Library of Heaven's Path - Bölüm:502 Semavi Tasarımcı

---

Bölüm:502 Semavi Tasarımcı

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

 

Göl buz gibiydi ve herkes içine atladığı anda kemik donduran bir soğuk hissetti.

 

Luo Zhu'yu takip eden Zhang Xuan onun hemen ardından göle dalmıştı.

 

Gruptaki en zayıf kişi bile Zhizun alemindeydi. Bu seviyede, birinin nefesini yirmi - otuz dakika arasında tutması sorun olmazdı.

 

Zhao Feiwu'nun gelişimi biraz geride kalsa bile, Jin Conghai onun çevresinde koruyucu bir zhenqi tabakası oluşturmuştu ve ona zhenqi aktarmaya devam ediyordu. Bu nedenle boğulmadan gölün tabanına inebilirdi.

 

Başlangıçta, gölün yüzeyine vuran ışık sayesinde çevrede olup bitenleri görebiliyorlardı. Ancak, derinlere indikçe karanlık onları çevrelemeye başladı.

 

Hazırlıklı gelen Luo Zhu birkaç Gece Aydınlatma İncisi çıkartarak herkese dağıttı. Zarif ışığın altında, su altı dünyası net şekilde karşılarına serildi.

 

Suyun aşırı soğuk olmasından dolayı, içinde hiçbir yaşam formu yoktu. Yetmiş - seksen metre kadar derine indikten sonra, sonunda gölün tabanını gördüler. Her renk mercan bölgeyi kaplamıştı.

 

Su altında konuşmak imkansız olduğundan, Luo Zhu grupla işaretleşerek iletişim kuruyordu. Mercan dolu bölgeden ustaca sıyrılarak ilerledi. Kısa süre sonra karşılarında bir tepe belirdi.

 

Tepenin yüzeyi düzdü ve sıra dışı bir özelliği varmış gibi görünmüyordu. Biri ruh kahini mezarının bu tepede gizli olduğunu bilmediği sürece, üzerinde gizli bir mekanizme olabileceğini düşünmesi imkansızdı.

 

Bileğini şöyle bir çeviren Luo Zhu bir taş levha çıkarttı ve duvarı bir süre yokladıktan sonra gerekli boşluğu bulup taş levhayı yerleştirdi.

 

Grrç!

 

Bir mekanizma aktifleşti. Tepe birden hareketlenip açılmaya başladı.

 

"Ne üstün bir zanaatkarlık!"

 

Zhang Xuan'in gözleri ışıldadı.

 

Mekanizma kayalarla yapılmış olsa da, üzerinde ne olduğunu ele veren tek bir iz bile yoktu. Semavi Tasarımcının Mekanik Saklama Kabı kadar karmaşık olmayabilirdi, ancak daha önce gördüğü tüm eserlerden çok daha üstün bir ustalıkla yapılmıştı.

 

Görünüşe göre ruh kahini mezarını yapan zanaatkar bir uzmandı. En kötü 9-mo'ya ulaşmış olmalıydı.

 

Efsanelere göre 9-mo zanaatkarlar Yüce Ölümlü üstatların bile ayırt edemeyeceği makineler ve kuklalar yapabilirlerdi. Görünüşe göre efsaneler gerçekten de doğruydu.

 

Luo Zhu'nun kendisinden başka kimsenin burayı bulamayacağına emin olmasına şaşmamalıydı. Girişin ne kadar iyi gizlendiğine bakılırsa, gerçekten de bulmak çok zor olurdu.

 

Açılan tepe bir girişi ortaya çıkarttı. Luo Zhu başa geçerek içeri girdi.

 

 

Suyu mağaranın dışında tutmak için yapılmış birkaç özel mekanizma suyun akışını engelliyordu. Grup içeri girer girmez mağaranın iyi havalandırıldığını fark etmişti. Odada oksijen azlığından kaynaklanan bunaltıcı havadan eser yoktu.

 

"Burası ruh kahini mezarına giden geçiş yolu. Mezar yolun en sonunda!"

 

Herkes geçide girdikten sonra, tepenin yüzü otomatik olarak kapandı.

 

"Hm!" Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Kalabalık çevreye merakla bakıyordu.

