Library of Heaven's Path - Bölüm:533 Psikozun Şeytani Ezgisi

---

Bölüm:533 Psikozun Şeytani Ezgisi

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

4 yıldızın zirvesinde bir usta hoca ve 4 yıldızlı bir şeytani çalgıcı olarak, Kıdemli Wu'nun gücü üzerindeki hakimiyeti hayret verici bir seviyeye ulaşmıştı. Bu adil bir yarışma olduğundan, adaylara karşı farklı güç uygulaması nasıl mümkün olabilirdi?

 

Ruohuan gongzi'nin az önce ettiği sözlerle Usta Zhang'in öz güvenini törpülemeye çalıştığı ortadaydı. Bu sözler ücra bir köşeden gelmiş birine karşı etkili olabilirdi, ancak onun, yani Fu Xiaochen için tamamen anlamsızdı.

 

"Bunu bildiğine göre, karar verdiğim bir konuda geri adım atmayacağımı da biliyor olmalısın!" Ruohuan gongzi konuştu.

 

"Aynı şey benim için de geçerli!" Fu Xiaochen karşılık verdi.

 

Daha test bile başlamamışken, ikili çoktan kafa kafaya gelmişlerdi.

 

"Ya? Durum buysa, neden önce kimin başlayacağına karar vermek için yarışmıyoruz?" Ruohuan gongzi konuştu.

 

"Tabi ki! Ne konuda yarışmak istiyorsun?" Fu Xiaochen başıyla onayladı.

 

İkisi tamamen denktiler ve ikisi de şampiyonluk adaylarıydı.

 

Bu nedenle daha en baştan diğerini geride bırakarak, karşı tarafı zor bir durumda bırakmanın hesaplarını yapıyorlardı.

 

"O halde..." Bir an düşündükten sonra, tam Ruohuan gongzi yarışmanın içeriğini söylemek üzereyken bir melodi yükseldi.

 

Çınn!

 

Arkalarını döndüklerinde, Feng Mosheng'in onlar farkında varmadan öne çıkarak bir düzen levhası aldığını ve yere oturarak teste başlamaya hazırlandığını gördüler. Kıdemli Wu da ellerini kadim zither'in üzerine yerleştirmiş ve bir tele hafifçe dokunarak melodik bir ses çıkartmıştı.

 

"Bu da ne?!"

 

Bir anlık dikkatsizliklerinin başkasına ilk başlama fırsatı vereceğini beklemeyen Fu Xiaochen ve Jun Ruohuan'ın yüzleri sertleşti ve kan kusacak hale geldiler.

 

Bu ne lanet bir durumdu böyle?!

 

Karşı tarafın performansını etkilemek için ona saldırmak istemişti, ancak sonunda ilk hamleyi bir başkasına kaptırmıştı.

 

"Hıh!"

 

Artık tartışmanın bir anlamı olmadığını bilen ikili kollarını savurarak yerlerine döndüler.

 

Çın çınn çın!

 

Oturan Usta Wu, zitherin tellerine vurmaya başladı ve insanın kalbinin derinlerine dokunurmuş gibi hissettiren bir ezgi, dev bir dalga gibi kabardı.

 

"Bu müzik... Kulağa yanlış bir şey varmış gibi gelmiyor?"

 

Müzik biraz fazla hareketli gibiydi, ancak bunun dışında onunla ilgili yanlış bir şey varmış gibi görünmüyordu. Zhang Xuan kontrol altına alındığına dair hiçbir iz görememişti ve görünüşe göre zihni de hiçbir şeyden etkilenmemişti.

 

Ancak Feng Mosheng'e bir bakış atınca, durumun düşündüğü kadar basit olmadığını biliyordu.

 

Karşı taraf 3 yıldızın zirvesinde bir usta hocaydı ve 11.0'ın üzerinde bir ruhsal derinliğe sahipti. Yine de, zitherin melodisini duyduğu anda alnından soğuk terler damlamaya başlamıştı. Büyük baskı altında gibi görünüyordu.

 

 

"Görünüşe göre zither melodisinin etki ettiği bir alan var. O alanın dışında, biri melodiyi duysa bile hiçbir şey hissetmiyor..."

 

Zhang Xuan'in gözlerinden bir parıltı geçti.

 

Kıdemli Wu daha önce adayların tek tek test edileceklerini söylemişti. Şimdi şöyle bir bakınca, zither melodisinin sınırlı bir etki alanı var gibi görünüyordu. O alanın dışında, melodi normal müzikten farksız oluyordu.

