Library of Heaven's Path - Bölüm:609 Usta Hong'un Şartları

---

Bölüm:609 Usta Hong'un Şartları

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Ağır yaralı mı...

 

Senin kafan ağır!

 

Usta Feng'le aranızdaki dövüşe bir dövüş demek mümkün mü?

 

Daha çok tek taraflı bir dayaktı! O dövüşte tek damla ter bile atmadın, ancak ağır yaralandığını ve sonraki on yıl boyunca dövüşemeyeceğini mi söylüyorsun?

 

Ağır yaralı olan Usta Feng, tamam mı?

 

Ona bir bak... gözleri bile dönüyor...

 

Öte yandan sen düellodan sonra hala kusursuz derecede enerjik görünüyorsun ve yüzündeki keyifli gülümseme kulaklarına ulaşmak üzere...

 

Düşündükçe öfkesi daha çok artıyordu. Usta Hoca Luo Zhao öfkeyle bağırdı, "İkimiz de yaralı olup olmadığını gayet iyi biliyoruz. Neden sadece düello teklifimi kabul edecek cesaretin olmadığını söylemiyorsun?"

 

"Eğer bir usta hoca olarak gerçekten de ahlaki değerlerini ve itibarını hiçe sayarak zaafımdan faydalanmak istiyorsan, o halde peki, düello teklifini kabul ediyorum. Ancak durum buysa, düellonun kurallarına ben karar veririm!"

 

Usta Hong karşı tarafa sakince bakarak devam etti, "İkimizde kanatlı ruh canavarlarının sırtında olacağız ve yerden bin metre yükseklikte dövüşeceğiz. Teklifimi... kabul edecek cesaretin var mı?"

 

"Sen..."

Luo Zhao başının döndüğünü hissetti.

 

Havada dövüşmek mi?

 

Daha az önce Kayıt Kristalinde gördükleri zihnine kazınmıştı. Eğer bu herifle gerçekten de havada dövüşecek olursa, büyük olasılıkla aynı Usta Feng gibi yere çakılacaktı... ve bekli de sonrasında bir tur da dayak yiyecekti...

 

Karşı tarafa dersini vermek bir yana, bu olaydan sağ çıkamama ihtimali bile vardı.

 

"Cesaretin yok mu?" Usta Hong karşı tarafa gözlerinde bariz bir hor görüyle baktı. "Eğer o kadar korkaksan, zamanımı boşa harcama. Yaralı birine düello teklif ettin, ancak şimdi, teklifimi kabul etmeye cesaret edemiyorsun. Ne kadar utanç verici!"

 

"…"

 

Luo Zhao'nun yüzü bir anda kıpkırmızı kesildi ve neredeyse ağız dolusu kan kusacaktı.

 

Hatırladığı Usta Hong dürüst ve adil bir insandı, ne zaman bu kadar utanmaz biri oluvermişti?

 

Soğuk bir tavırla dudak büken Usta Hong devam etti, "Pekala. Benimle yüzleşmeye cesaretin olmadığına göre, asıl konumuza dönelim. Havada yolumu kestiniz ve rekabetin adaletine gölge düşürdünüz. Bu konuda bir açıklama talep ediyorum!"

 

Bu ziyaretin amacı bir açıklama talep etmekti. Artık Feng Yu'yu dövdüğü için öfkesi büyük ölçüde dinmişti... Ancak konuyu burada kapatmak istemiyordu.

Başlangıçta, herkesi yerlerine yerleştirdikten sonra burayı basmayı düşünmüştü, ancak Usta Zhang onu durdurmuş ve bazı tavsiyelerde bulunmuştu.

 

Ve görünüşe göre bu tavsiyeler işe yarıyordu.

 

Aksi halde, Usta Hong kendi planına göre hareket etseydi - içeriye dalıp, grubu eleştirseydi - karşı taraf bunu bir gecede unutacağı gibi, öfkesini de dindiremeyecekti.

 

Hatta, eğer üçü ona karşı birlik olsalardı, kendisini dezavantajlı konumda bile bulabilirdi.

 

Ancak şimdi, Usta Hoca Karşılaşması yoluyla Usta Feng'in icabına tamamen bakmış ve bir hava düellosu teklif ederek diğerlerini susturmuştu ve rüzgar onun arkasındaydı.