 

Burası dar bir geçitti. Gece Aydınlatma İncilerinin ışığı altında, duvarlara kazınmış her çeşit yazıt görünüyordu.  Çoğu ruh kahinlerinin uyguladıkları çeşitli ayinlerle ilgiliydi. Geçitte uğursuz bir hava dolanıyordu.

 

"Yavaş ilerlemeliyiz. Geçit boyunca kurulmuş pek çok korkunç tuzak var!"

 

Kadim mezara daha önce gelen Luo Zhu elini uzattı ve önünde çocuk boyutunda iki kukla ortaya çıktı.

 

Büyük olasılıkla kuklaları burası için özel olarak hazırlamıştı.

 

İçlerine iki ruh taşı yerleştirdi ve kuklalar doğruca geçitte ilerlemeye başladılar.

 

Huuv! Huuv!

 

İlk kukla yalnızca üç adım atmıştı ki, güçlü bir rüzgar esti ve tiz bir ses eşliğinde kukla paramparça oldu.

 

Herkesin gözleri kısıldı.

 

Luo Zhu'nun çıkarttığı kukla sağlamlığıyla bilinen özel bir malzemeden yapılmıştı. Jin Conghai seviyesinde bir üstat bile onu tek darbede parçalamakta zorlanırdı.

 

Ancak karşılaştıkları bilinmeyen mekanizma onu bir anda paramparça etmişti. Eğer Luo Zhu'nun uyarısı olmasaydı, bu onlardan birinin başına gelebilirdi.

 

Bir anda herkesi soğuk terler basmıştı.

 

Kadim dönemdeki en korkulan mesleklerden biri olarak, ruh kahini mezarı gerçekten de sıra dışıydı.

 

Eğer Usta Zhang Luo Zhu'nun ele geçirildiğini anlamamış olsaydı ve ruh kahininin rehberliğinde buraya gelselerdi, büyük olasılıkla mezara bile ulaşamadan önce tüm grup ölmüş olurdu.

 

Huuv! Huuv!

 

Herkes hala şokun etkisindeyken ikinci kukla öne çıktı. Ancak daha birkaç adım atmıştı ki, aynı ilk kukla gibi o da paramparça oldu.

 

"Beş adım içinde iki ölüm tuzağı. Ben önden gidip size basmanız gereken noktaları göstereceğim. Yakın takipte olduğunuzdan emin olun, aksi halde... Güvenliğinizi garanti edemem!" Luo Zhu ciddi bir tavırla talimat verdi.

 

"Pekala!" Meselenin önemini bildiklerinden, herkes başıyla onayladı.

 

Puf!

 

Luo Zhu dikkatle ilerlemeye başladı. Ancak adımını attığı anda rüzgarın sesi bir kez daha duyuldu ve tam önünden fırlayıp geçti. Görünüşe göre biri bu darbeyi alırsa, hayatta kalsa bile ölüden bir farkı kalmazdı.

 

Ancak, yolu sınayacak bir kuklayla tuzakları atlatabilirlerdi.

 

Tehlikeli geçide bakan Salon Efendisi Sai sordu, "Bu... bir düzen mi?

 

"Tüm geçidin tehlikelerle dolu olduğuna bakılırsa bu bir Yıkım Düzeni olmalı?"

 

Eğer durum buysa, Usta Zhang düzenler konusundaki anlayışıyla düzeni yıkabilirdi ve güvenle ilerleyebilirlerdi.

 

"Hayır değil!" Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Eğer bir düzen olsaydı, kesinlikle havadaki ruhsal enerji dalgalanmalarını hissedebilirdi... Ancak hiçbir dalgalanma yoktu.

 

"Ruh kahinlerinin en büyük korkusu insanlar değil Ruh Kemiren Karıncalardır ve düzenler o canlılar üzerinde etkisizdir... Bu nedenle bir ruh kahininin savunma yöntemi olarak düzen kullanma ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Yanılmıyorsam bunlar mekanik tuzaklar!"

 

Bir an düşündükten sonra Zhang Xuan analizini tamamladı.

