Library of Heaven's Path - Bölüm:610 Mistik Hazine Salonu

---

Bölüm:610 Mistik Hazine Salonu

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Sırtını geren Zhang Xuan odasından dışarı çıktı.

 

Bu bir aylık yolculukta eğitim yapmak onu epey yormuştu.

 

"Hocam!"

 

Odasından çıktığı anda, Yuan Tao acı bir ifadeyle ona doğru koştu.

 

"Hocam, gelişimim bir şekilde... yavaşlamış gibi hissediyorum. Bir nedenden ötürü, konsantre olamıyorum..."

 

Zhao Ya ve Lu Chong'un gidişleri kalan dört öğrencide büyük bir baskı yaratmıştı. Geride kalma korkusuyla, Yuan Tao daha bile çok çalışıyordu, ancak son on beş günde, sanki zincirlenmiş gibi, ne kadar zorlarsa zorlasın ilerleyemediğini fark etmişti.

 

Hocasının onu azarlayacağından korkarak, konuyu Zhang Xuan'e açmaya da cesaret edememişti.

 

Ancak sonunda, sabrının sonuna gelmişti.

 

Son darbe Wang Ying'in kısa süre önceki seviye atlamasıydı. Eğer bu sorunu kısa sürede çözmezse, diğerleriyle arasındaki fark ciddi şekilde açılacaktı.

 

"Endişelenmene gerek yok. Durumunu biliyorum ve bunun nedeni konsantrasyon eksikliği ya da yetenek değil. Daha çok... seviyen İmparator Soyu'nu daha fazla uyandırmazsan gelecek gelişimini etkileyecek bir noktaya ulaştı. Zhang Xuan karşılık verdi.

 

Birkaç gün önce ruh canavarının sırtındayken Yuan Tao'nun durumunu fark etmişti.

 

Mesele yeterince sıkı çalışmaması değil, vücudunda dolaşan kanın onu sınırlandırmasıydı.

 

Eğer eşsiz bünyeye sahip biri potansiyelini uyandırmayı başarabilirse, yemek içmek kadar kolay şekilde seviye atlayabilirdi. Ancak bunu yapamazsa, eşsiz bünyesi onu bağlayarak, eğitimi işe yaramaz hale getirirdi.

 

Çok az kişinin eşsiz bünyeye sahip olması nedeniyle, onları uyandırmakla ilgili bütün bir miras bulmak aşırı derecede zordu. Bu nedenle pek çok yetenekli birey eşsiz bünyesini uyandırmanın bir yolunu bulamadığı ya da gerekli kaynakları elde edemediği için umutlarını yitirirdi.

 

Zhang Xuan tam olarak bu nedenle Zhao Ya'nın Buzul Ovası Meclisine gitmesine razı gelmişti.

 

Buzul Ovası Meclisi Saf Yin Vücudunu uyandırmak için bütün bir mirasa ve onu yetiştirmek için zengin kaynaklara sahipti. Bu Zhang Xuan'in bir çözüm bulmak için etrafta dolaşmasından çok daha etkiliydi.

 

Şu anda Yuan Tao da böyle bir sorunla yüzleşiyordu. Fiziksel bünyesini yüzde yirmi oranında uyandırmıştı ve Yüce Ölümlü 2-dan temel kademeye ulaşmak onun sınırıydı. Eğer daha çok güçlenmek istiyorsa, eşsiz bünyesini uyandırmaya devam etmeliydi. Aksi halde, İmparator Soyu akupunktur noktalarını ve meridyenlerini zincirleyerek ilerlemesine engel olacaktı.

 

Eğer Semavi Yolun İlahi Sanatının tamamlanmış versiyonunu çalışabilseydi, böyle bir sorunla karşılaşmazdı. Ne yazık ki yalnızca sadeleşmiş bir versiyonunu öğrenebiliyordu.

 

 

Zhang Xuan son birkaç gündür konuyu düşünüyordu ve birkaç uygulanabilir çözüm bulmuştu.

 

"Pekala. Sun Qiang'a talimatlarımı ilet ve ona etrafta eser satan bir yer var mı diye bakmasını söyle. Sorununu çözebilecek bir eser bulabilecek miyim bakacağım!" Zhang Xuan karşılık verdi.

 

"Emredersiniz!"

 

Hocasının durumdan çoktan haberdar olduğunu gören Yuan Tao biraz utanmıştı. Çabucak ayrıldı ve bir süre sonra, yanında Sun Qiang'la birlikte geri döndü.

