Library of Heaven's Path - Bölüm:579 Dalgın Zhang Xuan

---

Bölüm:579 Dalgın Zhang Xuan

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Yalnızca şansını deniyordu, ancak onu sevindirecek şekilde, fikri işe yaramıştı. Heyecanlanan Zhang Xuan'in gözleri ışıldadı ve aceleyle kitabın kapağını açtı.

 

"Dünya dışı bir yaşam formunun yavrusu ve bir ruh canavarı. Hongfeng İmparatorluğunun Wangyuan Dağında doğmuş. Gelişimi Yüce Ölümlü 5-dan Ahenkli Ruh aleminde... Kusurlar: ..."

 

'Bu bir safkan Dünya Dışı İblis değil, ancak... bir ruh canavarıyla melez mi?'

 

Zhang Xuan gözlerini kırpıştırdı.

 

Yalnızca duruşuyla bile 4 yıldızlı usta hocaların kendisine yaklaşmasını engelleyebilecek kadar güçlü olan bu canavarın... gerçekte yalnızca bir melez olacağı kimin aklına gelirdi! Eğer durum buysa... bir safkan ne kadar güçlü olmalıydı?

 

Üstelik, bir ruh canavarıyla çiftleştiğini söylemeye bile gerek yoktu... Dünya Dışı Şeytani Kabilenin tercihleri gerçekten de sıra dışıydı!

 

Birinin fiziksel ihtiyaçlarını bir ruh canavarının devasa ve şiş vücuduyla karşılaması... Zhang Xuan iğrenerek ürpermeden edemedi.

 

'Ancak yine de, bu canavar gerçekten de güçlü!'

 

Kitaptaki bilgilere göre, karşı tarafın fiziksel vücudu ve ruhu inanılmaz güçlüydü, öyle ki aynı gelişim alemindeki usta hocaları kolaylıkla yenebilirdi - aslında, ona yaklaşmalarını bile engelleyen muazzam öldürme arzusuna karşı özel bir eğitim almayan usta hocalara demek daha doğru olurdu.

 

Usta Hoca Köşkünün Dünya Dışı Şeytani Kabileden bu kadar korkmasına şaşmamak gerekirdi. İnsanlar ve Dünya Dışı Şeytani Kabilenin üyeleri arasında bariz ve muazzam bir yetenek farkı vardı.

 

"Sahip olduğum Semavi Yolun zhenqisi canavarın uyguladığı baskıdan korkmuyor. Yalnızca 5 metre çevresine yaklaşıp, orada kısa bir süreliğine duracağım!"

 

Zhang Xuan Usta Hong'un Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrini daha az önce yok etmiş ve insanların diline düşmüştü. Bu testi kolaylıkla geçebilecek olsa da, bu kez fazla göz önüne çıkmaması gerektiğini hissediyordu.

 

Her şekilde, bu yalnızca ön eleme turuydu ve bir sıralama söz konusu değildi. Testi geçmesi yeterli olacaktı, dikkatleri üzerine çekmesine gerek yoktu.

 

Bunu düşünen Zhang Xuan çevredekileri kontrol etmek için bakışlarını kaldırdı.

 

Kitaba göz atmak için harcadığı sürede, diğerleri çoktan onun önüne geçmişlerdi. Canavarın çevresine yaklaşan pek çok kişi vardı ve 5 metre çizgisine birkaç adım uzaklıktaydılar.

 

Hareketleri kısıtlanmış gibi görünseler de, bu kadar yaklaşabilmeleri bile cesaretlerini ve kararlılıklarını gösteriyordu.

 

Ait oldukları güçleri temsil etmek için onların seçilmelerine şaşmamalıydı, sıra dışı bir zihinsel dayanıklılığa ve yeteneğe sahiptiler.

 

"Şu Luo Xuan gruba öncülük ediyor..."

 

En önde Fani Bulut Tarikatından Luo Xuan vardı. Köşk Efendisi Kang'ın ona gösterdiği listede şampiyonluğun bir numaralı adayı olarak gösteriliyordu ve şu anda bunun doğru bir tahmin olduğu anlaşılıyordu.

 

 

Biri Dünya Dışı İblisin 5 metre çevresine yaklaşabildiği sürece, bu testi geçmiş sayılacaktı.

 

Song Chao'ya gelince, tüm grubun ortalarında bir yerdeydi. Öte yandan Ruohuan gongzi Zhang Xuan'in beklentilerini aşmıştı. Şaşırtıcı bir şekilde, öndeki grubun içindeydi.

