Library of Heaven's Path - Bölüm:531 O Ahmak Benim

---

Bölüm:531 O Ahmak Benim

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

 

Genç adamı takip eden Zhang Xuan kısa süre sonra büyük bir salona ulaştı - Usta Hoca Atriyumu.

 

Burası On Bin Krallık Şehrindeki tüm usta hocaları ilgilendiren konferansların yapıldığı yerdi. Daha salona bile girmeden önce, Zhang Xuan içerinin insan kaynadığını görebiliyordu.

 

Pek çok kişi koltuklarını bulmaya çalışırken ileri geri dolaşıp duruyordu.

 

Salonun girişinde, Zhang Xuan'e eşlik eden genç adam konuştu, "Usta Zhang, lütfen cübbenizi giyip, nişanınızı takın..."

 

"Hm!"

 

Burası usta hocalar için bir toplantı noktasıydı. Doğal olarak uyum sağlamak için kimliğinizi ifade eden giysilere bürünmeliydiniz.

 

Bileğinin bir hareketiyle, Zhang Xuan bir cübbe çıkartıp, üzerine geçirdi. Aynı zamanda, nişanını göğsüne iğneledi.

 

Bu giysiyi Tianwu Krallığında usta hocalık sınavını geçtikten sonra teslim aldığından beri hiç giymemişti. Bunun nedeni kimliğini bilerek gizlemeye çalışması değil, önceki yaşamında vücudunu saran kıyafetler giymeye alışmasıydı. Onlara kıyasla cübbe çok daha kullanışsız hissettiriyordu.

 

Giysilerini düzelttikten sonra, kalabalığı takip ederek içeri girdi.

 

Zhang Xuan burada pek çok usta hoca toplandığını bilse de, sayıları yine de onu şok etmişti.

 

Kısa bir bakışla, burada en azından beş yüz usta hoca olmalıydı.

 

Beş yüz usta hocanın tek bir yerde toplanması... Yalnızca düşüncesi bile inanılmaz hissettiriyordu.

 

Ancak yine de, buranın On Bin Krallık İttifakı olduğunu düşünülürse, bu beklenen bir durum olmalıydı.

 

Üstelik, Usta Hoca Turnuvasının cazibesi de çok fazlaydı. Neredeyse biraz güçlü tüm usta hocalar burada toplanmışlardı. Burada olmayanlar kendi krallıklarında kalarak beklenmedik olaylara karşı savunmada kalan usta hocalardı, ancak yine de, sayıları azınlıktaydı. Tümü hesaplandığında, ittifaktaki tüm usta hocaların sayısı binden az olmalıydı.

 

İttifaka bağlı Yetkili Krallık, 1.sınıf Krallık, 2.sınıf Krallık ve Rütbesiz Krallıklardaki nüfusun toplamı on milyarı aşıyor olmalıydı ve bunların büyük kısmını üstatlar oluşturuyordu, buna kıyasla usta hocaların sayısı gerçekten çok azdı.

 

Zhang Xuan'e eşlik eden genç adam bir usta hoca olmadığı için onunla birlikte salona giremezdi. Bu nedenle Zhang Xuan salona bir grupla birlikte girdi.

 

İçeride sayısız bank ve sandalye diziliydi. Ön sıralarda yirmi ile otuz arası sandalye diziliydi ve arkalara gidildikçe sandalye sayısı artıyordu.

 

"Görünüşe göre oturma şekli rütbelere göre ayarlanmış..."

 

Tek bir bakışta, Zhang Xuan durumu kavramıştı.

 

 

Usta hocalar tüm insanlığın refahını savunsa da, rütbeleri arasında katı bir hiyerarşi vardı.

 

Ön koltuklar yalnızca 4 yıldızlı usta hocalar içindi, sonrasında 3 yıldız ve 2 yıldızlılar geliyordu...

 

Zhang Xuan'in şu anda yalnızca 2 yıldızlı bir usta hoca olduğu düşünülürse, arkalara oturmaktan başka şansı yoktu.

 

Yine de, bunu umursamıyordu. Seçim turu kısa süre içinde yapılacağına göre, muhtemelen fazla uzun süre oturması gerekmeyecekti.

 

Çevreye bir süre bakındıktan sonra, sonunda 2 yıldızlı usta hocalara ayrılan bölümü bulup, oturdu.

 

"Neler oluyor? Neden böyle ani bir toplantı yapılıyor?"

 

"Ben de çok emin değilim. Ancak birkaç gün önce Usta Hoca Turnuvasına katılacak yarışmacılar için bir seçim turu yapılacağını duymuştum. Belki de hepimizin önünde yapmayı düşünüyorlardır!"

