Library of Heaven's Path - Bölüm:468 Ruhsuz Metal Humanoid'e Teklif Vermek (2)

---

Bölüm:468 Ruhsuz Metal Humanoid'e Teklif Vermek (2)

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

"Teklif sunmakta özgür müyüz?"

 

"Tatmin olursa takas mı edecekmiş? Bu ne biçim bir koşul böyle?"

 

"Yoksa bu herif fazla şehvet düşkünü de, ona kadın ayarlamamızı mı bekliyor?"

 

"Aynen, bu çok saçma bir istek.  Ne de olsa bizden onun düşüncelerini tahmin edip, arzu ettiği bir şeyi teklif etmemizi bekleyemez!"

 

...

 

Açık arttırmanın garip koşulunu duyan herkes şaşırmıştı.

 

Bir açık arttırmada genellikle ruh taşları, Yeşim Eğitim Nişanı ya da değerli hazineler talep edilirdi. Hiçbir açık arttırmada 'memnun kaldığım sürece' diye bir koşul duymamışlardı.

 

Ya bu adam kendisini tatmin eden bir şey bulamazsa ne olacaktı? O zaman satmaktan vaz mı geçecekti?

 

Bu da neydi böyle?

 

"İlginç!"

 

23 numaralı süitte, genç adam sonunda yaşadığı şoku atlatmıştı. Gözlerindeki endişe kaybolmuş, bunun yerine yüzüne belirsiz bir gülümseme oturmuştu.

 

"İlginç mi?" İhtiyar şaşırdı.

 

"Bu şartı öne sürmesinin nedeni büyük balık yakalamak!" Genç adam yanıtladı.

 

"Genç efendi, bu açık arttırmayla ilgili bir şey mi fark ettiniz?"

 

"Basit. Burada eserler söz konusu olduğuna göre, değerleri kişisel ihtiyaçlara göre göreceli olabilir. Bu nedenle ilgilenen alıcılar, onu memnun etmek maksadıyla tekliflerini üst sınıra yükseltmek zorundalar."

 

Genç adam kıkırdadı, "Bu şekilde fiyat uçacak. Her tür hazine teklif edildiğinde tek yapması gereken onun için en değerli ve kullanışlı olanı seçmek."

 

"Bu..." İhtiyar şaşırıp kalmıştı.

 

Durum gerçekten de böyleydi.

 

Bazı hazineler güç odaklarının eline geçtikten sonra normal yollarla satın alınamazdı. Eğer ortaya çıkartmak istemezlerse, o hazineler bir daha gün ışığı göremezlerdi.

 

Ancak o hazinelerini Ruhsuz Metal Humanoid için ortaya çıkartma ihtimalleri oldukça yüksekti. Bu durumda açık arttırmayı bu yöntemle yapmak satıcıya daha büyük kar sağlayacaktı.

 

"Şimdilik bunu unutalım, bakalım neler teklif edilecek!"

 

Karşı tarafın amacını bilen genç adam sessizce kıkırdadı.

 

...

 

"Onu tatmin edecek bir şey mi?"

 

Koşulu duyan Zhang Xuan de şaşırmıştı.

 

"Ne küstah sözler! Ruhsuz Metal Humanoid değerli olsa da, şu anda yalnızca kadim bir anı. Hala kullanılıp kullanılamayacağını kim bilir? Çoğu insanın onunla ilgilenme nedeni kadim ruh kahinlerinden kalmış olması!"

 

Zhao Feiwu dudak büktü.

 

Gerçekte, Ruhsuz Metal Humanoid biraz gelişmiş bir kukladan farksızdı ve Yüce Ölümlü 3-dan gücüne sahipti. Araştırma amacı taşımayan hiç kimse onu satın almak için bir servet ödemezdi.

 

Birkaç bin ruh taşıyla, Yüce Ölümlü 3-dan gücünde kuklalardan birkaç tane satın almak mümkündü.

 

 

"Yanılıyorsun... Gerçekten istedikleri şey Ruhsuz Metal Humanoid değil, ruh kahinlerinin mirası!"

 

Salon Efendisi Sai kafasını salladı.

 

"Miras mı?"

 

Zhao Feiwu şaşkın bir şekilde Salon Efendisi Sai'ye döndü.