 

Puf!

 

Diğer adaylar hiçbir şey hissetmezlerken, Psikozun Şeytani Ezgisinin saldırısı altındaki Feng Mosheng'in yüzü soldu. Titreyen ellerle, bir oyma bıçağı çıkarttı ve 'grç!' düzen levhasını işlemeye başladı.

 

Şeytani Çalgıcı tarafından çalınan Psikozun Şeytani Ezgisi zihninde yankılanarak başını döndürüyor ve konsantre olmasını engelliyordu. Bu nedenle elindeki oyma bıçağı da hafifçe titriyordu.

 

"Bekleneceği gibi, bu düşündüğüm kadar kolay bir iş değil..."

 

Karşı taraf gibi dehanın bile ne kadar zorlandığını gören Zhang Xuan'in yüz ifadesi ciddileşti.

 

On Bin Krallık Şehri tarafından yürütülen seçim turundan da bu beklenirdi. Yalnızca ilk tur bile pek çok kişiyi çaresiz bırakmaya yeterliydi.

 

Bir anda, Zhang Xuan'in aklında bir fikir beliriverdi.

 

'Bu Psikozun Şeytani Ezgisi'nin bir zayıflığı var mı?'

 

Savaş tekniği uygulayan bir üstat ve düzen kuran bir düzen ustası hakkında birer kitap derlenebildiğine göre, bir şeytani çalgıcının şu anda müziğini yaptığı düşünülürse, hakkında bir kitap derlenebilmeliydi!

 

Zhang Xuan usulca 'kusurlar' diye mırıldandığında zihni sarsıldı ve karşısında bir kitap belirdi.

 

"Wu Xu, On Bin Krallık İttifakı Usta Hoca Köşkünün bir kıdemlisi. 4 yıldızlı usta hoca, şeytani çalgıcı, düzen ustası, ressam ve çay ustası. Şeytani melodiler kullanarak saldırmak konusunda ustalaşmış ve bunlardan biri de Psikozun Şeytani Ezgisi..."

 

"Kusurlar: ..."

 

Sayfalara göz atan Zhang Xuan hızla Psikozun Şeytani Ezgisi hakkındaki bilgilere göz attı.

 

"Anlıyorum!"

 

Zhang Xuan kıkırdarken gözlerinden bir parıltı geçti.

 

Bu Psikozun Şeytani Ezgisi korkunç bir teknikmiş gibi görünebilirdi ancak onun da kusurları vardı. Zhang Xuan bu kusurları doğru şekilde kullandığı sürece tekniği etkisiz hale getirmesi zor olmayacaktı.

 

Kısa süre sonra, kitabı bitirdikten sonra aklında bir plan belirdi.

 

'Bunu daha sonra deneyeceğim!'

 

Henüz fikrini denemek için uygun zaman olmadığını bilen Zhang Xuan düşüncelerini şimdilik bir kenara bırakıp dikkatini teste çevirdi. Şu anda, Psikozun Şeytani Ezgisi çoktan sona ermek üzereydi ve Feng Mosheng tamamen sarhoş olmuş gibi görünüyordu. Zaten oturuyor olmasına rağmen vücudu şiddetle yalpalıyordu.

 

Elindeki düzen levhasına bir şeyler işleyebilmiş gibi görünüyordu, ancak Zhang Xuan'in olduğu pozisyondan karşı tarafın kazıdığı sembolleri net olarak görmek mümkün değildi.

 

Çın!

 

Hafif bir darbeyle, zither melodisi sonunda durdu.

 

"Usta Wu, bana fazla yüklenmediğiniz için teşekkür ederim!"

 

Kafasını sallayan Feng Mosheng ayağa kalktı ve düzen levhasını uzatmadan önce yumruklarını kavuşturarak eğildi.

 

Karşı tarafın tüm gücünü ortaya koymadığını görebiliyordu. Aksi halde şu anki ruhsal derinliğiyle, tüm şarkıya dayanabilmesi imkansızdı.

 

"Hm!" Başıyla onaylayan Usta Wu düzen levhasını yanında duran usta hocaya verdi.

 

Düzen levhasını alan usta hoca saymaya başladı ve sonucu bildirdi, "Toplamda 432 çizgi ve her bir darbe eşit derinlikte!"

 

"400 çizgiden fazla mı?"