 

"Bu mümkün! Ancak bu kez kimi seçecekler merak ediyorum..."

 

"Merak edecek ne var? Tabi ki de Fu Xiaochen, Usta Fu olacak!"

 

"Durum tam olarak bu olmayabilir. Bence Ruohuan gongzi'nin şansı daha fazla. Ne de olsa o benim idolüm!"

 

...

 

Zhang Xuan oturur oturmaz çevresinde yapılan konuşmaları duydu.

 

Köşk efendisi on gün önce bir seçim turu yapılacağını duyurduğundan beri, On Bin Krallık İttifakını kimin temsil edeceğiyle ilgi pek çok tartışma ve çekişme yaşanmıştı. Etrafta her çeşit söylenti dolaşıyordu ve bazıları bahse bile tutuşmuştu.

 

Camianın küçüklüğünden dolayı, çoğu usta hoca birbirini tanırdı ve herkesin kendi destekçileri ve dostları vardı.

 

İnsanların konuşmalarına bir süre kulak kabartınca, aynı Usta Su ve Usta Ling'in söylediği gibi, en popüler adayların Ruohuan gongzi ve Fu Xiaochen olduklarını fark etmişti.

 

İkili On Bin Krallık İttifakındaki usta hocalar arasında sıra dışı bir itibara sahipti.

 

Diğer usta hocaların bakışlarını takip edince, bu kalabalıkta bile ilginin toplandığı birkaç figür olduğunu fark etti.

 

İçlerinden biri elinde katlanır yelpaze tutan yakışıklı bir gençti. Kırmızı dudakları ve bembeyaz dişleri arasındaki zıtlık cazibesine cazibe katıyordu ve gözleri ışıl ışıldı. Sahip olduğu auraya bakılırsa, gelişimi ortalamanın üzerindeydi.

 

"Görünüşe göre bu Ruohuan gongzi, Jun Ruohuan!"

 

Zhang Xuan ona neden bir usta hoca gibi 'Usta Jun' olarak değil de 'Ruohuan gongzi' olarak hitap edildiğini merak etmişti.

 

Ancak karşı tarafı kendi gözleriyle gördükten sonra, sonunda nedenini anlamıştı. Eğer karşı tarafın üzerindeki usta hoca cübbesi olmasaydı, onun 4 yıldız rütbesine ulaşmış emsalsiz bir deha olduğunu hayal etmek zor olurdu.

 

Ve aynı sırada, Ruohuan gongziden fazla uzak olmayan bir yerde genç bir adam duruyordu. Nişanında yalnızca üç yıldız olsa da, duruş olarak diğerine kaybetmediği ortadaydı.

 

Görünüşü ortalama sayılırdı ve yüzünün onu tombul gösterecek kadar dolgun olduğu söylenebilirdi. Ancak gözleri keskindi ve yaydığı aura çevresindekilere büyük bir baskı uyguluyordu. Zhang Xuan'in tahminine göre gelişimi Jun Ruohuan'dan daha üstün olmalıydı ve büyük olasılıkla Yüce Ölümlü 4-dan seviyesindeydi.

 

Bu da ünlü Fu Xiaochen olmalıydı!

 

Tam Zhang Xuan diğer adayları değerlendirmeyi düşünürken, kulağının yanında bir kahkaha duydu, "Dostum, seni daha önce burada hiç görmemiştim. Hangi ülkeden geldiğini öğrenebilir miyim?"

 

Sesin kaynağına dönünce, Zhang Xuan yanına oturan genç adamı gördü.

 

Otuzlarında gibi görünüyordu ve nişanında iki parlak yıldız asılıydı.

 

"Tianxuan Krallığı!" Zhang Xuan karşılık verdi.

 

"Tianxuan mı? Sınıfı ne ki?" Genç adam şaşkın bir ifadeyle kafasını kaşıdı.

 

"Bir sınıfı yok, yani rütbesiz bir krallık sayılır!" Zhang Xuan karşılık verdi.

 

"Rütbesiz krallık mı?" Genç adam şaşırmıştı. Ardından genç adam garip bir ifadeyle kıkırdadı, "Öyle bir yerden gelmene rağmen bu genç yaşında 2 yıldızlı bir usta hoca olabildiğine göre, gerçekten de sıra dışı biri olmalısın!"

 

Bunun yalnızca hoş beş olduğunu bilen Zhang Xuan, bir şey söylemek yerine karşılık olarak yalnızca gülümsedi.

