bölüm:620 Senin Hocan, Zhang Xuan!

---

Bölüm:620 Senin Hocan, Zhang Xuan!

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Efsaneye göre 6. seviye hapların aromaları, aynı usta hocaların Göklerin İradesini Bildirmek yeteneği gibi, hapın kalitesini daha çok arttırmak için ruhsal enerjiyi toplayabilirdi.

 

Lonca lideri çoktan 5 yıldızın zirvesinde bir eczacıydı ve bunca zamandır yüksek seviye bir ilaç üretmeyi deniyordu. Ancak gelişiminin düşüklüğü ve üstün bir hocası olmamasından dolayı başarılı olamamıştı.

 

Asıl sınırlayıcı etkinin gelişimi olduğunu düşünmüştü, ancak bu manzarayı gördüğünde, yanıldığını anlamıştı.

 

Eczacı Luo Hongyuan İmparatorluğundan gelip, büyük olasılıkla ondan daha bilgili olsa da, gelişimi kendisinden iki alem daha düşüktü. Ne de olsa, kız hala çok gençti.

 

Bu nedenle kimin önce 6.seviye bir hap üreteceği konusunda önce olduğunu düşünüyordu...

 

Ancak gerçek suratına bir tokat gibi inmişti!

 

Karşı tarafın medikal solüsyonunun derin aromasıyla ruhsal enerjiyi bile topladığı düşünülürse, 6. seviyeye ulaştığı açıktı.

 

"Nedeni o..."

 

Lonca liderinin gözleri kısıldı ve vücudu heyecanla titredi.

 

Tüm üretim sürecini dikkatle takip etmişti ve Eczacı Luo karşı tarafın talimatlarına sıkı sıkıya uymuştu. Bu 6. seviye ilacın üretiminin başarılı olması kesinlikle bu genç adamın işiydi.

 

Yüce Ölümlü 6-dan, 5 yıldızlı bir eczacının onun rehberliğiyle 6.seviye bir hap üretmesi... Bu fazla üstün değil miydi?

 

Bunu nasıl başarmıştı?

 

"6. seviye mi?"

 

Lonca liderinin şaşkınlık nidalarını duyan herkesin dudakları şokla titredi.

 

Bir hapın seviyesi ne kadar yüksekse, üretmek o kadar zordu. Yetenekli bir 1 yıldızlı eczacının 2. seviye bir hap üretmesi duyulmamış şey değildi... ancak 5 yıldızlı bir eczacının 6.seviye bir hap ürettiği daha önce hiç duyulmamıştı!

 

"6. seviye bir hapı bir kere ürettikten sonra, Eczacı Luo'nun özgüveni ve şifalı otlar konusundaki kavrayışı kesinlikle büyük bir gelişime uğrayacaktır. Hiç şüphesiz... gelecekte inanılmaz bir eczacı olacak!"

 

"Aynen öyle. Nasıl bu kadar aptal olabildim? Eğer ileri atılıp, onu hocam olarak kabul etseydim, bu şansı ben yakalayabilirdim!"

 

"Ne yazık! Ne dersin, sence onu hocam olarak kabul etmek için çok mu geç kaldım?"

 

"Daha fazla öğrenci kabul etmek isteyeceğinden şüpheliyim..."

 

…

 

İzleyicilerin çoğu bu konudaki pişmanlıklarını dile getirdi.

 

5 yıldızlı bir eczacı olarak, başarıyla 6. seviye bir hap üretmek son derece değerli bir tecrübeydi. Yalnızca bu bile birinin anlayışında ve muhakeme yeteneğinde büyük bir gelişime neden olurdu ve büyük olasılıkla gelecekte 6 yıldızlı bir eczacı olacaktı.

 

Eğer ileri atılıp bu genç adamı Eczacı Luo'dan önce hocaları olarak kabul etmiş olsalardı, bu fırsat kesinlikle onların olurdu... ve şu anda pişmanlıkla iç çekiyor olmazlardı.

 

 

Puf!

 

Kalabalıktan bazıları hala hayal kırıklığıyla iç çekerken ve bazıları hala şokla donup kalmışken, söz konusu kişi, Eczacı Luo rahat bir nefes verdi. Önünde, havada süzülen medikal solüsyona sessizce baktı ve yüzü yavaşça kızarırken vücudu heyecandan şiddetle titremeye başladı.