 

"Genç efendi, birini çevreyi araştırmaya gönderdim, yakınlarda bir 'Mistik Hazine Salonu' var ve aradığınızı orada bulabilirsiniz!" Sun Qiang karşılık verdi.

 

Bir kahya olarak sorumluluklarını bildiğinden, grup buraya geldiğinden beri bilgi topluyordu ve pek çok şey öğrenmişti.

 

"Mistik Hazine Salonu mu?" Zhang Xuan şüpheyle sordu.

 

"Aynen öyle. Mistik Hazine Salonu her çeşit özel ve değerli eser satan bir yer. Hatta değeri Ruh yüksek seviyeye denk birkaç eserleri bile varmış. Ancak... garip olan şey... sahibinin eserlerini asla satmamasıymış. Daha çok, onları 'kaderi olanlara' veriyormuş!" Sun Qiang karşılık verdi.

 

"Öylece veriyor muymuş?" Zhang Xuan şaşırmıştı.

 

Biri ne kadar değerli ve özel koleksiyon parçalarına, eserlere ve nasıl bir servete sahip olursa olsun, her şeyi öylece dağıtıyorsa kolayca iflas etmez miydi?

 

"Aynen öyle. Ancak 'veriyormuş' desem de, gerçekte bir bedeli var."

 

Genç efendisinin yüzündeki şaşkın ifadeyi gören Sun Qiang kıkırdadı. "Mistik Hazine Salonunda iki sıra taş sütun olduğu söyleniyor. Bilinmeyen bir teknoloji sayesinde, her bir taş sütunda bir eser gizliymiş ve dükkandan herhangi bir şey almak isten biri taş sütunun içindeki eserleri tanımlamalıymış. Dükkan artan puan sistemine göre işliyormuş. Tanımlanan ilk sütundaki eser bir puan, ikinci eser iki puan, üçüncü eser üç puan ve böylece artan bir puanlama sistemi mevcut. Bir başka deyişle, biri ellinci taş sütunu tanımladığında, doğruca elli puan kazanıyor!

 

"Biri tanımlayarak topladığı puanlarla Mistik Hazine Salonunun raflarındaki herhangi bir hazineyi alabiliyormuş. Yeterli puanla, istenilen her şeyi almak mümkün! Ancak... biri tanımlamaya başlayabilmek için on orta seviye ruh taşı ödemek zorundaymış ve taş sütunlardaki eserlerden birini bile tanımlayabilirse ruh taşları geri ödenirmiş. Öte yandan başarısız olursa ruh taşları dükkana kalıyormuş!"

 

"Oh!"

 

Zhang Xuan durumu şimdi anlamıştı.

 

Bir başka deyişle, dükkan aynı bir kumarhane gibi, insanların aç gözlülüğüne hitap ediyordu.

 

Eserler taş sütunlarda gizliydi ve yalnızca şansına bir tahminle onları tanımlamak neredeyse imkansızdı. Puan toplamak kesinlikle zordu. On orta seviye ruh taşı fazla olmasa bile, dükkan kesinlikle epey kar ediyor olmalıydı.

 

Sistemi bir bakıma Honghai Şehri Eksper Salonundaki Uçuşan Kadehlerin Uyumlu Akışına benziyordu.

 

Temel olarak muhakeme yeteneğine bağlıydı.

 

Bir başkasının o eserleri tanımlaması zor olabilirdi, ancak Zhang Xuan için... resmen bedava dağıtılıyorlardı!

 

Tek bir dokunuşla Semavi Yolun Kütüphanesinde bir kitap belirirdi ve birinin on sekizinci kuşaktan atalarını bile öğrenebilirdi. Onun için bir taş sütundaki eseri tanımlamak parkta yürümek kadar kolaydı.

 

"Gidip bir bakalım. Eğer Yuan Tao'nun işine yarayacak bir şey varsa, onu kazanmayı deneyebiliriz! Yoksa, etrafa bakınmaya devam ederiz." Zhang Xuan hafifçe gülümsedi.

 

Yuan Tao'nun eşsiz bünyesini uyandırmak için bazı özel eşyalar gerekliydi. Eğer Mistik Hazine Salonu bu eşyalara sahipse, Zhang Xuan bazı taş sütunlardaki eserleri tanımlayarak onları kazanabilirdi.

