Library of Heaven's Path - Bölüm:432 Xuanyuan Krallığının Altını Üstüne Getirmek (2)

---

Bölüm:432 Xuanyuan Krallığının Altını Üstüne Getirmek (2)

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

"Zhizun aleminin zirvesine ulaşmadan oraya gitmek intihar demek..." Mo Yu endişeyle bağırdı. Ancak cümlesinin ortasında, sonunda durumu fark etti ve titreyen dudaklarla sordu, "Ne dedin sen... Çoktan ulaştın mı?"

 

Dört gün önce, bu herif inzivaya çekildiğinde, yalnızca Zongshi aleminin zirvesindeydi. Ancak çoktan Zhizun aleminin zirvesine ulaştığını mı söylüyordu?

 

Bu Zhizun alemiydi! Sayısız insan kapılarında takılıp kalır, bu dar boğazı ömürleri boyu aşamazdı. Ancak dört kısa günde...

 

Hep böyle abartılı olmak zorunda mısın?

 

Böyle müthiş olabilmek için neyle beslendin?

 

Şaşkına dönen Mo Yu aceleyle ona daha yakından baktı. Karşı tarafın yaydığı aurayı hissedince titredi.

 

Sonunda Zongshi alemine ulaşmış olsa da, ona karşı bir dalganın karşısındaki karınca kadar çaresiz kadar hissetmeden edemiyordu.

 

"Gerçekten de Zhizun aleminin zirvesine ulaştın mı?"

 

Mo Yu donup kalmıştı.

 

Bu herif ne tür bir yaratıktı böyle?

 

Daha birkaç gün önce, karşı taraf ona intikam almak istediğini söylediğinde, bir şansı olması için en az Zhizun aleminin zirvesine ulaşması gerektiğini söylemişti.

 

Gerçekte, işin zorluğunu öğrendikten sonra vazgeçmesini umuyordu.

 

Bu şekilde, karşı taraf tehlikeli fikirlerden vazgeçerek Usta Hoca Turnuvasına odaklanacaktı. Ancak... karşı taraf önemsiz bir şeymiş gibi seviye atlayıvermişti.

 

Yalnızca birkaç kısa günde, Zongshi aleminin zirvesinden Zhizun aleminin zirvesine yükselmişti. Sanki şu sözde 'dar boğazlar' onun gelişiminde bulunmuyordu... Bu herif hala bir insan sayılabilir miydi?

 

Eğer en az Yarı Yüce Ölümlü seviyesinde olması gerektiğini söyleseydi, o seviyeye de yükselecek miydi?

 

Her zaman yetenekleriyle gurur duymuştu, ancak neden bu gencin karşısında çöpten farksız görünmüyordu...

 

İnanılmaz deha Mo Hongyi bile ona kıyasla... koca bir hiçti.

 

Zhao Ya ve diğerlerinin, Zhang Xuan Zhizun aleminin zirvesine ulaşacağını söylediğinde tepki vermemelerine şaşmamalıydı. Diğerlerinin bunu Zhang Xuan'e yaltaklanmak için yapmadıklarını ancak şimdi fark ediyordu; bu mutlak doğruydu ve belki de... onu küçümsüyor bile olabilirlerdi.

 

"Dur biraz, ben de seninle geleceğim..."

 

Mo Yu'nun yüzünden pek çok yüz ifadesi geçti ve kendini toparladığında, genç adam çoktan uzaklaşmıştı. Onu yakalamak için koştu.

 

"Hala fazla zayıfsın. Zhao Ya ve diğerleriyle burada kalman daha iyi olur!"

 

Zhang Xuan onu durdurup kovaladı.

 

Mo Yu bu sürede hızla güçlenerek Zongshi alemi sınırını aşsa da, gücü hala Xuanyuan Krallığındaki üstatlara rakip olabilecek seviyeden çok uzaktı.

 

 

Bu karşılaşmada kan dökülmesi kaçınılmazdı. Zhang Xuan kendini koruyabileceğinden emindi, ancak üstüne diğerlerine göz kulak olması zor olurdu.

 

"Ben Usta Hoca Köşkünün bir usta hocasıyım. Üstelik Tianwu Krallığının prensesiyim. Dövüşe katılmadığım sürece, bana hiçbir şey yapmazlar!" Mo Yu aceleyle karşılık verdi.