 

Yolculuğu sırasında Tainwu ve Xuanyuan Krallıklarından geçse de, biri kökeninden bahsedecek olursa, bu Tianxuan'dı.

 

"Usta Hoca Turnuvası biz usta hocalar için çok büyük bir etkinliktir. Bedeli ne olursa olsun, en azından buraya gelerek turnuvayı izlemeliyiz!" Zhang Xuan'in karşılık vermediğini gören genç adam konuyu değiştirdi.

 

"Aynen öyle!" Zhang Xuan katılarak başıyla onayladı.

 

Bu etkinlik için kaç usta hoca toplandığına bakılırsa, gerçekten de benzeri görülmemiş seviyede bir etkinlikti.

 

Bunca usta hocanın toplandığı bir yerde, birbirleriyle sohbet edip, fikirlerini paylaşabilirler ve birbirlerinden öğrenebilirlerse, gelecekteki gelişimleri için çok faydalı olabilirdi.  Büyük olasılıkla, turnuvanın düzenlenme amacı da zaten buydu.

 

"Doğru ya, sence bu seçim turundan kim galip çıkacak?" Genç adam heyecanla sordu.

 

"Bence kim mi galip çıkacak? Gerçekten ben de bilmiyorum!" Zhang Xuan kafasını salladı.

 

"Doğru ya, daha yeni geldiğin için çok fazla şey bilmemen normal! Diğerlerinin konuşmalarını duymuş olmalısın. Ruohuan gongzi ve Fu Xiaochen şu anda en popüler iki aday. Ruohuan gongzi Dört Büyük Klanın en güçlüsü olan Jun Klanından geliyor ve üstelik, On Bin Krallık İttifakının Dört Beyefendisi'nden biri, hatta İttifak Şefi Zhao'nun oğlu Veliaht Prens Zhao Hui bile onun gölgesinde kalıyor. Öte yandan Fu Xiaochen Kıdemli Hai'nin has çırağı. Tüm adaylar içinde, kazanma şansı en yüksek olanlar onlar."

 

Genç adam açıkladı. "Ancak, bence şansı en yüksek olan kişi Kıdemli Feng'in öğrencisi, Feng Mosheng."

 

"Feng Mosheng mi?"

 

"Aynen öyle. Usta Feng'i daha önce bir kez gördüm ve mütevazi ve göz önünde olmayan biri olsa da, gördüğüm en etkileyici gelişime sahip! Üç yıl önce, ondan rehberlik alma ayrıcalığına ulaştım ve çoktan 3 yıldızın zirvesinde bir usta hocaydı. O zamandan beri ne kadar ilerlediğini hayal etmek zor!" Genç adamın gözleri Usta Feng'den söz ederken hayranlıkla parıldamıştı.

 

"Diğer ikisine gelince, onların başka krallıklardan geldiklerini duydum. İçlerinden biri Luo Xi ve çok güzel bir kadın usta hoca. Diğeri ise Du Hu... Güçleri konusunda pek fazla şey bilmiyorum, ancak turnuva için özel olarak seçilen adaylar olduklarına göre, onlar da olağanüstü olmalılar!"

 

O noktada genç adam birden sesini alçaltarak konuştu, "Ayrıca, bu seçim turunda toplamda beş değil altı aday olacağını duydum! Köşk efendisi seçim turunun duyurusunu on gün önce yaptı, ancak mesele bugüne kadar uzadı. Söylentilere göre, bunun nedeni altıncı adayın henüz burada olmamasıymış!"

 

"Ya? O kişiyi tanıyor musun?" Zhang Xuan sordu.

 

"Hocam kıdemlilerden biridir ve aday seçimiyle ilgili konferansa katıldı. Altıncı kişiyi Usta Su ve Usta Ling tavsiye etmişler ve eğer yanılmıyorsam adı... Zhang Xuan!"

 

O noktada genç adam dudak büktü, "Eğer bu herif olmasaydı seçim turu uzun süre önce yapılmış olurdu. O kesinlikle bir ahmak!"

 

"Öhöm öhöm, bir ahmak mı?" Zhang Xuan öksürdü.

 

"Usta Hoca Turnuvası böyle önemli bir etkinlik ancak o herif buna bile geç kalıyor. Bunca usta hocayı öylece bekletmek... Üstün biri olsa neyse ancak bildiğim kadarıyla yalnızca 2 yıldızlı bir usta hocaymış. Üstelik çok da genç olduğu söyleniyor... Kıdemlilere bu şekilde saygısızlık ettiğine göre, bir ahmak değilse nedir? Eğer Usta Su ve Usta Ling ona kefil olmasalardı, adaylığı uzun süre önce iptal edilirdi!"