 

Ruh Kemiren Karıncalar ruh kahinlerinin baş düşmanıydılar ve doğal olarak, kendilerini korumak için bazı tuzaklar hazırlamaları gerekliydi. Ruh Kemiren Karıncalar düzenlerde bulunan ruhsal enerjiyi yiyerek onları zorla durdurabilirlerdi. Bu nedenle düzenler yerine mekanik tuzakları tercih etmişlerdi.

 

Gruptakiler başlarıyla onayladılar.

 

"Ancak bunların hepsi mekanik tuzaklarsa gerçekten de sorun olacak. Hiçbirimiz bu alanda uzman değiliz. Eğer aramızda bir semavi tasarımcı olsaydı, bu zahmetten kurtulurduk!" Salon Efendisi Sai kaşlarını çattı.

 

"Semavi tasarımcı?" Sun Qiang ve diğerleri ona baktılar.

 

Zhang Xuan böyle bir meslekten hiç bahsetmemişti.

 

"Aynen öyle. Semavi tasarımcı, ya da bir diğer adıyla usta teknisyenlik Dokuz Küçük Yoldan bir meslektir. Bunun gibi mekanik sistemleri tasarlayabilirler. İşleri yüzeyde basitmiş gibi gözükse de, genellikle kılıç çi'si ve savaş teknikleri barındırırlar ve aktifleştiklerinde üstatları bile alt edebilirler."

 

Salon Efendisi Sai açıkladı, "Bu meslek aynı zamanda Semavi Tasarım Enstitüsü adıyla bilinen bir organizasyona sahiptir. Dünyanın en özel silah ve tuzaklarını tasarlamakta uzmanlaşmışlardır. Ancak... Bu mesleği yalnızca kitaplarda okudum. On Bin Krallık İttifakında bir şubeleri yok ve yalnızca Huanyu İmparatorluğunun bir şube kurma hakkına sahip olduğu söyleniyor."

 

"Semavi Tasarımcılar tarafından tasarlanan eserler son derece karmaşık ve güçlüdürler. Çalışma mantıklarını anlamadan bu tuzakları etkisiz hale getirmek gerçekten de zor olacaktır!"

 

Zhang Xuan'in kaşları hafifçe çatılırken başıyla onayladı.

 

Semavi Tasarımcının Mekanik Saklama Kabının ne kadar karmaşık olduğunu bizzat tecrübe etmişti. Eğer Semavi Yolun Kütüphanesi olmasaydı onu açması imkansız olurdu.

 

Tek bir kutu bile karmaşık bir şekilde tasarlanmıştı. Eğer o meslekten biri bu geçitteki tuzakların hazırlanmasına yardım ettiyse, geçitte bulunan olası tehlikeleri hayal etmek bile imkansızdı.

 

Çırk!

 

Tam Zhang Xuan derin düşüncelere dalmıştı ki, keskin bir bıçağın ete saplanma sesini duydu. Bakışlarını kaldırdığında Luo Zhu'nun kırmızı bir yüzle aceleyle geri kaçtığını gördü. Kolu bir şeyle kesilmişti ve çokça kanıyordu.

 

"Sen iyi misin?"

 

Jin Conghai ve diğerleri hemen öne fırlayıp kanamasını durdurmak için yardım etmek istediler.

 

"Ben iyiyim!" Luo Zhu kafasını salladı. "Geçitteki tuzaklar öncekinden bile karmaşık bir hal almış gibi görünüyorlar..."

 

"Daha mı karmaşık? Bu geçit ne kadar uzun? Sonuna ulaşman ne kadar sürmüştü?" Zhang Xuan sordu.

 

"Yaklaşık üç yüz metre. Daha önce geldiğimde, kuklaları kullanarak adım adım ilerledim ve öteki uca ulaşmam dört gün sürdü!"

 

Luo Zhu kaşlarını çattı, "Ancak görünüşe göre bu tuzaklar her girenle birlikte değişiyorlar. Daha önce aştığım tuzaklarla tamamen farklılar..."

 

"Dört gün mü?" Zhang Xuan ne diyeceğini şaşırmıştı.

 

Üç yüz metre mesafeyi dört günde aşabildiğine göre, bu geçit gerçekten de zorluydu.