 

Bu genç adamla zaman geçirdikçe, ondan ayrılmak giderek daha zor gelir olmuştu. Bir sebepten ötürü, onun tehlikeyle yüzleşmeye gittiğini bilmek, acil bir durumda ona yardım edebilmek için peşinden gitmek istemesine neden oluyordu.

 

"Pekala öyleyse. Orada kesinlikle Çelik Dişli Uluyan Gök Canavarının sırtında kalacaksın. Eğer tehlike sezersen, doğruca kaç!"

 

Karşı tarafın yüzündeki endişeyi gören Zhang Xuan bir anlığına tereddüt edip sonunda başıyla onayladı.

 

Hocası olduğu için Lu Chong'un intikamını alması gerektiğine inanıyordu, ancak bunun Mo Yu ile hiçbir ilgisi yoktu. Kendi meselelerinin karşı tarafa zarar vermesini istemiyordu.

 

"Pekala!"

 

Karşı tarafın en fazla bu kadarını kabul edeceğini bilen Mo Yu minnetle başını salladı.

 

Avluya ulaştıklarında, Çelik Dişli Uluyan Gök Canavarının sırtına çıktılar ve canavar bir kükremeyle göğe yükseldi.

 

Ruh canavarı kan özlerinin içerdiği ruhsal enerjiyi Zhang Xuan'in ona verdiği yöntemle özümsedikten sonra, canavar bir kez daha seviye atlamış ve Zhizun alemi orta kademeye ulaşmıştı.

 

Şu anki gücüyle, Ding Mu'nun Altın Pullu Şimşek Canavarına denkti.

 

Canavar Salonu ve başkent arası kısa mesafe düşünülürse, hedeflerine ulaşmaları uzun sürmemişti.

 

"Bugün Veliaht Prens Ding Mu'nun tahta çıkma töreni yapılacak! İmparatorumuz böyle bir deha olacaksa, görünüşe göre sonunda diğer Yetkili Krallıklara karşı başımız dik yürüyebileceğiz!"

 

"Aynen öyle! Bu yıl yalnızca otuz iki yaşında olmasına rağmen çoktan 3 yıldızlı bir düzen ustası ve Zhizun alemi ileri kademe üstat!"

 

"Tüm Xuanyuan Krallığı tarihinde, otuzundan önce Zhizun alemine ulaşmayı başarabilen çok az kişi var. Bu yetenekleriyle, on yıl içinde kesinlikle Zhizun aleminin zirvesine ulaşacaktır. Yeterli şansla, ölmeden önce Yarı Yüce Ölümlüye bile ulaşabilir."

 

"Veliaht Prens Ding Mu her zaman idolüm ve hedefim olmuştur! Bu günkü tahta çıkma töreninin Semanın Sunağında yapılacağını duydum. Gidip izlemeliyim!"

 

"Beni de bekle, ben de gelmek istiyorum..."

 

Xuanyuan Kraliyet Şehrinin geniş sokaklarında her çeşit konuşma duyuluyordu.

 

Veliaht Prens Ding Mu'nun tahta çıkma töreni daha başlamadan bile herkesi heyecanlandırmıştı.

 

""Hamlesini nasıl oynayacağını gerçekten iyi biliyor!"

 

Zhang Xuan'in yüz ifadesi daha da karardı.

 

Belki de, karşı taraf gölgelerde bir tehdit yatması fikrine katlanamıyordu. Bu nedenle onu yemlemek amacıyla bu tören işini fazla büyütmüştü.

 

Hiç şüphesiz, Semanın Sunağında kusursuz bir tuzak kurulmuştu ve onun içeri adım atmasını bekliyordu. Eğer Zhang Xuan gerçekten harekete geçecek olursa, karşı taraf onu yok etmek için tüm orduyu harekete geçirecekti.

 

Ancak...

 

Kusursuz bir tuzak kurduysa ne olacaktı?

 

Karşı taraf öğrencisine el uzatmaya cesaret edebildiğine göre, en acımasız intikama hazır olmalıydı.

 

Ciddi bir yüz ifadesiyle, Zhang Xuan tekrar Uluyan Gök Canavarının sırtına atlayıp, Semanın Sunağının yolunu tuttu.

 

...

 

Xuanyuan Krallığı, Yeşil Yaprak Köşkü.

 

Burası Xuanyuan Krallığının bilgi merkeziydi. Bilgi satıcıları ve bilgi almak isteyenler gün boyu buraya girip çıkarlardı; burası şehirdeki bazı büyük pazarlardan bile daha hareketliydi.