 

Genç adam küçümseyen bir tavırla konuştu.

 

"Anlıyorum!" Zhang Xuan kafasını kaşıdı.

 

Birinin yüzüne ahmak olduğunu söylediğini duyan Zhang Xuan ne karşılık vereceğini bilememişti.

 

Yine de, Usta Su ona daha önce On Bin Krallık Şehrine üç ay içinde geldiği sürece yeterli olacağını söylemişti. Bir seçim turu olacağını nereden bilebilirdi?

 

"Böyle düşünen yalnızca ben değilim, diğerleri de benimle aynı şeyi düşünüyorlar! Eğer o herifin neye benzediğini bilseydim, karşıma geldiğinde onu kesinlikle döverdim!" Genç adam öfkeyle konuştu. "Eğer onu bekliyor olmasaydık uzun süre önce inzivaya çekilip gelişimimde seviye atlamayı deneyecektim. Meselenin bu kadar uzaması onun suçu..."

 

Geç kalmasının ona bu kadar düşman kazandırmasını beklemeyen Zhang Xuan acı bir ifadeyle gülümsedi. Tam konuşmak üzereyken, tüm salon bir anda sessizleşti. Kafasını kaldırınca Köşk Efendisi Kang ve Usta Su'nun salona girdiklerini gördü.

 

"İnanıyorum ki çoğunuz Toplanma Çanının neden çaldığını tahmin etmişsinizdir!"

 

Köşk Efendisi Kang ellerini görkemli bir ifadeyle salladı, "Bu doğru, Usta Hoca Turnuvası için seçim turunu bugün yapacağız. Herkesi buraya toplamamın nedeni buna bizzat şahit olmanızı istemem!"

 

"Tahmin ettiğimiz gibi, seçim turuymuş!"

 

"Bunun anlamı o usta hocanın, Zhang Xuan'in de burada olduğu mu?"

 

"O burada mı? Nerede?"

 

...

 

Köşk efendisinin sözlerini duyan kalabalık kendi arasında fısıldaşmaya başladı ve bazıları kalabalığı tarıyordu.

 

"Usta Hoca Turnuvası Huanyu İmparatorluğu Usta Hoca Köşküne bağlı imparatorluklar tarafından yürütülen büyük bir etkinlik. İnanıyorum ki geçmişte elde ettiğimiz sonuçlardan bahsetmeye gerek yok, buradaki herkes bu konudan haberdar olmalı... Bu kez ev sahibi biziz, bu nedenle umuyorum ki bu kez ölü toprağını üzerimizden atarak şubemize onur kazandırabiliriz!"

 

Köşk Efendisi Kang'in gözleri kalabalığı taradı.

 

"Emredersiniz!"

 

Bu sözleri duyunca, usta hocaların çoğu etkinliğe katılamayacak olsalar da, yüzleri heyecanla kızardı ve yumruklarını sıktılar.

 

On Bin Krallık İttifakının usta hocaları olarak, Usta Hoca Köşklerinin her seferinde son sıralarda yer almasına katlanamıyorlardı.

 

Bu kez ev sahibi oldukları için tarihin tekerrür etmesine izin vermemeye kararlıydılar. Aksi halde, Hoca Onay Salonundaki atalarının yüzüne nasıl bakacaklardı?

 

"Pekala, hepiniz buraya gelin!"

 

Ardından, Köşk Efendisi Kang, Ruohuan gongzi, Fu Xiaochen ve diğerlerine gelmelerini işaret etti.

 

Toplamda beş kişiydiler.

 

"Hmm? Usta Zhang nerede?" Zhang Xuan'in gelmediğini gören Köşk Efendisi Kang'in kaşları yukarı kalktı.

 

...

 

"Hehe, bak. Seçim turu başlamak üzere ancak o ahmak Zhang Xuan hala burada değil. Umarım köşk efendisi saygısızlığından dolayı adaylığını iptal eder..."

 

Köşk Efendisi Kang'in Usta Zhang'i arayarak çevreye bakındığını gören genç bir adam soğuk bir tavırla dudak büküp, kafasını salladı. Ardından, birden bir şey fark edip yeni dostuna dönerek sordu, "Doğru ya, kardeşim, bunca süredir konuşmamıza rağmen henüz adını sormadım!"

 

"Adım mı?" Zhang Xuan acı acı gülümseyerek ayağa kalktı.

 

"Görünüşe göre...  Bahsettiğin ahmak benim... Zhang Xuan!"