Library of Heaven's Path - Bölüm:504 Göklerin İkinci Onayı

---

Bölüm:504 Göklerin İkinci Onayı

 

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

 

Karşılarında bir başka salon yerine hayvanlar ve bitkilerle dolu bir bahçe belirmişti. Tazeleyici bir hava burunlarını okşuyordu ve göklerde beyaz bulutların süzüldüğünü gördüler. Sanki dağlara geri dönmüşlerdi.

 

"Bu bir... İllüzyon Düzeni olabilir mi?"

 

Salon Efendisi Sai ve diğerleri şaşırdılar.

 

Bir yer altı mezarında nasıl bitkiler yetişebilirdi? Ayrıca beyaz bulutlar ve mavi gökyüzünden bahsetmeye bile gerek yoktu. Bunun bir illüzyon olduğu ortadaydı.

 

Bu garip manzaranın tek açıklaması bir İllüzyon Düzenine girişleri olabilirdi.

 

"Bu bir düzen değil..." Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Bir düzen ustası olarak, bir düzeni kesinlikle tanıyabilirdi. Ancak, havadaki ruhsal enerjide en ufak bir dalgalanma yoktu ve manzara inanılmaz derecede gerçekçi hissettiriyordu. Bu, sanki uzayda yolculuk etmek gibi, son derece garip bir histi.

 

"Bu mekanik bir tuzak mı? Hayır, olamaz. Mekanik tuzaklar böylesi etkiler yaratamazlar!"

 

Sonuçta, mekanik tuzaklar mantığa dayalı sistemlerle işlerdi. Karşılarındaki tüm bu bitkileri, hayvanları ve suyu yaratmış olamazlardı.

 

"Durumu bir kuklayla incelememe izin verin!"

 

Şaşıran Luo Zhu bileğini şöyle bir çevirince bir kukla ortaya çıktı. Ardından, kukla geçidin açıldığı alana doğru ilerledi.

 

Puf!

 

Kukla geçidin dışına adımını attığı anda, en ufak bir iz bile bırakmadan yok oldu.

 

"Bu... Neler oldu?"

 

Herkes şok içinde geriye sıçradı.

 

Kukla nasıl bir anda tamamen yok olabilirdi? Bir mekanik tuzak bile tetiklense, en azından kuklanın parçaları kalmalıydı. Geçitten çıktığı anda tamamen kaybolması... Bu fazlasıyla garipti!

 

"Yoksa bu bir... Işınlanma Düzeni olabilir mi?"

 

Salon Efendisi Sai boğazının kuruduğunu hissetti.

 

Herkes ona şüpheli bakışlar fırlattı.

 

"On Bin Krallık İttifakındaki Işınlanma Düzenleri yalnızca kelimeler ve bilgi aktarmak için kullanılabilirler ve aynı zamanda İletişim Duvarı olarak da bilinirler!"

 

Salon Efendisi Sai titreyen bir sesle devam etti, "Söylenene göre 6.seviyede, Işınlanma Düzenleri yiyecekler, para, ekipmanlar ve hatta eserler gibi somut nesneleri ışınlama özelliği kazanır. 8.seviyede, canlılar bile ışınlanabilir... Bir başka deyişle, bir insan bile uzay sıçraması yapabilir."

 

"İnsanları ışınlamak mı?" Grup şaşkına dönmüştü.

 

Zhang Xuan'in gözleri de yaşadığı şokla açıldı.

 

4 yıldızlı bir düzen ustası olarak, düzenler konusunda Salon Efendisi Sai'den çok daha derin bir anlayışa sahipti. Düzen üzerinden bilgi aktarımının sınır olduğunu düşünmüştü. Düzenlerle insanların bile taşınabileceği kimin aklına gelirdi.

 

Birinin insanları ışınlayabilen bir düzen kurabilmesi için uzay konusundaki anlayışı ne kadar derin olmalıydı!

 

 

Kuklanın nasıl aniden gözden kaybolduğu düşünülürse... Bu düzen gerçekten de o seviyede olabilir miydi?

 

Durum buysa, kuklayı artık görememeleri ya da hissedememeleri normaldi.