 

Zhang Xuan dükkandaki her şeyi kolayca tanımlayabilecek olsa da, bunu yapmasının uygun olacağını düşünmüyordu. Ne de olsa usta hocalar adlarına yaraşır şekilde hareket etmeliydiler. Karşı taraf bir iş yürütmeye çalışırken onun tüm eserlerini elinden alması uygun olmazdı.

 

Ayrıca, Huanyu İmparatorluğu gibi yabancı olduğu bir yerde fazla göz önünde olmasa iyi ederdi.

 

"Emredersiniz!"

 

Başıyla onaylayan Sun Qiang yolu gösterdi.

 

Yuan Tao'nun bünyesiyle ilgili bir hazine aradıklarından, doğal olarak o da peşlerine takılmıştı.

 

Mistik Hazine Salonu kraliyet sarayından fazla uzakta değildi. Yirmi dakikalık bir yürüyüşten sonra, kendilerini görkemli, upuzun bir binanın önünde buldular.

 

Girişin üzerinde asılı tabelada üç büyük kelime yazılıydı 'Mistik Hazine Salonu'. Bu kelimeler çevreden ruhsal enerji özümsüyorlardı ve sanki her an tabelanın dışına sıçrayacak gibiydiler.

 

"Altıncı seviye bir kaligrafi mi?"

 

Bunu gören Zhang Xuan şaşıp kalmıştı.

 

Altıncı seviye bir kaligrafi çoktan Ruhsal Bilgelik seviyesine ulaşmış olurdu. 5 yıldızlı bir ressam bile bu seviye bir eser ortaya koymakta zorlanırdı.

 

Mistik Hazine Salonuna girmeden önce böyle bir çalışmayı gören Zhang Xuan'in ilgisi artmıştı.

 

Kapıdan geçtiklerinde son derece geniş bir ana salona girdiler. Duvarların önüne raflar dizilmişti ve üzerlerinde her çeşit eser doluydu.

 

Üç adam daha yakından bakmak için yaklaştılar.

 

Kılıç, resim, satranç, cevher, ruh canavarı kürkü...

 

Gerçekten de burada her çeşit hazine mevcuttu.

 

"Yüce Ölümlü 4-dan Tilki Kartal Canavarının altın pençesi mi?"

 

Rafların önünden yürüyen Zhang Xuan birden durdu.

 

Önündeki rafta bir metre uzunluğunda devasa bir altın pençe duruyordu ve soğuk ve keskin bir duruşu vardı.

 

Tilki Kartal Canavarı Yüce Ölümlü 4-dan bir ruh canavarıydı. Sayıları çok az olduğu gibi, son derece kurnazlardı. Bırakın bir tanesini yakalamayı ya da öldürmeyi, Canavar Salonu bir tanesini bulmakta bile zorlanırdı.

 

Ve bu nadir canavarın pençeleri son derece değerli hazinelerdi. Bu özellikle de altın renkli olanlar için geçerliydi - Ruh orta seviyenin zirvesinde bir silah yapmak için en uygun malzemeydi.

 

Pek çok kişi bu pençelerin küçük bir parçasını elde etmek için bile ölümü göze alırdı, ancak karşılarında bütün bir pençe vardı. Değerini ölçmek mümkün değildi.

 

Başını eğerek yakından bakınca, pençenin altında keçi postundan bir etiket olduğunu gördü ve üzerinde 'Tilki Kartal Canavarının Altın Pençesi,1!' yazılıydı.

 

Zhang Xuan, Sun Qiang'a sormadan edemedi "Bu '1'de ne anlama geliyor?"

 

Sun Qiang çabucak karşılık vermeden önce bir an düşündü.

 

"Bir onunla takas etmek için gerekli puanı ifade ediyor!"

 

"Bunu yalnızca tek bir puanla takas etmek mümkün mü?"

 

Zhang Xuan şaşkına dönmüştü.

 

Tilki Kartal Canavarının Altın Pençesi kıyaslanamayacak kadar nadir ve değerliydi. Eğer açık arttırmaya konacak olursa, değeri onlarca ruh taşı ederdi. Ancak, yalnızca tek puanla takas edilebiliyordu. Bu puanların değeri... biraz fazla yüksek değil miydi?

 

"İlk kattaki eşyalar yalnızca bir puanla takas edilebilirler. Biri üst katlara çıktıkça, eşyalar o kadar değerlenir."