 

"Şimdi gitmeli miyim, yoksa bir süre daha mı beklemeliyim? Unut gitsin, nasıl olsa acelem yok. Öncelikle şu canavarın kusurlarına bir bakabilirim!"

 

Henüz kimsenin 5 metre çizgisine ulaşmadığını gören Zhang Xuan önce kitabı okumaya devam etmeye karar verdi.

 

Semavi Yolun Kütüphanesindeki kitapta melez Dünya Dışı İblisle ilgili pek çok kusur yazılıydı ve Zhang Xuan'in hepsini okuması biraz zaman aldı. Her şekilde, testi ilk tamamlayan kişi olarak dikkat çekmek istemiyordu. Bu nedenle biraz daha beklemeye karar verdi.

 

...

 

Sahnenin altında.

 

"Ruohuan iyi iş çıkartıyor gibi görünüyor. Daha en başta böyle olağan üstü sonuçlar elde edeceği kimin aklına gelirdi!" Kıdemli Su sakalını sıvazlayarak konuştu.

 

"Aynen öyle. Dünya Dışı Şeytani Kabile gerçekten de korkunç, ben bile orada olsam ondan daha iyi bir sonuç elde edebileceğimi düşünmüyorum!" Usta Ling iç çekti.

 

Onlar da ilk kez bir Dünya Dışı İblisle karşılaşıyorlardı. Sahnenin altında olmalarına rağmen yoğun öldürme arzusu onları bile kasmıştı. Şu anda adayların üzerine çöken baskıyı hayal etmeleri çok zordu.

 

"Görünüşe göre ona daha önce verdiğim tavsiye işe yaradı!" İki dostunun iltifatlarını duyan Köşk Efendisi Kang gülümsedi.

 

"Ya? Onu üst sıraları zorlayacak kadar motive etmek için ne söyledin?" Usta Su ve Usta Ling merakla sordu.

 

Böyle büyük bir değişime ne tür bir tavsiyenin neden olacağını hayal edememişlerdi.

 

Son iki ayda Ruohuan gongzi büyük bir ilerleme gösterse de, hala diğer tarikat ve imparatorlukların dehalarına rakip olmaktan çok uzaktaydı.

 

"Ona endişelenecek hiçbir şey olmadığını, yalnızca elinden gelenin en iyisini yapmasını söyledim. Ne de olsa bu dünyada Usta Zhang'den daha korkunç bir şey olabilir mi? Usta Zhang'den bile korkmadığına göre, neden herhangi bir konuda tereddüt etsin ki?" Köşk Efendisi Kang sakalını sıvazladı.

 

"Öhö öhö..."

 

Usta Su ve Usta Ling sendelediler. Eski dostlarının sözleri karşısında ne diyeceklerini şaşırmışlardı.

 

Ancak biraz düşününce, biraz garip gibi dursa da, gerçekte iyi bir tavsiyeydi.

 

Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrini bile iki, üç dakikada yıkan bir herif - eğer Ruohuan gongzi böyle bir yaratıktan bile korkmuyorsa, diğer dehalardan korkacak neyi vardı ki?

 

Sadece... Dünya Dışı İblise duyduğu korkuyu bastırmak için Usta Zhang'i kullanmak... Neden ortada yanlış bir şeyler varmış gibi hissettiriyordu?

 

Bir anlık sessizlikten sonra, Usta Su birden kaşlarını çatarak sordu, "Doğru ya, Usta Zhang neden hareket etmiyor? Yoksa sınırı bu olabilir mi?"

 

Usta Zhang başlangıçta oldukça hızlı ilerlemişti, ancak dört adım attıktan sonra aniden durmuştu ve o zamandan beri hiç ilerlemişti. O zamandan beri birkaç dakika geçmişti. Yoksa Dünya Dışı İblisin neden olduğu baskıya dayanamamış mıydı?

 

"Olağan üstü yeteneklere sahip olsa da, hala çok genç. İlk kez bir Dünya Dışı İblisle karşılaşıyor ve korkudan donup kalması kaçınılmaz..." Usta Liu başını salladı.

 

"Ben de neler olduğunu bilmiyorum. Aslında, ben de aynı şeyi düşündüm, ancak benim asıl endişelendiğim..."

 

Köşk Efendisi Kang kafasını salladı, "... bir kez daha büyük bir olay çıkartması!"