 

Dokuz Büyük Yola ait bir meslek olarak, düzen ustalığı yüksek gelişim seviyeleri talep ederdi. Birinin gelişimi gerekli seviyeye ulaşmadıysa, daha engin bilgileri çalışmasına izin verilmezdi. Zhang Xuan 5. seviye düzen levhası işleyebilse de, yalnızca yarı 4 yıldızlı düzen ustası olabilmişti.

 

8.seviye bir düzen kurabilen biri kesinlikle Yüce Ölümlü aleminin üzerinde bir gelişime sahip olmalıydı... Böyle bir figürün onun için düzen kurmasını sağlayabildiğine göre, mezarın sahibi ne kadar güçlü olmalıydı?

 

Zhang Xuan bu sonuca varabildiğine göre, diğerleri de aynı şeyi fark etmişlerdi. Yüzleri anında soldu.

 

Eğer yalnızca 3 ya da 4-dan Yüce Ölümlü bir ruh kahinine karşı olsalardı, kendilerini belirli bir seviyeye kadar koruyabilirlerdi. Ancak, eğer rakipleri o seviyenin üzerindeyse, hiçbir şansları olmazdı.

 

"Usta Zhang... Girecek miyiz?"

 

Kalabalık Zhang Xuan'e döndü.

 

Zhang Xuan derin düşüncelere dalmıştı.

 

Eğer tahminleri doğruysa, ilerlemek kesinlikle çok tehlikeli olacaktı. Semavi Yolun zhenqisiyle bile kendisini koruyabileceğine güvenemiyordu.

 

Devam ederlerse bir felaketle karşılaşacakları kesindi.

 

Ancak şu anda geri dönecek olurlarsa... Lu Chong'un iyileşmesi ne kadar sürecekti?

 

"Benim için hayatını bile riske atmaya razıydı. Korkacak neyim var?"

 

O genç adamın kendisini korumak için nasıl sakince önüne atıldığını hatırlayınca, Zhang Xuan'in gözleri kararlılıkla parıldadı.

 

Lu Chong onun için hayatından bile vazgeçmeye razıydı.

 

Karşı tarafın kıdemlisi olarak, tehlike karşısında kaçacak olursa, karşı tarafın hocası olarak anılmaya layık olabilir miydi?

 

Ellerini ardında bağlayan Zhang Xuan talimat verdi, "Hepiniz burada bekleyin, ben yalnız gideceğim... Eğer dört saat içinde dönmezsem, Salon Efendisi Sai ve Zhao gongzi'nin öğrencilerim ve Sun Qiang'ı dışarı çıkartacaklarına güveniyorum!"

 

"Hocam, ben gitmiyorum! Sizinle gelmek istiyorum!" Zhao Ya öne çıktı.

 

"Biz de aynı şeyi düşünüyoruz! Nereye giderseniz gidin sizinle geleceğiz!"

 

Yuan Tao ve diğerleri de kararlı bir tavırla konuştular.

 

Muallim Zhang olmasaydı, hala Tianxuan Krallığındaki sıradan öğrenciler olarak kalacaklardı. Ancak şu anda, her biri Zhizun alemi üstatlardı ve her biri bir dağı kaldıracak güce sahipti.

 

Hocaları Lu Chong'u kurtarmak için kendisini tehlikeye atarken, onun öğrencileri olarak nasıl geri çekilebilirlerdi?

 

Zhang Xuan içinde bir sıcaklık hissetti. Ancak karşılaştıkları durum fazlasıyla garipti. Onları yanında götürmenin çok tehlikeli olacağını biliyordu. Bir anlık tereddütten sonra, Zhang Xuan kafasını salladı ve bakışları karardı, "Emirlerime karşı mı geliyorsunuz? Burada kalın!"

 

"Hocam, yalvarırız bizi engellemeyin. Kendinizi tehlikeye atarken nasıl bir kenarda oturup izleyebiliriz? Bu tehlikeyi atlatsak bile gelecekte suçluluk içimizi kemirecek!" Zhao Ya kararlı bir tavırla karşılık verdi.

 

"Hocam, lütfen bizi burada bırakmayın! Bu sözlerinize karşı gelmek anlamına gelse bile sizinle geleceğim!" Wang Ying konuştu.

 

Genellikle grubun en kararsızı olsa da, şu anda gözlerinde yılmaz bir kararlılık vardı.

 

Kendisi tehlikeye atılırken öğrencilerin bir kenarda olanları izlemeyeceklerini bilen Zhang Xuan uzunca düşündükten sonra sonunda başıyla onayladı. "Hepiniz kararınızı verdiğinize göre, o halde birlikte gidelim!"