 

Sun Qiang gülümsedi.

 

"Bu şeylerin herhangi birini bir puana takas edebilir miyim?"

 

Şok olan Zhang Xuan ağız dolusu nefes aldı.

 

Bir anda birinin imkansız gibi görünen ihtimallere rağmen neden şansını denemek isteyeceğini anlamıştı. Sergilenen eşyalar inanılmaz değerliydiler!

 

Devam edince, Zhang Xuan değerleri altın pençeden daha aşağıda olmayan birkaç eşyanın altında daha '1' yazılı olduğunu gördü.

 

Etkilenen Zhang Xuan konuştu, "Etkileyici. Bu yer gerçekten de 'Mistik Hazine' adını hak ediyor!"

 

Kısa süre sonra ilk kata göz atmayı bitirdi.

 

İlk kattaki eşyalar gerçekten değerli olsalar da, hiç biri Yuan Tao'nun eşsiz bünyesini uyandırmakta etkili değildi.

 

İmparator Soyu eşsiz bünyeler arasında bile özeldi. Zhang Xuan hangi eşyaların işe yaracağını tam olarak bilmese de, kabaca bir fikri vardı.

 

"İkinci kata geçelim!"

 

İlk katta ihtiyacı olan hiçbir şey olmadığını bilen Zhang Xuan ilgisini kaybetmişti.

 

Zhang Xuan için bir eser ya da eşya ne kadar iyi olursa olsun, ruh taşlarından ya da gelişim tekniği kılavuzlarından daha değerli olamazdı.

 

Bu nedenle böyle şeylere fazla ilgi duymuyordu.

 

Aksi halde, daha önce Uçuşan Kadehlerin Uyumlu Akışından kazandığı eserleri Eksper Salonuna geri vermezdi.

 

Üç adam ikinci kata çıktılar.

 

İkinci katta çok daha az sayıda insan vardı ve burada sergilenen eşyaların sayısı ve çeşitliliği de daha azdı. Ancak tek bir bakışta, buradaki eşyaların daha değerli oldukları açıktı.

 

Zhang Xuan'in engin bilgisine rağmen tanıyamadığı ve türünün tek örneği olan pek çok eser vardı.

 

"Bu... yedinci seviye bir resim mi?"

 

Kısa süre sonra, Zhang Xuan yedinci seviye bir resim gördü. Kalitesine bakılırsa, onu yapan ressam en az 6 yıldızlı olmalıydı. İçindeki hayvanlar ve bitkiler o kadar canlı görünüyorlardı ki, sanki her an resmin dışına sıçrayabilirlerdi.

 

Aydınlanmış Ruh seviyesinde bir resim çoktan ruha ve bilince sahipti ve içindeki hayvanlar kendi istekleriyle resimden ayrılabilirlerdi.

 

Yakından bakınca, altındaki keçi derisinde yazılı satırları gördü, "İlkbahar ve Güzün Gururlu Başlangıcı, 2!"

 

"Yalnızca iki puan değerinde mi?"

 

Zhang Xuan şaşırdı.

 

Bu resim Honghai Şehrinde açık arttırmaya çıkan 'Sarhoş Rüyalardan Uyanmak'dan çok daha iyiydi.

 

Ne de olsa o resmin yapılması bile bir hataydı. Zhang Xuan'in elinde ucu ucuna yedinci seviyeye ulaşmayı başarsa da, o seviye arasında en alt kademede yer alıyordu ve o bile iki orta seviye ruh taşına denk olan yirmi bin düşük seviye ruh taşına satılmıştı.

 

Öte yandan bu 6 yıldızlı bir ressamın elinden çıkan bir baş yapıttı. Eğer açık arttırmaya çıkartılırsa, fiyatı kesinlikle elli orta seviye ruh taşının üzerine fırlardı. Buradaki değerinin yalnızca '2' olduğunu düşününce...

 

Bu Mistik Hazine Salonu gerçekten de müthişti. Sergiledikleri hazinelerin değerleri ve türleri beklentilerini fazlasıyla aşmıştı.

 

Tam Zhang Xuan çevrede göz atmaya devam edeceği sırada, merdivenden hafif bir ses duyuldu ve kısa süre sonra iki kişinin yaklaştığını gördüler.

 

"Bu ücra köşede güzel bir şey bulmak nasıl mümkün olabilir ki? Eğer istediğin bir şey varsa, döndükten sonra sana alabilirim!"