 

"Büyük bir olay mı? Bence bunun pek ihtimali yok. Dünya Dışı İblisin gücü düşünülürse, sen ve ben bile ona rakip olamayız, o ise şu anda yalnızca Yüce Ölümlü 3-dan'ın zirvesinde... Ayrıca testin amacı yalnızca Dünya Dışı İblise yaklaşmak. Bu durumda nasıl bir sorun yaşanabilir ki?"

 

Usta Su başını salladı. "Bu konuda endişelenmene gerek yok!"

 

"Umarım öyledir..."

 

Köşk Efendisi Kang başıyla onayladı ve tam konuşmak üzereyken, bir anda donakaldı. Ardından, parmağıyla sahneyi işaret ederek seslendi, "Bu nasıl olabilir?"

 

Karşı tarafın telaşlı sesini duyan Usta Su ve Usta Ling aceleyle bakışlarını sahneye çevirdiler ve gözleri kontrolsüzce kısıldı.

 

Luo Xuan ve diğerleri 5 metre çizgisine adım attıkları anda, Dünya Dışı İblisin bunca zamandır kapalı olan gözleri aniden açıldı ve kan kırmızı gözlerinden kötücül bir parıltı geçti.

 

"Beni bir cesaret sınavı olarak kullandığınıza göre, ecelinize susamışsınız!"

 

Bir ses gök gürültüsü gibi patlayarak herkesin ruhunu sarstı. Dünya Dışı İblisin dev vücudu sarsıldı ve bir anda, herkes bir fırtınanın içinde kalmış gibi hissetti.

 

"Ah..."

 

En önde duran birkaç usta hoca aynı anda acı içinde haykırdı. Vücutlarındaki tüm güç çekildi ve korkudan çaresizce yere yığıldılar.

 

Luo Xuan da bir istisna değildi. Vücudu kasıldı ve sanki ruhu vücudundan kaçmış gibi görünüyordu.

 

"Sizi aşağılık yaratıklar, ne cüretle beni yakalayıp, kullanırsınız! Her birinizi yutacağım..."

 

Öfkeyle kükreyen Dünya Dışı İblisin parıldayan kırmızı dudakları ayrılı ve sıralarca keskin dişi ortaya çıktı. Yalnızca bunu görmek bile birinin tüylerini diken diken etmeye, ona yaklaşanın paramparça olacağını hissettirmeye yeterliydi.

 

"AHH... BEN ARTIK YARIŞMAYACAĞIM..."

 

Dünya Dışı İblis sözlerini bitiremeden önce, solgun yüzlü bir usta hoca bir anda çığlık atarak sahneden aşağı atladı.

 

Az önce durduğu yerde pis kokulu bir sıvı birikmişti.

 

İlk örneğin ardından ikinci ve üçüncünün gelmesi uzun sürmedi.

 

4 yıldızlı usta hoca dehaların böyle bir duruma düşecekleri kimin aklına gelirdi! Aşağıdaki kalabalık tamamen sessizleşmişti. Ancak yine de, kimse onların korkak olduğunu düşünmüyordu.

 

Ne de olsa... hiçbiri aynı koşullarda daha farklı davranacaklarını iddia edemezlerdi.

 

Dünya Dışı İblis kendi halindeyken bile korkunçtu; şimdi kükreyip, dişlerini gösterirken diğerlerinin dayanabilmesi şaşırtıcı olurdu.

 

"Sizin gibi işe yaramaz canlılar bile kıtayı yönetebiliyorsa, dünya gerçekten de gerilemiş!"

 

Aday usta hocalardan bazılarının kaçtığını ve geri kalanların da bayıldığını gören Dünya Dışı İblis dalga geçti. Tam tek bir nefesle hepsini kaçıracağı sırada, genç bir adamın az ötede sessizce durduğunu gördü ve sanki...

 

...dalmış gibiydi!

 

Dalgın mı?

 

Burada cesaretinizi ölçmüyor musunuz? Ne demeye dalıyorsun?

 

Ayrıca, burada kükreyip duruyorum ve ölüm aurasını maksimuma çıkarttım. Yarı 5 yıldızlı usta hocalar bile bu baskıya dayanmakta zorlanırlar. Ancak senin gibi bir ufaklık bundan etkilenmiyor mu?

 

Dünya Dışı İblis öfkeli bir yüz ifadesiyle tüm öldürme arzusunu genç adama odaklayarak kükredi.

 

"Ufaklık, cesur olduğunu mu sanıyorsun? Bakalım geberdikten sonra ne kadar cesur kalabileceksin..."