 

"Hoca öğrencilerini ön plana alıyor, öğrenciler ise hocalarını. Bir hoca ve öğrencisi arasındaki gerçek ilişki işte böyle olmalıdır!"

 

Manzarayı gören Zhao Feiwu ve diğerleri etkilenmişlerdi.

 

Daha önce Usta Zhang'in yeteneklerine sahip birinin neden bir grup genç ve güçsüz öğrenciyi yanında dolaştırdığını merak etmişlerdi. Ancak şu anda, hoca ve öğrencileri arasındaki ilişkinin yalnızca bilgi öğretmekten çok daha öte bir şey olduğunu fark etmişlerdi.

 

Bir hoca öğrencileri için tehlikelere atılmayı göze almalıydı ve öğrenciler hocaları için tehlikelere yılmadan göğüs gerebilmeliydi.

 

Bu ilişkiye böylesi bir soyluluk katan kendini öne atma hevesiydi!

 

Hong long!

 

Tam o anda, güçlü bir aura göklerden indi. Çevrede eşsiz bir enerji toplanmaya başladı. Bu ne ruhsal enerji ne de Orijin Enerjisiydi, ancak tek bir nefeste, biri analiz yeteneklerinin güçlendiğini ve düşüncelerinin çok daha berraklaştığını hissedebiliyordu.

 

Bu enerji bir hortum gibi hızla Zhang Xuan'in çevresinde toplanarak genç adamın duruşunu ve aurasını güçlendirdi.

 

Gözlerini kısan Zhao Feiwu birden bir şey hatırladı ve dudakları şaşkınlıkla titredi.

 

"O... bir Semavi Usta Hoca!"

 

Jin Conghai de şaşkına dönmüştü.

 

"Semavi Usta Hoca mı? B-bu... nasıl mümkün olabilir?"

 

Semavi Usta Hoca göklerin bile birini usta hoca olarak tanıdığı anlamına gelirdi. Biri usta hocalık sınavına girmese bile, herkes onun bir usta hoca olduğunu kabul ederdi. Kıtanın uzun geçmişine rağmen, yalnızca Usta Kong göklerin onayını almayı başarabilmişti. Usta Zhang'in de aynı şeyi başarabileceğini kim düşünebilirdi...

 

Bu gerçek olabilir miydi?

 

"Aynen öyle, bu bir Semavi Usta Hoca... Dahası, yalnızca 2 yıldızlıymış gibi de gözükmüyor!"

 

Salon Efendisi Sai'nin yüzü heyecanla kıpkırmızı oldu.

 

On Bin Krallık İttifakındaki tek Eksper Salonunun salon efendisi ve 4 yıldızın zirvesinde bir eksper olarak, pek çok usta hocayla tanışmıştı. Ancak, tek birinin bile göklerin onayını aldığını duymamıştı.

 

Karşı taraf 2 yıldızlı bir usta hoca olduğunu söylemişti, yani gökler onu onaylamış olsa bile en fazla 3 yıldızlı bir Semavi Usta Hoca olabilirdi. Ancak, karşısındaki yoğun enerji ona teslim olmak istemesine neden oluyordu.

 

Hiç şüphesiz, karşı taraf yalnızca 2 ya da 3 yıldızlı bir usta hoca değildi. Ancak, Salon Efendisi Sai bir usta hoca olmadığından ve daha önce bir Semavi Usta Hocayla karşılaşmadığından, tam rütbesini kestiremiyordu.

 

Ancak rütbesi ne olursa olsun, göklerin onayını alması bile başlı başına dünyayı sarsmaya yeterdi.

 

"Bu..."

 

Diğerlerinin yaşadıkları şokun aksine, Zhang Xuan şu anda biraz şaşırmıştı.

 

Daha önce, Zhao Ya ve diğerlerinin isteğini kabul ederken, gerçekte bu durum pek içine sinmemişti. Ancak, öğrencilerini her zaman koruyup kollarsa onların asla gelişemeyeceklerini bildiğinden, durumu kabul etmeye karar vermişti.

 

Bu aynı bir fidanın durumuna benziyordu. Eğer birisi fidanı yağmur ve fırtınalardan korumak için üzerine bir duvar örecek olursa, fidan asla büyüyemezdi.