 

"Etkileyici! Sınırda olduğu açık olsa da, geride bunca çizgi bırakmayı başarmış. Ayrıca hepsinin eşit derinlikte olduklarını söylemeye bile gerek yok. Seçim turunda yarışmaya layık bir dehadan da bu beklenirdi!"

 

"Ben olsaydım tek bir çizgi bile işleyemeyeceğime eminim..."

 

"Boşuna endişelenme. Bu yeteneklerinle Kıdemli Wu muhtemelen sana saldırmaya bile tenezzül etmeyecektir!"

 

"Sen..."

 

...

 

Sonuçları duyunca kalabalıkta büyük bir tantana kopmuştu.

 

Psikozun Şeytani Ezgisi yalnızca üç dakika sürmüştü. Birinin ne işlemesi gerektiğini belirten özel bir kural olmasa da, böyle kısa bir sürede 400 çizgiden fazla işleyebilmek gerçekten de etkileyiciydi ve bunu saldırgan melodiyle boğuşurken yaptığını söylemeye bile gerek yoktu.

 

"Dört yüz çizgiden fazla mı?"

 

"Görünüşe göre bu herifi hafife almışım. Böyle etkileyici bir sonuç elde edeceği kimin aklına gelirdi!"

 

Ruohuan gongzi ve Fu Xiaochen kaşlarını çattılar.

 

Onlar bile Feng Mosheng'in aldığı sonuç karşısında baskı altında hissetmeden edememişlerdi.

 

"Pekala, sıradaki!"

 

Feng Mosheng'in sonucunu açıkladıktan sonra, Usta Wu fiziksel durumunu birkaç nefesle dengeledi ve kendini toparladıktan sonra gruba döndü.

 

Şu anki yetenekleriyle, Psikozun Şeytani Ezgisini Yüce Ölümlü 4-dan bir üstadı gerçek bir dövüşte alt etmek için kullanması zor olurdu. Ancak bu test bir dövüş içermediğinden, yine de duruma ayak uydurabiliyordu.

 

"Bana izin verin!" Fu Xiaochen öne çıktı.

 

Bu kez, Ruohuan gongzi onunla yarışmamıştı. Mesele öne çıkmak istememesi değildi, ancak Feng Mosheng'in elde ettiği sonuç onda biraz baskı yaratmıştı. Meydan okumadan önce kendisini en uygun duruma getirmek istiyordu.

 

Çınn!

 

Zither bir kez daha çalmaya başladı ve bir oyma bıçağının düzen levhasını kazıma sesleri de duyuldu.

 

Kısa süre sonra test sona erdi ve Fu Xiaochen geri çekildi.

 

Ardından usta hoca sonucu açıkladı.

 

"Toplamda 427 çizgi. Her bir çizgi net ve tekrar yapılmamış."

 

"Ne yazık..." Kafasını sallayan Fu Xiaochen'in yüz ifadesi fazla iyi değildi.

 

Yetenekleriyle seçim turunu kazanmanın sorun olmayacağını düşünmüştü. Daha ilk turda bu Feng Mosheng'e kaybetmeyi beklemiyordu.

 

Arada beş çizgilik bir fark vardı!

 

Ancak yalnızca Psikozun Şeytani Ezgisini tecrübe ettiğinde onun ne kadar korkunç olduğunu fark edebilmişti. Eğer kazanma arzusu onu kamçılamasaydı, kesinlikle yarı yolda teslim olurdu.

 

Fu Xiaochen çabucak sakinleşti.

 

'Sonucum Usta Feng kadar iyi olmasa da, ondan çok geride sayılmaz. Durum Ruohuan gongzi'nin alacağı sonuca bağlı. Eğer sonucu benimkinden kötü olursa, hala iki katılımcıdan biri ben olabilirim!'

 

Seçim turu sonunda iki kişi seçilecekti ve bu yalnızca ilk turdu. Daha sonra hata yapmadığı sürece, bu yerlerden birini kazanması sorun olmazdı.

 

"Bana izin verin!"

 

Üçüncü yarışmacı Ruohuan gongzi değil, güzel usta hoca Luo Xi'ydi!

 

Bu genç kız dış görünüş konusunda yalnızca makul olarak tanımlanabilirdi. Bırakın Zhao Ya'yı, Prenses Mo Yu ve Zhao Feiwu'ya rakip olabilmekten çok uzaktı.

 

Ancak, 3 yıldızın zirvesinde bir usta hoca ve Yüce Ölümlü 3-dan bir üstat olarak, güzelliğini tamamlayan eşsiz bir duruşa sahipti.

