Library of Heaven's Path - Bölüm:576 Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri

---

Bölüm:576 Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri

 

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Haplar ya da özel teknikler sayesinde, üstatlar dış görünüşlerini değiştirerek kendilerini genç gösterebilirlerdi. Bazen, yüksek rütbeli usta hocalar bile bu sahte kılıkları ayırt edemeyebilirlerdi.

 

Öte yandan, bir insanın ruhu doğumu sırasında yaratılırdı ve zaman geçtikçe olgunlaşırdı. Hiçbir gelişim tekniği ya da yöntem birinin ruh yaşını gizleyemezdi.

 

Bu nedenle birinin yaşını ölçmek için ruhunu kullanmak en adil yöntem sayılırdı ve hiç kimse buna itiraz etmedi.

 

Kısa süre sonra elli altı adayın tümü de kristal küre testini geçmişti. Çoğu yirmi sekiz ila yirmi dokuz yaş arasındaydı ve en yaşlıları yirmi dokuz yaş ve on bir aylıktı. Doğal olarak içlerindeki en genç kişi Zhang Xuan'di.

 

Yirmi yaşına ulaşmasına hala iki ay vardı ve kimse böyle genç bir aday karşısında şok olmadan edememişti - ne de olsa diğerleri ondan on yaş kadar büyüktüler.

 

Yaşı düşünülürse, burada toplananlar arasındaki en yetenekli kişi olduğunu söylemek abartılı olmazdı.

 

"On Bin Krallık İttifakı neden zaman geçtikçe daha da geriliyormuş gibi görünüyor?"

 

"Aynen öyle. Bizimle yarışmak için bu çocuğu gönderdiklerine göre, tüm umutları tükenmiş olmalı!"

 

"Pek çok kez ardı ardına son sırada yer aldılar. Bu noktada öz güvenlerini kaybetmeleri şaşırtıcı değil..."

 

...

 

Pek çok kişi On Bin Krallık İttifakını küçümseyen sözler etti.

 

Usta Yang o gün bölgedeki en büyük on dört gücü tek başına def etmiş olsa da, tüm mesele gizli tutulmuştu ve tüm haberler sansürlenmişti. Bu nedenle izleyicilerin büyük çoğunluğu, hatta seyirci usta hocalar bile meseleden habersizlerdi.

 

On Bin Krallık İttifakı geçmişte hiç iyi bir sonuç elde edememişti ve diğer adaylardan on yaş genç bir veledi gönderdikleri ortaya çıkınca, doğal olarak, turnuvadan umudu kestiklerini düşünmüşlerdi.

 

"Herkes koşulları sağladığına göre, ön eleme turuyla ilgili daha çok detay vermeme izin verin."

 

Herkesin kontrolden geçtiğini gören Usta Hong kıkırdadı, "İlk tur, Mizaç!"

 

Bu noktada, Usta Hong ellerini salladı.

 

"Bu 5 yıldızlı Usta Hoca Fei Yuzi'den kalan Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri. Bu eser Qi Men Dun Jia kavramlarını taşır ve paha biçilemez bir hazinedir!"

 

Puf!

 

Sahnenin köşesindeki sis açılırken herkesin görüşü bir anlığına bulanıklaştı ve dev bir hisar ortaya çıktı. Kırmızı tuğlalar, zümrüt çatı, beyaz duvarlar ve yeşil koridorlar karşıdan insanın tüylerini ürperten kötücül bir aura yayıyordu.

 

"Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri mi?"

 

"O da ne?"

 

"Bunu daha önce bir kitapta gördüğümü hatırlıyorum. Eğer doğru hatırlıyorsam, bu Qi Men Dun Jia kavramlarını taşıyan özel bir hazine olmalı... Tam olarak ne olduğuna, ya da testin nasıl yapılacağına gelince, benim de hiçbir fikrim yok!"

 

 

"Qi Men Dun Jia mı? O da nedir?"

 

"Bu son derece nadir, özel bir meslektir. Huanyu İmparatorluğunda bile tek bir şubesinin bile olmadığını duydum."

 

...

 

Sislerin arasından beliren hisarı görünce, kalabalıkta büyük bir tantana başlamıştı.