 

"Açıklama mı? Hala bir açıklama mı bekliyorsun?"

 

Luo Zhao ve diğer usta hocalar birbirlerine baktılar ve neredeyse öfkeyle patlayacaklardı.

 

Buraya gelip, Usta Feng'i ölümün eşiğine getirene dek dövdün, üstüne hala bir açıklama mı bekliyorsun?

 

"Basit. Bizi durdurmak için hileli bir yönteme başvurduğunuza göre, bir tazminat istiyorum! Şuna ne dersiniz, fazla ileri gitmeyeceğim - 500 orta seviye ruh taşı ve meseleyi unuturum. Bu meseleyi hocama ya da majestelerine bildirmeyeceğim. Aksi halde, büyük bir tantana çıkartıp, suçlu kimmiş bulunmasını isteyeceğim!"

 

Usta Hong ellerini salladı.

 

Gerçekte, kendisiyle aynı rütbedeki üç usta hocayla karşılaşırken bile çok az korkusu vardı. Ne olursa olsun Usta Zhang, Hongyuan Usta Hoca Köşkü Köşk Efendisi Mo'nun bile yakınlaşmak için yüksek seviye bir ruh taşı vermeye razı olduğu biriydi. Eğer bu mesele büyürse, bu üçü kesinlikle acı çeken taraf olurdu.

 

"500... orta seviye ruh taşı mı?"

 

İkilinin vücutları sarsıldı.

 

5 yıldızlı usta hocalar olabilirlerdi, ancak onların elinde de bu kadar çok orta seviye ruh taşı yoktu. Bir ya da iki yüz ruh taşı bile onlar için büyük bir servet demekti. Tek bir nefeste 500 ruh taşı istemek... bunun soygundan farkı yoktu!

 

Ancak bu konuda gerçekten hatalı oldukları da bir gerçekti.

 

Orijinal planlarına göre, bu herif üç hakkını kaybettikten sonra, kimsenin yüzüne bakamayacak kadar utanmış olacaktı, bu nedenle sessizce ayrılacaktı. Üstelik, itiraz etse bile, bu yalnızca kendi zayıflığını gösterecekti...

Ancak tamamen iyi olmasının yanında, buraya gelip, haklı şekilde açıklama talep etmişti ve ona karşılık bile veremiyorlardı.

 

İçlerinde yükselen sıkıntı hissi son derece rahatsız ediciydi.

 

"Bu olayda uygunsuz davrandığımızı kabul ediyorum, ancak Hong Qian, fazla ileri gitmemeni tavsiye ederim. Her şekilde, gayet iyi durumda değil misin? Bu kadar ileriye giderek aramızda telafi edilemez bir düşmanlık yaratmana gerek var mı!"

 

Luo Zhao yenlerini savurdu.

 

"Burada hepimiz gururlu 5 yıldızlı usta hocalarız. İntikamını çoktan aldın, daha ne istiyorsun? Gerçekten de hepimizi düşman edinmek mi istiyorsun?" İkinci ihtiyar kızarmış bir suratla karşılık verdi.

 

"Ne oldu? Ödemek istemiyor musunuz? Yoksa bunu yapacak paranız mı yok?" Usta Hong elleri ardında bağlı şekilde konuştu.

 

"Hıh, orta seviye ruh taşları bizim gibi 5 yıldızlı usta hocalar için bile değerlidir. Sanki sen tek seferde beş yüz orta seviye ruh taşı çıkartabilir misin?"

 

Luo Zhao dudak büktü.

 

"Pekala. Veliaht prensin bu gece üç hak meselesini konuşmak için bir şölen düzenlediğini duydum. Hepiniz önce geldiğinize göre, kesinlikle bir şeyler duymuş olmalısınız! Bu meselenin nasıl çözüleceğini söylerseniz, bu konuyu kapatabilirim!" Usta Hong karşılık verdi.

 

5 yıldızlı bir usta hoca bile 500 orta seviye ruh taşı ödemekte zorlanırdı!

 

Şu anki acil mesele üç hak konusunun nasıl çözüleceğini bulmak ve öncesinde gerekli hazırlıkları yapabilmekti.

 

"Bu..."