 

"Hm, Ruhsuz Metal Humanoidi incelediğimi biliyorsun, çok uzun süre önce üretilmiş olmasına rağmen çok iyi durumda. Biri onu dikkatle incelerse, üretme yöntemini öğrenebilir! Bu kukla ruh kahinlerinin gücünün yalnızca küçük bir kısmını temsil etse de, büyük bir servet kazanmanın formülü haline gelebilir." Salon Efendisi Sai yanıtladı.

 

"Biri bu kuklayı üretme yöntemini öğrense ne olur? Bu lanet kukladan üretmek için... insanları gerçekten de kullanabilir mi?" Şaşıran Zhao Feiwu kaşlarını çattı. "Eğer Usta Hoca Köşkü bunu öğrenirse, o kişiyi kesinlikle yok eder."

 

"Bu kukla üretmek için değil..."

 

Salon Efendisi Sai başını sallayarak açıkladı, "İnsanların ömürleri sınırlıdır. Ancak ruh, iyi bakıldığı sürece varlığını uzun süre boyunca sürdürebilir. Dört ya da beş yüz yıl kesinlikle sorun olmaz. Eğer biri üretim yöntemini öğrenirse, ruhunu bu kuklaya nasıl aktaracağını da öğrenebilir. Kadim zamanlarda, Usta Hoca Köşkü ruh kahinlerine savaş açtığında, pek çok kere bu yöntemi kullanarak kaçmayı başardılar..."

 

"Hayatta kalmak için kendi ruhunu Ruhsuz Metal Humanoide aktarmak mı?"

 

Zhao Feiwu'nun gözleri şokla kocaman açıldı.

 

Pek çok kitap okusa da, böyle garip bir şeyi ilk kez duyuyordu.

 

"Aynen öyle!" Salon Efendisi Sai başıyla onayladı.

 

Bunu ancak araştırması sırasında Ruhsuz Metal Humanoid ile ilgili okuduğu kitaplardan öğrenmişti.

 

Humanoidi satın almak isteyen güç odakları da çeşitli yöntemlerle aynı bilgiye ulaşmışlardı ve bu nedenle açık arttırmaya hazırlanmak için hiçbir şeyden sakınmamışlardı. Ne de olsa çok az insan ölümü atlatmanın cazibesine karşı koyabilirdi.

 

Bu özellikle de ömürlerinin sonuna yaklaşanlar için geçerliydi. Bir on sene kadar daha yaşamak için insanlıklarından bile vazgeçmeleri gerekse, bunu seve seve yaparlardı.

 

"Eğer durum buysa, bu açık arttırma kesinlikle bir fırtınaya neden olacak..."

 

İkilinin konuşmalarını duyan Zhang Xuan iç çekti.

 

Eğer durum gerçekten bu şekildeyse, pek çok insan Ruhsuz Metal Humanoidi elde etmek için çıldırıyor olmalıydı. Bu durumda fiyat kesinlikle astronomik bir miktara ulaşacaktı.

 

"Kimse teklif yapmadığına göre, ilk sırayı almama izin verin!"

 

Kalabalık meseleyi düşündüğü sırada, bir ihtiyar elini kaldırarak seslendi.

 

"Bu Hayalet Elli Altın Aziz, Liao Yuxi! Adını yüz yıl önce duyurmuştu - hala yaşadığı kimin aklına gelirdi!"

 

"Eğer ilk teklifi o verecekse, kimsenin aşamayacağı bir teklif sunabilir!"

 

"Önce bir görelim..."

 

...

 

İhtiyarın kim olduğunu gördükten sonra, kalabalık fısıltılarla tartışmaya başlamıştı.

 

Hayalet Elli Altın Aziz yüz yıl önce ünüyle tüm On Bin Krallık İttifakına korku salan bir üstattı. Yüz yıldır insan içine çıkmadığından, herkes onun çoktan öldüğünü düşünüyordu. Ancak, hala kanlı canlı hayatta olmasının haricinde, bu açık arttırmaya katılmış ve ilk teklifi sunan kişi olmuştu.

 

Bunca yıldır yaşayan bir üstat olarak, kimse üzerinde değerli bir şey taşımadığına inanmazdı.

 

Çevresine şöyle bir bakan Hayalet Elli Altın Aziz Liao Yuxi konuştu, "Büyük Ayı Şemsiyesi!"

 

"Büyük Ayı Şemsiyesi mi? O da nedir?"