 

Köşk Efendisi Kang ve diğerleri bile şüphe içinde kaşlarını çatmadan duramadılar.

 

Engin bilgilerine rağmen, bunu daha önce hiç duymamışlardı.

 

"Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrinin yalnızca tek bir giriş ve çıkışı var. Mizaç testinde, girişten girdikten sonra bir tütsülük sürede çıkıştan çıkabildiğiniz sürece testi tamamlamış sayılacaksınız!"

 

Usta Hong kıkırdayarak kuralları açıkladı.

 

"Bu kadar basit mi?"

 

"Ancak yalnızca girişi görebiliyoruz. Çıkış nerede?"

 

"Benim de hiçbir fikrim yok. Ancak, içeri girince bulabiliriz..."

 

...

 

Testin kurallarının ne kadar basit olduğunu duymak herkesi şaşırtmıştı. Zhang Xuan bile biraz şaşkına dönmüştü.

 

Hepsi üstün muhakeme yeteneklerine sahip 4 yıldızlı usta hocalardı. Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri bir tür Aldatma Düzenine sahip olsa bile, üstesinden gelmeleri zor olmamalıydı.

 

Bu Usta Hoca Turnuvasının ön eleme turu olduğuna göre, nasıl bu kadar kolay olabilirdi ki?

 

"Bu testin kolay olduğunu mu düşünüyorsunuz? Size şunu önceden söyleyeyim, şansa bel bağlamayın. Göründüğü kadar kolay değil!"

 

Herkesin şüphe dolu bakışlarını gören Usta Hong kıkırdadı. "Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri içene bir seferde yalnızca tek kişiyi kabul eder. Toplamda elli altı adayımız olduğuna göre, bir sıra belirlemeliyiz. Herkesin yaşını kontrol ettiğimize göre, o halde en genç olandan başlayalım... Bu durumda ilk giren Usta Zhang olacak!"

 

En gençleri Zhang Xuan olduğuna göre, bu sıraya göre ilk giren o olmalıydı.

 

Gerçekte, Usta Hong'un böyle bir ayarlama yapmasının nedeni, Usta Yang'ın has çırağının ne kadar yetenekli olduğunu görmek istemesiydi.

 

"Ben mi?" Zhang Xuan şaşkın bir ifadeyle gözlerini kırpıştırdı.

 

"Hm!" Usta Hong başıyla onayladı.

 

"Usta Zhang'in ilk girmesine izin vermek mi? Bu fazla düşüncesizce değil mi?" Sahnenin altında, Köşk Efendisi Kang, Kıdemli Su ve On Bin Krallık İttifakı Usta Hoca Köşkünün diğer kıdemlileri birbirleriyle bakışırken ağızları seğirdi.

 

"Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum..." Kıdemli Wu da başıyla onayladı.

 

Daha önce, seçim turunda, Usta Zhang yüzünden büyük acı çekmişti. Karşı tarafın yöntemleri fazlasıyla garipti! Usta Hong'un önce onun başlamasına izin vererek... Büyük dikkatsizlik ediyorsun.

 

"Bu... Usta Hong, neden önce ben başlamıyorum? Usta Zhang herkesten sonra girebilir!"

 

Ruohuan gongzi de durumu fark ederek hızla öne çıktı.

 

"Neyin peşindesin? Usta Hong çoktan yaşa göre gireceğimizi söyledi, kuralları çiğnemeye mi çalışıyorsun?"

 

"Sana turnuvadan çekilmeni öneririm. Bir teste girmekten korktuğuna göre, On Bin Krallık İttifakı itibarını önemsemese bile, lütfen usta hocalık mesleğini alçaltma!"

 

"Bu noktada korkmak için biraz geç kalmadınız mı..."

 

...

 

Ruohuan gongzinin sözlerini duyan diğer usta hocalar soğuk bir tavırla dudak büktüler.

 

Genellikle teste ilk başlayan kişi ne beklemesi gerektiğini bilmediği için dezavantajlı konumda olurdu. Onlara göre, Zhang Xuan son dakikada korkmuştu ve bu nedenle Ruohuan gongzi onun yerine girmek istiyordu.

 

Dahası, karşı tarafın yaşı ve gelişimini düşününce, küçümsemeleri daha da artmıştı.