 

Burada, her çeşit bilgi satın almak ve özel haberleri satmak mümkündü.

 

Yeşil Yaprak Köşkü tüm haberleri değerine göre gruplandırırdı.

 

'Yeşil Yaprak Parşömenlerinin tüm şehirde hışırdaması' öylesine uydurulmuş bir söylenti değildi.

 

Geçmişte, Salon Efendisi Feng vahşi canavarların sevdiği nesneler sıralamasından bahsetmişti. Bu, canavar eğiticileri tarafından yapılmış resmi olmayan bir sıralama olsa da, Yeşil Yaprak Köşkünün izini taşırdı.

 

Bağlantılarını kullanarak kontrol ettiği muazzam bilgi ağı olmasaydı, böyle özel bir mesele her yerde duyulmazdı.

 

Yalnızca bu da değil, aynı zamanda Yeşil Yaprak Tahtası ve Genç Yaprak Tahtası adıyla, krallıktaki üstatları da sıralamışlardı.

 

Yalnızca krallıktaki en güçlü üstatlar Yeşil Yaprak Tahtasında yer alabilirdi.

 

Usta Hoca Köşkünün lideri, Yarı Yüce Ölümlü Köşk Efendisi Luo Qianhong bile Yeşil Yaprak Tahtasında yalnızca üçüncü sıradaydı.

 

Genç Yaprak Tahtasına gelince, en güçlü genç dehaları bulundururdu.

 

Ve Genç Yaprak Tahtasında, Veliaht Prens Ding Mu zirvede yer alıyordu.

 

"Köşk Efendisi, neden Veliaht Prens tahtanın en tepesinde? Gücü yalnızca Zhizun alemi ileri kademedeyken, ikinci sıradaki Ling Luoye çoktan Zhizun aleminin zirvesinde!"

 

Yeşil Yaprak Köşkünün yönetici odalarından birinde, iki figür karşılıklı oturuyordu.

 

Konuşan gri cübbeli bir ihtiyardı. Kafası karışmış bir şekilde masadaki sıralama tahtasına bakıyordu.

 

Kıdemli Liao Qingxun.

 

Onun karşısında beyaz cübbeli bir ihtiyar vardı. Hafif yukarı kıvrık kaşları ve kar beyaz saçları vardı ve gözleri şimşek kadar keskindi. Tek bir bakışta, onun inanılmaz zeki biri olduğunu anlayabilirdiniz.

 

Köşk Efendisi Dai Feng.

 

"Genç Yaprak Tahtası genç dehaları güçlerine göre sıralar. Ling Luoye'nin gelişim alemi veliaht prensten üstün olsa da, ikisi dövüşecek olurlarsa büyük olasılıkla veliaht prens galip gelir!"

 

Köşk Efendisi Dai Feng kıkırdadı.

 

"Ya?" Kıdemli Liao Qingxun'un karşı tarafın sözlerinden şüphe ettiği açıktı.

 

"Bana inanmıyor musun? O halde sana açıklayayım!"

 

Karşı tarafın gözlerindeki şüpheyi gören Köşk Efendisi Dai Feng sakince masadaki çay fincanını alıp, üzerinde yüzen yaprakları karıştırarak konuştu, "Ling Luoye otuz dört yaşında Zhizun aleminin zirvesine ulaşarak gerçekten yetenekli olduğunu kanıtladı. Ancak... birinin gelişimi çok hızlı yükselirse, her çeşit sorunla karşı karşıya kalabilir. Öncelikle, gelişim tekniği [Engin Dalga Sanatı], su elementi bir gelişim tekniğidir. Bu nedenle saldırı gücü konusunda eksiktir. Üstelik, en güçlü savaş tekniği olan [Donmuş Su Dansı] da güç konusunda geri kalır. Bu nedenle aynı gelişim alemindeki üstatlara kıyasla vasat sayılır.

 

"Öte yandan Veliaht Prens Ding Mu...

 

Öncelikle, inanıyorum ki kraliyet ailesinin yaralı bir ruh canavarını avladığını duymuşsundur! O zamanlar ellerine bol miktarda ruh canavarı kan özü geçti. Kraliyet ailesi [Ruh Kanı Vücut Besleme Formülü] olarak bilinen inanılmaz güçlü bir fiziksel vücut gelişim tekniğine sahiptir. Onu çalışan herhangi biri inanılmaz derecede dayanıklı ve güçlü olur!