 

"Bu, Büyük Ayı Takım Yıldızındaki Alfa Büyük Ayı yıldızını referans alarak üretilmiş bir orta kademe ruh ekipmanıdır. Bir düzenle birlikte çalışır ve hem savunma hem de saldırıya uygun inanılmaz bir hazinedir. Yüz yıl önce, tüm On Bin Krallık İttifakı onun karşısında titrerdi. O efsanevi silahın burada ortaya çıkacağı kimin aklına gelirdi!"

 

"Eğer ruh taşları karşılığında takas edilecek olsa, değerini hesaplamak mümkün olmazdı..."

 

...

 

Liao Yuxi'nin sözlerinden sonra, hazineyi tanıyan insanların yüzlerinde hayret dolu ifadeler belirmişti.

 

"Büyük Ayı Şemsiyesi inanılmaz olabilir, ancak kesinlikle Ruhsuz Metal Humanoidle takas etmeye yetmez. Bana izin ver! Beyefendi, güçsüz auranızdan anladığım kadarıyla sağlığınız kötü durumda olmalı. Elimde bir Bin Yıllık Kan Ginseng'i var. Ömrünüzün sonuna gelmiş bile olsanız, onu kullandığınızda kesinlikle on yıl daha yaşayabilirsiniz!"

 

Kalabalık şaşkınlığını atamadan önce, bir başka ses yükseldi.

 

Herkes bakışlarını o yöne çevirdi. Az önce konuşan kalın kaşları olan orta yaşlı bir adamdı. Şatafatlı bir cübbe giyiyordu ve yüzünde kibirli bir ifade vardı.

 

"Bu Yüce Bitki Bahçesinin Bitki İmparatoru! Elindeki Bin Yıllık Kan Ginsengi! Daha önce satılan Buzul Ruh Otundan çok daha değerli ve Büyük Ayı Şemsiyesi bile onunla kıyaslanamaz!"

 

"Aynen öyle, diğer eserlerle takas etme fikri gerçekten de çılgıncaymış. Bu daha ikinci teklif, ancak çoktan sayısız alıcıyı saf dışı bıraktılar!"

 

"Bununla nasıl rekabet edebiliriz? Bin Yıllık bir Kan Ginsengi piyasadan yalnızca parayla satın alınabilecek bir şey değil..."

 

...

 

Bitki İmparatorunun teklifinden sonra kalabalıkta bir curcuna daha kopmuştu.

 

Sahnedeki ihtiyarın bile kaşları biraz seğirmişti. Ancak, kısa süre sonra sakinleşti.

 

Çaresizce aradığı şeyin bu olmadığı açıktı.

 

"Bin Yıllık bir Kan Ginsengi kulağa inanılmaz gelebilir, ancak nasıl işleyeceğini bilmeyen biri onu yemeye kalkışırsa, ömrü uzamayacağı gibi, bitkinin içindeki taşkın enerji nedeniyle ölebilir. Bunun yerine, 4. seviyenin zirvesindeki ruh hapı [Yirmi Yıllık Uzun Ömür Hapı] daha iyi olmaz mı? Birinin ömrünü yirmi yıl uzattığı gibi, hiçbir yan etkisi de yok. Tek bir bakışta hangisinin daha iyi olduğunu anlamak zor olmamalı?"

 

Bir kıdemli dudak büktü.

 

"Bu Eczacı Loncasının lideri..."

 

"Yirmi Yıllık Uzun Ömür Hapı, birinin ömrünü yirmi yıl uzatmakla ünlü hap... 4. seviye bir hap olsa da, üretmek için en az 5 yıldızlı bir eczacı olmak gerektiğini herkes bilir! Bu ne cömert bir teklif böyle!"

 

"Delirmiş, buradaki herkes delirmiş..."

 

Yalnızca üç kişi teklif yapmış olmasına rağmen, atmosfer bambaşka bir boyuta ulaşmıştı.

 

Buraya gerekli hazırlıkları yaptıklarını düşünerek gelen pek çok güç odağı vardı ve hepsi Ruhsuz Metal Humanoidi elde edeceklerine emindiler. Ancak şu anda, üzerlerinde büyük bir baskı hissediyorlardı.

 

"Kan Ginsengi ve Yirmi Yıllık Uzun Ömür Hapı mı? Birinin vücudu bunların herhangi birine uyumsuz olduğu anda, ölümcül bir zehre dönüşürler. Elimde tüm bünyelere uygun Ruh seviye bir gelişim tekniği var. Bu tekniği çalışan birinin gelişimi kesinlikle fırlayacaktır! Birinin ömrünü uzatmanın en iyi yolu gelişiminin güçlenmesidir!" Bir başka kişi konuştu.