 

Luo Zhao ve diğer ihtiyar bir anlığına birbirlerine bakıp, sonunda kafalarını salladılar.

 

"Veliaht prens meseleyi nasıl çözmeyi düşündüğünü açıklamadı, bu nedenle bizim de bir fikrimiz yok..."

 

"Eğer nasıl çözüleceğini önceden bilseydik, böyle riskli bir plana başvurmazdık."

 

Veliaht prens onların astı olsa da, aynı zamanda Hongyuan Usta Hoca Akademisinin yetenekli bir öğrencisiydi. Ona karşı üstünlük taslamaya cesaret edememişlerdi.

 

"Bilmiyor musunuz?" Usta Hong kaşlarını çattı.

 

"Aynen öyle!" Luo Zhao karşılık verdi.

 

Yanıtı duyan Usta Hong'un tek yapabileceği çaresizce kafasını sallamak oldu.

Karşı tarafın sözleri mantıklıydı. Eğer neler olacağını bilselerdi, onu durdurmak için bu kadar ileriye gitmek yerine, kolayca duruma hazırlanabilirlerdi.

 

Luo Zhao tekrar konuşmadan önce bir an tereddüt etti.

 

"Şuna ne dersin? Veliaht prensin neye niyetlendiğini bilmesek de, Prenses Fei-er ve diğer üç hakla ilgili meseleyi sana anlatabilirim. Bu öğrenebilmek için epey çabaladığımız bir konu oldu."

 

"Tamam o halde. Tüm bildiklerinizi anlattığınız taktirde, yaşananları tamamıyla yok sayacağız!" Usta Hong başıyla onayladı.

 

Usta Zhang ve diğerleri kısa süre içinde Hongyuan Usta Hoca Akademisine gideceklerdi. Prenses Fei-er de akademinin bir öğrencisi olduğuna göre, onun geçmişini öğrenmek ilerde işlerine yarayabilirdi.

 

"Hm. Prenses Fei-er Hongyuan İmparatorluğunun altıncı prensesidir. Hala genç olsa da, bir usta hoca olarak olağanüstü yeteneklere sahip. Bu yıl yalnızca yirmi dört yaşında olmasına rağmen, çoktan 5 yıldızlı usta hoca nişanını takmış!" Luo Zhao açıkladı.

 

"Yirmi dört yaşında bir... 5 yıldızlı usta hoca mı?"

 

Usta Hong gözlerini kıstı.

 

Kendisi de 5 yıldızlı bir usta hoca olduğundan, bu rütbeye ulaşmanın ne kadar zor olduğunu biliyordu. Olağanüstü bir yeteneğin yanında, biri beş farklı yardımcı meslekte üstün bir yeterliliğe sahip olmalı ve her birinde 5 yıldız rütbesine ulaşmalıydı.

 

Başarılı olmak için yüz altmış yıl harcamıştı, ancak karşı taraf bunu yalnızca yirmi dört yaşında başarmıştı...

 

Buna inanması güçtü.

 

"Usta Zhang bile böyle bir dehaya rakip olmakta zorlanır!" Usta Hong acı acı gülümsedi.

 

Gerçek dehalar gerçekten de korkutucuydular.

 

"Evet. Tam olarak bu nedenle Veliaht Prens Ye Qian onunla iyi anlaşmak istiyor ve majestelerinden dört hak talep etti!" Luo Zhao başıyla onayladı.

Bunu ilk öğrendiğinde o da hayrete düşmüştü. Eğer güçlü zihinsel dayanıklılığı olmasaydı, yaşadığı şokla bayılabilirdi.

 

Yirmi dört yaşında bir 5 yıldızlı usta hoca... Geçmişte bunun gerçek olacağına asla inanamazdı.

 

"Ancak Prenses Fei-er'in neden dört hakka ihtiyacı var?" Usta Hong şaşkın bir şekilde sordu.

 

Bu soruyu Zhuang Qin'e de sormuştu, ancak belki de düşük konumundan dolayı, bazı gizli bilgilere ulaşamıyordu. Luo Zhao neler olup bittiğini bildiğine göre, durumu ondan öğrenmek en iyisiydi.