 

Aynı diğerlerinin tahmin ettiği gibi, hap üretimi konusundaki kavrayışı seviye atlamıştı ve yakın bir gelecekte hap üretimi diğer yardımcı meslekleri arasında en büyük uzmanlığı olacaktı.

 

Hongyuan İmparatorluğuna döndüğünde pek çok kişiye hayranlıkla iç çektireceği açıktı.

 

"Etkileyici!"

 

Genç adama bir bakış daha attı ve gözleri hayranlıkla parıldıyordu.

 

Yalnızca karşı tarafın rehberliği sayesinde böyle yüksek seviye bir ilaç üretmeyi başarmıştı. Hongyuan İmparatorluğundaki bir numaralı eczacı, Eczacılık Okulunun müdürü bile bu gencin muhakeme yeteneğine ve üstün bilgisine rakip olmakta zorlanırdı.

 

"Hocam!"

 

Medikal solüsyonu bir yeşim şişeye dolduran kız şişeyi saygılı bir şekilde genç adama uzattı.

 

"Hm!" Yeşim şişeyi eline alan Zhang Xuan'in gözlerinde de bir heyecan belirtisi ortaya çıkmıştı.

 

seviye bir medikal solüsyonun bile büyük bir başarı olacağını düşünmüştü, ancak aracı şifalı otların beklenmedik şekilde yüksek olgunlukları ve hap üretim sürecinin hatasız tamamlanması sayesinde 6. seviyeye ulaşmayı başarmıştı.

 

Eğer Yuan Tao bunu içerse, İmparator Soyu kesinlikle büyük bir oranda uyanacaktı ve gelişimi bir anda fırlayacaktı.

 

"Bu medikal solüsyonu başarıyla üretebilmen inanılmaz derecede yetenekli olduğunu gösterir ve beni içten bir şekilde kabul ettiğini de görebiliyorum. Pekala. Bugünden sonra benim eczacılık öğrencim olacaksın!"

 

Heyecanını bastıran Zhang Xuan, sanki 6. seviye bir hap üretmek onun için yemek ve içmekten farksızmış gibi umursamaz görünmeye devam etti.

 

Kazan her an patlama tehlikesinde olsa bile, karşı taraf ona güvenmiş ve talimatlarını soğuk kanlılıkla uygulamıştı. Yalnızca bu bile Zhang Xuan'i hocası olarak kabul etmekte samimi olduğunu gösteriyordu.

 

"Hocam, beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim!"

 

Karşısındaki bu 'uzman' tarafından kabul edildiğini duyan Eczacı Luo heyecanla yumruklarını kavuşturdu ve onay seremonisini tamamlamak için diz çöktü.

 

Karşı tarafın içten niyetini bilen Zhang Xuan de durumdan memnundu. Dönüp karşı tarafa bakarak sordu, "Hm. Adın nedir?"

 

"Ben Luo Qiqi, hocam bana Qiqi diyebilir!" Eczacı Luo karşılık verdi.

 

"Qiqi mi? Hm. O halde bugünden sonra seni Küçük Qiqi olarak çağıracağım..." Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

"Emredersiniz!" Luo Qiqi memnun bir şekilde karşılık verdi.

 

"Pekala, hala yapmam gereken işlerim var, bu yüzden şimdilik gidiyorum!"

 

Mistik Hazine Salonundaki taş sütunlara meydan okuyup, Eczacı Loncasında medikal solüsyonu üretmek yaklaşık on saatini almıştı. Veliaht prensin şöleni başlamak üzereydi ve Arındıran Göl hakları söz konusu olduğundan orada olmalıydı.

 

"Pekala..."

 

Karşı tarafın gideceğini duyan Luo Qiqi biraz hayal kırıklığına uğramıştı.

 

"Hap üretimi bir anda ustalığa ulaşılabilecek bir şey değil, tecrübelerin birikimidir. Sana bugün öğrettiklerimi kavramaya çalış ve kesinlikle hızlı bir gelişim yaşayacaksın!" Zhang Xuan sanki Luo Qiqi'nin düşüncelerini anlamış gibi konuştu.

 

Luo Qiqi başıyla onayladı. Ardından, Zhang Xuan on orta seviye ruh taşı çıkartarak lonca liderine uzattı, "İşte şifalı otların parası!"

 

Eğer lonca lideri onca değerli şifalı otu getirtmeseydi, medikal solüsyonun 6. seviyeye ulaşması imkansızdı. Karşı taraftan faydalanmak istemeyen Zhang Xuan mantıklı bir bedel ödemeye karar vermişti.