 

"Endişelenmeyin, bu adil bir test olacak. İlk ya da son girmek bir şeyi değiştirmeyecek. Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrindeki Qi Men Dun Jia sürekli değişir ve kendisini tekrar etmez. İlk adayın karşılaştıkları geri kalanlar için bir tecrübe sağlamayacak!"

 

Usta Zhang'in bundan endişelendiğini düşünen Usta Hong kıkırdadı. "Ayrıca, eserin içindeki saldırı mekanizmaları bir tütsülük sürenin sonunda otomatik olarak durur. Bu nedenle gelişim alemin ne olursa olsun, hayati bir tehlike ile karşılaşmayacaksın!"

 

"Endişelenme, bunun icabına bakabilirim..."

 

Zhang Xuan Ruohuan gongzi'ye dönerek onu teselli etti.

 

Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri kulağa korkunç gelse de, onu etkilememişti.

 

"Artık girebilirsin!" Zhang Xuan'in sesinde en ufak bir korku ifadesi bile olmadığını duyan Usta Hong'un yüzünden bir onay ifadesi geçti ve ona kapıyı işaret etti.

 

"Hm!"

 

Ayağını kaldıran Zhang Xuan kalenin girişine doğru yürüdü.

 

Zhang Xuan girişte kaybolduğu sırada, Ruohuan gongzi'nin yüzünde acı bir gülümseme şekillendi. "Bunun icabına bakabileceğine şüphem yok, benim korktuğum... Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrinin sana dayanamaması..."

 

Zhang Xuan'le geçirdiği günlerden sonra, bu herifle ilgili derin bir anlayışa sahipti.

 

Genellikle şaşırmış gibi görünse de, harekete geçtiği anda sahip olduğu inanılmaz yeteneklerle birini korkudan öldürebilirdi.

 

Onun fiziksel ve zihinsel işkenceleri nedeniyle neredeyse deliren Kıdemli Wu, Kıdemli Bai ve diğerleri bir yana, yalnızca Buzul Ovası Meclisinde yaşadıkları bile onun hakkında çok şey anlatıyordu... Sözde Yin-Yang Gölünde eğitim yapmaları gerekiyordu, ancak onlar gölü bile göremeden önce, bu herif çoktan suyu kurutmuştu...

 

Genel mantık bu herife işliyor gibi görünmüyordu.

 

Bu Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri heybetli gözüküyordu, ancak işin içinde Zhang Xuan varken, Ruohuan gongzi bir şeylerin garip gideceğinden şüphe etmiyordu.

 

"Umarım düşüncelerimde yanılırım..."

 

Kalbini tutan Ruohuan gongzi düşündü.

 

"Endişelenmene gerek yok. Usta Zhang'in sıra dışı gücü düşünülürse, tehlikede olmayacaktır!"

 

Ruohuan gongzi'nin yüzündeki berbat ifadeyi gören Song Chao onu teselli etmek için öne çıktı.

 

Son günlerde Zhang Xuan'i göremediğinden, zamanının çoğunu Usta Hoca Köşkünde geçirmişti ve orada Ruohuan gongziyle tanışmıştı.

 

Benzer geçmişlere sahiptiler ve ikisi de Usta Zhang tarafından darmadağın edildiklerinden, rakip olsalar bile birbirlerine karşı bir tür bağ hissetmişlerdi.

 

"Öhöm öhöm, Usta Zhang'in tehlikede olmasından endişelenmiyorum, fakat..." Sözlerinin ortasında, Ruohuan gongzi aniden durdu. "Umarım abartılı düşünüyorumdur!"

 

"Onun tehlikede olmasından endişelenmiyor musun? Bu da ne demek oluyor? Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrinin tehlikede olmasından endişeleniyor olamazsın, değil mi?"

 

Song Chao karşılık veremeden önce, az ötede olan bir genç adam yenlerini savurarak dudak büktü, "Ne şaka ama!"

 

İkili ona doğru dönünce, kalın kaşları ve kemerli bir burnu olan genç adamı gördüler.

 

Ruohuan gongzi karşı tarafı tanıyordu.