 

Bu nedenle istemeden de olsa kabul etmişti. Ancak, bunun bir başka Semavi Usta Hoca Onayını tetikleyeceğini tahmin edememişti.

 

Daha önce benzer bir durum yaşadığı için, akan enerji biraz başını döndürse de bunun güçlenmek için iyi bir fırsat olduğunu biliyordu.

 

Bu nedenle hiç tereddüt etmeden hemen yere oturup, dikkatini onu çevreleyen eşsiz enerjiyi özümsemeye odakladı.

 

Hong long!

 

Enerjinin akışıyla, Ruhsal Derinliği hızla yükseldi. Düşünme süreci de giderek hızlanıp, berraklaşıyordu.

 

...

 

On Bin Krallık İttifakı Usta Hoca Köşkünde bir toplantı yapılıyordu.

 

"Bu kez Usta Hoca Turnuvasının ev sahibi biziz. Gerekli hazırlıkları yapın, en azından iyi bir sıralama elde etmeliyiz..."

 

Merkez koltukta oturan Köşk Efendisi Kang karşısındaki grubu şöyle bir süzdü.

 

Odadakilerin hepsi Usta Hoca Köşkünün kıdemlileriydi. Su Fan ve Ling Yuheng de grubun içindelerdi.

 

Usta Hoca Turnuvası her seferinde aynı yerde yapılmazdı. Yirmi yedi güç odağı sırayla ev sahipliğini üstlenirdi ve bu kez sıra On Bin Krallık Şehrindeydi.

 

Bu kez ev sahibi avantajıyla yarışacaklardı. Yine öncekiler gibi kötü bir sonuç almak utanç verici olurdu.

 

"Emredersiniz!" Kalabalıktakiler başlarıyla onayladılar.

 

"Bu kez kıdemlilerimiz toplamda altı aday önerdiler. Getirdiğiniz bilgileri inceledim ve gerçekten de hepsi yetenekli gençler. Ancak, bu turnuvaya yalnızca iki kişi sokabiliriz, bu nedenle bir seçim yapmamız gerekecek..."

 

Köşk Efendisi Kang devam etti. Ancak sözlerini bitiremeden önce, vücudu birden donup kaldı.

 

Diğer kıdemliler de bir şey hissetmişlerdi ve bir anda gözleri kısıldı. Ardından bakışlarını bir anda aynı yöne çevirdiler.

 

"On Bin Kitabenin Uğultusu, Çanların Ahenkli Şarkısı... Bir Semavi Usta Hoca mı ortaya çıktı?"

 

Uzun bir süre sonra, Köşk Efendisi Kang sonunda boğuk bir sesle konuşabilmişti.

 

"Loncamızda bir Semavi Usta Hoca onaylanmış olsa bile... diğer güçlerden gelip On Bin Krallık Şehrinde toplanan üstün dehalar olduğu düşünülürse, bunu tetikleyen onlardan biri de olabilir!"

 

"Aynen öyle. Eğer On Bin Krallık Şehrinde göklerin onayını aldılarsa, çanlar bizim şubemizde çalar... Acele edip şu anda şehirde hangi dehaların bulunduklarını öğrenin..."

 

Görünüşe göre... bu turnuvanın şampiyonu kesinlikle o kişi olacak!"

 

...

 

Kıdemlilerin yüzleri soldu ve kendi kendilerine mırıldandılar.

 

Semavi Usta Hoca, bizzat göklerin onayını almış biriydi. Tüm kıtada, yalnızca Usta Kong bunu başarabilmişti. Semavi Usta Hoca hangi güce mensup olursa olsun, hiç şüphesiz... Usta Hoca Turnuvasını kazanacaktı!

 

"Yoksa... o olabilir mi?"

 

Diğer kıdemlilerin tepkilerinin aksine, Usta Su ve Usta Ling birbirlerine baktılar ve akıllarında bir figür belirdi.

 

Ancak kısa süre sonra kafalarını salladılar.

 

Akıllarında beliren kişi 2 yıldızlı usta hoca sınavını daha yeni tamamlamıştı ve henüz Zhizun alemine bile ulaşmamıştı. Göklerin onayını alabilmesi nasıl mümkün olabilirdi?

 

Bu nedenle... aradıkları kişi o olamazdı!