 

Buraya geliş yolunda, Sun Qiang Altıncı Genç Hanımdan aldığı 700 orta seviye ruh taşını ona teslim etmişti.

 

"Bu... ölmeden önce bu seviye bir ilacın üretimine şahit olmak benim için bir onur, paranızı nasıl kabul edebilirim..." Lonca lideri Zhang Xuan'i aceleyle geri çevirdi.

 

"Alın hadi!" Zhang Xuan ruh taşlarını o tarafa attı.

 

Eğer karşı taraf bunu kabul etmeseydi, ona bir iyilik borcu olduğu düşünebilirdi ve Zhang Xuan böylesi bir durumda kalmaktan nefret ederdi. Gelecekte olası sorunlara neden olma ihtimali yerine, borcunu hemen ödemeyi tercih ederdi.

 

"Pekala!"

 

Lonca lideri de Zhang Xuan'in ısrarından ne düşündüğünü anlamıştı. Bu yetenekli eczacıyla yakınlaşma fırsatını kaybettiğini bilerek kafasını hayal kırıklığıyla salladı.

 

"Hoşça kalın!"

 

Zhang Xuan ruh taşlarını attıktan sonra salondan dışarı yürüdü.

 

Onun gittikçe uzaklaştığını gören Luo Qiqi aceleyle seslendi, "Hocam... Sizi nerede bulabilirim?"

 

Elleri ardında bağlı olan Zhang Xuan durdu ve ardından  sakin ve berrak sesi yükseldi. "Şunu unutma, benim adım Zhang Xuan!"

 

…

 

"Çoktan epey zaman geçti, genç efendi neden hala çıkmadı? Veliaht prensin şöleni çoktan başlamak üzere!"

 

Salonun dışında, Sun Qiang telaşla koridorda volta atıyordu.

 

"Aynen öyle!" Yuan Tao salonun içine bir bakış atmaya çalıştı ancak kapılar sıkı sıkıya kapalıydı ve bir şey görebilmesi imkansızdı.

 

Zhang Xuan içeri girmeden önce onlara burada beklemelerini söylemişti. Ancak çoktan dört saat geçmişti ve ondan hiçbir iz yoktu. Endişelenmeleri kaçınılmazdı.

 

Ayrıca, veliaht prensin şöleni de başlamak üzereydi. Şölenin amacı Arındıran Göl haklarını dağıtmaktı. Eğer Hongfeng İmparatorluğunun şampiyonu böyle önemli bir şölene katılmazsa, Usta Hong göz yaşlarına boğulmaz mıydı?

 

Aynı Usta Hoca Turnuvasının o 5 yıldızlı usta hocayı göz yaşlarına boğması gibi. Eğer Zhang Xuan bu şöleni de kaçırırsa, o yaşlı adamın buna dayanıp dayanamayacağını kim bilebilirdi?

 

"Genç hanım, içeri girip genç efendimizi çağırman için sana zahmet verebilir miyiz?"

 

Boş yere bir süre daha bekledikten sonra, Sun Qiang yanındaki genç kıza dönü.

 

Bu onları buraya getiren resepsiyoncuydu.

 

"Bu... üzgünüm ama yapamam. Yalnızca resmi eczacılar içeri girebilir ve izin almadan içeriye girersem kesinlikle cezalandırılırım. En kötü senaryoda, kovulabilirim bile..."

 

Genç kız çabucak kafasını salladı.

 

Onun gibi basit bir resepsiyoncu nasıl böyle büyük bir eczacı konferansına girebilirdi?

 

"Bu... ancak hepiniz Eczacı Loncasının üyelerisiniz, üstelik, yalnızca birini bulmaya gireceksin. O kadar ileri gitmeyeceklerine eminim?"

 

Sun Qiang kaşlarını çattı.

 

"Giderler!"

 

Genç kızın gözlerinde saygı dolu bir bakış belirdi. "Eczacılık, Dokuz Büyük Yoldan bir meslek olarak toplumda sıra dışı bir konuma sahiptir. Bu nedenle, üyelerinin uyması gereken katı kurallarla yönetilir, özellikle de etik konusunda. Meslek cübbeleri içindeki resmi eczacıların kendilerini nasıl zarafet ve görkemle taşıdıklarını görmüşsündür..."

 

Tam eczacılık kurallarını açıklamaya başladığı sırada 'gırç!' kapı bir anda açıldı.