 

Bu güzel genç kız zayıf görünebilirdi, ancak ruhsal derinliği sıra dışı şekilde güçlüydü. O da Kıdemli Wu'nun Psikozun Şeytani Ezgisine sonuna kadar dayanmayı başarabilmişti.

 

Luo Xi'den sonra diğer yabancı usta hoca, Du Hu öne çıktı.

 

İkili 400 çizgiyi aşan sonuçlar almayı başarmışlardı, ancak bırakın Feng Mosheng'i, Fu Xiaochen'i yakalamaktan bile epey uzaktılar.

 

"Bir sürpriz at!"

 

"Aynen öyle. Kim Usta Feng'in bu kadar üstün olacağını düşünebilirdi ki!"

 

"Usta Fu bile ona rakip olmayı başaramadı... Gerçekten de bunun olmasını asla beklemezdim!"

 

"Size Usta Feng'in de güçlü bir aday olduğunu söyledim, ancak bana inanmayı reddettiniz."

 

...

 

Dört aday teste girmiş olsa da, Feng Mosheng hala ilk sıradaydı. Bu tüm usta hocaları şok eden bir sonuçtu.

 

Başlangıçta, ilk iki sıranın kesinlikle Ruohuan gongzi ve Usta Fu'ya ait olacağını düşünmüşlerdi. Kim Feng Mosheng'in de bu kadar üstün olacağını düşünebilirdi ki?

 

Görünüşe göre Usta Feng düşük bir profil çizdiği için pek çok kişi onu küçümsemişti.

 

"Bakın, Ruohuan gongzinin sırası!"

 

Tam herkes önceki sonuçlara hayret ederken, biri seslendi ve herkes dikkatini tekrar sahneye çevirdi.

 

O anda, Ruohuan gongzi çoktan düzen levhasının tam karşısında oturmuştu. Elinde bir oyma bıçağı tutuyordu.

 

Çınn! Çınn!

 

Zitherin müziği yükseldi.

 

Kaşlarını çatan Ruohuan gongzi oyma bıçağını düzen levhasının üzerinden kaydırdı.

 

"Hızlı!"

 

"Ruohuan gongziden bekleneceği gibi, zither ona etki etmiyormuş gibi görünüyor!"

 

"Görünüşe göre bu testin kazananı kesinlikle Ruohuan gongzi olacak!"

 

...

 

Ruohuan gongzinin performansını izleyen herkes yumruklarını sıkmıştı.

 

Psikozun Şeytani Ezgisinin etkisi altında böyle hızla hareket edebildiğine bakılırsa, On Bin Krallık Şehrinin Dört Beyefendisi olan en popüler adaydan da bu beklenirdi!

 

Puf!

 

Kısa süre sonra melodi sona erdi.

 

Ruohuan gongzi de müzikle birlikte durdu. Oyma bıçağını depolama yüzüğüne kaldırdıktan sonra düzen levhasını uzattı.

 

"Toplamda 431 çizgi!" Usta hoca duyurmadan önce inanamayarak birkaç kere saydı.

 

"Usta Feng'den bir çizgi az mı?"

 

"Bu nasıl mümkün olabilir?"

 

"Bu olamaz, elleri çok hızlı hareket ediyordu!"

 

...

 

Sonucu duydukları anda, kalabalıkta büyük bir tantana koptu.

 

Herkes Ruohuan gongzinin işleme hızına şahit olmuştu... Sonucu nasıl Usta Feng'den aşağıda olabilirdi?

 

Ancak düzen levhasını kontrol eden sınav gözetmeni tüm Usta Hoca Köşkünde tarafsızlığıyla tanınırdı. Taraflı bir sonuç açıklaması mümkün değildi.

 

"Ruohuan gongzi fazla hayal kırıklığına uğramış gibi görünmüyor..."

 

Tam herkes duruma şaşırırken, kalabalıktan biri inanamayan bir ifadeyle mırıldandı. Herkes bakışlarını o tarafa çevirdi ve bekleneceği gibi, bir gariplik olduğunu fark ettiler.

 

Usta Fu'nun sonucu Usta Feng'den kötü çıktığında, canı bariz şekilde sıkılmıştı. Öte yandan, Ruohuan gongzi yenilmiş gibi gözükmediği gibi, yüzünde hafif bir gülümseme vardı.

 

Bir gülümseme mi?

 

Burada neler dönüyor?

 

Kazanıp kaybetmeyi umursamıyor mu?