 

Hualala!

 

Muazzam bir öldürme arzusu taşıyan ses tüm sahnenin üzerinden bir hortum gibi geçti. O kadar güçlüydü ki, sahnenin altındaki bir 4 yıldızlı usta hoca bile koltuğundan düşüp, bayıldı.

 

Yere yığılmış tüm 4 yıldızlı usta hocalar korkuyla top gibi kıvrılarak, yüksek sesle nefes almaya bile cesaret edemez hale geldiler.

 

Ancak...

 

Tüm öldürme arzusunu odakladığı genç adam hala olduğu yerde sessizce duruyordu ve tüm dikkati... gördüğü hayallerdeydi!

 

Karşı taraf saldırısını bile fark etmemiş gibi görünüyordu!

 

"Seni geberteceğim!"

 

Gururlu bir Dünya Dışı İblis olmasına rağmen böyle genç bir usta hoca tarafından göz ardı edilmeyi beklemediğinden, tüm öfkesi kabarmıştı.

 

Daha önce, Usta Hong onu yakalayabilmek için yetmişten fazla usta hoca görevlendirmişti.

 

Ve savaşta, en az yirmi tanesini öldürüp, otuz tanesini yaralamayı başarmıştı. 5 yıldızlı bir usta hoca olan Usta Hong bile ondan korkuyordu. Ancak, 4 yıldız temel seviye bir usta hoca onu göz ardı etmeye mi cüret ediyordu?

 

Bu çok fazlaydı!

 

Bom!

 

Çevrede daha bile güçlü bir aura yükseldi ve auranın taşıdığı öldürme arzusunu hisseden Usta Hong'un bile yüzü soldu. Ancak, karşısındaki genç adam hala hayal aleminde gibiydi.

 

Sanki karşısında olup bitenlerin hiçbir önemi yoktu. Ne baskı ne de uyguladığı öldürme arzusu genç adamı etkilemiyordu.

 

"Bu... Usta Zhang'in kesinlikle bir şeyler yapacağını biliyordum, ancak yine de... gerçekten olacağı kimin aklına gelirdi!"

 

Köşk Efendisi Kang, Usta Su ve diğer kıdemlilerin yüzleri soldu ve kontrolsüzce titrediler.

 

Doğal olarak, bu genç adam Zhang Xuan'di.

 

Tüm ihtimallere karşı, işin içinde Usta Zhang varken bir şeyler olacağını düşünmüşlerdi. Ve sanki onların beklentilerini boşa çıkarmak istememiş gibi, gerçekten de bir şeyler olmuştu.

 

Karşı taraf, kendilerinin bile bu muazzam öldürme arzusuna karşı koyamayacakları bir Dünya Dışı İblis. Ancak, öldürme arzusunun büyük kısmı senin üzerine odaklanmış olmasına rağmen, sen hala hayal aleminde misin... Sırf rakibine saygını göstermek için ufak da olsa bir tepki veremez misin? Savaş alanında bu şekilde hayallere daldığına göre, neyin peşindesin sen?

 

"Yoksa... Usta Zhang korkudan bayılmış olabilir mi?"

 

"Bayılmak mı? Bayılmış olsa nasıl hala ayakta olsun? Dahası, az önce etrafa bakınıyordu..."

 

"Ancak bilinci hala yerindeyse, şu anda ne yapıyor olabilir? Dünya Dışı İblis o kadar büyük bir baskı uyguluyor ki neredeyse kan kusmak üzere, Usta Zhang nasıl hiç tepki vermeden durabilir?"

 

"Bu... Benim de hiçbir fikrim yok!"

 

Bir gariplik olduğunu fark eden tek onlar değillerdi. Diğer usta hocalar ve aşağıdaki kalabalık da bu garipliği fark etmişlerdi ve birbirlerine şaşkın ifadelerle bakıp, yaşananları anlamaya çalışıyorlardı.

 

Dünya Dışı İblis doğuştan gelen ruhları korkutma yeteneğiyle, tüm adayların hareketsiz halde yere yığılmalarına neden olmuştu ve çoğu tek kelime etmeye bile cesaret edemiyordu.

 

Ancak tüm dikkatini Usta Zhang'e yöneltmesine, durmadan kükreyerek, dişlerini göstermesine rağmen... karşı taraf tamamen kayıtsızdı...

 

Kardeşim, gerçekten de Dünya Dışı İblisten korkmuyor musun, yoksa çoktan öldün mü?