 

Hemen ardından, 3 ve 4 yıldızlı eczacılardan oluşan büyük bir grup korkuyla salondan dışarı fırladı. Bazıları şapkalarını düşürmüştü bazılarınınsa cübbeleri yırtılmıştı. Hatta, yaşadığı panikle bir sütuna toslayıp, şu anda yerde ölü bir domuz gibi yatan biri bile vardı...

 

Şu anda gururlu eczacılardan şok bir grup mülteciyi andırıyorlardı.

 

"Bu... bahsettiğin zarafet ve görkem bu mu?"

 

Yuan Tao ve Sun Qiang'ın gözleri yaşadıkları şokla kocaman açıldı.

 

"..." manzara karşısında genç kız da görüşünün karardığını hissetti.

 

Resepsiyoncu olarak, bu eczacılarla sıklıkla karşılaşırdı. Genellikle, hepsi gururlu bir tavır takınır, kendilerini insanlardan ayıran bir havada olurlardı.  Ancak şimdi... yapabildikleri kadar hızlı kaçabilmek için zırhlarını çıkartıp, silahlarını fırlatan yenilmiş paralı askerleri andırıyorlardı. Dış görünüşleri bundan daha berbat olamazdı.

 

İçeride bir ders dinlemiyorlar mıydı?

 

Neden korkmuş kuzular gibi kaçışmaya başlamışlardı?

 

İçeride ne hakkında ders veriliyordu böyle?

 

Eczacılar durmadan salondan dışarı akmaya devam ettiler ve her birinin yüzünde panik dolu bakışlar vardı. O anda, Yuan Tao bir şey düşündü ve ağız dolusu tükürüğünü yuttu.

 

"Yoksa... hocamız içerde yine bir şeyler yapmış olabilir mi?"

 

"Bu..."

 

Sun Qiang alt çenesini ovaladı ve başıyla onayladı. "Şimdi sen söyleyince, bu gerçekten de mümkün görünüyor!"

 

Genç efendi gittiği her yerde kaosa neden olan türde biriydi. Yalnızca Usta Hoca Turnuvasında bile, tüm adayları delirmenin eşiğine getirmişti. Yalnızca kendisi için medikal solüsyon üretecek 5 yıldızlı bir eczacı bulacağını söylese de, bir çeşit sorun çıkartmış olabilir miydi?

 

Bir başkası söz konusu olsaydı, bunun ihtimali düşünmelerine değmeyecek kadar düşük olurdu, ancak genç efendileri... Düşündükçe, bunun ihtimali o kadar yüksek görünüyordu!

 

"Genç efendiniz mi? Bu nasıl mümkün olsun? Endişelenmeyin, onun yalnızca 3 yıldızlı bir eczacı olduğu düşünülürse, bu boyutta bir şeye neden olması imkansız!"

 

Yaşadığı şoktu atlatan genç kız ikilinin konuşmalarını duyunca kafasını salladı.

 

Söz konusu adamı bizzat görmüştü ve onun yalnızca 3 yıldızlı bir eczacı olduğunu biliyordu.

 

Loncada bu rütbede çok sayıda eczacı vardı. Karşı taraf bir şeyler başlatmayı denemiş olsa bile, yarattığı kaos ne kadar büyük olabilirdi ki?

 

"Bu kadar emin olma..." Sun Qiang kafasını salladı.

 

"Çok fazla düşünüyorsun. Loncamızda pek çok 5 yıldızlı eczacı vardır. 3 yıldızlı bir eczacı diğer şubelerde üstün bir varlık olsa da, onların karşısında hiçbir anlam ifade etmez..." genç kız karşılık verdi.

 

Tam konuşmaya devam edeceği sırada, 'gırç', kapı bir kez daha açıldı ve genç efendi rahat bir tavırla dışarı çıktı.

 

"Eczacı Zhang, Hoşça kalın!"

 

"Eczacı Zhang, boş zamanınız olursa loncamız sizi ağırlamaktan gurur duyar! Eğer bir ders verebilirseniz, çok minnettar oluruz!"

 

Ardından, lonca lideri ve loncanın pek çok kıdemlisi dışarı çıkarak, onu uğurlamak için alçak gönüllülükle eğildiler. Gözlerinde saygı ve hayranlığı görmek mümkündü.

 

"..." Genç kız göz yaşlarına boğuldu.

 

Bu herifin büyük çaplı bir şeye neden olamaması gerekmez miydi? Bu herif sizin için bir hiç değil mi?

 

Burada neler dönüyor?