 

"Gelişim teknikleri engindir. Yıllar süren zorlu bir çalışma olmadan seviye atlamak mümkün olabilir mi? Öte yandan, elimde bir 4.Seviye Dar Boğaz Aşma Hapı var. Bunca zamandır gelişimini zincirleyen dar boğazı bir anda aşacak ve gelişimin alemini yükseltebileceksin..."

 

"Onları dinleme! Elimde bir On Bin Tezahürün Tasarımı var. Sana başkalarını alt edecek muazzam bir güç verecektir..."

 

"Elimde..."

 

Yavaşça, salonda toplanan tüm güç odakları kendilerini tutmadan tekliflerini yapmaya başladılar.

 

Burada Eksper Salonundan geri kalmayacak birkaç güç odağı daha vardı. Doğal olarak teklif ettikleri eserler hayret vericiydi.

 

"Pekala, herkes sakin olsun!"

 

Herkes kimin eserinin daha iyi olduğu konusunda tartışıp dururken sakin bir ses yükseldi. Bu sahnedeki ihtiyardı.

 

Onun konuştuğunu duyan herkes anında sessizleşti.

 

"Teklif ettiğiniz her şey çok değerli, ancak ne yazık ki hiçbiri aradığım şey değil."

 

Yaşlı adam kafasını salladı.

 

Kalabalıktan biri hoşnutsuz bir şekilde homurdandı.

 

"Aradığın şey değiller mi? O halde ne istiyorsun? Eğer bize söylersen, eminim ki içimizden biri temin edebilir."

 

"Aynen öyle, söyle hadi. Ruhsuz Metal Humanoidle ilgilensek bile, burada seninle kaybedecek vaktimiz yok!"

 

Karşı tarafın tüm bu paha biçilemez eserleri geri çevirdiğini görünce, herkes öfkeyle haykırdı.

 

Ruhsuz Metal Humanoidi satın almak istediğimiz doğru, ancak burada senin düşüncelerini tahmin etmeye çalışarak kaybedecek zamanımız yok. Yaptığın şeyin bir amacı var mı?

 

Yoksa bizi aptal yerine koymaya mı çalışıyorsun?

 

"Ben..." Bir an tereddüt ettikten sonra, yaşlı adam konuşmak için ağzını açtı, ancak tüm vücudu aniden donakaldı. Ardından, gözlerini ve ağzını yavaşça kapatarak tek kelime bile söylemedi.

 

"Bu herif ne yapıyor böyle?"

 

"Biz ne sanıyor bu?"

 

"Lanet olsun!"

 

Karşı tarafın hala böyle oyunlar oynamasını beklemeyen kalabalığın öfkesi artmıştı.

 

Eğer bulundukları yeri hesaba katmasalar, çoktan adamı dövmek için ileri atılırlardı.

 

"Hmm?"

 

Zhang Xuan karşı tarafın aniden donup kalmasını son derece garip bulmuştu. Ancak tam İç Görü Gözünü kullanarak yakından bakacakken, Semavi Yolun Kütüphanesi aniden sarsıldı ve içinde bir kitap belirdi.

 

"O adam bir savaş tekniği mi kullandı?"

 

Zhang Xuan şaşırmıştı.

 

Semavi Yolun Kütüphanesinde bir kitap ortaya çıkmasının yalnızca iki nedeni olabilirdi. Karşı tarafla fiziksel temas kurmadığına göre, geriye kalan tek ihtimal onun bir savaş tekniği kullanmasıydı.

 

Yalnızca ağzının kapatmanın başlı başına bir savaş tekniği olduğunu düşününce... Bu fazlasıyla garipti!

 

"Önce kitaba bir bakayım!"

 

Zhang Xuan şaşırmış olsa da, meseleyi daha fazla düşünmeye gerek olmadığını biliyordu. Bu yüzden dikkatini hemen Semavi Yolun Kütüphanesine çevirerek kitaba göz attı.

 

Okumayı bitirdiğinde Zhang Xuan'in yüzünde garip bir ifade belirmişti.

 

"Böyle bir şey de mi mümkün?"

 

Zhang Xuan şaşırarak gözlerini kırpıştırdı.