 

"Prensesle birlikte bir arkadaşı ve akademiden iki yoldaşı daha geliyor. Görünüşe göre Yeşil Dağ'da bir çeşit görevdeymişler, bu nedenle veliaht prens onları da davet etmiş. Aksi halde Hongyuan İmparatorluğunun prensesinin yalnızca Arındıran Göl için buraya gelmesine imkan yok." Luo Zhao yanıtladı.

 

Usta Hong durumu anlayarak başıyla onayladı.

Hongyuan 1.Sınıf İmparatorluğu Usta Hoca Kıtasında bile oldukça büyük bir güç sayılırdı. Komutası altında Huanyu gibi en az yüzlerce 2.sınıf imparatorluk vardı ve özel bir durum olmadığı sürece buraya bizzat gelmesi için hiçbir sebep yoktu.

 

Arındıran Göl mistik etkilere sahip olsa da, bu temel olarak Ahenkli Ruh ve Evren Köprüsü alemindeki üstatlar için geçerliydi. Üstelik Huanyu İmparatorluğu için bir hazine sayılsa da, 1.Sınıf bir imparatorlukta kolaylıkla yerini alabilecek pek çok eser olmalıydı. Yalnızca bunun için böyle uzun bir yolculuğa çıkmalarına gerek yoktu.

 

"Diğerlerinin kimliklerini ve isimlerini biliyor musunuz?" Usta Hong sordu.

"Prenses Fei-er'in arkadaşı Luo Qiqi olarak biliniyor. Duyduğuma göre o da 1.sınıf bir imparatorluğun prensesiymiş. Detaylara gelince, kraliyet ailesi meseleyi gizlediği için, daha derine inmeye cesaret edemedik. Ancak, görünüşe göre bir usta hoca olarak rütbesi Prenses Fei-er'den geri kalmıyor ve gelişimi ondan bile üstün. Tahminlerime göre, dördümüz birleşsek bile ona rakip olamayabiliriz!" Luo Zhao ciddi bir ifadeyle konuştu.

 

Luo Qiqi'yi yalnızca bir kez görmüştü ve karşı tarafın gelişimin hayret verici bir seviyeye ulaştığını fark etmişti.

 

En azından, kıza karşı bir şansı olmayacağını biliyordu.

"Geri kalan ikisine gelince, ikisi de prensesin sınıf arkadaşları. İkisi de erkek ve gelişimleri prensese yakın seviyede. Daha önemlisi, soylu bir duruşları var, bu nedenle onların da güçlü bir geçmişe sahip olduklarını tahmin ediyorum. İsimlerine gelince..."

 

Luo Zhao devam etmeden önce bir an düşündü, "Sanırım birinin adı Xing Yuan, diğeri ise Wu Zhen... Aynı Luo Qiqi gibi, onlar hakkındaki detaylara da hakim değilim!"

 

"Luo Qiqi, Xing Yuan ve Wu Zhen?"

 

Usta Hong başıyla onayladı.

Hepsi Usta Hoca Akademisinden geldiklerine göre, onlar da usta hoca olmalıydılar. Ayrıca, Prenses Fei-er'in sınıf arkadaşları oldukları düşünülürse, onlar da 5 yıldızlı usta hocalar olmalıydılar.

 

Genç yaşlarına rağmen sahip oldukları yetenekler düşünülürse, gelecekte büyük şeyler başaracakları kesindi.

 

Doğal olarak, Huanyu İmparatorluğu onlarla yakınlaşma fırsatını kaçıramazdı.

 

Veliaht Prens Ye Qian'ın Arındıran Göl haklarını onlara teklif edecek kadar ileri gitmesine şaşmamalıydı.

 

Bir başka meseleyi hatırlayan Luo Zhao endişeyle onu bilgilendirdi, "Bu arada, Prenses Fei-er'in öfkeli bir karakteri olduğunu duydum ve Luo Qiqi'nin son derece soğuk bir karakteri var. Eğer onlarla karşılaşırsanız, onları gücendirmemek yerinde bir davranış olacaktır. Aksi halde, Huanyu İmparatorluğu onların gazabından kurtulamaz!"

 

"Onları gücendirmek mi? Endişelenme, karşılaşsak bile onları gücendirmemiz imkansız!"

 

Usta Hong içten bir tavırla kıkırdadı, "Ne de olsa hepimiz dürüst insanlarız!"