 

"Soğuk Rüzgar Tarikatından Liao Wuzhi. Dikkat edilecek rakipler listesinde ikinci sırasındaydı!"

 

Genç adamın sözleri rahatsız edici olsa da, yeteneklerini hafife almamak gerekirdi.

 

O Soğuk Rüzgar Tarikatının bir numaralı dehası ve Usta Hoca Turnuvasının ikinci en popüler şampiyonluk adayıydı.

 

Nasıl yanıt vereceğini bilemeyen Ruohuan gongzi garip bir ifadeyle karşılık verdi, "Bu... Usta Zhang'i hafife almamalısın, o oldukça üstün biridir..."

 

"Üstün mü?" Liao Wuzhi homurdandı. "Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehrinin ne kadar kokutucu olabileceğini bilmediğin için böyle konuşabiliyorsun!"

 

"Korkutucu mu?" İkili şaşırmıştı. "Yoksa Kardeş Liao bu konuda bir şeyler mi biliyor?"

 

"Tabi ki! Bir keresinde bir kitapta okumuştum!" Çenesini hafifçe yukarı kaldıran Liao Wuzhi'nin gözleri gururla parıldadı.

 

Çoğu köşk efendisinin bile konudan habersiz olduğu düşünülürse, bunu bildiği için epey bilgili sayılırdı.

 

"Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri Üç Mistik, Sekiz Kapı ve Altı Jia olarak adlandırılabilecek Qi Men Dun Jia kavramlarını taşır. Zhifu, Tengshe, Taiyin, Liuhe, Baihu, Xuanhu, Jiudi, ve Jiutian ruhlarını içinde barındırır. İçine girenler sonsuz bir korku döngüsüne düşerler! Uygun mizaçlı olmayanların zihinsel dayanıklılıkları çöker ve öz güvenlerini yitirirler!"

 

İki elini de ardına bağlayan Liao Wuzhi büyük bir taktisyenin duruşu ve öz güveniyle konuştu.

 

"Usta Zhang'in yaptıklarını duydum ve gerçekten de böyle genç bir yaşta 4 yıldızlı usta hoca olabilmesinden etkilendim. Yalnızca seni, Ruohuan gongziyi alt edebilmesi bile yeteneklerinin üstün olduğunu gösterir... Ancak sonuçta hala çok genç. Dahası, yenilgiyi tatmayan el bebek gül bebek hayatıyla, zihinsel dayanıklılığı sınırlı olmalı! Bu test... muhtemelen onu durduracaktır!"

 

Şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olarak, analiz yeteneği kesinlikle sıradan değildi.

 

Usta Zhang genç olabilirdi, ancak On Bin Krallık İttifakının adayı olarak seçilmesi onunla ilgili sıra dışı bir şeyler olduğu anlamına geliyordu. Bu nedenle Liao Wuzhi yalnızca yaşı nedeniyle onu küçümsememişti.

 

Ancak Usta Zhang gerçekten de bir deha olsa bile, hala çok gençti ve henüz yeterince olgunlaşmamıştı. Zayıf zihinsel dayanıklılığı onun en büyük kusuruydu.

 

Bu test onun şu ana kadar yüzleştiği en büyük zorluk olacaktı.

 

"Eğer tahminlerim doğru çıkarsa, zihinsel dayanıklılığı kesinlikle beş ile on dakika arasında çökecektir!" Liao Wuzhi tahmin yürüttü.

 

"Beş ile on dakika arasında mı?"

 

"Hm! Hayalet Bölgesi İllüzyon Şehri fazla güçlüdür. Hesaplarıma göre, ben bile en fazla bir tütsülük süre dayanabilirim. Bu açıdan Usta Hong'un belirlediği süre gerçekten de kusursuz hesaplanmış. Büyük olasılıkla hiçbir aday daha uzun dayanamazdı! Usta Zhang'in genç yaşı düşünülürse, beş dakika dayanabilmesi bile inanılmaz olur..."

 

Liao Wuzhi ellerini gururla salladı ve tam devam etmek üzereyken birden donup kaldı. Sanki bir hayalet görmüş gibi, vücudu kasıldı, gözleri kocaman açıldı ve dudakları kontrolsüzce titremeye başladı.

 

"N-neler... oluyor?"