 

"Aynen öyle. Ancak bunun başka yolu yok. Tuzakların içerdiği kılıç çi'si en az Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesine denk güçte. Eğer biri yanlışlıkla yakalanırsa, bir anda ikiye bölünür!"

 

Luo Zhu kafasını salladı.

 

"Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesinde kılıç çi'si mi?" Grup şaşkına dönmüştü.

 

Daha önce kuklanın parçalara ayrıldığını gördüklerinde, tuzaklarda bulunan kılıç çi'sinin ne kadar korkunç olduğuna dair bir fikirleri olmuştu. Yine de bu kadar güçlü olmasını beklemiyorlardı.

 

Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesinde bir üstat bile böyle güçlü bir kılıç çi darbesine karşı hayatta kalmakta zorlanırdı.

 

Bu dar geçitte saldırılardan kaçınmanın zorluğundan söz etmeye bile gerek yoktu.

 

"Gerçekten de adım adım ilerlemekten başka çaremiz yok mu?"

 

Zhao Feiwu kaşlarını çattı.

 

"Aynen öyle! Semavi tasarımcıların kurduğu tuzak mesafeleri inanılmaz derecede engindir ve kendi kendini yeniler. Biri değişiklik örgüsünü bilmediği sürece tuzakları temizlemek çok zor olacaktır. Luo Zhu kafasını salladı.

 

"Bu geçitteki mekanik sistemi parçalasak bile işe yaramaz mı?" Zhang Xuan kaşlarını çattı.

 

Düzenler bile, soyut bir varlık olmalarına rağmen bir tekmeyle durdurulabiliyorlardı. Eğer tuzakların kapatma düğmesini ya da sistemin kontrol merkezini bulsalar bile tuzakları etkisiz hale getiremezler miydi?

 

"Yok etmek mi?"

 

Luo Zhu acı acı gülümsedi, "Nasıl o kadar kolay olabillir? Aynı bir değirmen gibi, semavi tasarımcılar tarafından yapılan eserler sürekli hareket halindedirler. Birinin elinde planı olsa bile, ardından yatan mantığı kavrayamadıktan sonra hiçbir işe yaramaz. Eğer bu tasarımları alt etmek o kadar kolay olsaydı, böyle korkulan bir meslek olmazdı!"

 

Mekanik sistemler ve düzenler bir bakıma benzerdi ve bir amatör planlarını ele geçirse bile, çalışma prensibini kavrayamadığı sürece sistemi çözemezdi.

 

Ne de olsa mekanik sistemler sürekli hareket halinde olmaları için üretilirlerdi. Biri bu meslekle ilgili hiçbir şey bile bilmiyorsa, bırakın sistemi yok etmeyi, dışarıya sağ salim çıkması bile zor olurdu.

 

"Aynen öyle. Semavi Tasarımcılardan bu nedenle korkulur. Eserlerin içine mekanik sistemler yerleştirebilirler ve bu nedenle ürettikleri araçlar üstatları kolayca öldürebilir. Dahası, bu eserleri ruh taşlarıyla beslemeye de gerek yoktur. Eğer yanılmıyorsam bu tuzaklar için gerekli enerji yukarıdaki şelaleden sağlanıyor. Bu nedenle düzenlerin aksine, burada pusulalar işe yaramıyor. Biri tuzakların mantığını kavrayamadığı sürece, onları durdurmayı asla başaramaz!"

 

Salon Efendisi Sai katılarak başıyla onayladı.

 

Pusulalar ruhsal enerji akışını saptayarak düzenin zayıf noktalarını bulmaya yarardı. Ancak... mekanik tuzaklar ruhsal enerjiyle değil, kinetik enerjiyle çalışırlardı.

 

Bu tuzakları nasıl çözeceklerdi?

 

İkilinin analizini duyunca, kalabalığın bakışları kasvetli bir hal aldı. Az önceki heyecanları tamamen kaybolmuştu.

 

Morallerin çöktüğünü gören Zhang Xuan kafasını sallayarak konuştu, "Pusulalar işe yaramasa bile, bu tuzakları çözmek için başka bir yol olmadığı anlamına gelmez. Bir denememe izin verin!"

 

Ardından, Zhang Xuan hafifçe gülümseyerek geçidin zeminine hafifçe dokundu.