 

"Bunun haricinde, çalıştığı gelişim tekniği [Kutsal Ayının Gücü] ona üstün bir dövüş gücü sağlar. Üstelik, saldırı gücüyle ünlü [Gök Parçalayan Yumruk] tekniğini de öğrendi. Aynı gelişim alemindeki birinin ona karşı koyamaması bir yana, kendinden yüksek gelişim alemindekilerle başa çıkması da zor olmaz.

 

"Ancak tabi ki, en önemli nokta 3 yıldızlı bir düzen ustası olarak üzerinde en az yedi - sekiz 3.seviye düzen levhası taşıyor olması. Eğer tümünü kullanacak olursa, bırak Zhizun aleminin zirvesini, Yüce Ölümlü bir üstadın bile onu öldürmesi zor olacaktır!

 

"Bu nedenle hiç şüphesiz, ilk sırada yer almayı hak ediyor!"

 

Ardından Köşk Efendisi Dai Feng büyük bir sırıtışla diğer ihtiyara döndü, "Ne dersin? Hala Ling Luoye'nin onu yenebileceğini düşünüyor musun?"

 

Bir an düşündükten sonra, Kıdemli Liao Qingxun kafasını salladı.

 

"... İmkansız!"

 

Veliaht prens Ding Mu'nun güçlü gelişim tekniği, sıra dışı yetenekleri ve pek çok kozuyla, gelişim alemi yalnızca Zhizun alemi ileri seviyede olsa bile, büyük ihtimalle Zhizun aleminin zirvesindeki üstatlar bile onu kızdırmaya cesaret edemezlerdi.

 

"Tüm bunlar nedeniyle Genç Yaprak Tahtasının zirvesinde yer alıyor. Bu konumu da kesinlikle hak ediyor. Ling Luoye'yi bir kenara koyarsak, geçmiş beş yüz yılda ona rakip olabilecek hiç kimse yoktu ve inanıyorum ki önümüzdeki beş yüz yıl boyunca da olmayacak!"

 

Köşk Efendisi Dai Feng kıkırdadı.

 

"Aynen öyle. Veliaht prens Ding Mu gerçekten de yetenekli biri..."

 

Kıdemli Liao Qingxun adamın iç görüsünden etkilenmişti.

 

"Hitap şeklini değiştirsen iyi olacak. Bugünden sonra İmparator Ding Mu olacak!" Köşk Efendisi Dai Feng bir gülümsemeyle hatırlattı.

 

"Haklısın, İmparator Ding Mu. Herkesin bu tören konusunda heyecanlanmasına şaşmamalı. Xuanyuan Krallığını yöneten böyle bir dehayla, ulusun gücü giderek artacaktır. Kısa süre içinde, Yetkili Krallıklar içinde kimse bizi kızdırmaya cesaret edemeyecek!"

 

Dışarıdaki manzarayı hatırlayan Liao Qingxun yorumladı.

 

Güçsüz bir ülkenin sorunu yalnızca güçsüz bir orduya sahip olmak değildi; daha önemlisi liderinin tavrı ve karakteriyle ilgiliydi.

 

Eğer lider yetenekli ve kararlı biriyse, ülke kesinlikle güçlenirdi.

 

"Aynen öyle. Eski imparator Ding Chong'dan çok daha iyi bir hükümdar olacak. En azından, itibarı çevre krallıklara korku salacak ve hırslı krallıkları iki kere düşünmeye zorlayacaktır. Görünüşe göre Xuanyuan Krallığı rakipsiz büyüme yaşayacağı bir döneme girmek üzere!"

 

Köşk Efendisi Dai Feng'de geleceğe karşı beklenti doluydu.

 

Kıdemli Liao Qingxun başıyla onayladı. Tam konuşmaya devam edecekken, yer birden sallandı ve kulakları sağır eden bir ses tüm başkentte yankılandı.

 

"Ding Mu, ben, Zhang Xuan, buradayım. Dışarı çık ve ölümle yüzleş!"

 

"Ölümle yüzleş mi?"

 

"Biri tahta çıkma töreni sırasında İmparator Ding Mu'yu öldürmek için... Semanın Sunağına mı daldı?"

 

Köşk Efendisi Dai Feng ve Kıdemli Liao Qingxun şaşkına dönmüşlerdi.